Soru-Cevap

Soru-Cevap Formu

özel rehabilitasyon okullarına yönelik yapılan yeni yönetmelik

bu yasayla birlikte kurumların okul açabilmesi için artık 2 uzman yeterli olabiliyor, yeni yapılan yönetmelikle rehabilitasyon merkezlerinde 3 yıl görev yapmış sınıf öğretmenleri de  bu yasayla imza yetkisine sahip olabiliyorlar,kurum açılışında 2 uzmanın yeterli görülmesi okulların eğitim kalitesini düşürür görüşündeyim zaten kurumların bir çoğu eğitimden çok ekonomik rantın peşinde bu da onların uzman sayısını düşürmesine neden olacak bununla birlikte eğitim kaliteside düşecek yasanın güzel bir yönüde sınıf öğretmenlerinin de imza yetkilerinin olabilmesi bu sektörde yıllarca psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları eğitim alanında çocuklara akdemik becerilerin öğretiminde yeterlilikleri olmamasına rağmen derslere girerek çocuklara eğitim vermeye çalıştılar sınıf öğretmenlerinin önünün açılması iyi bir gelişme  
21-03-2005
Serdar ÜN
Özel Eğitim Öğretmeni

ya arkadaşlar bakın yukarıda arkadaşım iyi bi tanımı hepinize aktarmış. özel eğitim bi ekip işi kimse kimliğiyle böbürlenmesin yaptığıyla-yaptıklarıyla öne çıksın. bu ne ya siteye giriyorum güya yönetmelik konusunda bilgi alacağım bilgiden çok..... neyse ekip içinde olan bütün arkadaşlarıma sesleniyorum. hepimizin bir görevi ve bu çocuklarımız için yapacak iyi şeyleri,düşünceleri var. işini mi yapmıyor arkadaşın kişisel iletişim denen bişey var konuşursun halledersin ortama yaymanın bi anlamı yok ki.işini önemseyen ve seven herkes işşinin parçasıdır.herbirimizin dünya kadar başka başka sorunları varken gelin biz birbirimizin bilgilerinden faydalanalım. HERKESE SEVGİLER,İYİ ÇALIŞMALAR, BOL KAZANÇLI, STRESSİZ GÜNLER.....

not: Boş msj için kusura bakmayın klavyeme alışamadım.yanlışlıkla enterlıyorum.

05-10-2005
Şeyda ARAS
Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmeni

merhaba  özel egitim öğretmenleri ve fizyoterapisler haric hangi meslek elemenı kendi alanını icrak ediyor merakım DEMET hanım hic görmedimki bi psikolog sizin dediklerinizi yapsın hepsi cocugu alıp götürüp harf yazdrıp getiriyor 20 ye yakın meslektaşınzı tanıyorum hepside bu cocuklarla bunu yapıyor biriyse harf bile degiştirmiyor sabit hep A yazdırıyor bir cocuk gelişim öğretmeni ve uzmanı benden daha iyi normal cocuk gelişim evrelerini bilmesi gerek ama nafile oda takmış kırmızıya soyalhizmet uzmanlarysa zaten bu alanın profları SERDAR hocam hal böyleyken hangi egitimin kalitesi düşüyor......Evet katılyorum özel eğitim bir ekip işi ama lütfen herkes özel eğitim öğretmenliği yapmasın herkes özel eğitim öğretmenliği yaparsa ekip işi olamaz ama herkez kendi alanı dahilinde bir cocuğa ve ailesine katkıda bulunursa ozaman ekip oluruz

03-07-2005
Sündüz YILDIZ
Özel Eğitim Öğretmeni

evet bu rant kavgası içinde ekip arkadaşalrımız olarak nitelendirdiğimiz meslek elemanlarıyla boş tartışmalara giriyoruz aslındabizde isterizz ki herkes işini yapsın ya da herkese işini yapması için fırsat verilsin ama maalesef buna engel olan o kadar çok şey varki bu memlekette.keşke bu tartışmlar yerine çocuklara ve ailelere nesıl faydalı olabiliriz acaba sorusunu tartışsaydık:(inanın bu konlar,bu tartışmalar insanı çok yoruyor..herkes mesleği için elinden geleni yapıyor kimse boşuna dirsek çürütmedi onca yıl..hepinize iyi çalışmalar aradaşlar...
29-06-2005
Sultan ATESOGLU
Sosyal Hizmet Uzmanı

