Soru-Cevap

Arkadaşlar bir shu arkadaştan yeni bir haber duydum. Artık shu lar bireysel eğitim seansları giremeyecek diyor. Bu konuda çalışmalar başlatılmış. Zannedersem yeni yönetmeliğe ek olarak gönderilecek genelgede bu konu geçecek. Bu konuda bilgisi olan varsa lütfen bana cevap yazsın. Anlaşılan SHÇEK te bazı meslek grupları bizi bu alandan tamamen silmeyi kafasına koymuş.

Ayrıca bu sitede bu sayıda shu bulunması beni gerçekten üzüyor. Böylesine hayati konularda shu lar aynen okulda olduğu gibi duyarsızlıklarını hat safhada belli ettiler. Gemisini kurtaran kaptan mantığıyla biryere varılmayacağını lütfen tüm shu lara iletelim. Burada mesleki kariyerimizi ortaya koynak için varız diye düşünüyorum.

Sevgili dostlar

amiyane tabiriyle ;

Bırakalım bu işleri ,fırçalayalım dişleri.

Nedir bu al ver derdi,anlıyorsam arap olayım(ırkçılıktan değil laf böyle.)

Sosyal hizmet ve eğitim para isteyen işlerdir ,binin yarısı beşyüz o da devlette yok yani..

Sarı saçlarınızdan siz suçlusunuz.

sevgili volkan,  www.shudernegi.org.tr   adresinden

 Ali Rıza DOĞAN ın

 REHABİLİTASYON ALANINDA  SOSYAL HİZMET MESLEĞİ VE SOSYAL HİZMET UZMANININ ROLÜ 

yazısını okumanı salık veririm.

 yada uzatmayalım size kısaca aspirin diyelim. her derde deva...

merhaba arkadaşlar

geç geldiğim ve yalnız bıraktığım için özür dilerim

öncelikle ders programımızı indirmek zahmetinde bulunarak,derslerin isimleri üzerinden -ki buna bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak diyoruz- yorum yapan arkadaşa cevap vermek mecburiyetini hissediyorum.

1)özel eğitim rehabilitasyon sürecinin bir parçasıdır.tersini, yani rehabilitasyon hizmetini özel eğitim sürecinin bir parçasıymış gibi göstermenizin doğru olmadığı açıktır.

2)sizler de rehabilitasyon sürecinin kendi alanınızla ilgili olan bölümünde görev yapan birer meslek elemanısınız,bu durumu büyütüp alanın tamamını sahiplenmenizin mümkün olmadığını -sizin adınıza üzülerek- belirtmek isterim.

3)social case work (sosyal vaka çalışması ya da sosyal kişisel çalışma) bir mesleki yöntemimizdir ve adından da anlaşılacağı gibi bireysel olarak uygulanır. bu çalışma engellilere yönelik hizmet veren kurumlarda doğrudan engelli bireylere uygulanabileceği gibi ailesindeki diğer bireylere de ayrı ayrı uygulanabilir.

4)merakınızı ve kafanızdaki karışıklığı gidermek için açayım; sosyal grup çalışması ve toplumla çalışma adında iki temel yöntemimiz daha vardır.

5)ve tabiki rehabilitasyon merkezlerinin temel hedefi engelli bireylerin mümkünse bağımsız olarak ya da minimal düzeyde destekle yaşamını sürdürebilmesidir.bu açıdan bakıldığında da shu'ların bireysel eğitimle(social case work)  başlayan, grup çalışması ve aileyle çalışmayla devam eden ve toplumla çalışma yöntemiyle genişleyen sistematik çalışmasının hiç bir aşaması bu hizmetin dışında bırakılamaz.kısacası sosyal kişisel çalışma,bireysel eğitim... adına ne derseniz; bizim mesleğimizin çok önemli bir yöntemidir ve tümdengelim veya tümevarım yöntemleri  açısından bakarsanız merdivenin (bütünselliği olan bir çalışmanın) basamaklarından biridir ve bütünden ayrı düşünülmesi olanaksızdır.

