Soru-Cevap

Sayın Fatih Kurtuluş, Tutturmuşsunuz bir "tekelleşme" olayı gidiyorsunuz. Olaya oldukça taraflı baktığınızı düşünüyorum. Dilkom hakkında kulaktan dolma bilgiler ile yorum yapmayın lütfen. Naçizane tavsiyem, gidin ve görün Dilkom'u. Hatta hocalar, öğrenciler ve orada terapi alan aileler, bireyler ile konuşun. Harcanan çabayı görün. Görün ki, anlayın! Neden bu işin birkaç kendini bilmezin eline düşmemesi gerektiğini idrak edeceksiniz kesinlikle!. Ve eğer çok istekli iseniz, -ki bence denemelisiniz şansınızı, çünkü terapist sayısı gerçekten az- lütfen başvurun Dilkom'a. 160 saatlik ne olduğu belli olmayan "programcık" ile bir şey olma sevdasına düşen insanlarla, Dilkom ya da muadili programlardan mezun olan arkadaşlar arasındaki farkı belki o zaman daha iyi anlayabilirsiniz...

benim anlamadığım şimdiye kadar nerdeydiler bazı üniversitelerde de böyle hazırlıklar başlayınca mı herkes dil konşmayla ilgili daha fazla duyarlı olmaya başladı.dilkom şimdiye kadar kaç mezun vermiştir.alanda kaç kişi çalışmaktadır buna bakmak lazım.ama gelişemler iyiye doğru gidiyor.en azından bu alanda uzman açığı gunyuzune çıktı da bazı adımlar atılmaya başlandı.ayrıca alanala ilgili doğru durust kaynak yok bir vatandaş olarak dilkomun veya alanda çalışan az sayıda uzmanın neden kaynak çalışması yapmadığı kaynak sunmadığı aklıma başka sorular getirmiyor değil.tekelleşme çalışması mı acaba diye sormuyor değilim. herseyden önce HANGİ alanda olursa olsun yeterli sayıda iyi eğitim almış uzmanların alanlarda çalışmasının doğru olduğu kanaatindeyim.

Dilkom Lisans programı açma hazırlıkları içerisindedir. Dİlkom'da yükseklisansa alınan öğrenciler ilk yıl bilimsel hazırlık okuduktan sonra 2 yıl boyunca uzmanlık dersleri almaktadır. Böyle br eğitim sistemini iki aylık programla bir tutmak kesinlikle yanlıştır. Evet Türkiye'de konuşma terapisti açısından bir sıkıntı yaşanmaktadır ancak bu açığı iki aylık sertifika programı almış elemanlarla kapatamayız. Dil ve konuşma bozuklukları çok geniş ve interdisipliner bir alandır. Bu eğitimi iki aya sığdırmış kişilerin uygulayacağı sağaltım yöntemi kesinlikle etik olmayacaktır. Bu nedenle Dilkom öğrencisi olarak sertifika programını kesinlikle doğru bulmuyorum. Burada amaç hiç bir alanı tekeline almak değildir. Hocalarımızın ve bizim verdiğimiz uğraş yapılıyorsa bu işin kuralına uygun şeklinde yapılması içindir.

kadir bey çok iyi söylemişsiniz bu işi sadece dilkom yapıyor ve herşeyi eleştirmekten geri kalmıyorlar yarın bir gün lisans programları açılınca biz lisansta bu eğitimi aldık dilkom sadece yükesek lisansla bu eğitimi veriyor uzmanlıklarına itiraz ediyoruz derlerse dilkom kendini nasıl savunacak acaba. sertifika programlarıyla aynı durumda olmayacaklarmı.eleştirmek kolay ama önemli olan sorunlara çöüm bulmak çözüm üretmek ama kısa zamanda bu işleri yapmak lazım bir sürü insan konuşma problemli. çoğu çocuk. bu kişilere kim yardım edecek bunları düşünmek lazım. .uzman ihityacı var bu belli görünen köy klavuz stemez ve bu sorunun bir an önce çözülmesi lazım.tekel olmaya çalışmak değil.

