Soru-Cevap

Arkadaşlar bir shu arkadaştan yeni bir haber duydum. Artık shu lar bireysel eğitim seansları giremeyecek diyor. Bu konuda çalışmalar başlatılmış. Zannedersem yeni yönetmeliğe ek olarak gönderilecek genelgede bu konu geçecek. Bu konuda bilgisi olan varsa lütfen bana cevap yazsın. Anlaşılan SHÇEK te bazı meslek grupları bizi bu alandan tamamen silmeyi kafasına koymuş.

Ayrıca bu sitede bu sayıda shu bulunması beni gerçekten üzüyor. Böylesine hayati konularda shu lar aynen okulda olduğu gibi duyarsızlıklarını hat safhada belli ettiler. Gemisini kurtaran kaptan mantığıyla biryere varılmayacağını lütfen tüm shu lara iletelim. Burada mesleki kariyerimizi ortaya koynak için varız diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim

işveren aslında  sağlık kurulu raporunu kendi önüne çıkarılmış bir engel sayıyor aslında sağlık kurulu raporu işverenin işalanı tanıması için de önemli bir ölçüt.

Bu noktada yalnızca üst makam değerlendirme yapıyor gibi gözüküyor.

Yani Hep C çıkarsa bir kez daha psikiyatri

ve kan değerleri soruşturulması gerekmez mi ne dersiniz?

Kuruldaki Psikiyatri raporu öylesine önemli ki Kanner verileri göze alınarak kimi kişiliklerin ayıklanması dahi olası.

Tüm bu söz ettiğim noktalar konusunda resmi bir tüzük var mı yoksa makam sahibinin yargı ve kanaatleri ile mi çalışıyor sistem?

           Belediyelerin Sağlık İşleri Müdürlükleri görüşülüp konunun önemi anlatılıdığında sonuç alınıyor.Bir de bu durumda olan aileler belediyelere dilekçeli başvuruda bulunsun.Emin olun belediyelerin kaynakları ve harcamaları yanında bir 50 özürlüye yardım yapması çok da zor olmuyor.Bu onların reklamı için de iyi oluyor.

           Özürlülerle ilgili bir gecede,bir etkinlikte(bizde 23 nisan örneği çok güzel oldu) çağırırsınız belediye başkanını,konuşturursunuz,o size istediğinizin fazlasını verir merak etmeyin.

Ercan bey kanunlar için teşekkürler.
1580 sayılı yasayı ben http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/kanunlar.sorgu_baslangic bu sitede bulamadım ancak 5272 de de tutunabileceğimiz esaslar var

Sarp bey ben kanun numarası istedim ne geyiği  sanırım forumlar karıştı saygılarımla

sayın ateşoğlu

şimdi noktayı koydunuz

 işte

demek ki kurul raporunda psikiyatri bu konuda önemli

onlar bu işe okey deyince iş okey lenmiş oluyor

ne dersiniz bu iş hatça'nım geyiği değil yani

sizin dediğiniz ölçüt üst üste üç gün işe gelmemek

o da çok zor bir durum

benim dediğim yalnızca bir virüs!

İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı
MADDE 25. - Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:

I- Sağlık sebepleri:

1. İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa veya sakatlığa uğraması halinde, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.
2. İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda.

(4857 sayılı kanun)

          Ben hep beraber bu alanda bilgimizle var olmalıyız.Onun için lütfen deneyimlerimizi paylaşıp kendimizi geliştirelim.Boş tartışmaya ihtiyacımız yok.

Herkes Sosyal Servis Zorunluluğu gelecek beklentisi içinde.O servisin gereklerini yerine getiremezsek emin olun onu da bizden alıp birilerine vereceklerdir.Sosyal Hizmet Uzmanı kurumlarda Sosyal Danışman rölünü üstlendiği sürece vazgeçilmez olacaktır.Okul bu konuda adımlar atmak zorunda.

Yoksa geçen yıl bir kurum sahibinin aktardığı gerçeklerle karşılaşırız.İş görüşmesi yaptığı yeni mezun arkadaşımıza sen bu kurumda ne yapmayı planlıyorsun diye sormuş.Arkadaşta,engelli ailelerinin çok büyük psikolojik ve alevi sorunları var onları çözerim demiş.Siz psikolg musunuz,yoksa aile terapistimisiniz sorusuna her ikisini de yapmaya eğitimimiz uygundur demiş.Bir sürü kavram kargaşası ve ne yapacağını bilememe durumu...Bu durum hem bizi hem işverenleri rahatsız ediyor.Biz asıl işimizi yapacak donanımda olduğumuzda zaten ne seansa girmeye vaktimiz olur,ne de bizi buna zorlarlar,ne de ya bu sosyal hizmet uzmanları özel eğitmi bilmiyorlar ne işleri var bunların özel eğitimde serzenişine gerek kalır.

