Soru-Cevap
yeni bir haber
Arkadaşlar bir shu arkadaştan yeni bir haber duydum. Artık shu lar bireysel eğitim seansları giremeyecek diyor. Bu konuda çalışmalar başlatılmış. Zannedersem yeni yönetmeliğe ek olarak gönderilecek genelgede bu konu geçecek. Bu konuda bilgisi olan varsa lütfen bana cevap yazsın. Anlaşılan SHÇEK te bazı meslek grupları bizi bu alandan tamamen silmeyi kafasına koymuş.
Ayrıca bu sitede bu sayıda shu bulunması beni gerçekten üzüyor. Böylesine hayati konularda shu lar aynen okulda olduğu gibi duyarsızlıklarını hat safhada belli ettiler. Gemisini kurtaran kaptan mantığıyla biryere varılmayacağını lütfen tüm shu lara iletelim. Burada mesleki kariyerimizi ortaya koynak için varız diye düşünüyorum.



TÜM MESLEKTAŞLARIMA VE ALANLA İLGİLİ DİĞER ARKADAŞLARA MERHABA
UZUN SÜREDİR İLETİŞİM KURAMADIĞIM ARKADAŞLARIMA BURADA RASTLADIĞIM İÇİN MEMNUNİYETİMİ İFADE ETMEK İSTİYORUM
TÜM TEPKİLERİNİZ VE ENDİŞELERİNİZDE SON DERECE HAKLI OLDUĞUNUZA İNANDIĞIMI BELİRTMEK İSTİYORUM.
6 YILDIR BU ALANDA HER KADEMEDE ÇALIŞTIĞIMI BELİRTMEK İSTERİM
ÇOK DEĞİL 5 YIL ÖNCE KİMSENİN NE OLDUĞUNU BİLMEDİĞİ NE YAPACAĞINI BİLMEDİĞİ MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA MALOLMUŞ BU ALAN NE YAZIKKİ HER ALANDA OLDUĞU GİBİ ALTYAPISI OLUŞTURULMADAN KES KOPYALA YAPIŞTIR ŞEKLİYLE UYGULANMAYA BAŞLANDI VE TABİKİ İSTİSMARA UĞRADI.ÇÜNKÜ MADDİ VE MANEVİ ÖZELLİĞİ OLAN BİR ALAN .
NEYSE MESLEK ELEMANLARI İÇİN ŞU ANDA KAMUYA GİRMEDEN BİRKAÇ YIL ÇALIŞILACAK BİR EKMEK KAPISI HALİNİ ALAN BU ALANDA ORTADA OLAN RANT İÇİN HERKES SÖZ SAHİBİ OLMAK İSTİYOR.
VE HAKLININ DEĞİL GÜÇLÜNÜN HAKLI OLDUĞU ÜLKEMİZDE DE NE YAZIKKİ BU ALANDA BAZI GÜÇLÜLERİN SÖZ HAKKINI ELİNE ALMASIYLA DEJENERASYON BAŞLADI VE BİZLER BUNU TARTIŞIYORUZ ANCAK ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇTİ.ARKADAŞLAR.
NEDEN ?
ÇÜNKÜ ÖRGÜTLENME YOK
BU ALANDA YETERİNCE GÜÇLÜ BİR SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ YOK
SİZE SORARIM ÖRNEĞİN DİYALİZ HASTALARINA YÖNELİK HİZMET VEREN KURUMLARA YADA İYİ ÖRGÜTLENMİŞ DİĞER BİR İHTİYAÇ GRUBU ALANINDA ÖZEL HİZMET VEREN KURUMLARA YÖNELİK KALİTEYİ DÜŞÜRÜCÜ BİR KANUNİ ÇALIŞMA YAPILSA İDİ ,TEPKİLER VE ETKİLER NE OLURDU ?
BİR BAŞKA KONUDA ŞU
BU ALANDA EN BÜYÜK OLAN MERKEZLERDE Kİ PERSONELİN YADA SAHİPLERİNİN BU DURUMLA İLGİLİ HİÇ TEPKİSİNİ GÖRDÜNÜZ MÜ ?
YOK! ÇÜNKÜ BENCE BU YÖNETMELİĞİN ARKASINDA ONLAR VAR VE NE YAZIKKİ ONLARIN KARŞISINDA BİZİ SAVUNACAK OLANLARINDA ONLARLA BAĞLANTISI VAR.
VE YİNE NE YAZIKKİ BİZ TEK TEK HİÇBİRŞEYİZ ONLAR İÇİN
LÜTFEN BU ÇERÇEVEDE BAKALIM YAŞANANLARA..
TEŞEKKÜRLER
TÜM ARKADAŞLARA SELAMLAR.....