Yeni yasa tamamen kurum sahiplerinin istediği gibi olmuş aslınada bu ülkede kimse kendi işini yapmıyor yada başkalarının işlerini yapmaya soyunuyor anladığım kadarıyla bu sektörde de bu işler böyle işlemeye başladı özel eğitimci sosyal hizmet uzmanı ya da sınıf öğretmeninin koordineli bir şekilde çalışması gayet normal ama çoğu kurumda yasal prosödür gereği bir aradalar ya da birkaç ay gibi kısa sürede alınmış aptal bir özel eğitim sertifikasıyla işi götürüyorlar zaten bu sertifikalarda ya doğu görevinden kaçmak için ya da üç kuruş fazla para alabilmek için alınıyor
29-06-2005
Kenan ERTAŞ
Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmeni

      Sevgili  ekip arkadaşlarım,

  Hepimiz biliyoruz ki, bu karmaşanın sebebi eğitim. şimdi eğitimin aksayan yönlerinden bahsetmeyeceğim. Türkiyede özel eğitimcilerin azlığı, pisikologların, shu larının, çgu, çokluğu, bu sonucu doğurmuştur. Sizin elinizde yasama yetkisi olsa şuan sizde öğretmen açıkları olan bölümlere çok kısa bir sürede nasıl eleman yetiştirirdiniz Devlet soruna çözüm olarak bakıyor. bu şimdilik en iyi çözüm. bundan 10 yıl sonra veya özel eğitimcilerin sayısının arttığı zamanda işler yoluna girecektir. kimsenin bundan şüphesi olmasın O zaman özel eğitimciler derslere Psikologlar seanslara girecektir. herkes şu anda birbirinin işini yapıyor olabilir. Önemli olan nasıl yaptığıdır. En iyi ekip herkes kendi işini doğru yaptığı zaman oluşacaktır. Bu şimdilik çocuklarımıza en iyi eğitimi verebilmemiz için yaptığımız zaman kazanma işidir.

25-06-2005
Muhammet YAŞAR
Özel Eğitim Öğretmeni

ayrıca yukarıda diğer arkadaşlarımın ve evet ekip çalışması arkadaşlarımın (psikolog,özel eğitimci)bence onların yazılarını okuyun ben onların yazılarını okumdan bunca şeyi yazdım ve çok güzel, yeterli yazmışlar.keşke yazmasaydım dedim ama neyse silmeyede gerek yok.belliki siz anlamamışsızın onları bende anlatmak istedim tekrar.biz böyleyiz işte ekip çalışması ruhumuzdan kaynaklıyor ne diyebiliirm ki:)
15-06-2005
Sultan ATESOGLU
Sosyal Hizmet Uzmanı

biz hiçbir zaman konuşmayı öğretiriz demedik zaten?zaten ben iştme engellilerde çalışmıyorum.ama ailelerin genel olarak manei idesteğe htiyacı yokmu?kendilerini yalnız hissettiklerinde, sadece bir eşin tüm yükü kaldırmaya çalıştığında, maddi problemleri arttığında, işsizlik durumu çıktığında, bir kardeş diğerini kıskandığında, anne baba boşanma durumunda olduğunda, eğitimciyle aralarındaki iletişimin aksadığı zamanlarda, kurum müdürü ile sorunlar yaşandığında,hiç bir sosyal grubu olmadığında,kenini toplumdan dışladığında,aynı kaderi paylaştığı kişilerle biraraya gelme isteği ihtiyacı dyduğu halde kendisinin atılımcı bir kişiliği olmadığı için kimseyle iletişime geçemediğinde,haklarını bilmediğinde,yani birey-aile-kurum-çevre ve toplum gibi insanların hayatını, yaşam şeklini değiştiren olaylarla karşılaştıklarında nasıl davranmaları gerektiğini, yada içlerindeki gücü ortaya çıkartmayıda hem de derlere de girerek verebiliyor musunuz?evetse harikasınız...yazabilecek o kadar çok şey varki aslında yeter umarım.eğer ki ben işitme engellilerde çalıyorsam bu alanla ilgili her bilgiyi öğrenmeliyim ama aklınıza gelecek herşeyi.evet sıfırdan başlamak.ama işte ekip burda başlıyor işte.benim yaptıklarımı siz sizin yaptıklarınızıda ben yapamam.ama ben eğitimciyle işbirliği içinde yaparım herşeyi bilsemde böyle yaparım ve asla kimse herşeyi tam bilmiyordur her zaman bir öğrenme ve bildiklerini aktarma süreci içindedir.bilmiyorum bize bu öğretildi"araştırmacı-uygulayıcı-aracı-yönlendirici-işbirlikçi-desteklyici-yaratıcı-kaynakları harekete geçirici-olmayan kaynakları yaratmalı-hakları koruyucu eksik olduğu yerdede savunnmalısın"bilmem anlatabildim mi?siz çocukla olan eğitimi veriyosunuz ben sizlerin eksik kaldığı ve normalde karşıladığım diğer şeyleri veriyorum ve zaman zaman siz benden zaman zaman ben sizden yardım destek adı her neyse alıyorum.bu ekip çalışması oluyor yani.ben işitme cihazlarının öneminide biliyorum ayrıca.peki siz aile ruh sağlığının çocuğun gelişimindekini biliyor muusnuz?ben yeterli olamadığım yerde yönlendirme yapmayı biliyorum çünkü ben herşey değilim işim belli.ama siz bunu bilmiyor sunuz, bence öğrenin.

