Soru-Cevap

teşekkürler anlattıklarına kesinlikle katılıyorum, ama bu arada son bölümde söylediğiniz kurum sahiplerini zorlamak ile ilgili olan bölümde çok büyük sıkıntıların olduğu üzerine yazdığım bölümde var. yani eğitsel amaçlarla kapital amaçların çakışması sanırım bu  aşılamayacak bir konu çünkü 8 yıllık iş yaşamımda bu anlamda adım atan bir iş sahibim olmadı. bunun nedeni  devlet zihniyeti ile paralel olması eğitsel kalitenin niteliğin düşünülmemesinden kaynaklıdır. yada kapitalin yaptığı işten tamamen kopuk olması ile ilişkilidir. iyi çalışmalar dilerim.

tabiki haklısınız her kurumda çarpıklıklar var. benim merkezimde de bu sorunlardan bir kısmı anlattığınız gibi yada buna yakın yaşanmakta. hatta eşimde özel eğitimci olmasına rağmen özel de çalışma taraftarı değil, devlet okulunda çalışıyor. tabiki orada çok iyi şartlarda çalışmıyor ama özel merkezler devletin sağladığı güveni sağlayamıyor. buda yine devletten kaynaklanıyor. devlet her sene yeni bir yönetmelik çıkartıyor. buda eğitim kalitesini felan artırmak için değil. farklı amaçları var. yani kısacası niyet üzüm  yemekten çok bağcıyı dövmek. bu da ayrı bir konu. kurum sahipleri tamamen yada kısmen bu işin mali boyutu ile ilgilenmek zorunda çünkü altına girilen yükümlülük çok büyük. hem mali hemde manevi yönü var. fakat bu alandaki sorunların çözülmesi için siz eğitimcilerin yerinize konulmak istenen muadillerinizden bir adım önde hareket ederek kurum sahiplerini de doğruyu yapmaları için zorlamanız gerekiyor. ben yaşadığım sorunların bir kısmını burada ne kadar anlatılabiliyorsa anlatmaya çalıştım. gerisi sizlere kalmış...

sevgili dostum öncelikle bu kursu verenler bizim meslektaşlarımız değilmidir. ikincisi sistem üzerine ise ; bunu zaten gerektiren sistem ve sistemin kokuşturan kişiler yapıyor ayrıca bu sektörü iyi analiz ettiğimde benim gördüğüm zaten eğitim kaygısı değiil para kaygsı ve bu zihniyetin değişmesi için evrimleşme süreci gerekli gerçi türkiyenin evrimleşmesinin ne denli hızlı olduğu ? görülmektedir. kurumlar kartelleşirken fiyat peşinde koşarken ve sertifikaları satan (üniversite proflarına da karşı) ne yapmalıyız.

Değerli Hocalarım.konumuz okul açma veya kimler okul açabilir yahut kimler okul açmalı değil.bunun için burada bunun tartışılması doğru değil.özel eğitim elden gidiyor.özel eğitim öğretmenliği iki aylık kurslara kalıyor.iki aylık kursla bu iş mademki olacaktı neden biz 4 sene okuduk 2ay bize bir kurs verilseydi bizde 2 ay sonunda özel eğitim öğretmeni olsaydık.burada sınıf veya diğer öğretmenlere bir atıfta bulunmuyorum.sistemin ne kadar bozuk bir halde ilerlediğini söylemek istiyorum.evet artık bu alabora olmuş sisteme bir dur deme zamanı gelmedimi sizce.biz bir öğretmeniz; öğretmen probleme problemle cevap veren değil çözüm yolu bulan kişi ise hep beraber tek yürek olup bu işe bir çözüm bulalım.kimseye atıfta veya eleştiride bulunmadan hepimizin düşünce ve görüşlerine saygı duyarak bu bozulmuş eğitim sistemine çözüm bulalım.hepimiz el ele verirsek bu işe bir çözüm yolu bulabiliriz. HADİ EL ELE VERELİM..

SEVİL AY HANIMA YAPTIGINIZ ELEŞTİRİNİN ÖLÇÜSÜ KAÇMIŞ

BİR ÖĞRETMENİ BUDENLİ İNSAFSIZCA İTHAMLARDA BULUNARAK ELEŞTİRMENİZ SİZİN KENDİNİZİ NE ÖLÇÜDE GELİŞTİRDİĞİNİZİN BİR GÖSTERGESİ SANIRIM

SİZİN GİBİ KENDİNİ GELİŞTİREMEMİŞ İNSANLARIN ÖĞRETMEN OLMALARI NE YAZIKKİ  TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN EN BÜYÜK SORUNLARINDAN

rehabilitasyon merkezi açmak ayrı bir konu

sertifika ayrı bir konu

siz sınıf ögretmenlerinin rehabilitasyon merkezi açmasını eleştiriyorsunuz   

benim yanıtım sizin eleştiriniz üzere olmuştur

sevilay hanım parası olan herkes rehabilitasyon merkezi açabilir bunda bir kısıtlama yok

hükümetler gelip geçer ve her hükümet kendi siyasi çıkarları dogrultusunda kararlar alırlar

bu sertifika olayıda ataması yapılamayıpta açıkta bekleyen binlerce sınıf öğretmenine iş olanagı açmaktan başka bir şey değil yani hükümet bizim hakkımızı gasp ediyor

başka bir hükümette gelse aynısını yapar

yani

kendi sendikamızı kurup ve  engelli çocukların ailerininde desteğini arkamıza alarak milli eğitimde lobi oluşturmalıyız