Değerli meslektaşlarımın yeni yönetmeliğe ilişkin eleştirilerine katılıyorum ve birkaç küçük ekleme de ben yapmak istiyorum.
1) Yeni yönetmelikte merkezlerde çalışacak personelin görev,yetki ve sorumlulukları belli olmadığı gibi kimin hangi gelişim alanında bireysel yada grup eğitimlerine girebileceği de belirsizdir(bkz.md.36) Bu konunun üç ay içinde çıkacak yönerge ile düzenleneceği söyleniyor. Bugüne kadar bu alanda hiç çalışmayan meslek elemanlarının da zorunlu eleman olarak işe alımının söz konusu olduğunu göz önüne alırsak SHÇEKin ciddiyetsiz, aceleci ve acemi tavrı açıktır. Bir iş düşünün ki kimlerin yapacağı belli ama kimin ne yapacağı belli değil.
2) Hizmeti sunan meslek elemanlarının değişikliğe uğraması için hizmetin içeriğinin değişmiş olması gerekmez mi? Aksi halde durup dururken bugüne kadar bu alanla ilgisi olmayan meslek elemanlarını zorunlu tutup, varolanların çıkarılmasının anlamı ve amacı nedir?
3) Aslında en önemlisi (en acı yada en komikte denebilir) yönetmeliğin rehabilitasyon hizmetini özel eğitimin bir parçasıymış gibi yutturma çabasıdır. Aksine özel eğitim rehabilitasyon sürecinin bir parçası değil midir? Engelli bireylerin tek ve en önemli sorunu eğitim midir?Bu merkezlerin birincil amacının engelli bireylerin bağımsız yada en az yardım/sosyal destekle yaşamlarını idame ettirmeleri olduğunu düşünürsek işi eğitim odağında toplamanın ne kadar yanlış(amacından saptırılmış) olduğunu görürüz.
4) Meşhur 34. maddenin b bendinde yer alan zihinsel engellilere(yönetmelik hala özürlü desede) hizmet verilen rehabilitasyon merkezlerinde zorunlu olarak çalıştırılması istenen meslek elemanlarından sınıf öğretmenlerinde 3 yıllık tecrübe şartı aranmış. Sınıf öğretmenleri bu işi aldıkları akademik eğitime istinaden mi,yoksa tecrübelerine istinaden mi yapacaklar? (bu durumu bir yerlerden hatırlıyorum diyenler bkz.md.9 ede Genel Müdürlükte 5 yıl denetim elemanlığı yapanların mesleklerine bakılmaksızın- sorumlu müdür olabilecekleri belirtilmiş)
5) Aynı maddede SHU,Psikolog ve Fizyoterapistlerin zorunluluk dışı bırakıldığını görüyoruz. 3 yıllık deneyime sahip olmadan bu işi yapamayacaklarını söyledikleri sınıf öğretmenleri yada bugüne kadar bu alanda adı bile geçmeyen rehber öğretmenlerin ise zorunlu tutulması yoruma pek gerek bırakmıyor sanırım!
6) Madde 34 e ve f de yaygın gelişimsel bozukluk ve otizm birbirinden bağımsız iki durummuş gibi- iki ayrı başlık altında ele alınmış ve bu alanda faaliyet gösteren kuruluşlardan örneğin birinde sınıf öğretmeni zorunlu tutulurken ötekinde zorunluluk dışı bırakılmış.Bu da yönetmeliğin teknik açıdan ne kadar bilgili ve maharetli eller tarafından yapıldığının bir başka göstergesi değil midir? (Benzer pek çok çelişkili durum söz konusudur)
7) Md.38de belirtilen aile danışmanlığı isteğe bağlı tutulmuştur. Bunun için para ödenmeyeceği, ailelerinde bu hizmeti kendi imkanlarıyla alamayacakları düşünülürse bu hizmet beş dakika içinde kendi kendini imha edecektir. Aile danışmanlığının kim yada kimler tarafından yapılacağı da çok önemli değil zaten(!)
8) İl Müdürlüğünce gönderilecek denetleme elemanları İl Müdürünün gönderin şurdan iki kişi talimatıyla mı yapılacak? (Bkz. Md.60-a)
9) Md.49-5-bde belirtilen ayrıntılı ilk görüşme formu
a)nedir?
b)kim doldurur?
c)sosyal inceleme formu mu kastedilmektedir?
10) Md. 38de belirtilen bireysel ve grup eğitimlerinin en az 1 saat olması zorunluluğunun dayanağı nedir? Normal zihinsel,duygusal ve sosyal gelişime sahip çocuklar için bile aralıksız bir eğitim süresi bu kadar uzun değilken; DEHB (yönetmeliği hazırlayanlar için açıyorum:Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) olan yada 1,5 yaşındaki zihinsel engelli bir çocuk için bu uzunlukta bir seansın yararlı olmaktan çok zarar verebileceği ihtimali kabul edilebilir bir risk midir?