bu konunun çok uzamasına gerek yok bu sondur.anlayan anlar.bence donanım olarak daha fazla geliştirin kendinizi.iyi çalışmalar ekip arkadaşım

15-06-2005
Sultan ATESOGLU
Sosyal Hizmet Uzmanı

Sevgili Zeynep,

4 yıllık teorik, 5 yıllık pratik bilgilerinizle hala böyle düşünüyorsanız sizinle artık bu konuyla ilgili tartışma da olmaz...Çalışmalarınızda başarılar

(Alanda 9 yıllık tecrübesi sonucunda hiçbir yerimiz olmadığına karar verilen diğer arkadaşlarım, yani sosyal hizmet uzmanları ve psikologlar, lütfen artık bu konuyla ilgili tartışmayı uzatmayalım. Yapacağımız daha önemli paylaşımlar olacaktır. Hepinize iyi çalışmalar)

15-06-2005
Mine AKTAŞ
Psikolog

işitme engelli bir çocuğa sahip olan ailenin rehabilitasyon eğitiminden beklentisi çocuğunun onlara anne- baba diyebilmesidir. su istediğinde "anne bana su ver" demesidir. kendini toplumda anlatacak kadar dile sahip olmasıdır. 8 bunun tekniğini ne psikolog bilir ne çocuk gelişimi öğretmeni ne sosyal hizmet uzmanı ne rehber öğretmen. siz ağır derecede işitme engelli bir çocuğa konuşmayı öğretemezsiniz onu hiçbir şekilde topluma katamazsınız. nerede o zaman sizin sosyalleştirme çabanız? onu da bizler biliyoruz. en az 2 yıl aktif olarak çalışmadanda diğer meslek elemanları bunu öğrenemz. konuşma işitme engelli için en zor öğrenilen davranıştır. biz normaller, diğer engelli çocuklar konuşmayı doğal olarak öğreniyorlar. ama işitme engelliler konuşmayı öğrenmek için özel eğitime muhtaçlar. konuşma öğretmek o yüzden çok çok çok önemli aileye cihazı tanıtmak mı demişsiniz. işitme engellilerde cihaz kullanmanın daha doğrusu eğitimde cihazın önemi konusunda hiçbir bilginizin olmadığı anlaşılıyor. o cihaz etkin kullanılamazsa çocuğun konuşmayı öğrenmesi yavaşlar. hatta durur. bunun aileye etkin anlatılması lazım. cihazın nasıl çalıştığı, ne kadar saatle kullanılması gerektiği, arızasının nasıl tespit edilebileceği basit olarak , pilinin nasıl değişeceği, o cihazı sosyal güvenlik kurumları aracılığı ile nasıl temin edecekleri. bunların hepsi aile eğitimine giriyor. peki siz arkadaşlarınız bu bilgilere hakim misniz? bunları aile ile paylaşamazsanız aile sizi hiçbir şekilde dinlemez. ailenin önceliği budur. istediğiniz kadar sosyal çalışma yapmaya çalışın aile eğitiminin belkemiği budur. biliyorsanız yaparsınız ama bu konuyu bilmiyorsanız?...... aile eğitimi bizim için çok önemlidir. eğer ben konuşma yaparken aile işaret yaparsa benim işitme engelli çocuğum konuşmaz. bunu aileye açıklamak lazım. veya aileye anne ve babaya çocuklarına nasıl konuşmayı öğretecekleri bilgi olarak, uygulama olarak verilmelidir. bu da aile eğitimidir. ama bu aile eğitimini kim verecek? psikolog mu? rehber öğretmen mi? sosyal hizmet uzmanı mı? elbetteki işi en iyi bilen bu aile eğitimini vermelidir. o kim? sosyal güvenlik kurumlarından işitme cihazı, tamiri, pilleri nasıl temin edilir? doktorların