Soru-Cevap

Ben 4 yıl boyunca özel eğitimde öğrenim görüyorum. Ama milli eğitimin 15 vs günlerde hizmet içi kurs adı altında sınıf öğretmenlerine özel eğitimci sertifikası vermesi beni, benim gibi özel eğitimde okuyan arkadaşlarımı ve bizim çocuklarımızı mağdur ediyor.Sonra da bu sertifikayı alıpta özel eğitimci olduğunu iddia eden kişiler yüzünden iyi eğitim alamamış çocuklarımızın dışlanmasını konuşuyoruz, kaynaştırmadan bahsediyoruz.Arkadaşlar gelin hep birlikte bu gidişe bir son verelim.Memlekette doktor sıkıntısı var iyi ozaman hemşirelere hizmet içi kurs versinler onlarıda doktor yapsınlar.Yanlışın savunulacak tarafı yok... 

bakın sizin atanamamanız biz sınıf öğretmenlerenin suçu değil.bizi suçlayıp durmayın.bu alanda bilindiği gibi yıllardır açık var.ve siz ne zaman mezun oldunuz bilmiyorum ama şimdiye kadar çok rahatlıkla atanabilecekken devlet okulları yerine özelleri maddi anlamda daha doyurucu olduğu için tercih edenlerin sayısı hiç de az değil. tamam kabul ediyorum 15 günle sizin okuduğunuz 4 yıl tabii ki kıyaslanamaz ama artık gerçekleri görün.biz sizin yerinize atanmış filan değiliz.halen o kadar çok açık var ki.benim çalıştığım okulda şu anda 20 açık var.hep ücretilerle telafi ediliyor açık. hedefiniz biz değiliz.artık kendinize doğru hedefi seçip ona göre hareket edin.üniversite mezunu insanlarsınız, daha mantıklı düşünün.branşınızdaki açık bizlerle kapanacak kadar az değil.üstelik artık sınıf öğretmenlerine sertifika verilmiyor. şimdi de sizin yerinize çalışan ücretlileri mi hedef seçeceksiniz,çok merak ediyorum.

ben özel egitim zihin engelliler öğretmenliği okumak için ne zorluklra göğüs gerdim 4 yıl boyunca cocuklarım için neler yapabilirim sorusunun cevabını aradım cok calıştı cok yoruldum bana diplomamı15 günde vermediler 15gün 3 güne göre kısa değil elbette ama 4 yıla göre kıyaslanamayacak kadar kısa! lütfen 15gün az değil demeyin ve ben bu sertifika olayı yüzünden atanamıyorum kadromuzu doldurup 15 gün az degil demeniz cok yanlıs 18 kadro size verilse 4 yıl sonra ne düşünürdünüz? lütfen biraz empatik olun!ben yine cocuklarım için çalısacağım ayrıca sınıf öğretmenleri özel eğitim derslerini secmeli alıyorlar bunu da unutmayın özel eğitim bu kadar basit değil ki 15 günde ne öğreniyosunuz? ne kadar yetelisiniz ben 4 yıl az derken lütfen 15 gün az değil demeyin rica ediyorum

Hüseyin Bey, Ben başında da belirttim.Ben sınıf öğretmeniyim,ancak yıllarını bu alanda geçirmiş,her türlü kötü şartlara rağmen hizmet vermiş cefakar sınıf öğretmenlerinden biri olmama rağmen öğretmenliğin ö sünde olduğumu hatırlatmak isterim. Sizin çok iyi bir özel eğitimci olduğunuz üslubunuzdan anlaşılıyor.Teşekkür ederim.Bizleri post giymiş bir hayvana benzettiğiniz için. Ders verdiğiniz öğrencilere de bu şekilde mi hitap ediyorsunuz? Tanrı sizin gibi müstesna özel eğitimcileri başımızdan eksik etmesin. Tekrar söylüyorum çok değerli özel eğitim öğretmeni kardeşim; 1-O kurslardan geçmiş sınıf öğretmenlerine özel eğitim öğretmeni ünvanı verilmiyor. 2-Bizler kimsenin alanına göz dikmiş değiliz.Biz gene alanımızda çalışıyoruz.Çalışanlar varsa da onların sorumluluğunu ve yaptıkları yanlışları tüm sınıf öğretmenlerine yükleyemezsiniz. 3-Celal Bey'in feryatları veya isyanlarını bu ülkenin insanları çok iyi anlamalıdır. Herkese saygılar sunarım.

