#Description
çalışamaz duruma getirmek
ölü, ölmüş, cansız, renksiz
öldürücü, zehirli
sağır
ölüm, ölme, vefat,
ölüm oranı
bkz cytoreductive therapy
çürümek, bozulma,
dekreşendo; şiddeti (amplitüdü) gittikce azalan
(fiz, nt, rt) bir radyoaktif maddenin bozulma aranı
dekübitus, sırtüstü yatar durum
derin ven trombozu
eksiklik, defekt; tam ve mükemmel olmak için gerekli veya arzu edilir birşeylerin eksik olması hali
kusurlu, sakat, eksik, noksan
Defibrilasyon
Eksiklik
eksik, noksan, yetersiz
dejenerasyon, bozulma
dehidratasyon, kuruma, vücudun su kaybetmesi hali
gecikmiş hipersensitivite reaksiyonu