Farklılıkları kabul etmek bireylere saygının ifadesidir, gibi bir cümle ile girmeliyim söze.
Niçin farklılıktan yanayım o zaman? Hayır farklılıktan yana değilim, dikkat çekmek için yapılan eklenti ya da kesintilerden söz etmiyorum.Farklılık biz istemeden kapımızı çalıp yaşamımızın ortasına oturabilir ,hem de biz kendimizi çok sıradan sayarken.
Bizim insanımız dikkat çekmemek için gri ve siyah tercih eder ,olabildiğince dikkat çekmeyecek, farklı olmayacak biçimde yaşamaya özen gösterir ve gurupların kalabalıkların arasında daha rahat ederiz ve buna bireyselleşmemiş bir sosyalizasyon diyebiliriz
Ve itiraf ediyorum şimdi ,ben bir renk körüyüm ve farklıyım,bir yeşil körüyüm, o İshihara denilen adamın daire içindeki renk lekelerine bakış açım farklı diye sakat kabul ediliyorum.Siyah beyaz körleri de kırmızı körleri de kırmızı -yeşil körleri de bir çeşit sakat!
Ucak kullanmayı bilmem ama ishihara testinin yaygın olarak kullanılmadığı zamanlardan kalma bir otomobil ve motorsiklet ehliyetim vardı ama artık olamıyor ne motorsiklet ne otomobil ne de amatör kaptan olarak tekne kullanma hakkım yok.Şakır şakır renk engelliyim,buyrun burdan yakın yani.
Öğrenciliğimde alexasander pratik yetenek testini numaralandırma tekniği ile uyguluyordum,önemli durumlarda kırmızı ve yeşillerin (takımımda eğitim sırasında işaretleri vardır)
Trafikte benim haksız olduğum hiçbir kaza olmadı ,kazalarda beni hep karşı taraf tazmin etti .İki önemli kazam var; biri Ataköy beşinci kısım ışıklarında kırmızı ışıkta durmak (en üstteki yani)ve kırmızı ışıkta durmayan bir Mercedes 500 ün sağlam tamponunu yedikten sonra fiat 126 bis'imin arkada olan motorunun radyotörünün su koyması
diğeri de Harbiye ışıklarda yine kırmızı ışıkta durduğum için bu kez bir Ford mustang in itelemesi.(Vuranlar hep iyi arabalardı hiç olmassa şansım burada iyi)
Her ikisinde de sürücüler kibardı ve arabamı yaptırdılar.Renk körü değillerdi ama kırmızı da durmuyorlardı.Ben renk körü olduğumun kompeksinde red kitin köpeği rin tin tin gibi kırmızı ışıkta duruyorum Benim orman yeşili rengim e karşın diğer insanların dünyasında kırmızı olduğunu bildiğim ve önem verdiğim için.Halbuki çatır çatır bir ağaç kadar yeşildir o en üstteki normallerin kırmızı dediği ışık, alttaki yeşil dedikleri şey de neredeyse mavidir.
Her neyse ben orman yeşili ve sis mavisi arasındaki farkı biliyorum:) Orman yeşilinde dur,yani kırmızı larında dur sis mavisinde yani diğerlerin myeşil dediği o saçma renkte geç.Yani o trafik ışıklarındaki renge yeşil diyorlar diye kimseyi suçlamak aklıma gelmedi!
Gelgelelim renk körlüğü olmayanların yaptıkları ışık kazalarında hep ben haklı çıktım.Şimdi onlar yine ehliyetlerini tazeleyebilir ben tazeleyemem.
Sakal bıraksam ,BÜTÜN RENK KÖRLERİ BİRLEŞİN diye bir çağrı yapsam kimse gelmez.Çünkü bu durumun farkına varanlar azdır.Benim körlüğümün farkına varmam ,bir kez babamın kırmızı arabasını park yerinde kaybetme mecerama rağmen üniversitenin ilk yılına rastlar.Elements of Pychology diye bir birinci sınıf kitabımız vardı ,ansiklopedi formatında bir şey, kapağın içinde de ishahara testinin ana ayıraç resimleri vardı; baktım yamuk bir sekiz, baktım 21, baktım sayı yok ,"tabii bildim" dedim ve alt yazıyı okudum ki aaa ben yeşil körüyüm.Panikledim ,"imdat annecim ben renk körüyüm napçam şimdi" oldum
.Gerekli olur diye kütüphaneye gidip bir ishihara testi ve bir çay alarak o lanet renk testini ezberledim.Hemen hocamıza gittim ,Amerikada kürsüsü olan ve Bakırköyden ağabeyimiz dediğim bir deneysel psikologtu,Ankarada hocamız olmuştu.Ümit bey ,ben renk körü çıktım ne olcak şimdi? İshiharayı ezberleyeceksin durumunu bileceksin bir şey yok gerisinde dedi.Ezberledim ağbi,tamam o zaman dedi zaten kimin renkleri gerçek gördüğünü bilen de yok,türkiye dışında her yerde ehliyetin olabilir.