İsmail Bey; Üniversitelerde eğitim kalitesinin düşüklüğü ,akademik personlin yetersizliği birşey, eğitimde hak gaspı[bir branşta yetiştirilmiş bir eğitim elemanının (formalite yollarla) başka bir branşa ataması ,görev yaptırılması] başka birşeydir.Üniversitelerde eğitim kalitesinin düşüklüğü ,akademik personlin yetersizliği tabi ki sorgulanmalı.Ama onun yanında eğitim kalitesini düşürücü uygulamalara da yer verilmemeli.Falanca kişi şöyle demiş,filanca kişi şöyle demiş diyerek bir yerlere varamayız.Olan eğitim gereksinimleri karşılanamayan ya da yanlış şekillerde eğitime tabi tutulan donanımsız çocuklarımıza olacaktır....İsmail Bey valla ben de bilmiyorum.Sınıf öğretmeni misiniz? Yoksa özel eğitim postu giydirilmiş bir öğretmen misiniz? :)) SAYGILARLA

Bir başlıkta ta değindim,koskoca Dünya da ünlü,Türkiye de ünlü bir bir üniversitenin profesörü Celal Şengör(Jeoloji alanında Dünyaca ünlü bir bilim adamımız ve kendisi de İTÜ gibi bir üniversitede görevli)TÜRKİYE DE ÜNİVERSİTE YOK!diyor ve de artık İTÜ de öğrenci kalitesizdir diyerek üniversitedeki görevinden ayrılmak istediğini söylüyor. Bu bağlamda,yok ben sınıf öğretmeniyim,yok ben özel eğitimciyim bu işi ben çok iyi bilirim diyerek bir birimize düşmeyelim de CELAL ŞENGÖR Hocanın söylemlerine kulak verelim.Okul bitirmenizi,kalitenizi,dünya bilim otoriterlenince belirlenen kriterleri sorgulayın....Düşünün;ben sınıf öğretmeni miyim?Özel eğitimci miyim? Esen kalınız..

Tabi ki o zaman da bazı şeyleri gözden çıkarmak lazım mesela bilimsel değerlerin eğitime uygulanması, mesela eğitimin kalitesi.Haaa "Bunlar bizim umrumuzda değil, biz istediğimizi yaparız" denilecekse ne olur, o zaman da eğitim sistemindeki bir halka daha baltalanmış olur.Ve bir takım insanlar (ki bunlar yeteri kadar donanıma sahip olmayan özel eğitim gerektiren çocuklardır)eğitim gerçekleri dışında eğitilmeye çalışılır. MEB zaten şu anda bünyesinde barındırdığı ve günden güne çoğalan sınıf öğretmeni potansiyelini eritme derdinde.Onun için bu sertifikalar dağıtıldı ki.Bazı sınıf öğretmeni arkadaşlar da bu gerçeği bilerek ya da bilmeyerek "bizler her alanda çalışırız, bizler şöyle yaparız, bizler böyle yaparız"demekteler ki yanılmaktalar.Bu arkadaşlar bilmiyorlar ki; her zaman her yerde ve her koşulda.Yaz-kış,kasaba-Köy demeden ve kısıtlı imkanlara ramen bu yaklaşım tarzlarıyla kendi eğitim alanlarına gölge düşürmektedirler.....SAYGILARLA

Snıf öğretmenleri özel eğitim alanında çalışacaklarsa sertifika gibi bazı formalitelere gerek olmadan(alana yönelik hazırlık süreci yüksek lisans gibi bilimsel değerlere ve teori ve uygulamayla olacaksa sanırım kimsenin itirazı olmaz) kendi alan kimlikleriyle çalışabilmeliler.Ama "ben her alanı her branşı bir haftada da on günde de öğrenir ve yaparım denilecekse,öğrenilmez ama yapılır.