11) Md.54-fde Komisyon tarafından onaylanan taban ücretlerin altında olmamak koşuluyla merkezler,verecekleri hizmet türlerine göre uygulayacakları ücretleri,kendi maliyet hesaplarına göre belirler ve il müdürlüklerine bildirirler deniyor. Çok merak ediyorum bu Yönetmeliği SHÇEKmi yoksa kötü niyetli bir işletmeci mi (reh. Merk. sahibi) hazırladı? DİKKAT : Fatura kesiyorum dikkat ediniz 1 seans (evet evet bir) Bireysel eğitim ücreti 245 YTL+KDV, 1 seans Grup eğitimi ücreti 60YTL+KDV. Böylece bir bireysel bir de grup eğitimi(yani iki seanslık eğitimle) ödenen tüm parayı alabiliyorsunuz.Yani 305 YTL+KDV. DEVLETİMİZİN GÖNLÜ ZENGİN. Tavan ücret var diyenler lütfen ilgili maddeyi bir daha okuyunuz ?!
12) Son olarak şu zorunlu eleman meselesine gelelim. Diyelim ki zihinsel engellilere hizmet veren bir Reh. Merk. açıyoruz. Zorunlu kadro şu: 1 adet tam zamanlı psikolojik danışman(rehber öğretmen), 1 adet tam zamanlı sınıf öğretmeni(3 yıl alanda tecrübe sahibi) ve ikisinden de (sınıf öğretmeni ve rehber öğretmen) birer tane yarı zamanlı personel. Maliyetler bayağı düştü değil mi?! Diğer meslek elemanları olmadan bu işi pekala yapabiliriz(yönetmelik öyle söylüyor) Az önce belirttiğim gibi 2 seansta bu işi halletmek (!) te mümkün. E artık engellilerin gelmesine de gerek yok(!)
13) Yukarıda belittiğim özelliğinden dolayı (sadece rehber öğretmen ve sınıf öğretmeni ile merkez açmak pekala mümkün) bu yönetmelik SHUların dışında Psikolog,Fizyoterapist,Çocuk gelişimci ve Özel Eğitimci arkadaşlarımız için de hak ihlali anlamına gelmektedir. Engelliler ve aileleri mi? Onlar başlarına geleni anladığında çok geç olabilir. Tabii bizler uyarmazsak.
Sevgiler saygılar
Sosyal Hizmet Uzmanı Volkan AKTAŞ
Volkan AKTAS
bizim derdimiz kavram öğretmek değil zaten.
bizler öğretmen değiliz.
ancak senin bireysel eğitime giremezsiniz sözüne istinaden sosyal kişisel çalışmanın bir yöntem olduğu konusundaki yazımı yazmıştım.
bu tıpkı şuna benzer bir öğretmen nasıl 30 kişilik bir sınıfta anlattığı dersi tek bir kişiyle yapacağı bir eğitim seansında anlatabiliyorsa biz de çalışmalarımızı kişi, grup ve toplumla da yapabiliriz.ancak sanırım anlaşamadığımız nokta senin bireysel eğitim seansının içeriğinin sadece akademik eğitim verebilmek maksatlı olabileceğini düşünmen.
devrim:
davranış bozukluğu olan bir engellinin sorununun çözümü psikoloğun bireysel eğitim seanslarına girmesiyle mümkün olmuyor mu?
fizik tedaviye ihtiyacı olan bir engelliyle seansa fizyoterapist girmiyor mu?.....
bunlar bireysel eğitim seansı adı altında gerçekleşmiyor mu?
bu meslek grupları kavram mı öğretiyor?
peki ya devrim, kaç tane ağır düzeyde zihinsel engeli olan çocuğa kavram öğretebildin?
rehabilitasyonun içeriği konusunda okumanı tavsiye ederim.
özellikle sosyal rehabilitasyon konusuna dikkat et lütfen.
son olarak diğer bölümdeki yazımı senin için buraya kopyalıyorum,okumanı rica edeceğim, özellikle yeni yönetmeliğin sizleri nasıl safdışı ettiğine dikkat et.


Dostlar gerçekten önemlisiniz...
Ama bu sayfalarda velilere ve bize yardımcı olmanızı, deneyimlerinizi aktarmanızı yaralara ilaç olmanızı rica ediyorum .
Evet,tüm sayfalara bir tartışma içinde giriyoruz,belki Akdenizliliğimizin gereği ,bilmiyorum.Ama sizlerin Sosyal Hizmet konusunda deneyimlerinizi, özlemlerinizi okumayı gerçekten çok isterim.
