Soru-Cevap
SINIF ÖĞRETMENLERİNİN KOMPLEKSİ




BİRAZ YER AÇAR MISINIZ!
Mevcut kurumlarda MEB veya SHÇEK'e bağlı olsun fark etmez kimlerin çalışması gerektiği konusu gerçekten çok tartışılır konu durumuna geldi.Bu aslında oldukça olumlu bir gelişme.
Alanda herkes kendine yer arıyor, yerini meşrulaştırmaya çalışıyor veya diğer çalışanlardan daha gerekli olduğunu ima eden açıklamalarla alana sahip çıkıyor.
Aslında alan çalışmaya gerçekten istekli herkese açık.
Servis şoförlüğü yaparak da alanın içinde olursunuz, sadece öğrencinizle bireysel çalışmak mı alan.
Bir zincirin direnci en zayıf halkasının direncine eşittir.
Alanda verilen hizmetin her aşamasında görev alan herkes alanın içersindedir.
Alan yaşamın içersindedir çünkü.
Tabi ki yüzmeye gittiği havuz çalışanları, alışverişe gittiği market çalışanları, özel eğitimden sonra gittiği anaokulu veya ilköğretim okulu, annesi, babası , diğer aile yakınları hepsi alanın içersindedirler.
Bir çocukla ilgili olarak ortak çalıştığınız anaokulu öğretmenini nasıl alandan saymazsınız.
Alanı sınırlandırmak , daraltmak, öğrencilerimizin yaşam alanını daraltmaktır.
Hepimizin karşı olduğu saklama ile eşdeğerdir.
Alanımız multidisipliner bir alan olması neden ile doğurgandır, gelişmeye çok açıktır.
Multidisipliner çalışma alışkanlığı geliştirilmedikçe ne yazık ki alanımızı kısırlaştırmış gelişmeye kapatmış oluruz.
Birlikte çalışmaktan kaçınmak, korkmak, biraz güvensizlik belirtisi değil mi?
Farklı olanın güzelliğini fark edelim, beyaz papatya güzeldir, sarı papatya da güzeldir. Eğer olsa idi mavi papatya çirkin mi olurdu?
Farklı olanın güzel olduğununu, her zaman ona da yer olduğunu kabul edemeyen ne yazık ki bu alanla çok bağdaşamayandır.
Ne yaparsak yapalım alanın içersinde isek yanımızda olmak isteyenlere yer açalım. Başka disiplinleri de alana davet edelim.
Korkmayalım alanda çalışmak isteyen herkese yer var.
Yönetmelikler ,Genelgeler değişir önemli olan bizlerin bu alanda çalışma isteğimizin değişmemesi.
Hepinize kolay gelsin. Sevgiyle kalın.
Not: Biraz yer açar mısınız Yar Doç Dr Nevin Eracar'ın kitabının ismidir.
Sevgiyle kalın.

Yazik harcadiginiz vakte, yazik doktugunuz dillere.
Herkes ayni cati altinda calisiyor, cok mu zor birbirinizi dinlemek, cok mu zor birbirinizin isine, meslegine, emegine, zamanina saygi gostermek. Garip bir surtusme, garip bir cekememe. Unutmayiniz ki bu kisilerin hepsi beraber calismak zorunda. Bazi problemlerin ilk farkina varan sinif ogretmenidir. Ilk uyariyi yapacak olan sinif ogretmenidir. Sinif ogretmenine yardim edecek, belli oranda uzmanlik bilgisi aktaracak, beraber calisacak kisi ozel egitim ogretmenidir. Bu bir takim oyunudur. Bu isi ancak iyi takimlar iyi goturur, yoksa herkes Don Kisot'luk yapmaya kalkar.
Silkinin, kendinize gelin, kime niye laf ettiginize, neden dalastiginiza bakin. Uyanin artik, cekismelerin zamani degil, calisma zamani.