ülkemizde her geçen gün bu alanın eksikliği artarak hissedilmekte ve yetişmiş eleman eksikliğide çekilmektedir. ülkemizde bu alanda y.lisans düzeyinde eğitim veren A.Ü Dilkom bulunmakta ve bu açlığa yetişmekte zorlanmaktadır. ayrıca girişte istenilen şartlar da belki gerekli bilemiyorum ama çok zorlu oldugunu düşünmekteyim. ayrıca min. 3 sene gibi bir sürede mezun olabiliyorsunuz. lisans eğitiminizin üstüne doktarada düşündüğüz takdirde 3-4-5.. sene şeklinde uzayan bir periyod ilave olmakta. neticede bu alanın lisans düzeyine indirgenmesi şart gözükmekte. bunu yapamıyorsakta. bu oturulup enine boyuna konuşulup ek eğitim ortamları sağlanmalı. dilkom dışarıya açılıp iş birliği yapmalı, türkiyede dilkom un tek egemenliği bitmeli diye düşünüyorum. bu tarz platformlarda da kuru sıkı söylemler yerine yapıcı, objektif tutumlar sergilenmeli ve elle tutulur fikirler bildirilmelidir ki bir yararı olsun. konuşmak kolay. madem öle icraat görelim. saygılar..

Eğitim sonunda verilecek sertifikalar, Ağustos 2010 Tarih ve 27679 sayılı Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği geçici 1nci maddesi uyarınca Sağlık Bakanlığı Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğünce tescil edilecektir. Bu yönetmelik yürürlüğe girmeden önce sağlık alanında özel mevzuatına göre alınmış sertifikası olan kişilerin sertifikaları, mevzuatında belirtilen süre sonuna kadar geçerlidir. Bu yönetmelik yürürlüğe girmeden önce sağlık alanında düzenlenmiş özel mevzuatı olup geçerlilik süresi belirtilmeden alınmış sertifikası olan kişilerin sertifikaları bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren 2 yıl süreyle geçerlidir. Bunlardanda anlaşıldıgına göre bir geçerlilik söz konusu gibi..

Sertifika programını tamamlayanlara İstanbul Aydın Üniversitesi'nin iş garantisi sağlama yükümlülüğü yoktur. Ancak Konuşma Engelliler Federasyonu (KONEF) nun 23.09.2010 Tarih ve 62/010 sayılı yazısı uyarınca, sertifika programını başarıyla bitirenlerin ilk %25 ine anılan federasyon tarafından istihdam garantisi verilmiştir. Demek ki bu program Konef tarafından desteklenme birlikte sertifika sahipleri işe de girebilmektedir. Ben bu anlamları çıkardım. Bilmem yanılıyor muyum..

ilgili üniversitenin ilgili programının ilgili yetkilisinden sertifika programı hakkında tarafıma gelen elektronik postada diyor ki: tabi bir çok şey diyorda, ben sadece, sayın ((ismini vermeyen maya eğitim adına yazan arkadaş) demek istediğim kişisel görüşlerinizi yansıtıyorsunuz. bu konu üstünde durulması gereken önemli bir konu ha burdan şu anlaşılmasın ben sertifika programını savunuyorum veya savunmuyorum değil de, konuşuyoruz madem bir işe yarasın objektif olalım.) neyse maya eğitimin bir sölemine istinaden bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum. o da şu:

Maya Eğitim Sağlık ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri yapılan yorumları iyice okumadan kendine göre cevap vermişssin ya da okuyup anlamamışsın olayı kişiselleştirmişsin.biz yorum yaparken olayı taraflı değil olan bir durumu anlattık ama anlayana davul zurna az.bir şeyi savunurken temeli olsun lütfen başkasına atıp tutmayalım sorunlara beraber çere olalım.amacımız bu