Yukarıdaki görüşmelerde emeği geçen tüm arkadaşlara saygı ve selamlar.
Bu arada 21 nisan akşam Milliyet de , Eskişehir Emniyet Müdürü Savaş Yücel şöyle diyor ( o da sayfalarımızı izliyor gibi :);
"''Bir Batı ülkesinde, eğer anne ve baba çocuğunu döverse, devlet o çocuğu himayesine alır, besler, büyütür, okutur ve iş sahibi yapar. Sivil toplum örgütleri Batı'da çok güçlüdür. Yani orada komşular veya mahalleli de sahip çıkar çocuğa. Türkiye'ye bakıldığında çocuk daha suç işlemeden önce anne ve babasının ilgisiz kaldığını, komşunun ortalıkta bulunmadığını görüyoruz. Kimse el uzatıp da çocuğu kurtarmaya çalışmıyor. Sivil toplum örgütleri ortada yok. Sosyal Hizmetler Müdürlüklerinin kaynakları kısıtlı."
Yani havanda su dövmekten başka yapacak o kadar çok işimiz, işiniz var ki, boşuna enseyi karartmayalım.

ARKADAŞIM LAZIMSINIZ BU ALANA. AMA KAVRAM ÖĞRETİRKEN DEĞİL. YAPACAĞINIZ İŞLER ÇOK GEREKLİ.
KURUM SAHİPLERİ BUNLARI YAPARSAK BİZİ ÇALIŞTIRMIYOR GİBİ BİR YAKLAŞIMINIZ OLSA ANLARIM. AMA SİZ ISRARLA "YOK BEN KAVRAM ÖĞRETECEĞİM" DİYORSUNUZ. TEMELDE YAPMANIZ GEREKEN İŞLERİ ARKADAŞINIZ YAZMIŞ. SALDIRGAN DEĞİLİM AYRICA ASPİRİN ŞİRİN BİR BENZETMEYDİ. KIRDIYSAM ÜZGÜNÜM :)

REHABİLİTASYON ALANINDA SOSYAL HİZMET MESLEĞİ VE SOSYAL HİZMET UZMANININ ROLÜ
Ali Rıza DOĞAN
Sosyal hizmet kişi ve ailelerin kendi bünye ve çevre şartlarından doğan ya da kontrolleri dışında oluşan maddi, manevi ve sosyal yoksunlukların giderilmesine ve ihtiyaçlarının karşılanmasına, sosyal sorunların önlenmesi ve çözümlenmesine yardımcı olunması ve hayat standartlarının iyileştirilmesi ve yükseltilmesini amaçlayan sistemli ve programlı hizmetler bütünüdür.
Çocuğuna özürlü tanısı konan tüm ailelerde olduğu gibi özürlü çocuğa sahip olduğunu anlayan aileler bu durumu duygu ve düşünce olarak kabul edene kadar zor bir süreç yaşamaktadırlar. Gerçekle ilk yüz yüze geldiğinde şok yaşayan aileler daha sonra reddetme, suçluluk duyma, depresyona girme, hayal kırıklığına düşme, utanma gibi duygular yaşamakta, gerçeği kabul ettikten sonra çocuğu eğitme, gerekli kişi ve kurumla işbirliği yapma arzusunu göstermektedirler.
Sosyal hizmet mesleğinin temel amacı, müracaatçıların sosyal işlevselliğini artırmaktır. Müracaatçılar, kendilerinden veya içinde bulundukları koşullardan kaynaklanan herhangi bir nedenle normal hizmetlerle ihtiyacı karşılanmayan, bunun için farklı hizmetlere ihtiyaç duyan kişi, grup ve ailelerdir.
Sosyal hizmet mesleği bireyi karar verme özgürlüğünü kendi yararına kullanması açısından bilinçlenmesine aracılık eder. Öte yandan bireyin yaşadığı çevrenin değişen sosyo-ekonomik koşullarına ve değerlerine uyum sağlayarak toplumda verimli hale gelmesi için gerekli olan değişmenin yaratılmasını amaçlar.Bu açıdan sosyal hizmet gerekli müdahaleyi yapabilecek bilgi, yöntem ve becerilere sahip ve bu tür müdahalelere yetkisi olan bir meslektir.
Sosyal Hizmet Uzmanı (SHU) vereceği eğitim programında aile ve üyelerinin içinde bulundukları toplum koşullarına uymalarının sağlanması ve toplum kaynaklarından yararlanma konusunda bilgi sahibi olmaları, aile üyeleri içinde özel bakım ve yardıma ihtiyaç duyan bireylerinin sorunlarının giderilmesinde yardımcı olunması gibi yönleri kapsar.