Evet bencede cevap yazmayın. Kendi kabuğunuza çekilin. Daha sonra birileri sizi o saklandığınız kabuklardan çıkarır. Ne benim özel eğitim bölümünü kötülemek gibi ne de sınıf öğretmenliği yükseltmek gibi bir niyetim var. Sonuçta ne sınıf öğretmenliği alıp satıyoruz ne de özel eğitim. Ticaret yapmıyoruz. Ayrıca görmezden gelinen davranış sadece özel eğitimde değil bizim sınıf yönetiminde de söner. Cevap verip vermeme konusunda herkes neye cevap verip vermeyeceğini çok iyi bilir herhalde.
Şeyda Hanım acaba o çok değerli sınıf öğretmenlerinin gerçekten sınıf öğretmeni olduğunu mu sanıyorsunuz? Size şunu söyleyim gerçekten sınıf öğretmenliği bölümü mezunu olan o bahsettiğiniz 5 öğretmendir. Diğerleri ya maden mühendisidir, ya veterinerdir, ya artık işi bitmiş öğretmenlerdendir, ya da alakasız başka bir meslek grubundan öğretmen olan şahıslardır. Şu anda sizin bölümde müthiş bir açık var, şükredin sadece sınıf öğretmenlerine sertifika veriliyor. Yakında da seçim var, hiç belli olmaz oy kazanma uğruna kurumlarınızda maden mühendislerini, kütüphanecileri, şehir planlamacıları da görebilirsiniz.
İyi çalışmalar.

Merhaba sevgili meslektaşlarım. Ve diğer yan alanlardan özel eğitime ve özel eğitimciliğe gönül veren, hakkıyla bu işi yapmaya çalışan arkadaşlarım. Size önerim; önce Sevil Ay hanım vardı atıp tutan şimdi de bu zat çıktı ortaya. Lütfen bu insanlara cevap yazmayın. Bakın arkadaşlar bu insanlar konuştukca batıyorlar. Boşa zaman kaybı, baş ağrısı. Biride böyle konuştu konuştu. Sonunda amacı anlaşıldı. Bunada karşılık verdikçe sitemizin her bölümünü adam kendi saçmalıklarıyla dolduracak. Hepimiz sınıf öğretmenlerinin %99'unun bu çocuklara nasıl baktığını, nasıl davrandığını görüyoruz. Eeee görünen köy klavuz istemezken ordan çıkan birinin ağzına bakmaya gerek yok. Bilirsiniz Özel Eğitimde Görmezden Gelinen Davranış ne oluyor. Neyse iş yaşamımdan somut örnek vereyim size. Ram'da çalışıyorum. Sınıf öğretmenleri çocukları göndermeyi pekala biliyorlar ancak defalarca çağırıldığı halde gelmiyorlar. Bi tanesi veliyle haber gönderiyor çocuğu sınıftan alacaklarsa gelirim. Ve bunu diyen öğretmenin gönderdiği öğrencinin tüm alanlardaki gelişim performansı bulunduğu ortam ve sınıf düzeyine göre çok iyi. Öğrencinin sadece öğretmen desteği alması gerekiyor. Öğrenci Özel eğitimlik de değil. Anlayacağınız burada o kadar çok sorunla uğraşıyoruz ki. Ve bu sorunların kaynağı sınıf öğretmenleri. Sene başından beri 4 ayda 60'a yakın öğrenci inceledim. Sadece 5'inin öğretmeni geldi. Ve sadece 2'si ciddi olarak işbirliği yapıyor.
Hepinize iyi çalışmalar.

Bence başka bir oturum adı altınada buluşup yazışsak. Bu konu başlığı insana itici gelebilir. Sınıf öğretmeni arkadaşlarımız bu konu başlığı üzerine alınabilirler. Mesela özel eğitimin ortak dertleri ya da sınıf öğretmenleri, çocuk gelişimciler ve özel eğitimciler bir arada gibi bir konu başlığı açalım orada buluşup tartışalım. Olur mu?
İyi akşamlar!