bile bilemediği işitme engeline en uygun işitme cihazı nasıl hastane raporuna yazdırılır? bu genel olarak sosyal hizmet uzmanının yapması gereken bir iş. ama söyleyin işitme cihazı edinmenin yasal prosedürü nedir? biz üniversitede buna kadar öğreniyoruz. iş hayatındada bu alandaysak kanuni bütün takipleri yapmak zorundayız. çıkan yeni bir cihazıda takip etmek durumundayız. doktorların tıp literatürünü takip etmesi gibi. yani eğitim boyutu bu kadar alanı ilgilendiriyor. çok iyi donanıma sahip olmanız gerekiyor. süreklide kendinizi geliştirmenize. siz cihazı ben mi anlatırım teknik servismiyim, konuşma bu kadar önemli mi derseniz işitme engellilerde AİLELER SİZİ UZMAN OLARAK ASLA KABUL ETMEZLER. ÖNCE BENİM ÇOCUĞUMU, ENGELİNİ TANI, SONRA KARŞIMA GEL DERLER. biz çok sosyal hizmet uzmanı gördük. 5 yıllık öğretmenim ben. bunların hepsini ilk defa duydular. psikolog da gördük. onlarda ilk duydular. çocuk gelişimci öğretmen kökenli olduğu için daha yatkın diğer arkadaşlardan. pek çoğunuz bunları ilk kez duyuyor cihazın önemini anlamıyor. konuşmanın önemini anlamıyor. empati kurun işte. sizin işitme engelli bir yavrunuz olsa rehabilitasyon merkezinizdekilerden ne beklerdiniz? önce çocuğunuzun konuşmasını mı? yoksa çocuğunuzu tanımadan anlamadan aile çalışmaları mı? işitme engellilerde aile çalışmaları böyle yapılır. sizler bu boyutu bilmeden bu çalışmaları yapmaya çalışmanız ne kadar doğru olabilir? ders programınızı bir arkadaş bu sitede yayınladı. ders adlarına bakıp hiç bir bu alanla ilgili benzerlik kuramadım. ama merak edip www.anadolu.edu.tr adresine giderseniz bizim bu alanda ne kadar ders aldığımızı görebilirsiniz. o zaman ekipteki yerinize karar verin. sosyal hizmet uzmanı işitme engellilerin rehabilitasyonunda nerede olmalıdır? sizce hangi yer uygun?
15-06-2005
Zeynep Duray DİZDAR
İşitme Engelliler Öğretmeni

sayın zeynep hanım sizce iş sadece çocuğa konuşmayı öğretmek ve aileyede cihazı tanıtmak mı?gerçekten ilginç.işte meslek ayrımıda burada zaten.evet biz ailelerle çalışıyoruz, sonuna kadar da en iyi şekilde çalışırız. karşınıza çıkan örnekler anladığım kadarıyla sadece eğitim açısından olmuş. aileye ne verilmesi gerektiğini pek bilmiyorsunuz.empati de yapamıyorsunuz gibi. evet ekip çalışmasını da bir zahmet öğrenin.shu aile çalışmasında kullanmayan kişiler kaybeder bence.yada bunun içinde aile çalışmasında aslında tüm elemanların olması gerekir. psikolog ve shu aynı anda aynı oranda işiniçindedir aile denilince.eğitimde sizler gerçekten çok önemlisiniz ve bizler sizlerden aldığımız bilgileri aileye sunuyoruz, ailenin beklentilerini, düşünce ve duygularını sizlere yansıtıyoruz, sizlerin birbirinizi daha da iyi anlamanız için çalışıyoruz daha neler neler yapıyoruz ama biraz çaba sarfedin de siz öğrenin bakalım.
14-06-2005
Sultan ATESOGLU
Sosyal Hizmet Uzmanı

sayın kılıç, sayın aktaş ve sayın dizdar.