Çocuğuna özürlü tanısı konan aileler yaşadıkları kriz döneminden başlayarak yardım etmek, güç vermek, çeşitli sorunları üzerinde odaklaşmak sosyal hizmet mesleğinin uygulama alanlarındandır.
Bilgi temeli ve değer sistemi, toplum, hizmet kurumu, müracaatçı ve Sosyal Hizmet Uzmanı sosyal hizmet mesleğinin temel unsurlarını oluşturmaktadır. Bu temel unsurlar içerisinde yer alan Sosyal Hizmet Uzmanı içerisinde yer aldığı kuruluşta diğer meslek elamanları ve kuruluş personeli ile ekip çalışması gerçekleştirerek Psikoloji, Gelişim Psikolojisi, Sosyal Psikoloji, Davranış Bo

REHABİLİTASYON ALANINDA SOSYAL HİZMET MESLEĞİ VE SOSYAL HİZMET UZMANININ ROLÜ
Ali Rıza DOĞAN
Sosyal hizmet kişi ve ailelerin kendi bünye ve çevre şartlarından doğan ya da kontrolleri dışında oluşan maddi, manevi ve sosyal yoksunlukların giderilmesine ve ihtiyaçlarının karşılanmasına, sosyal sorunların önlenmesi ve çözümlenmesine yardımcı olunması ve hayat standartlarının iyileştirilmesi ve yükseltilmesini amaçlayan sistemli ve programlı hizmetler bütünüdür.
Çocuğuna özürlü tanısı konan tüm ailelerde olduğu gibi özürlü çocuğa sahip olduğunu anlayan aileler bu durumu duygu ve düşünce olarak kabul edene kadar zor bir süreç yaşamaktadırlar. Gerçekle ilk yüz yüze geldiğinde şok yaşayan aileler daha sonra reddetme, suçluluk duyma, depresyona girme, hayal kırıklığına düşme, utanma gibi duygular yaşamakta, gerçeği kabul ettikten sonra çocuğu eğitme, gerekli kişi ve kurumla işbirliği yapma arzusunu göstermektedirler.
Sosyal hizmet mesleğinin temel amacı, müracaatçıların sosyal işlevselliğini artırmaktır. Müracaatçılar, kendilerinden veya içinde bulundukları koşullardan kaynaklanan herhangi bir nedenle normal hizmetlerle ihtiyacı karşılanmayan, bunun için farklı hizmetlere ihtiyaç duyan kişi, grup ve ailelerdir.
Sosyal hizmet mesleği bireyi karar verme özgürlüğünü kendi yararına kullanması açısından bilinçlenmesine aracılık eder. Öte yandan bireyin yaşadığı çevrenin değişen sosyo-ekonomik koşullarına ve değerlerine uyum sağlayarak toplumda verimli hale gelmesi için gerekli olan değişmenin yaratılmasını amaçlar.Bu açıdan sosyal hizmet gerekli müdahaleyi yapabilecek bilgi, yöntem ve becerilere sahip ve bu tür müdahalelere yetkisi olan bir meslektir.
Sosyal Hizmet Uzmanı (SHU) vereceği eğitim programında aile ve üyelerinin içinde bulundukları toplum koşullarına uymalarının sağlanması ve toplum kaynaklarından yararlanma konusunda bilgi sahibi olmaları, aile üyeleri içinde özel bakım ve yardıma ihtiyaç duyan bireylerinin sorunlarının giderilmesinde yardımcı olunması gibi yönleri kapsar.
Çocuğuna özürlü tanısı konan aileler yaşadıkları kriz döneminden başlayarak yardım etmek, güç vermek, çeşitli sorunları üzerinde odaklaşmak sosyal hizmet mesleğinin uygulama alanlarındandır.
Bilgi temeli ve değer sistemi, toplum, hizmet kurumu, müracaatçı ve Sosyal Hizmet Uzmanı sosyal hizmet mesleğinin temel unsurlarını oluşturmaktadır. Bu temel unsurlar içerisinde yer alan Sosyal Hizmet Uzmanı içerisinde yer aldığı kuruluşta diğer meslek elamanları ve kuruluş personeli ile ekip çalışması gerçekleştirerek Psikoloji, Gelişim Psikolojisi, Sosyal Psikoloji, Davranış Bozuklukları Psikolojisi, Sosyoloji, Sağlık, Sosyal Sorunlar, Sosyal Hizmette Mülakat, Sosyal Refah Araştırması, Sosyal Mevzuat, Ekonomi, İstatistik eğitimini aldığı derslerin yanı sıra mesleğin müdahale yöntemleri olan Sosyal Kişisel Çalışma, Sosyal Grup Çalışması, Toplumla Çalışma, Sosyal Hizmet Yönetimi ve Sosyal Hizmet Araştırması yöntemlerini yapacağı çalışmalara aktararak sorun grupları ile ilgilenmekte ve onlara yönelik olan müdahale yöntemlerini belirleyerek uygulamaya koymakta ve sorun grubunun yani müracaatçılarının yaşadıkları problemleri çözmeye yardımcı olmaktadır.