Samimi söylüyorum,kimse kendi durumuna bakarak alınmasın,meslektaşlarımızın çoğunluğu sosyal servisin gereklerini de yerine getiremeyecek durumdalar.Rehabilitasyon Merkezinde sosyal servisin kendine özgü bir özelliği,niteliği,bilgi birikimi olması gerekmez mi?Hadi alıp koyalım yeni mezun bir arkadaşı sosyal servise ne yapabilir?Özürlülük alanında ne biliyor,daha doğrusu ne öğretilmiş ona.Sadece sen uzmansın denmiş.İyi,oldu,Allah kabul etsin.Gayretli olanlar kendi çabalarıyla geliştirmişler kendilerini,ama sayıları çok az.Bütün problem bu...Kimse bize işimizi öğretip bizi yetiştirmek zorunda değil kiç

O yüzden mesleki tartışalım diyorum.Mesela Vergi reformuyla getirilen özürlülere vergi indirimini tartışalım.Bu konuda ailelere nasıl yardımcı oluyor arkadaşlar,herkes bildiğini tecrübesini ortaya koysun alanda yeni olanlarda deneme yanılma yöntemiyle öğrenmek zorunda kalmasın.Aslında bunlar okulda verilemesi gereken pratik bilgiler.Ne yazık ki felsefe yapmadan bunlara zaman ayrılmıyor.Mesleki duyarlılık,meslek bilinci mesleğin tıkandığı noktaları görüp,o noktaları aşmanın yolunu aramakla başlar,yoksa eleştirenlere saldırmakla değil.Çünkü saldırmak çok ucuz ve sonuçsuz bir yöntemdir.

Bravo ercan bey bu durumu çözmenizi kimse takdir etmezAnlamış durumdayımdayim ki doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.Sizi de ezmek için herşeyi yaparlar.(bu arada yukarıdaki geyiklerde ne dendiğini bilmiyorum,önemli olan görevinizi yapıp bir sorunu çözmenizdir ki takdir görmeyi beklemeyin)

Güzel ağ'bicim benim sorunumu da çözün be.... Sabahtan beri bekliyorum lütfen ayrıca sizin telefon numaranızı da rica ediyorum site içi editörlerden bana mesaj atabilirsiniz.Ben sizi ararım .Ama buradan yazışmanın iyi olacağını da şiddetle düşünüyorum.

  Sinan bey lütfen.....ben orada o kelimeyi nasıl bir cümlede kullandım?Neyse Ercan Bey ve saz arkadaşları başlığıyla yazı yazan bir kişiye daha fazla cevap veremem.Anlayana sivri sinek SAZ...

Belediyeden bir sevk yazısı örneği.

............Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğü'ne

"İlçemiz...............adresinde oturan.....kızı/oğlu.........'ın Merkezinize eğitim ve rehabilitasyon için sevki yapılmış olupadı geçenengelliye 5272 Sayılı yasanın 14. maddesi ve diğer ilgili maddeleri gereğince (F.Fiyat tarifesine göre) tahakkuk edecek fatura bedeli Başkanlığımız tarafından karşılanacaktır.

Faturanın Belediye başkanlığımız adına tahakkuk ettirilerek gönderilmesini arz ederim.

Not:      Bireysel ve grup eğitmi uygulanacaktır."

Bazende 1580 Sayılı yasanın 15.maddesi uyarınca belediyeler encümen kararıyla özürlülerin eğitim giderini karşılayabilmektir.

Hatta son görüşmelerimiz sonunda bu çocukların Nörölojik ve ortopedik muayene giderlerini de karşılama kararı çıkmıştır.

Hakancığım lütfen gerçekten soruma yanıt bekliyorum.Bırak bu tartışma senin konun da değil.Bu site geyik için mi var.Kırk yılda bir işim düştü.

Ercan bey şu .... sayılı kanunun sayısı neden yazmadınız bizde aynı yöntemle sosyal güvencesi olmayan ailelere ulaşırdık bu sayede hem onlar hemde kurumlar bu haktan faydalanır diye düşünüyorum.

teşekkürler türkiyenin tüm meslek elemanları

Ercan bey çarpıtma yeteneğinizi canı gönülden tebrik ederim. Soru cevap sayfasında bu tabiri bana karşı kullandığınızı hatırlatayım. Bende sordum ben azmansam burada işiniz ne diye. Tabii siz bilmem kaç sayılı kanunla bilmem kaç yoksul ailenin engelli çocuklarına rehabitasyon ve eğitim olanağı sundunuz. Dünyanın en başarılı ve tek uzmanı Ercan bey. EEE geri kalanlar azman oldu. İllada biz zorunlu personel olacaz diyorlar. Zaten başka bildikleri bi şey yok. Öyleya bir tek ilmi tartışma bile yapmamışlar. çok ayıp sayın azmanlar. Ercan bey HIIIII diyor size. Ayağınızı denk alın. Arkadaşım kafanı çıkar kumdan dedik kaç kez. Korkma !!! Azmanlar korur seni. Hani okulda bişey öğretmedilerdi sana. Birden bire toplumla çalışma yöntemini hatırladın. Kafana bişeymi düştü? Toplu olarak mesleğimize yapılan haksızlığa karşı duracakken hala şunu yaptım bunu eyledim. Narsizmin doruklarından in aşağıya. Mesleki bilincini biraz daha canlandır. Kavalı her eline alışında aynı melodiyi çalıyorsun. bunları bilmeyen var mı? Sana kaç kez katılmadık mı? Sen eğer bir şeylerin karşısında durmak istiyorsan; Yapılan saçmalığın karşısında dur. Kimse sana işini yapma demiyor arkadaşım. Empatik ol gerçekçi ol!!! Senin yaptığın işi azmanda olsalar bi çok arkadaş yapıyor. Biricik değilsin yani.