kavga ettiğimiz sürece isterseniz 4 değil 44 farklı meslek elemanı olsun ne olur biliyormusunuz : ben hiç sen hiç o hiç biz hiç siz hiç onlar hiç... sonra da çocuklar hiç olur

sağlıcakla ama sevgiyle ve barışla kalın

14-06-2005
Ahmet YAVUZ
Sosyal Hizmet Uzmanı

yaptığınız, yaptığımız işi bu sözlerinizle o kadar basitleştirdiniz ki şaşırmamak elde değil. özel eğitimin bir ekip işi olduğunu size öğretmediler herhalde. ben sonuna kadar shu olsun çgö olsun psik olsun hepsinin arkasındayım. siz kraldan çok kralcı olmuşsunuz. neden bu kadar çok savunma durumundasınız anlamak mümkün değil. çocuğa konuşmayı öğretmekle bu iş bitmez.bu çocuğun konuşmayı genelleyebilmesi için, içselleştirebilmesi için diğer alnlardaki arkadaşlara ihtiyaç duyarız. kendi başına herkez bir hiçtir. 
14-06-2005
Seyyar KILIÇ
Özel Eğitim Öğretmeni

bakıyorum da cepheyi daraltıp sadece shu'lara saldırıya geçmişsiniz. canınız sağolsun. sanırım yazdıklarım diğer meslek gruplarıyla ilgili fikrinizi değiştirdiyse de shu'lar hakkındaki fikriniz sabit. olsun bu da bişey.

zeynep hanım durum şu ki; bütün dünya sizin söylediğinizin aksini söylese de sizin fikirlerinizin değişeceği yok. bu yüzden böyle bir çabaya girmek anlamsız olacaktır. ayrıca tüm dünyada kabul gören bir meslek grubuna (ve hatta gruplarına) temel faaliyet alanlarından birinde "ne işiniz var burda, siz ne iş yaparsınız" demeye de hakkınız yok. tutupta size ne iş yaptığımızı kanıtlama çabasına girecek kadar da aptal değiliz. sizin bunu istemekle takındığınız tavır da küstahcadır.

işini iyi yapamayan pek çok shu, çgu, fizyoterapist, psikolog, işitme engelliler öğretmeni, doktor, avukat, mühendis...vb. mutlaka vardır, ancak tutupta siz meslek grubunun tamamına yönelik saldırıda bulunursanız (yukarıdaki gibi -üzülerek te yazmış olsam-) sert yanıtlar alırsınız. 

söylediklerim sadece sizedir. meslektaşlarınızı tenzih ederim.

lütfen kendi işinizi en iyi şekilde yapmaya devam edin...