Sosyal Hizmet Mesleğinin müdahale yöntemleri:
SOSYAL KİŞİSEL ÇALIŞMA
Sosyal Hizmet Uzmanının sorun gruplarına yönelik yapmış olduğu çalışmalar içerisinde mikro düzeyde yer alan ve bireyle bire bir görüşmelerden meydana gelen yöntemlerden biri Sosyal Kişisel Çalışmadır.Bu yönteminin kullanılmasındaki asıl amaç birey ya da aile güçlüklerle karşılaştığında ve sosyal ilişkilerinde uyumsuzluk yaşadığında, problemlerinin farkında olmalarını sağlayarak öncelikle problemi kabullendirmek ve onları bu sorunu çözme sürecine katmaktır. Onlarla birlikte alternatif çözüm yolları bularak bunlar içerisinden en uygun olanını onların belirlemesine olanak tanımak problemi ortadan kaldırmaya çalışmak böylece kendilerine olan güven duygularının gelişimini sağlamaktır. Müracaatçının bu gibi sorunlarla tekrar karşılaştığında çözüm yollarını üretebilecek düzeyi kazanması bu yöntemin asıl amacını içermektedir.
SOSYAL GRUP ÇALIŞMASI
Sosyal Hizmet Uzmanının sorun gruplarına yönelik olarak kullandığı müdahale yöntemlerinden bir diğeri ise; Sosyal Grup Çalışması yöntemidir. Bu yöntemde aynı yaşlarda, aynı ilgi, endişe ve ortak sorunlara sahip, belirli bir eğitim ve kültür seviyesindeki bireylerin Sosyal Hizmet Uzmanı önderliğinde bir araya gelerek sorunlarını paylaştıkları, birlikte çözüm yolları üretebildikleri bir sorun çözme sürecidir. Bu süreç gerçekleştirilirken Sosyal Hizmet Uzmanı gerekli Sosyal Grup Çakışması tekniklerini grup üyelerine uygulayarak, grubun amacına yönelik gelişme göstermesini ve bu gelişmeyi grup dışında da sürdürmesini sağlar.
SOSYAL HİZMET UZMANININ SOSYAL KİŞİSEL ÇALIŞMA VE SOSYAL GRUP ÇALIŞMASI YÖNTEMLERİ AÇISINDAN GÖREVLERİ:
1- Aile üyelerinin ilişkilerini geliştirmek: Ailenin her üyesinin ihtiyacını karşılayacak şekilde fonksiyonlarını yerine getirmesi, özürlü çocuğa ilişkin sorumlulukların paylaşılması ile mümkündür. Bu konuda aileye güç vermek gerekli durumlarda eğitmek Sosyal Hizmet Uzmanının görevidir.
2- Çocuğun zihinsel özründen dolayı suçluluk duyan ailelerin suçluluk duygularını hafifletmek ya da ortadan kaldırmaya çalışmak.
3- Ailelerin çocuğun özrünü olduğu gibi görebilmeleri, gerçeği kabullenmeleri ve yeterli ilgiyi sevgiyi göstermeleri için destek verir.
4- Ailenin destek sistemlerini harekete geçirmek: Çocuğunun özürlü olduğunu öğrenen ailelerde sosyal etkileşimden kaçınma davranışı gözlenmektedir. Bu aileler, yeterli anlayışı görmedikleri düşüncesi ile, çevrelerinden; uzaklaşırlar. Sosyal Hizmet Uzmanı bu nedenle ailenin doğal destek sistemlerini akraba, arkadaş g.b. yakın çevreyi harekete geçirerek aileye destek olmalarını sağlar.
5- Sosyal Hizmet Uzmanı özürlü çocuğu olan ailelerin kendine yardım grupları oluşturmalarını ve böylece birbirlerini desteklemelerini sağlar.
6- Sosyal Hizmet Uzmanı çalıştığı kurumda uyum problemi olan çocuklar için gerekli gördüğü taktirde oyun grupları ve sosyalleştirici grup kurarak çocuğun kuruma uyumunu sağlar.
7- Özürlü çocuğu aşırı korumanın onun sorumluluk almasını ve bağımsız hareket etmesini engelleyen bir tutum olduğu konusunda ailelere açıklamalarda bulunur.