Aslında şunu şunu yapabiliriz demeyi çok isterdim ama maalesef başına buyruk bir milli eğitim politikasında bize söz hakkı yok sanırım. Oy kazanma uğruna geleceğimiz yokediliyor. 1990 larda oy kazanma uğruna kırkbin ve daha fazla işsiz mühendis, veteriner, kütüphaneci hala da açığı olan sınıf öğretmenliğine yönlendirilerek iş sahibi yapıldı ve birilerine oy olarak geri döndü bu faaliyet. Ben bir sınıf öğretmeniyim, şu an özel eğitim işini yapmasam da, bu alanın bir ucu benim uzmanlık alanıma, bir ucu sizin uzmanlık alanınıza giriyor. Yani bizim özel eğitime katacağımız şeyler var. Ben okullu bir öğrenme güçlüğü çeken çocuğa okuma-yazma öğretebilirim, siz çocuğun yaşına göre göstermesi gereken gelişimsel özellikler hususunda yardımcı olabilirsiniz. Böylece özel eğitimci arkadaşlarla işbirliği içerisinde oluruz. Ama bu iş birliği gerçek sınıf öğretmenleriyle, gerçek çocuk gelişim uzmanlarıyla olur. Ama bir mühendis, bir veteriner bu alana adım dahi atamaz. Bizim de bu alanlara adım atamayacağımız gibi. İşte ben de şu an birilerinin oy kazanma uğruna müthiş bir işsizlik potansiyeli olan mesleklere, özel eğitim alanında iş imkanı sağlama dalaletine düşmemesi için dua ediyorum. Başka da yapabileceğim bir şey yok sanırım.


Arkadaşlar yazdıklarımın kendi kanaatim olduğunu ve kimseyi bağlamadığını belirterek tekrar söylüyorum. Ülkemizde üzülerek söylüyorum, doğru bir iş yapıldığı yok veya doğru, iyi, güzel işler yapılması istenmiyor. Şu an özel eğitim alanında büyük açığımız var. Ancak bu açığı bazıları (iyileri tenzih ederim) kendi pis menfaatleri uğruna kullanıyor. Boşluktan yararlanarak bu tür kurumları para sayma makinası haline getiriyorlar. Kulağı duyan çocuğa işitme engelli, konuşabilen çocuğa konuşma engelli raporu alıp sizin karşınıza oturtmaktan hiç utanmayan eğitimin e'sini bilmeyen işletme sahiplerinin eline bakmak zorunda kalıyoruz. Ben şu an zaten merkezde sınıf öğretmenliği yapıyorum ve halimden çok memnunum. Ancak ihtiyaç olduğu halde atanamayan yeni mezun tecrübesiz sınıf öğretmeni arkadaşlar sertifikalı olsalar da ne kadar ücret alıyorlar da sanki maddi kazanç uğruna o kurumlarda çalışsınlar. Bu maddiyat kısmını bir geçelim. Bu arkadaşlar (bana göre) sadece kendilerine yakın alan olarak gördükleri özel eğitim alanında imkanlar ölçüsünde, okullu çocuklara kendi uzmanlık alanları içerisinde bulunan okuma-yazma eğitimi ve bazı temel matematik becerileri kazandırmak için çalışıyorlar, çalışmalılar. Bunların dışında kalkıp da otistik bir çocukla, ağır zihinsel engelli bir çocukla, down sendromlu bir çocukla ilgilenme imkanı verildiyse inanın bu o sınıf öğretmeni arkadaşın suçu değil, bu hem eğitim sistemimizin ama büyük ölçüde de o işletme sahiplerinin suçudur. Deveye sormuşlar boynun niye eğri diye, deve demiş nerem doğru ki? Biz yine de dua edelim, mühendislere, veterinerlere, kütüphanecilere, fen-edebiyatçılara bu imkan tanınmasın. Bunun acısını biz çok çektik ve hala çekmekteyiz, bari özel eğitim alanı çekmesin. İnanın sınıf öğretmenliğine 10 yıl önce bu imkan verildi ve kaç nesil heder oldu. Hala da o öğretmen demeye dilim dönmüyor ama hala görevlerinin başındalar, çocuklarımızı eğitmeye devam ediyorlar. Kaç nesil daha gider bunu siz tahmin edin.
Başarılar...



Ben de zaten her şeyi biliyorum demedim. Polemik yaratmayın. Demediklerimi dedim diye yazmayın. Siz yazdıklarımı tam olarak okumuyorsunuz galiba. Ben lisede çocuk gelişimi mezunuyum ve şu anda zihin engelliler öğretmenliğinde okuyorum. Başka alanlarda bilgi sahibi olmak sadece kendini geliştirme adına olur. Ama ben çıkıp da "çocuk gelişimciyim" deme hakkını bana vermez.
Saygılar!