13-06-2005
Volkan AKTAS
Sosyal Hizmet Uzmanı

5 yıllık melek hayatımda boş oturup işitme engelli bir çocuğa bir kelime dahi öğretmenyen bir çok shu ila çalışmak zorunda kaldım. aileler bizden önce çocuklarının konuşmasını istiyor. aileyi anlayıp ona destek olmakta budur. çocuğa konuşmatı öğretmek ve sosyal ortama konuşma ortamına katmak. bunu iddia ediyorum hiçbir shu yapamaz. çünkü formasyonunuz yetmez. bu bilgi donanımıyla mezun olmuyorsunuz. ama bu alanda en iyiyim diyede geçiniyorsunuz. ekipteki yerinizi bilin. zihinsel engellinin ailesiyle çalıştınız. tamam çok iyi. işitme engellinin ailesiylr ne yapacaksınız? size odyogramını gösterdiğinde nasıl yorumlama yapacaksınız? size en iyi cahazı,en güçlüsünü sorduğunda nasıl cavap vereceksiniz? veya işitmesinin iyileşme, ilerleme durumunu sorduğunda, biyonik kulağı sorduğunda aileye neye göre cevap vereceksiniz? çocuk cihaza nasıl alıştırılır aileyi nasıl bu süreç için bilgilendireceksiniz hani aile görüşmeleri sizin işiniz ya.. veya aileye dil nasıl kazandırılır nasıl anlatacaksınız? ben bunu yapabileceğinize inanmıyorum en az 2 yıl bilfiil çalışmadan bu alanda işitme engellilerle. çünkü işitme engelli çocuk aileleriyle zihinsel engelli çocuk aileleri farklıdır. işitme engeli kabul edilir. zihin engeli kabul edilmesi daha zor süreçtir. ayrıca ailelerin beklentileride birbirlerinden farklıdır. shu arkadaşlar bireysel ve grup eğitimi veremez. çünkü öğretmen değiller. eğitim öğretmenin işidir çünkü adı üzerinde zaten. diğer süreç dediğiniz rehabilitasyon sürecindeyse gerektiğinde yer alabilirsiniz yeterli olduğunuz sürece. özellikle işitme engeli ile ilgili teknik donanımınız olursa. ama bizim ailelerimizin önceliği çocukalrının bir an evvel konuşmasıdır. eğer çocuk konuşmazsa sizin ben sizi anlıyorum, size destek olayım çabanız hiçbirşeye yaramaz. önce konuşacak çocuk gerisi gerçekten ikinci planda. bizler ana dilini çocuğa öğretiriz. aileye de nasıl yapılacağını, cihaz bakımına kadar öğretiriz. bunun eğitimini almışız. sizler bana tam olarak açıklayıcı bir cevap verin. işitme engelli bir çocuk için ne yapabilirsiniz? hedefiniz de onu sosyal yaşama katacak kadar konuşma dilini kazanması olsun. beyin fırtınası yapın. o zaman bu süreçteki yerinizi kendiniz belirleyin. ben şunu şunu yapıp çocuğu konuştururum deyin. cevaplarınızı gerçekten merak ediyorum.
12-06-2005
Zeynep Duray DİZDAR
İşitme Engelliler Öğretmeni

bu işi SHU da yapar, psikoloğuda yapar, ÇGÖ yapar önemli olan kimin yaptığından ziyade nasıl yapıldığı.bir çok özel eğitim öğretmenin bu işi nasıl yapamadığını ve birçok psikoloğun ya da ÇGÖ nasıl yaptığını yakinen görme fırsatını buldum. hiç bir iş hiç kimsenin tekelinde değğildir. bu ancak kendi yeteneksizliğini kapatmaya çalışan ve acz içindeki kişilerin kendilerini savunma ihtiyacıdır. yetişiiin meslek elden gidiyorrr
11-06-2005
Seyyar KILIÇ
Özel Eğitim Öğretmeni

özel eğitim denilen kavramın içini bu ünvanı taşıyan kişi doldurur. kavram öğretimin kim yapmalı, MR'li öğrenciye okuma yazmayı kim öğretmeli gibi ne kişilere nede özel eğitime katkısı olmayan ve niyetsel bir "tartışma 
11-06-2005
Seyyar KILIÇ
Özel Eğitim Öğretmeni

sn. lütfi çiftçioğlu'nun yazısını atlamışım

bırakalım o da kendi paradoksunun içinde erisin: "allahım neden ben neden neden neden??? neden dört yıl okudum neden..." :))

şaka tabii lütfi bey alınmayınız. siz işinizi en doğru şekilde yapmaya devam ediniz. biz diğer meslek grupları sizi bu konuda her zaman destekleriz. ancak o down sendromlu ya da otistik çocukların ihtiyacı olan ve özel eğitim ve rehabilitasyon sürecinin içerdiği pek çok başka konu var, bizlerde işin o alanında çalışıyoruz zaten kavram öğretmiyoruz. ancak kavramlarla olan fenomenolojik ilişkinizin aldığı tutkulu boyuttan da endişe duymaktayız. "kavramlar ve ben, ben ve kavramlar, dokunmayın kavramlarıma, çekilin çekilin, benim kavramlarım onlar, git git defol.." diildir işşallah bu işin sonu. :)

son olarak ben de sizin söylediklerinize can_ı gönülden katılıyorum mine hanım.

sevgiler, selamlar.

09-06-2005
Volkan AKTAS
Sosyal Hizmet Uzmanı

Sevgili Volkan,

Yazım tarzına bayıldım:))sonuna kadar da katılıyorum. Umarım yazdıklarından sayın Lütfi Çiftçioğlu' da bazı çıkarımlarda bulunabilir. Zira böyle düşünen sadece Zeynep hanım değil. Ben de onların düz mantığı ile hareket edersem şöyle mi demeliyim acaba: Özel eğitim öğretmenleri SHU ve psikologlara takmış. Tabi ki bu çok çok düz bir mantık olurdu.Tıpkı " işte ben özel eğitimciden az alıyorum filan olursa olmaz" gibi.   Neyse ki çok boyutlu düşünebiliyoruz. Sanırım hoşgörülü olmamız gerekiyor. Onlar gibi genelleme yaparsak bize yakışmayacağını düşünmüyorum.