Vay be
bizim memleket trafik konusunda süper
hiç kaza olmuyor
kimse renk körü değil
ama kırmızı ışıkta durmuyor
Tüh ben diğer insanlardan farklı oldum.
Kimse benim hakkımı savunmuyor
Bir de felçli olsaydım yaygın gelişimsel bi' bozukluğum ya da zenci ya da cüce ya da hidrosefal olsaydım maazallah .Farklıysan yandın kardeşim ne uzuuun olcan ne kısa, ne şişman olcan ne zayıf .Şimdi iyi niyetle şunu demeliyim;
Farklılıklar gittikçe sevilecek tabii İnsanların birbirlerini sevme ve kabul etmesi oranı dünyanın diğer ülkelerinde bizden fazla dermiyim hiç? Asla demem, en iyi biziz çünkü her konuda olduğu gibi.
Ama farkılılıkların kabul edilip sakıncalarının giderildiği günleri ben görebilecek miyim bilmiyorum tabii?Çok yaşlı değilim ama yakın vade için umutlu değilim sanırım uzun vadede eminim başarılacak.
Dünya da renk körleri kara trafiğinde değil amatör kaptan olarak deniz trafiğinde bile dümen ya da direksiyon sallarken ben kaçak kullanıyorum, üstelik varolan ve artık tazeliyemediğim ehliyetlerimle denizde bile yeşilin kırmızın şekilleri var (üçgen ve kare)yani orada bile bireysel farklılıklara yer var, bizde yok.
Ama çok sağlamcıyız
kurallara uyarız
o yüzden yeşil körlerine ehliyet vermez biz kendimiz kırmızı ışıkta geçeriz.Kırmızı ya da yeşil körlerine ya da kırmızı -yeşil körlerine ya da siyah- beyaz körlerine böyle bir yasal hak istesen herkes ayağa kalkar "vay köre bile ehliyet vermişler:)
Helal olsun ,benim yeşillerimi kırmızı, mavilerimi yeşil gören renk açıkgözlerine(biz körsek onlar da açıkgöz demek ki) .Trafik kazası en az ülke, en az ışık ihlali yapan ülke biziz ya...
Okullarda renk körlüğü taraması yapılıyor mu ,hatta ana okulunda ana renklerin hemen tanımından sonra dört yaş ta ayıralabilicek bir farkılılık renk körlüğü ve eğtimle hiç de çözümsüz değil.Ama kendi farksız olanlar farklılık olabileceği olasılığını bile değerlendirmiyor ,bir çocuk renkleri bilmiyorsa ,ben size ağbiniz olarak söyliyebilirim neden bilmiyor biliyor musunuz MR dır yani halk tabiriyle "gerzek"tir de ondan!.Hadi şimdi bu tanıyla yürüsün yavrum yürüsün, saçlarını sürüsün.
Ne ki okullarda bu şekilde şimdiki yasalarla İshihara teztini allahtan uygulayan yok.Benim gibi çok az sayıda kendinin renk(salağı) körü olduğunu bilen var,kimse de dillendirmiyor.Bu nedenle yasa bile değişmiyor.Kim uğraşacak binde 2 lik bir kesimle iki tane renk körüyle, adam gibi görseydi kerata değil mi?.Burası birbirinden farksız herkesin aynı düşünce ve görüş açısıyla yaşayanların ülkesi.Bizim işlerimiz ciddidir, büyük işlerdir ööle renk körü,menk körü , farkılılık marklılık uğraşmayız yani.Herkes elindeki kağıtlar ne diyorsa o dur.Eğitimli olmam, rehabilite olmam önemli mi?Göz doktorlarının nereden bulduklarını çok merak ettiğim o renkli yün yumaklarını kediler gibi teker teker ayırmayı çoktaan öğrendim,artık;" bu açık yeşil tonlar hakim renk sarı, ama siz yeşil diyorsunuz" "bu çatır çatır yeşil " ama sizi mi kıracağım tabii ki kırmızı deme durumuna ve aşamasına geldim ama kim dinler?
Yaşasın farksızistan,farklılıları yalnızca farksızlaştırmak birinci hede fimizdir, ileri arkadaşlar.....! |