8- Özürlü çocuğun sosyal yalnızlıktan kurtulması ve toplumla sosyal bütünleşmesinin sağlanması için normal insanlarla birlikte sosyalleşmesinin önemini ailelere anlatır. Bu konuda sorunlarını dinler, çözüm için aile ile ortak hareket ederek girişimde bulunur.
9- Sosyal Hizmet Uzmanı çalıştığı kurumdaki diğer ekip elamanları ve aile ile birlikte özürlü çocukların boş zamanlarını değerlendirme, iş eğitimi ve iş bulma gereksinimleri üzerinde durarak ve önemini tartışarak bu konular için gerekli ortamı oluşturur girişimlerde bulunur.
10- Ailelerin özürlü çocuk ile fazla ilgilenip normal çocuklarını ihmal etmeleri ya da özürlü çocukları yüzünden yaşadıkları hayal kırıklığını telafi etmek için normal çocuklardan yüksek beklenti içinde olmamalarını sağlayarak, çocuk ve aile ile görüşmeler yapar.
11- Ailenin kurumla ilişkilerini geliştirmek: Sosyal Hizmet Uzmanı rehabilitasyon merkezinde özürlü çocuklara verilen bakım ve eğitimi ev ortamında da sürdürmek için okul ile aile arasında aracı rol üstlenir. Aileyi okul ile işbirliği yapmaya teşvik eder, çocuğun verilen eğitimden daha fazla yararlanmasını sağlar. Sosyal Hizmet Uzmanı kurumun, ailenin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde değişmesi ve gelişmesine de katkı verir.
TOPLUMLA ÇALIŞMA
SOSYAL HİZMET UZMANININ TOPLUMLA ÇALIŞMA YÖNTEMİ AÇISINDAN GÖREVLERİ:
Toplumla Çalışma yöntemi, özellikle toplumun eğitimi, hizmetlere katılımlarının sağlanması ve davranış değişimi konularında önem taşımaktadır.
1- Özürlü çocukların aile içi ve rehabilitasyon merkezlerindeki eğitimini geliştirici etkinlikler düzenlemek ve bu doğrultuda toplumu, kamu görevlilerini bilinçlendirir.
2- Özürlü çocukları olan ailelerin aktif bir yardımlaşma içinde bulunmaları, birlikte daha bilinçli ve etkin bir mücadele verebilmeleri için örgütlenmelerini teşvik eder. Bu bağlamda dernekler ve vakıflar kurmalarını özendirir.
3- Rehabilitasyon merkezinde bireysel ya da grup olarak gönüllü çalışma yapmak isteyen kişilere yönelik özel organizasyonlar geliştirir. Bunun için gönüllü ihtiyacını belirleyerek onlara çağrıda bulunur. Seçilenlerin eğitimlerini sağlar ve çalışmalarını izler.
4- Toplumda özürlü çocuklara yönelik yanlış anlayış, tutum ve ön yargıların değiştirilmesine yönelik çalışmalar yapar. Bu doğrultuda açık oturumlar, paneller düzenler, broşür dağıtır, sergiler açar, basın ve kitle iletişim araçlarını harekete geçirir.
5- Özürlü çocuklara hizmet veren diğer kamu ve özel kuruluşlar ile işbirliği içinde bulunarak bu kuruluşlar ile birlikte toplumu duyarlı kılacak etkinlikler düzenler.
6- Özürlü çocukların boş zamanlarını değerlendirecek, eğlenceli etkinlikler oluşturarak özel spor yarışmalarının düzenlenmesi sağlar.
7- Özürlü çocuklara yönelik bir takım ayrıcalıklar ve hizmetler sağlanması ile ilgili yasal düzenlemeleri yapar. Bu konuda kamuoyu oluşturur.
8- Özürlü çocukları olan ailelerin daha bilinçli mücadele etmeleri için aralarındaki etkileşimi artırmaya yönelik piknik, kermes, çay partileri v.b. düzenler

"ASPİRİN" gibi ciddiyetsiz bir benzetme yapan ve yazılanlara böyle saldırgan cevaplar veren birinin öğretmen olabileceğine inanamıyorum.
bu üslupta tartışan birini cevaplamayacağımı üzülerek bildirmek isterim.
ama yinede merakını gidereyim ali rıza'nın yazısını okudum,söylediklerimin aksi bir tek cümle bile içermiyor.(sana da tavsiyem sadece başlıkları okumaman yönünde)
a birde ali rıza çok değerli çalışmaları olan bir sınıf arkadaşımızdır.diğer arkadaşlarımızın yazılarını da oku.


