PANDEMİ SÜRECİ EBEVENY İÇİN BİR FIRSAT OLABİLİR Mİ?

Pandemi sürecinde yaşanılanların ebeveynler için pedogojik açından bir fırsat niteliği taşıyabileceği ile ilgili bir yazı

PANDEMİ SÜRECİ EBEVEYN İÇİN FIRSAT OLABİLİR Mİ?

       Merhaba değerli okurlar. Bir Uzman Psikolojik Danışman ve aynı zamanda bir baba olarak yaşadığımız süreci pedagojik açıdan aslında nasıl yorumlayabiliriz üzerine bir yazı okuyacaksınız.

       Önce bazı kavramları gözden geçirmekte fayda var. İlk olarak Pandemi nedir? Nasıl ilan edilir? Yaşadığımız bu süreç aile dinamiği ve pedogojik açıdan neden farklı bir öneme sahiptir ? gibi soruları cevaplamaya çalışacağım.

Pandemi Nedir?

       Pandemi; dünyada birden fazla ülkede ve kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara verilen isimdir.

       Enfensiyondan korunma ve kontrol önlemlerini uygulayarak; enfeksiyonun toplumda yayılmasını azaltmak ve böylece pandeminin erken dönemlerinde enfekte olacak kişi sayısını ve pandemi nedeniyle ortaya çıkabilecek vakaları azaltmak mümkündür.

       Evet bu açıklamayı okuduğumuz zaman şüphesiz ilk gözümüze çarpan şeyler bir enfeksiyon oluşu ve ülkede ve tüm dünyada hızlı bir şekilde yayılıyor oluşudur. Lakin yaşanılan bu süreci hem sosyolojik hem de psikolojik açıdan ele almak gerekir. Çünkü en basit anlaşılırlığı ile sosyal hayattaki tüm rutinlerin değişmesi ve buna bağlı bireylerdeki sosyolojik ve psikolojik değişimler düşünülmesi gereken konulardır. Sadece bu etki üzerinden onlarca teoriyi de işin içine katarak bir korku kültürü oluşturmak ve dahası bozulmalardan, bozulmasın etkilerinden, bu etkilerin daha sonra ortaya çıkabilecek başka etkilerinden uzunca bahsedebiliriz.

       Ama ben tam da bu noktada bakış açışınızı değiştirmenizi tavsiye ediyorum. Nitekim yaşanılan bu durum önce sizde, ailenizde, yakın ailenizde ve çevrenizde hatta tüm dünyada cerayan eden bir krizdir. Biz uzmanlar krizler için bazı önlemler alır çalışmalar yaparız. Krizin asıl korkulması gereken konusunun yönetilememesi olduğunu söyleriz. Psikososyal müdahaleler için önceki öğrenme ve eğitimlerimizi devreye sokar bireylere ve topluma fayda sağlamaya çalışırız.

       Başka bir açıdan ise net bilinen bir söz vardır ki "Krizler fırsat doğurur" İşte tam da bu noktaya değinmek için yazdım bunca ön bilgiyi. Ve belkide bir çoğunuz için tekrar niteliğinde bilgiyi.

Peki Aile yaşantısında bu sürecin yarattığı kriz nasıl fırsata dönüşebilir. Bunları bazı konu başlıkları ile ele alalım.

1-     Eskisinden daha çok birlikte zaman geçiren aile bireyleri birbirini daha yakından tanıma ve keşfetme fırsatı bulur. Yıllardır evliyim, ama o benim eşim ama ben çocuğumu tanımaz mıyım demeyin. Belki de yeterinde tanıyamamış olabilirsiniz. Bazı konulardaki yaklaşımları, alışkanlıkları, becerileri gibi konularda eşleri yakından tanımak için fırsat olurken asıl önceliğimiz olan çocuklarımız için de bir kişilik özelliğinin daha ön plana çıkması ya da bazı yetenekleri konusunda kendisine daha fazla güvenmesi gibi konularda geçirilen bu zaman özel bir zaman haline dönüştürülüp bu anlamda katkı sağlanabilir.