arkadaşlar şu zor kursa gidip gelen 3 sınıf öğretmeni ile beraber çalışıyorum. o zor kursun her bir gününü gezerek geçirdiklerini kendilerinden dinledik. zaten iş performansında da anlaşılıyor bu..yani kursu tamamlayanlar bunlar. elenenleri de düşünemiyorum artık. bence kalifiye uzman arayan kurum ve veliler zaten işin farkına çoktan vardı...keşke herkes kendi iş sahasında çalışabilseydi. tüm bunlara hiç gerek kalmasaydı..

arkadaşlar bu 45 günlük zorlu mücadeleden!!! geçmiş 3 özel eğitim sınıf öğretmeni ile çalışıyorum.o 45 günün her bir gününü başka başka yerleri gezerek geçirdiklerini kendilerinden dinledik. nasıl zorlandıklarını da görebiliyorum ki bu çok normal.kalifiye eleman arayan okullar ve veliler için bence herkes ıspatlasın kendini. sevgilier..

İSMAİL BEY bu ortak nakta zaten vardı ve şindiye kadar kimse buna karşı çıkmamıştır.

Sonunda sanırım bir ortak noktaya ulaştık.

Sınıf öğretmenleri de Rehabilitasyon merkezlerinde sırf kaynaştırma eğitiminden gelen öğrencilerle çalışmalılar.

 Ama bu öğretmenlerin de çok dikkatle seçilmesi ve kurslardan geçirilmesi taraftarıyım.Yoksa çocuklarımız sırf para peşinde koşan bilgisiz,kaprisli,paranoyak kişilere teslim edilecektir.

  Sertfika almış ta olsa,sınıf öğretmenine kaynaştırma eğitimi dışındaki öğrencilerin verilmesi doğru değildir.Bu çocuklar mutlaka özel eğitimcilere bırakılmalıdır.

 Ben bu ilkelerle bir kurumda çalışıyorum.Tüm sınıf öğretmeni meslektaşlarımdan da bu ilkerei yaşama geçirmelerini dilerim.

 Esen kalınız

 

İsmail Bey;

Herşeyden önce düşüncelerinize saygı duyarım diye belirtmek isterim.Eleştirilerim size ya da alanınıza değil, yapılan yanlış uygulamalaradır.

    Bu tür bilgi alışverişlerine  hekesin katılması benim de tercihimdir.Baştan da belişrttiğim gibi rehabilitasyon merkezlerinde sınıf öğretmenlerinin çalışmasına karşı değilim.Sertifika kandırmacasına karşıyım. Eğer kaynaştırma öğrencilerini sizlere vereceklerse neden sınıf öğretmeni kimliğinizle o kurumlarda çalışmayasınız.Kendinizi kandırmaya gerek mi var? Başka bir renge bürünüp mesleki statünüze (sınıf öğretmenliğine) ihanen etmeye gerek mi var? Yani sertifikaya gerek var mı ? Sınıf öğretmenlerinin aldıkları o sertifikalar bilgi ve beceri birirkiminde herhangi bir artmayı beraberinde getirdi mi? Hayır.Peki formalitelerle yolu almanın ne gereği var.Bu şekildeki yaklaşımlar işin ciddiyetine ve eğitimin kalitesine güvenmemeyi beraberinde getirir. Bu da birçok olumsuzluğa neden olur. Evet bir gerçekle karşı karşıyayız.Eleman sıkıntısı gerçeğiyle.Ve bu da  bilimsel yol ve yöntemlerle çözülmelidir.Bu yollar neler olabilir;

  1)Kaliteli meslek elemanı yetiştirilmeli

  2)Sertifika gibi basit uygulamalara yer vermemeli

  3)Hekes kendi alanıyla ilgili olarak çalişmalı.Örneğin sınıf öğretmeni ben özel eğitimciyim diye çalışmamalı.