Benim yerim sağlam siz düşünün demedim böyle anlaşıldıysa özür dilerim.ben biraz özeleştiri yapmaya davet ettim herkesi.Bu arada sen bu özeleştiriyi maaşını ve işini korumak için yapıyorsun yorumuna karşı kastımı aşmış olabilirim.
okuldan elbette çok şey aldım.Ama daha iyi şeyler verilebilirdi.Mevcudu yeterli görüp,özeleştiri yapmazsak olduğumuz yerde bile sayamaz gerileriz meslek olarak.Kaldı ki ben tüm shu lar yanlış işler yapıyorlar demiyorum.Kurunun yanında yaş da yanıyor diyorum ve meslektaşlarımızın gerek eğitimci olarak,gerekse asıl mesleğini yapmak üzere rehabilitasyon alanın gereklerine uygun donanımlı shu olamadıklarını belirterek,bu durumun "shu ların ne işi var bu kurumlarda,ne yapıyorlar,ne işimize yarıyorlar" gibi yaygaralara yol açtığını, objektif olarak dışarıdan bakan kişiler nezdinde bile bu yaygaranın kabul görür boyutlarda olduğunu söylüyorum.
Tam da bu noktada sadece yasal zorunluluk aramanın uzun vadede bir şeyi halletmeyeceği uyarısını yapıyor,gerekli tedbirlerin alınması gerktiğine inanıyırum.
Şu bir gerçek ki,en az beş adet shu yetiştiren okul olsa,okulda rehabilitasyon alanında yeterli eğitim verilse,yılda en az 1000 shu mezun olsa ve kurumlar kalifiye elaman bulma sıkıntısı çekmese,kimse bizimle uğraşmaz,kimsenin bize özel biri kini yok ki.Sadece donanımsız insanlara,haketmediklerei parayı vermek istemiyorlar ve tüm mesleği yaralıyorlar.Kurumlar yeterli sayıda kalifiye shu bulabilse,niye diploma kiralasınlar,diplomasıyla iş yapmadan haketmediği parayı alma çabası içinde olan kişilere niye boyun eğsinler ki.
Hakikaten Avrupadaki anlamıyla ve içriğiyle shu yetiştirebilseydik,bu sorunlar yaşanmazdı bence.
kurumlara kalifiye shu

Tavrınızı gayet şaşırtıcı buluyorum. Alanda çalışna shu ların yanlış işler yaptıkları kesin. Ancak bunu arkanıza alıpta tüm shular böyle yapıyordu demeniz yanlış. Elbetteki kişi çalıştığı lanla ilgili olarak her türlü bilgiyi edinmeli. Kendini yenilemeli, geliştirmeli. Siz böyle yapmışsınız ben yapmışım inan volkan ve başka bir sürü arkadaş yapmış. Burada yapmayanları dışlamak değil Diplomanızda yazan SHU mesleğinin kariyerini korumakla ilgili endişelerinizi ya da gerçekte olması grekenleri dile getirseniz diye düşünüyorum.
Ayrıca alanın özel sektörde daha yaygın oluşu mesleki ve kişisel hakları korumaya kollamaya engel teşkil etmiyor Ercan Bey. benim yerim sağlam siz düşünün mantığı ne ki? Bu ülkede başbakan bile koltuğundan edilyor unutmayın. Bu egoist tutumunuz sahip olduğunuz diplomayı yırtıp atmanızı gerektirmiyor mu sizce? okuldan bişey almadınız ,tamamen kendi çabalarınızla kendinizi yetişdirdiniz.
Alt yapıyı nereye koyalım o zaman. Bencede kafanızı kumdan çıkarın etrafınıza bakın.

Soruyu yanıtlarken:
- Doğrudan soruyu yanıtlayınız, veya soruya verilen diğer yanıtları geliştirecek şekilde yanıt veriniz
- Yanıtınızda hakaret, küfür veya kanunlara uygun olmayan paylaşımlar bulunmamalıdır. Buna uygun hareket etmeyen üyelerimizin üyelikleri durdurulacaktır
- Yenilenme!..Hadi Hayırlısı!...Gönül ve Ruh Desteği İçin Uzmanların Ğüçbirliği
- Yenilenme!..Hadi Hayırlısı!...Gönül ve Ruh Desteği İçin Uzmanların Ğüçbirliği
- Shçek Bakım Merkezleri
- Otizm ve Biyomedikal Tedavi
- Bir Sos.Hiz.Uz.Başarısı!..İmkan Verilince Neler Yapılabilineceğinin Başarılı En Son Örneği;Sosyal Hizmet Alanında Yılın Projesi
- 2004 Kpss Sonuçları Uzatılcak
- Yeni Haber Şaka Değil Mi
- İçi Boş Kurumlar
- Duymak İstiyoruz
- Tüm Özel Eğitimci Arkadaşların Dikaktine Lütfen Bu Yazıyı Mutlaka Okuyun