Evet FUNDA HANIM. Düşündüklerini dile getiremiyorsanız. zihin açıcı egzersizler deneyiniz. Basit provokasyonlarla meslektaşlarımı kandıramazsınız. Benim size ve mesleğinize karşı hiç bir öfkem yok. Ama görüyorum ki siz hiç te böyle düşünmemişsiniz. İşinizle daha çok ilgileniniz.

Özür dilerim sohbeti böldüm,sözünüzü balla kestim ama benim ciddi bir sorunum var.

Bu sorunu da çözecek olanlar sanırım sosyal hizmet uzmanları ,özellikle devlette görev yapanlar.Çünkü bu kez ne yazık ki vak'a nın kendisi bendeniz.

Sorunum şu :

kırk yaş üstü bir çok erkekte hatta hekimde bulunan Hepatit C bulundu kanımda.

Hepatit C kan ya da cinsel yolla bulaşan bir hastalık.

Birçok insanda da var o yüzden utanmam gerekmiyor herhalde.

Ancaak doktorlarımız kendi hastahelerinde hepatit C li cerrah dahi bulundururken

"Bana sağlık kurulu raporu olarak karşılıklı ilişkiden bulaşmaz idari olarak çalışabilir" raporu verdi

İdari olarak çalışabilir verdi çünkü "sorumlu müdür olmak için" talebi vardı.

İşte sorun burada

Ben hepatit C li, hepatit C li çalışabilir miyim?(Bence çalışabilirim, yakınlarımın hiçbirinde bulunmadığını test sonuçları ile öğrendim,söz gelimi ;eşimde ve çocuklarımda yok) Bu konudaki yasa nedir.Bulaşıcı başka bir hastalığım yok, "idari olarak çalışabilir raporu geçerli mi, eğitimcilik yapamaz mıyım?Sözkonusu durum ile ilgili yasa ne?

Bu gerçekten benim için yaşamsal bir sorun.Bir anlamda diplomam ve yıllar boyu çalışmam bitmiş oluyor,diplomam yanıyor.Şöförlük dahi yapamıyorum çünkü aynı zamanda renk körüyüm.Eğer yasa izin vermiyorsa Hepatit C yüzünden bir aşçı dükkanı ,kahvehane,bar açamıyorum.Simit dahi satma hakkım bitiyor. 

Türkiye Cumhuriyeti Sosyal Hizmetler Genel  Müdürlüğünün,hatta  Sağlık Müdürlüğünün bu konudaki yasaları ve tasaları neler?

Çalışamazsın diye kestirip atmak mı?Eğer böyle ise ben sakatlanmış olmuyor muyum,neler yapabilirim.

Yoksa ,ne?Eğer çalışamazsam bunun hangi yasa ile olduğunu bilmeliyim.Çünkü ilgili kuruma dava açmam gereği de doğabiliyor.Elbette aynı durum bir çok arkadaşımızın da başına gelebilir.

Bilgi rica ediyorum.

Teşekkürler

Söylediklerinizden sonra yazacak birşey kalmamış ama düşündüklerimizi dile getirdiğiniz için teşekkür ediyorum.Ben şu anda merkezimde sosyal hizmet uzmanı çalıştırıyorum,işten çıkarmayı asla düşünmedim çünkü işini gerçekten iyi yapıyor.Yani işini iyi yapana telaşlanacak bir şey yok.Bu arada Sayın Sinan Aktaşın Öfkesi sadece diğer branşlara değilmiş kendi branşınşından olanlarda nasibini alıyor bunuda açıkça belirtti ve busayfa bizim diyerek ne kadar paylaşımcı olduğunuda gösterdi.BRAVO...

ercan seni tebrik ediyorum bir kez daha. kral çıplak demek" herkesin cesaret edebileceği bir şey değil.

liselerin çocuk gelişimi bölümlerinin özel eğitimci yapılmalrınada, meb in 2 haftada özel eğitimci yetiştirmesinede, özel eğitimcilerin diploma kiralamasınada, işini yapmayan özel eğitimcilerede, söyleyecek sözümüz var elmira hanım.  söylüyoruzda meraklanmayın.

Empati ve gerçeklik...

Sosyal Hizmet azmanı tabirini bir Sosyal Hizmet Uzmanı arkadaştan daha duymuş eleştirmiştim.Şimdi bana sadece sizi tebrik etmek kalmış.İyi çalışmalar.Bu arada eğitim gücü olmayan aileler için yaptıklarınız çok güzel.