  4)Kurumlardaki denetimler sıkı ve ciddi olmalı. 

     Kendimizi kandırmadan yaklaşırsak olması gerekeni herkes biliyor.

                                                                            SAYGILARLA

Kurs-program vs.ile degil, sadece sinif ogretmenliginden/veya iger alakali sayilabilecek alanlardan geliyorsa yuksek lisans yaparak, ozel egitimde calisabilme sertifikasi alabilmeli.Ne dersiniz?

Herkese esenlikler dilerim,

Olayın sadece Hüseyin Bey ve benim aramda geçen bir söz düellosuna dönüşmesinden rahatsız oldum.Diğer öğretmen arkadaşlarımızın da bu konu ile ilgili görüşleri de olsa iyi olur diye düşünüyorum.Öyle veya böyle bu kurslar açıldı,bu kurslardan sertfika alan sınıf öğretmenlerimiz bu alanda çalışıyorlar.Keşke olmasaydı diye baştan söylemiştim.Ama madem bir gerçekle karşı karşıyayız bizler bir birimize destek olmak zorundayız.Ne olur suçlamaları bırakalım,yapıcı ve yol gösterici olalım.Ben zamanında gazetecilikten gelen sınıf öğretmeni arkadaşıma önce tepki duydum ama,öyle veya böyle sonuçta bu kişi hiç ilgisi olmayan bir alana atandı diye dışlamadım,ona yardımcı oldum.Ama bizim olayımız baştan da belirttiğim gibi  çok farklı.

  Ben şu an bir özel rehabilitasyon merkezinde çalışıyorum.Kurum müdürüne baştan söyledim.Bana kaynaştırma öğrencileri dışında öğrenci vermeyin dedim ve öyle oldu.Şu an 25 civarında öğrencim var ve hepsi kaynaştırmaya giden öğrenciler.Sizin bahsettiğiniz öğrenciler zaten bizlere verilmiyor.

 Yani ben şu an vicdanen rahatım.Vicdanen rahatsız olacağım bir işi zaten yapamazdım.Yani rehabilitasyon merkezleri de olaya bu açıdan bakarlarsa iyi olur.

İmail Bey;

Ben size  özel eğitim öğretmeni olabilmenin şartlarını, geçirilmesi gereken evreleri  ve yaparak yaşayarak öğrenmesi gereken durumları saydım.Ama malesef siz hala o kurslarda olması gerekenler ve olmaması gerekenler diye bazı şeyler yazıyorsunuz.Alanda boşluk olması sizi ve dediklerinizi ve bu yapılanlrı doğru çıkarmaz.Aksine bir bilemedin iki yıl sonra özel eğitime vurulan darbelerin sonuşları zaten yeteri donanıma sahip olmayan o güzel çocukları ne hale düşürdüğü ortaya çıkar.Tabi bu işten [sertifika olayından]eli güçlenen okul sahiplerinin güzelim durumları da.

         Şunu unutmayın bireysel eğitimde sertifika almış sınıf öğretmenine öğrenciyi vermek cinayet işlemek gibi bir şeydir.Bakınız sınıf öğretmenlerinin bu alanda çalışmasına karşı olunmamalı.Ama öz kimliğinizle (sınıf öğretmeni kimliğinizle) ve kaynaştırma öğrencileriyle ilgili olarak çalışabilmeliler.Yani Yaygın Gelişimsel Bozukluk,Down Sendromu,Otizm vb. vb. gibi tanılanmış çocukların eğitiminde Özel eğitim öğretmenlerinin yetkilerini alarak yada almayarak çalışmanız doğru değidir.O kurslara gidin ya da gitmeyin karşı olduğumuz ve olmaması gereken durum budur sayın eğitimcim.

      Bu kurslar ne biz özel eğitimcilere ne de siz sınıf öğretmenlerine ne de çocuk ve çocığun ailesine bir yararı olur.Olursa olursa Alana ticaret gözüyle bakan kurs ve okul sahiplerine olur.ÇOK ŞEY VAR SÖYLENECEK VE YAZILACAK ONLAR DA BAŞKA BİR SEFERE..... 