6)en önemlisi ise şu; rehabilitasyon merkezinde eğittiğiniz insanlar sokakta deli,mongol(insan hakları mahkemesinin kararına karşın pek çok yerde down sendromu yerine bu isimle adlandırılıyorlar) gerizekalı..vb. diye çağrılıyor, uzak duruluyor, itilip kakılıyorsa verdiğiniz eğitimin hiç bir anlamı kalmayacaktır.yaşadığı travma onu -aldığı eğitime rağmen- toplumun dışında kalmaya ve içine dönmeye itecektir.başka örnekler vermeme gerek yok sanırım.işte bu noktada ekip çalışması çok önemli tabi ama bi takım maddi kaygılarla (İnan arkadaş tespiti çok doğru yapmış) bu işi sahiplenenlere de bu ekipte yer yok.

not:Sinan'cığım çok eleştirmiş ama Sarp beyin söylediklerinde kayda değer noktalar da var

not2:son olarak shu'ların parasal konularda yaptıkları kaprisler nedeniyle bu durumu -oh canıma değsin dercesine- hakettiklerini söyleyen ercan beye tavsiye; başınızı kumdan çıkarın.Çıkarın,çıkarın korkmayın. 

sinan,inan ve diğerleri için

saygılar sevgiler

 sarp bey ilk olarak mesleki muğlaklık burada boşluk değil sınırları olmayan birçok disiplini içerisinde barındıran olarak kullanılmıştır. Mesleği bu kadar yakından tanıyorsanız bunuda tahmin etmeliydiniz. İkincisi avrupa da sosyal pedegog değil Social Worker olarak tanınırız. Tüm avrupada ve amerikada. Üçüncüsü ben özle eğitimciyi elbetteki kendi eğitim formasyonunda değil alandaki pratikte yetiştirdim. Onlardan da bi çok şey öğrendim. dördüncüsü ben hiç bir seansta özel eğitimcilik yapmadım karşımdaki engelliyi hangi konuda ne kadar rehabilite edebilirim diye düşünüp hareket ettim ayrıca bu işi yaparken sınıfa hatta kurum sınırlarına bağlı kalmadım. Kaldı ki bunu yapabilecek donanıma sahibim.

benim bu yönetmeliği savunduğum ,iyidir dediğmi nerden çıkartıyorsunuz elbette berbat,alanın gerçeklerine aykırı bir yönetmelik.Ben bu berbat yönetmeliğin çıkartılmasının dah doğrusu kurum sahiplerinin bu yönetmelik için kulis yapmasının arkasında yatan gerçeklere dikkat çekmek istedim.Biz bu alanda var olmak istiyorsak,yönetmelikle var olamayacağımızın nedenlerini ortaya koyarak,bu yönetmeliğin meslek için yeni bir milat oluşturmasını herkesin kendine bir çeki düzen vermesini istedim.

Özeleştiri yapmayan shu lara bir diyeceğim olamaz,onlar bildikleri yoldan gitsinler,ama inanın bu yolun  ucu karanlık. "ercan bey tavrınızı varolduğunuz kurumda kalmak ve maaşınızı aynı seviyede tutmak için bir çaba olarak yorumluyorum ve saygı duymuyorum" bu ne kadar kaba bir cümle ve söz.Merak etmeyin benim maaşım ve işim rehabilitasyon merkezlerinde shu çalışması yasaklansa dahi garantidir.Çünkü ben zorunlu elemanı tamamlamak amacıyla gelmedim bu kuruma.Yönetmelikte hiçumurumda değil.Yarın bu kurumlar tamamen meb e geçince ne yapacaksınız.

Diploma kiralayan pdr ci tam bir palavra.Hangi kurum sahibi çalışmayan bir pdrciye 1,5 milyar verir.1 milyara çalıştırabileceği bir sürü pdr ci varken.Sizyönetmelik sonrası maaşı değişen işni kaybeden psikol0g,fizyoterapist duydunuz mu?Onlar da artık zorunlu değil.