2-     Akademik anlamda bazı temel eksiklikleri daha yakından görüp destek vermek adına bir fırsat olarak düşünülebilir. Burada önemli bazı noktalar var. Mesela çocuklarımız bir süredir okula gitmiyor. Uzaktan eğitim gibi farklı bir süreç hayatlarına girdi. Biz yetişkinlerde bile bu dönem somut bir gelecek kaygısı oluşturabiliyorken onlarda bunun daha fazlasının olacağını unutmamak lazım. Bu sebeple evi bir okul ortamına dönüştürmeye gayret etmenin gereksiz ve anlamsız olduğunu düşünüyorum. Çünkü ev evdir, okul da okuldur. Her iki kavram da çocuğun dünyası için önce bir birey olarak sonra da bir çocuk olarak ayrı ayrı değeri vardır. Benim burada kastettiğim şey daha aktif şekilde onların öğrenme hayatına eşlik edebileceğiniz ve bu süreci biraz eğlenceli ve etkili bir sürece döndürebileceğiniz gerçeğidir.

3-     Ve en önemlisi iyi bir ev yönetimi. Ne demek istiyorum. Hayatının uzunca bir dönemi toplumdaki tüm kadınları annesi gibi, tüm erkekleri de babası gibi düşünen çocuk için bu dönem onlara her açıdan olumlu örnek olabilmek için iyi bir dönem olabilir. Aile içindeki örnek iletişim sayesinde eksik bazı kavramlar onarılabilir. Bu onarımlar çocuğun dünyasında olumlu etkiler bırakır. Bu olumlu etki kendi kuracağı arkadaş ilişkilerinde onun için ön ayak olabilir.

4-     Sonra başka bir konu ise hayatımıza giren farklı öğrenme yöntemleri. Evet artık uzaktan öğrenme ve uzaktan eğitim diye bir gerçeklik var. Bir paylaşımda gördüm. Öğrenci yazmış madem uzaktan öğretebiliyordunuz neden onca okul vs yatırım yapıyor devlet. Bunu az önce söyledim okulun sağlayabileceklerini aile ailenin sağlayabileceklerini de okul sağlayamaz. Lakin bu yeni öğrenme yaşantısı aslında geleceğimiz. Bazı eğitim ve öğretim kavramları güncellendi. Özellikle teknoloji bağımlılığının pik yaptığı kontrolsüz bu dönemde teknolojinin aslında bir gereklilik olduğu üzerine düşüncelerimiz evrilebilir. Evde ebeveynin kontrolünde ve aktif katılımında bir internet ve uzaktan öğrenme süreçleri teknolojiyi çocuğun dünyasında öğrenme yaşantısı için olumlu bir gereç olarak yansıtılabilir.

5-     Ve son olarak bu dönem bazı kişisel alışkanlıklarımızı güncellemek için bir fırsat dönemi olarak ele alınabilir. Aile yaşantısına ilişkin sorumluluklar, temizlik ve kişisel bakım ile ilgili alışkanlıklarımız gözden geçirilebilir. Hem ebeveyn olarak iyi örnek olmak adına hem de bu konular ile ilgili çocuklarımızın tutum ve davranışları istendik yönde değiştirilebilir. Tabi burada en önemli şey ailenin aslında güçlü bir takım olduğunu anne baba olarak çocuğa hissettirmektir. İyi bir takım çalışması ile ve güçlü bir motivasyon ile tüm sorunların üstesinden gelebilirsiniz.

       Son olarak şunları söyleyebilirim ki elbette bu zaman ilimi geride kalacak ve tarih sahnesinde yerini bulacak. Bize kalan ise bu dönemdeki tecrübelerimiz olacak. İçe çekilerek ve kriz kavramı içinde psikolojik yıpranma yaşamak yerine süreci pozitif zihinsel tutum ve buna bağlı hamlelerimiz ile fırsata çevirebiliriz. Ve bu dönemdeki kazanımlar inanın hepsinden daha özel olarak sizin de hatıralarınızda yerini alır. Sağlıklı ve mutlu kalın.

     Hasan ÇELİK

Uzm. Psk. Danışman