Hüseyin Bey,

İlginiz ve anlayışınız için teşekkür ederim.Adresinizi aldım ve kaydettim.Uygun bir zamanda karşılıklı konuşmak dileğimle.Saygılarımı sunarım.

 Şimdi gelelim bir önceki yazımda belirttiğim gibi bu kursların eleştirisine:(keşke bu kurslar açılmamış olsaydı)Ama mademki bir açık kapatılmak için çaresizlikten açıldı,ozaman açılırken hiç olmazsa bir takım ön koşulları olsaydı.Sınıf öğretmenliği birinci koşul olarak öne sürülmüş,ona bir diyeceğim yok ama;

1-Öncelikle bu işe bir yaş sınırı getirilmeliydi.Emekliler arasında 60 yaşın üzerinde bir çok kursiyer gördüm.Özel okullar bile sınıf öğretmenliğinde 50 yaş sınırı getirmişler.

2-Genç sınıf öğretmeni kursiyerlerin çoğu ise,KPS sınavında düşük puan almış kişilerden oluşuyordu.Zaten bir çoğu sözleşmeli öğretmenlik ataması yapılınca kursları bırakıp gittiler.

3-Kurs sonunda yazılı ve sözlü sınav yapıldı,yazılıdan 25 alanlar sözlüde70- 90 aldılar(Bu ne yaman çelişki be kardeşim).Yazılıdan 90 alıpta sözlüden 60 alan da oldu. Yani sözlü yazılıdan başarısız olanların düzeltilme aracı oldu.

4-Derslerin tamamını özel eğitim öğretmeni formatör öğretmenler verdi.Kendilerine teşekkür ederim.Ellerinden geleni yaptılar.Ama hiç bir akademisyen yoktu.

5-Kurs süresi yetersizdi.İlk kursu başarıyla tamamlayanlar ilerki yılda ikinci,üçüncü hatta her yıl bu işi yapıyorsa kursa alınmalıydılar.Tek bir kursla bu işe son verilmemeliydi.

Yazacak çok şey var.Şimdilik esen kalınız.

 

Hüseyin Bey kardeşim.

Ben yukarıda olayı gerçek boyutlarıyla anlatmaya çalıştım.Elbette bu işin o alanda eğitim görmüş kişisine yaptırılması gerekir.Ben buna itiraz etmiyorum.Yazdıklarımdan o kursları onaylıyorum anlamı da çıkarılmasın.O kursların eleştirilecek bir çok yanı var.Hep beraber de eleştirelim.Benim söylemek istediğim,şu an bu alanda bu işi yapacak korkunç boyutta elemana gerksinim var.Bunu devlet şu an için çözemiyor.Özel eğitimciler istihdamı karşılamakta yeterli değil.Yeterli sayıda özel eğitimciler olsaydı zaten bu kurslar açılmazdı değil mi?Ayrıca şunu belirteyim,olay sırf okul bitirmekle ve diploma almakla da bitmiyor.Ben ne sınıf öğretmenleri,branş öğretmenleri,özel eğitim öğretmenleri gördüm....Olayın boyutları çok derin.Çoook......

   Esen kalınız.....

Hüseyin Bey kardeşim,benim anlattıklarımı sanırım dikkatli okumamışsın.Ben burada anlatmak istemiyorum ama ,bir zamanlar veterinerlerin vb meslekten olanların sınıf öğretmeni olarak atanmasına tepkide bulundum,hem de örgütlü bir şekilde ama bizi kale alan olmadı.Ama bu olay ile diğer olayın arasında dağlar kadar fark var,el insaf.Elbette ben de isterim özel eğitimci bir meslektaşımız bu işi yapsın.Benim bu konuda bir itirazım yok.Elbette bu işe çok öncelerden el atılsaydı da iş bu boyuta gelmeseydi.şu an en iyi bir kararla bu açığı kapatmak için sınıf öğretmenlerinden yararlanıyorlar,ya gazetecilik bölümü mezunlarını bu kursalara alsaydılar,o zaman olay daha da kötü olmayacak mıydı?Sonuçta,verilen bir karar ile zihinsel engelli bir öğrenci kaynaştırma eğitimi amacıyla sınıf öğretmenine teslim edilmiyor mu?İş gene sınıf öğretmenine düşmüyor mu?Bu iş sonuçta vefakar sınıf öğretmenine düşmüyor mu?Kaynaştırma eğitimini yapan sınıf öğretmeni değil mi?Bence tüm sınıf öğretmenleri bu kurslardan geçirilse daha iyi olur.