Ben sadece şunu söylüyorum kurum sahiplerinin shu lara antipadisinin sebebini anlamaya ve çözmeye çalışmak gerekir.Niye diğer meslek elamanlarına değil..Lütfen biraz özeleştiri.Özellilkle de okul kendini yenilemeli.İngilizceden çevirip çevirip öğrencilere çeviri anlatmakla Türkiyede bu meslek bir yere gelemez.Mesleğin Türkiye gerçekleriyle örtüşen,ayakları yere basan,fantaziden uzak içi dolu bilgiler içermesi gerekir.Felsefeyle bu işler yürümez.

Sosyal hizmet mesleği rehabilitasyon merkezleri için zorunluluktur . Ancak  kadrosuna bir shu katan kurumlarda ne değişiyor,bu zorunluluk karşılanıyor mu? Ne yapıyor shu lar kurumlarda.Sosyal inceleme için mi çalıştıracaklar bizi zannediyorsunuz.Geçen de söyledim gidin bakın meslektaşlarımızın kurumlarda yaptıkları sosyal incelemeleri görün.Diğer meslek elemanları bakıp gülüyorlar,bunun biz alasını yaparız diyorlar.ben daha ne diyeyim??????????????????????

Sarp;  üç ünsüz ismin birarada olduğu bir isim, ama bugünlerde hanım denmesi arttı.Cinsel kimlik sorunu yapmıyorum tabii,hatta ilk çocuğum kız olursa adını Sarp koymayı bile düşünmeye başladım.Kadın erkek ismi ortak kullanımında; Hikmet var ,Muzaffer var, hatta Selçuk var,Sarp neden olmasın?İlk kez duydum ilginç geldi. 

Bu arada sosyal hizmet uzmanı da değilim, bir dakika, diplomamda(denklik belgemde) ne yazıyor bakiim.... "Eğitimde psikolojik hizmetler rehberlik ve psikolojik danışmanlık eğitim programları ve öğretim anabilim dalı "

(böyle bir bölüm ismi   dünya da var mı bilmem)İ Ü eğitim bölümleri mezunuydum yani eski ve en sevdiğim adıyla türkiyedeki tüm eğitim bölümlerinin önemli bir noktası istanbul Üniversitesi Pedagoji Enstitüsü,  mezunuyum.

SHU savunmamın anlamı ortaya çıktı sanırım.

Refia Şemin i rahmetle anıyorum ve hocalarım Norma Razon, Ayla Oktay Ve Haluk Yavuzer e minnet ve teşekkür borçluyum.Sonrakiler İspanyol asilzadesi gibi bölüm adı ile bunları mı anlatmak istediler nedir?

Şimdi SHU önemli dedim yalan mı ,oradan mezun olmam gerekmez ki eğtimde önemlerini bilmek için...

Bir sosyal hizmet uzmanının rehabilitasyon merkezinde görevleri neler olmalıdır, ideal anlamda?

Bunu kimseyi sınamak için sormuyorum.

yukarıda Sinan Bey "mesleğimiz muğlak" yani boşlukta demiş.Bence değil.Bence tüm Avrupa ülkelerindeki sosyal pedagoji bölümüdür.

Yani öğrenci geldiğinde kayıt kabulden başlayarak

 ailenin ilk şokunu giderecek

soyal hizmetler kurumu ile ilişkilerini, resmi işlerini takip edecek ya da ettirecek

çocuğu merkez almak kaydıyla aileve tüm kurumlar arasında koordinasyonu sağlıyacak

gerekirse çocuğun ailesinden ayrılmasına karar verebilecek birinci derecede devlet denetim mekanizması olan(tüm dünyada böyle)

çocukların eğitiminde kurumun daha iyi etkinlikler yapmasını sağlıyan,yapmassa puanlamalarıyla kuruma ceza verdirebilen

öğrencileri ,aileyi  ve eğitimin daha güzel olması amacıyla eğtimcileri motive eden genel düzenlemelerde onlara yol gösteren

çok önemli bir görevdir.

Sez gelimi, bire bir özel eğitimcilik yapması bana anlamsız geliyor,elbette eğitimcidir ama sanırım soruyu anlatabildim.