ÜNİVERSİTE TERCİHİ YAPMAK BU KİŞİNİN SADECE O ALANDA UZMANLAŞACAĞI ANLAMINA GELMEZ ÖYLE OLSA 2. KEZ OKUMAZDI KİMSE BENCE ÇOK YANLIŞ BİR DÜŞÜNCE İÇERİSİNDESİNİZ Kİ YİNEDE SAYGI DUYUYORUM.
YAZINIZIN GERİ KALANI AYRI BİR KONU; BU ALANLARI TİCARET HALİNE SADECE KURUM SAHİPLERİ Mİ GETİRİYOR SİZCE ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN...
VE LÜTFEN ALAN HESAPLAŞMASINI BIRAKIN! BU ÇOCUKLAR İÇİN DİĞER MESLEK ELEMANLARINDAN NELER KAPABİLİRSİNİZ ONA BAKIN
HERŞEYİN İYİSİNİ BİLEN BİRİ OLAMAZSINIZ HERHALDE

Merhabalar
Ben öncelikle şunu söylemek istiyorum. Şu anda size karşılık bu yazı yazıyorum. Çünkü fikrimi belitmeden duramayacağım. Baştan şunu bilmenizi isterimki ben ne çocuk gelişimci arkadaşlara ne sınıf öğretmeni arkadaşlara ne de shu,pdrci arkadaşlara bir gıcığım var. Ben sadece herkesin kendi eğitim alanında kendi aldığı eğitimin hakkını vererek çalışmasından yanayım. Bu işler kendini geliştirmeyle olmaz. Kendini geliştirmek isteyen biri kendi alanında kendini geliştirsin. Neden başka bir alana yöneliyorki? Baştan üniversite tercihi yaparken özel eğitim öğretmenliğini seçseydiniz ya demek bence çok doğru olur.
Ayrıca Mehmet Hocam bir yerde haklı. Biz özel eğitimciler böyle yaparak aslında başkalarının ekmeğine bal sürüyoruz. Özel kurum sahipleri-bence tamamiyle ticarethane dönmüş bazı kurumlar-en az paraya kimi çalıştırırım peşinde. Kuruma kim kaç tene çocuk getirir derdinde. Hiç kimse kimsenin alanına müdahale etmezse böyle sorunlarımız ve böyle tartışmalar hiç çıkmayacak. Böyle tartışmalar yapacağımıza herkes kendi alanını daha geliştirmek için tartışsa daha iyi olmaz mı?
Sevgiler, saygılar!

Soruyu yanıtlarken:
- Doğrudan soruyu yanıtlayınız, veya soruya verilen diğer yanıtları geliştirecek şekilde yanıt veriniz
- Yanıtınızda hakaret, küfür veya kanunlara uygun olmayan paylaşımlar bulunmamalıdır. Buna uygun hareket etmeyen üyelerimizin üyelikleri durdurulacaktır
- Sınıf Öğretmenlerinin Özel Eğitimci Olması Doğru Mu?
- İyikide Sınıf Öğretmeniyim.Sözüm Psikolog ve Pdr Cilere..
- İyikide Sınıf Öğretmeniyim.Sözüm Pdr ve Psikologlara...
- Özel İlköğretim Kurumları Açıkçası Cinsiyet Ayrımı Yapmaktadır
- Tüüm Zihin Engelliler Sınıf Öğretmenleri ve Sertifikalı Öğretmenler... &Amp;Quot;Tepkinin Asıl Muhatabı Milli Eğitim Bakanlığı'dır&Amp;Quot;...
- Bizim Davanın Sonucu Ne Oldu?
- Özel Rehabilitasyon Okullarına Yönelik Yapılan Yeni Yönetmelik
- Kaynaştırma Eğitiminde Sınıf Öğretmenlerinin Sorunları
- Özel Eğitimci Arkadaşlar Yeter Artık! Kendinize Gelin.
- Meslek Korsanlığı