 O kursları hafife almanız çok yanlış.Bana şu an deseler ki sana 3000 ytl maaş tekrar o kursa git.Samimiyetimle söylüyorum gitmem.Psikolojik olarak o kurs beni ve bir çok arkadaşımı yıprattı.Gidecek arkadaşlara da tavsiyem kursları sakın hafife almayın...

Bu uğurda hizmet veren değerli özel eğitimci ve sınıf öğretmeni meslektaşlarımı kutluyorum,birbirlerine destek olmalarını diliyorum..

Hüseyin bey, farklı bir meslek alanına el atmakla neyi kastettiniz anlayabilmiş değilim.Ben eczacının veya ziraatçının mı işine karıştım.Ben öğretmenim Hüseyin bey...öğretmen...eğitim benim mesleğim.Ben de eğitim ve öğretimden bahsettim...

Esen kalınız.

İsmail yanc bey sizlr sınıf öğretmeni olarak veteriner, gazeteci, ziraatçıların sınıf öğretmeni olmasını zamanında gördünüz ve üzüldünüz.Ama sessiz kaldınız.Bunları biliyorsunuz da neden başka meslek alanlarına el uzatıyorsunuz. Bu durumlara üzülmeniz sahte göz yaşlarından ibarettir,farkındayız.Ayrıca fakülelerin sınıf öğretmenliği bölümünde özel eğitim dersleri zaten veriliyor diye birşey de yok.o deslerin verildiğini görmedik.Şu anda korkunç boyutta açık varsa bu şekilde kapatılmaz. O açık meslek elemanları yetiştirilerek kapatılır ancak.Dediğiniz şekilde devam ederse özel eğitimdeki açık formalite icabı kapatılır.Ve özel eğitim kocaman bir darbe daha yemiş olur.Olan da güzelim çocuklara ve hiçbirşeyin farkında olmayan ailelere olur.  

Bir sınıf öğretmeni olarak yazılanlardan büyük üzüntü duydum.Ben de o sertfika programına katılmış sertfika almış bir kişiyim.Söylendiği gibi o sertfikayı almak öyle kolay değil.Ankara daki kursta 45 kişi elendi.Öyle her önüne gelene sertfika vermiyorlar.Bir kere bu sertfika programına katılacak kişiler yüksek öğrenim görmüş sınıf öğretmeni ünvanını elde etmiş kişilerdir.ilkokul mezunlarını almıyorlar bu programa(!)Bu sertfika özel eğitimci sertfikası değildir,zihinsel engelliler sınıf öğretmenliği sertfikasıdır.Bu konunun saptırılması yanlıştır.Fakültelerin sınıf öğretmenliği bölümünde özel eğitim dersleri zaten veriliyor.Sınıf öğretmenliği yapan meslektaşlarım zaten sınıflarında zihinsel engelli öğrencilerle çalışıyorlar.Biz kasap veya manavlıktan bu alana kurslarla geçmiş kişiler değiliz.Zaten ünvanımız sınıf öğretmeniydi,bu belge ile de zihinsel engelliler sınıf öğretmeni oldu.

 Olayın diğer yönleri ayrıca tartışılır.Ama şu anda korkunç boyutta açık var.Bu açıkta bu şekilde kapatılmaya çalışılmış.Yapılacak bir seçenek şu an için yok.Bizler zamanında veteriner,gazeteci,ziraat mühendisi gibilerin sınıf öğretmenliğine atandıklarına tanık olduk.Üstelik atama bekleyen sınıf öğretmenleri dururken.