Sevgiyle..Herkese iyi çalışmalar

09-06-2005
Mine AKTAŞ
Psikolog

yazınızı dumur'a uğramak suretiyle okudum.

niye mi?

1) mektepli-alaylı nitelemesi ve belkemiği meselesi: aslında bütün mesele sizin bu alanı sadece çocuklara akademik becerilerin öğretilmesi olarak algılamanızdan kaynaklıdır. bu öğretmenlerin işidir doğru ancak özel eğitim ve rehabilitasyon sürecinin parçalarından da sadece biridir. herkes üniversitede eğitimini aldığı alanda çalıştığı ve ellerinde görmüş olduğu eğitime karşılık aldığı diploma olduğu içinde alaylılık ancak alaya alabileceğimiz komik bir yaklaşım oldu. yani olmadı zeynep hanım.  

ayrıca bu işin tüm dünyada ve türkiyede (bkz. yukarıda sn. amir akdağ'ın yazısı) bir ekip çalışması olduğu kabul edilmesine karşın inatla bu durumu inkar eden ve kendinizi belkemiği olarak gösterme konularındaki gayretiniz de beyhude efendim. anlamsız ve de saçma. 

2) devreye girme meselesi:

yazınızda neredeyse diğer meslek gruplarını yardımcı eleman ilan etmişsiniz. hani belli durumlar oluştuğunda "devreye giriyorlar" ya (!) pes yani. zeynep hanım tüm diğer meslek grupları bu sürecin içindedir, sonradan -gerektiğinde çağırma usulü ile- sürece dahil olmazlar.

tabii bir de "herkes sınırlarını bilmeli" meselesi var. evet sizlerin önünde el-pençe-divan durumları tabiii. çok haklısınız(!)

3) ahkam kesme meselesi: yazınızın tamamına hakim olan saldırgan tavır ve üslup hiç bir öğretmene yakışmayacak cinsten.

4) gebze meselesi: demek ki gebze'de siz olsaydınız ağır derecede zihinsel engellilere de okuma-yazma öğretecektiniz ?! "kendinizi geliştirirsiniz o ayrı tabiii". allah müstehakınızı versin, hiç güleceğimiz yoktu :)

5) yüksek maaş meselesi: bol kazançlı günler, hayırlı işler dileriz...

6) yardım meselesi:

ne kadar bilirsen hey dost bilene danış

danışan dağları aşar mı aşar

danışmadan yola çıksa bir kişi

yorulup byollarda şaşar mı şaşar...

7) bu iş ben en iyiyimle olmaz meselesi: hay ağzınız bal yesin...

8) ağız dalaşı meselesi: yazının geneli sizi yalanlıyor ama.

sonuç: sonuç şudur ki zeynep hanım kimsenin sizin alanınıza girmeye merakı yada ihtiyacı yok. bir kaç kötü örnek üzerinden bunları genele mal ediyorsanız yaptığınız yanlış, yok tüm diğer meslek gruplarıysa hedefiniz -kusura bakmayın ama- yaptığınız ayıp. bu alanda çalışan herkesin tek bir hedefi var.o da: tüm engellilerin bireysel yeteneklerinin ve yaşam standartlarının mümkün olan en üst seviyeye çıkarılarak eşit ve adil bir dünyada toplumla barışık bir yaşam sürmeleri ve bireysel bağımsızlıklarını en üst seviyede kazanabilmeleridir. bunun dışında bir hedef yoksa saldırılarınız yersizdir. başka amaçlar varsa da bilmek isteriz?

selamlar..