Ama bir shu dan sınıf başarısı beklemek,gemi jeneratörüyle  oyuncak tren çalıştırmak gibi geliyor bana .Bir palyoço etkinliği düzenlemek için, bir veli etkinliği düzenlemek için,kaynaştırma eğtiminde koordinasyon için  sınıflardaki eğitimi daha çekici yapmak için çalışması gereken kişi o dur.Kurmay sınıfındandır ama başkomutan olursa gereksinimi olan iyi ve çeşitli alanların kurmayları olmalıdır:)

Sinan beye şöyle katılmıyorum, ne kader iyi SHU olursan ol kurmayların olmassa tek başınasındır.Asli görevini bırakıp eğitimcilik yaparsan öğrenirsin ama özel eğitimciyi nasıl yetiştirirsin?Savcılar nasıl ki ammenin avukatıysa SHU lar da sosyal anlamda eğitim veren eğitimcilerdir,kökünde çocukların ve ailenin aslında devlet denetiminde olduklarırın ve devletin koruyucu kanatlarının izi vardır.Bu anlamdaysa katılırım yürekten katılırım ..Ha biz de devlet gelişti mi .Gelişiyor unutmayalım ki eğitim ve sosyal hizmet pahalı uğraşlardır.Bu arada bizim SH mekanizmamız bunca yoksulluğumuza karşın ilginç bir biçimde hala iyidir.

Gerçekten fikir alışverişi istiyorum.Haksız mıyım? Sizlere neler yaptırılıyor.Bu arada yakın zamanda SHU ların devlette benim dediğim gibi bir etkinlikleri olacağı AB yasaları çerçevesinde pek uzak değil gibi.Belki optimistim ama gerçekten ülkeme ve insanıma güveniyorum.

Ne dersiniz?

gerçekten alanınıza sahip çıkın SHU suz hiç bir eğitim olmaz elbette.Normal okullarda da olmalı diye düşünüyorum.

SİZİNKİNİ SİZ Mİ KOYDUNUZ DA BENDENDE DERS PROGRAMINI KOYMAMI İSTİYORSUN! ARAŞTIRIR BULURSUN KOPYALAR YAPIŞTIRIRSIN. BU KADAR BASİT. AMA BİLMİYORSAN ANKARA ÜNV. GAZİ ÜNV. ANADOLU ÜNV. MARMARA ÜNV. ABANT İZZET BAYSAL ÜNV. DE BÖLÜMLER VAR. 5 DAKİKANI ALMAZ!

ERCAN BEY DÜRÜSTLÜĞÜNÜZ İÇİN GÖNÜLDEN TEBRİKLER. BİZ YAN GELİP YATAN  ÖZEL EĞİTİMCİLERİ DE BİLİYORUZ! KENDİNİ ÇOCUK İÇİN PARÇALAYANLARIDA....

Siz merak etmeyin bu yönetmeliğin yada bu tavırların yani uzmanalara olan düşmanlığın süresi yakında sona erecak.geçmişte te de yaşadık biz bunları hatta daha ağırlarını ama göreceksiniz fazla götüreneyecekler.çünkü taşıma sula değirmen dönmez.maddi destek varsa bu alanda olan mesleklerin pek yakında foyaları ortaya çıkacak.şundan anala milli eğitim özel eğitimcilerle sertififikalı sınıf öğretmenlerini bir tutmaya başladı bu bile gelecekte varılacak hedefi gösteriyor.

BENİM PATRONUMDA SOSYAL HİZMET UZMANINI 2 ÖZEL EĞİTİMCİYE DEĞİŞMEM DİYOR!HEMDE ÖZEL EĞİTİMCİ KENDİSİ..BUNLAR ÖLÇÜ OLMAMALI .UNUTMA BİZ ONLARDAN ÖNCE BU ALANDA VARDIK VE ONLARDAN SONRADA OLACAĞIZ

 Sende kendi ders kredi lerinizi ortaya koyda sınıf öğretmenleriyle aramızdaki farkı anlayalım..aynı ders müfredatı.