@Ahmet Tekin Tamamen ticari bir durum söz konusu. Hatta yeniden açtıkları programda fiyatı 3.500 TL yaptılar.. Memlekette "ne oldum delisi" insan çok olunca, ne olduğu belli olmayan bir programa -hiç kimse çıkıp da "çok bilimsel" demesin lütfen- parasını kaptıracak "gönüllüler" ne yazık ki hep olacak.. @Fatih Kurtuluş Anladığım kadarıyla bu "programcık" sizin için oldukça yeterli görünüyor. Daha önce de yazdım, yine yazacağım.. Dil ve konuşma terapistliği Türkiye'de yeni gelişen bir bilim dalı ve eğitimi de uluslararası standartlara göre (en az 40 farklı ders + en az 400 saat klinik uygulama) yapılıyor. Şimdi birileri çıkıp da, "ben yaptım oldu, hem de çok güzel oldu" deyip bu sertifika programını açar ve insanları davet ederse ve başka birileri de çıkıp "dil ve konuşma terapistliğinin lisansı yok, kimse birşey yapamaz, diyemez, bu çok güzel bir program, parası olan herkes gitsin" derse sonuçta bu programa katılan ve katılacak insanların eline düşen hastalar zarar görecek. Sonra dönüp dolaşıp yine "gerçek" konuşma terapistlerini aramak zorunda kalacaklar.. Emek, zaman, para kaybı hep o insanlara denk gelecek.. Ve bir konuda içiniz rahat olsun.. Lisans programı açılıyor ve bunu en çok biz istiyoruz. Açılsın ki; kendini bilmez birkaç densizin tuzağına başka insanlar da düşmesin.. Hastanelerde avukatların dolaşıp, en küçük bir uzman hatasını aradıkları ve dava açmak için aç kurtlar gibi nöbet tuttuğu bir dönemde, sertifikalı "konuşma uzmancıklarının" hastalarının ölümüne bile sebep olabilecekleri bir işi yaptıklarının/yapacaklarının farkında bile olmamaları aslında çok üzüntü verici.. Eminim ki, o sertifika programına giden hiç kimsenin bu ihtimallerden haberi bile yoktur.. Ama belki vardır, ne de olsa "süpersonik" bir program.. Her şey öğretiliyor değil mi?!.. Bir de şu Oxford meselesi var.. Akademik becerisi, bilgisi, puanı, yeterliliği olan herkes "Oxford"a başvuru yapabilir.. Hak ettiyse kazanabilir.. Ve eğer en az 3 sene süren zorlu bir eğitimi bitirirse, tam yetkili ve diplomalı ve yasal bir "DİL ve KONUŞMA TERAPİSTİ" olarak çalışabilir.. Hatta Türkiye'de "Oxford" dışında başka üniversitelerde de konuşma bozuklukları ile ilgili "yasal, geçerli, akademik olarak yeterli" bölümler var.. İsteyenler hangisine güçleri yeterse gidebilir.. Ama bu okullar içinde maalesef İstanbul Aydın Üniversitesi yok!..

ahmet hocam cevabı vermissin sertifikanın geçerli olmaması bu durumda mümkünmü:) itiraz edenlere sormazlar mı oxford var dı da biz mi okumadık:))

Sağlık Bakanlığı onaylı sertifika'nın imze yetkisi olmayacaksa bu insanlar neden sertifika programına gidiyorlar, nerede iş bulup çalışmayı planlıyorlar? Ya da bu sertifika programını düzenleyenler böyle geçersiz bir sertifika programını bu kadar ücretli niye yapmışlar?.. Bu konu ile ilgili delilli bilgileri olan varsa geniş bir şekilde anlatabilirse sevinirim.

birçok bölümde bu tür şeyler oluyor ülkede dil konuşma konusunda temel eğitim olmadığı için kabul görebilir.bilginize.kimse de itiraz edemez. lisans bölümü yokki itiraz edilsin:))

Türkiye de lisans düzeyinde eğitim verilmediği için(bu da Türkiye gerçeği) ancak lisansüstü düzeydeki eğitim diploması kabul görüyor. Eğer zamanım kısıtlı ve bütçem uygun diyorsanız bunun içinde USA'de birkaç üniversite uzaktan eğitim ve yaz döneminde klinik uygulama ile eğitim vermektedir.

Verdiğiniz doğru bilgi için teşekkür ederim.Benim de düşüncem imza yetkisi olmadığı yönündeydi ama emin olamamıştım.Tekrar teşekkürler..

Herhangi bir imza yetkisi söz konusu değildir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kabul edilen tek belge "diploma"dır. Diploma alabileceğiniz yerler bellidir. Sertifika programı ile hem bu alana ilgisi olan insanlar hem de onlarla ileride çalışma talihsizliğine düşecek kişiler kandırılmaktadır!..