 

08-06-2005
Volkan AKTAS
Sosyal Hizmet Uzmanı

bizler 4 yıl özel eğitim öğretmenliği bölümünde okuyoruz. mezun olduğumuzda ve hala çalışırken yeni şeyler öğreniyoruz. sürekli bir eğitim sürecindeyiz. ancak diğer meslek elemanları bu alana yani özel eğitim alanına alaylı olarak sonradan giriyorlar. bunu inkar etmenin anlamı yok. özel eğitimin bel kemiği özel eğitim öğretmenidir. çocuk gelişimci formasyonu gereği 0-6 yaş arasına eğitim verebilir. psikolog davranış problemlerine. sosyal hizmet uzmanı ise öğretmen olmadığı pedagojik formasyonu olamadığı için bireysel veya grup eğitimi dersi veremez. aile görüşmeleri ile sınırlı olmalıdır. psikolog arkadaşlarda pedagojik formasyonları yok ise bireysel eğitimde ve grup eğitiminde bulunmamalılar. ekip işiyse özel eğitim herkes sınırını bilmelidir. birbirinin işine müdahele etmemelidir. davranış değişitirme gerekliyse psikolog, yaş küçükse çocuk gelişimci,aile ve çevre çalışmasıysa sosyal hizmet uzmanı, fiziksel sorun varsa fizyoterapist, okuma yazma akademik becerilerde ise sınıf öğretmeni devreye girmelidir. ama kimse kimsenin işini yapmaya çalışmamalıdır. ben özel eğitimci olabilirim ama çok iyi bir okuma yazma öğreticisi olmayabilirim. öğrenirim kendimi geliştiririm ama o ayrı. özel eğitimciler yüksek ücret aldıkları için kurumlarda sevilmezler. anlıyorum ama bu iş ekip işiyse herkes yerini blmeli. ben eğitim fakültesi sınıf öğretmenliği formasyonu çıkışlı olmama rağmen okuma yazma öğretiminde sınıf öğretmenlerinden destek isteyebiliyorsam ve onların başarılarını kabul ediyorsam diğer meslek elemanlarıda kendi sınırlarını bilmelidir. çocuk gelişimci,psikolog veya shu. herkes kendi işini yapsın. biz 4 yıl bu alanla ilgli lisans eğitimi aldık. hala yeni şeyler öğreniyoruz. sizler diğer meslek elemanları 40 yıllık özel eğitimci gibi ahkam kesiyorsunuz. ben 5 yıllık öğretmenim. kendime uzman demiyorum hala. ama bazı arkadaşlar 6 aylık stajla 1 yıllık kursa uzman oluyor. bunu kabul edemiyorum. kimseylede ağız dalaşı yapmak istemiyorum gebzede sınıf öğretmenleri 2 aylık kurs alanlar yaklaşık 200 hafif düzeyde zihinsel engellileri okur yazar yaptılar. ama onlar orta ve ağır düzeyde zihnisel engelli olsaydı tabiki sınıf öğretmenleri yeterli olmazdı. bu sınır hangi meslek elemanlarının çocukla çalışması gerektiği değerlendirme ve BEP hazırlanırken belirtilmelidir. kimse fizyoterapistin işine karışmıyor. nasıl kasların açılacağıyla ilgili. ama herkes özel eğitim öğretmeninin işine karışıyor. ayrıca işitme engellilerle iletişim kurmada özellikle ağır olanlarda psikolog,shu veya çocuk gelişimci işitme engelliler öğretmeni olmadan iletişim kuramaz. çünkü ana dili duymayan birisine nasıl kazandırılır, işitme cihazı nasıl etkin kullanılır bunu işitme engelliler öğretmeni bilir. kısaca şunu diyorum. herkes formasyonunu aldığı iş yapsın ve sınırlarını bilsin. yeterliliğini bilsin. gerektiğindede diğer meslek elemanlarından yardım almaya çekinmesin. herkesin yapacağı iş ayrıdır. kurumlarda olan çekişme olamamalı işbirliği olmalı. işte ben özel eğitimciden az alıyorum filan olursa olmaz. önemli olan başarıdır. bu noktada hangi meslek elemanı olursa olsun buluşmayı bilmelidir. ben en iyiyimle olmaz.
07-06-2005
Zeynep Duray DİZDAR
İşitme Engelliler Öğretmeni

Sorunun yanıtını biliyor musunuz?
Sorunun yanıtını biliyorsanız, lütfen aşağıdaki alanı kullanarak soruyu yanıtlayınız.

 

Soruyu yanıtlarken:

  • Doğrudan soruyu yanıtlayınız, veya soruya verilen diğer yanıtları geliştirecek şekilde yanıt veriniz
  • Yanıtınızda hakaret, küfür veya kanunlara uygun olmayan paylaşımlar bulunmamalıdır. Buna uygun hareket etmeyen üyelerimizin üyelikleri durdurulacaktır