kaçırdığınız bir nokta var biz bu alanda eğitim kısmını değil fizyoterapistler ve psikologlar gibi rehabilitasyon bölümünde yer alıyoruz.ama sen ve senin gibi alanı yeni tamıyanlar halen eğitim bölümünde takılmışsınız.

arkadaşlar benim aldığım duyumlara göre genel müdürlük 3 ay içinde çıkaracağı yönergede bazı maddelerde iyileştirmeye gidecekmiş. Ama ne kadar doğrudur bilmiyorum. Bu kadar saçmalığı yapan insanların yeniden bizi düşünerek hareket edeceklerini sanmak doğru mudur onu da bilmiyorum. Bu arada sosyal hizmet uzmanları il müdürlüklerine bu konuyla ilgili görüş yazısı yazıp gönderiyorlar. Ne kadar çok yazı giderse o kadar etkili olabileceğini düşünüyorum!!!  Tabi bu çarkı döndüren insanlar bizi ne kadar ciddiye alır onu bilmiyorum. Dediğiniz gibi birileri bizim ipimizi çekmeyi gerçekten kafasına koymuş!!!

   Elbette yukarıdaki derslere bakarak shu lar özel eğitim yapar diyemezsiniz.Ama atnı şey psikologlar,Psk Danışmanlar ve hatta çocuk gelişmciler içinde geçerli.Önemli olan kişilerin kendisini yetiştirmesidir.

Siz hiç bu yönetmelik sonrası işine son verilen,maaşı düşürülen Psikolog duydunuz mu ben duymadım.Çünkü onlardan bu alanda çalışanlar gerçekten bı alanda çalışmayı hakkettikleri için çalışıyorlardı.Ya da çalışanlar bu alanda çalışmanın gereklerini yerine getirdiler.Yönetmelik arkasına sığınarak bu alanda var olmaya çalışanlar,esen rüzgara göre savrulurlar.

Ben en başından beri anlatmaya çalışıyorum.arkadaşlar tepki gösteriyorlar.Nerde şimdi o diploma kiralayanlar,işe gelmeden 1.5 milyar isteyenler....Budurumun sorumlusu onlardır.Kimse kimseye zorunlu eleman diye haketmediği parayı vermez,vermemek için gerekeni yapar.

Kurum sahiplerinin shu lardan illallah der hale geldikleri bilinmeyen bir gerçek miydi.Sonuçta etki tepki meselesi ama kurunun yanında yaşta yanıyor.Şuna inanıyorum ki,bundan çok kalifiye de olsa kurum sahipleri özel eğitimde shu tercih etmiyeceklerdir.Bırakılan imaj gerçekten çok kötü.

En iddialı olunan sosyal inceleme ve aile çalışmaları konusunda bile meslektaşlarımız çok yetersiz.Önce okul kendisine bir çeki düzen vermeli.Kimse bana okulu ve hocaları savunmasın.

Özel eğitimi bilmeyen insanların özel eğitimin ilk halkasını oluşturan sosyal incelemeyi yapması ne kadar gerçekçidir ki.Sosyal incelemenin konusuna göre şekliiçeriği farklıdır haliyle.Her türlü sosyal incelemeyi yapma hakkını da kendinizde göremezsiniz.Sonuçta o alana vakıf olamak gerekir.

Özür gruplarını bilmeyen,zihinsel ve bilişsel süreçlerden haberi olmayan,hiç özürlü ve özürlü ailesiyle çalışmamış bir shu nun yaptığı sosyal inceleme ile öğrenciliğinden beri bu alanın içinde olmuş bir başka meslek elemanını yaptığı incelemenin içriği,kalitesi ve tercihi de farklı haliyle.Meslektaşlarımızın bu alandan  çıkartılmaya çalışılmasının temelinde bu ve shu ların takındığı yanlış tavırlar var.

Biz kral çıplak deyip mesleğe ve meslek elemanlarına bir çekidüzen vermezsek değil bu alanda hiçbir alanda var olamayız.Kimse kimsenin ünvanındaki uzmanlığa bakıp ona para vermez.Benden hatırlatması...