Soru-Cevap

Soru-Cevap Formu

özel eğitim

ii günler arkadaşlar özel eğitimde red sendromu hakkında bilğisi olan varsa bana yazabilirmi ii çalışmalar
01-05-2005
Murat TASOVA
Eğitim Uzmanı
16 Yanıt
Madem bu kadar merak ettiniz Amir Bey söleyim red sendromunu sordum ama ne yazııkki farklı rett ve v.b yanıtlar geldi :D kaybolmadım merak etmeyin sadece yogun iş temposu nede olosa sınıf öğretmenleri tepemizde ....
04-02-2006
Murat TASOVA
Eğitim Uzmanı

Madem bu kadar merak ettiniz Amir Bey söleyim red sendromunu sordum ama ne yazııkki farklı rett ve v.b yanıtlar geldi :D kaybolmadım merak etmeyin sadece yogun iş temposu nede olosa sınıf öğretmenleri tepemizde ....
04-02-2006
Murat TASOVA
Eğitim Uzmanı

Madem bu kadar merak ettiniz Amir Bey söleyim red sendromunu sordum ama ne yazııkki farklı rett ve v.b yanıtlar geldi :D kaybolmadım merak etmeyin sadece yogun iş temposu nede olosa sınıf öğretmenleri tepemizde ....
04-02-2006
Murat TASOVA
Eğitim Uzmanı

  Murat Tasova kaybolmuştur bulanların insaniyet namına rehabilitasyon.com adresine bilgi vermeleri rica olunur.

   Murat Tasova en son ne olduğu farklı anlaşılan bir soru sorarken görülmüştür.

  Sevgili Murat lütfen dön ne sormak istediğini bizlere anlat meraktan kurtar bizleri.    

07-05-2005
Amir AKDAĞ
Eğitim Programcısı

 

Gerçekten sağol.

Yazı yazarken de, yaşamın diğer alanlarında da yapılmamış en iyinin, yapılmış kötüden daha kötü olduğunu düşünüyorum.Yani yazılmamış en iyi yazı, yazılmış kötü bir yazıdan kötüdür.Yazılmamış en iyi nota, basit bir bestenin yanına yanaşamaz

Bu arada ,okuduğum bir kitaptan şu sözleri aktarmak istiyorum.

" Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı.

 

 Başlangıçta Söz, Tanrı'yla birlikteydi.

 

 Her şey "Söz" aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey "Söz" süz olmadı.

 

Yaşam "Söz" deydi ve yaşam insanların ışığıydı."

 

 

Söylenmemiş söz, söz değildir,diyebilirim.Rehabilitasyon gibi çok özel bir eğitim içinde olan insanların, öğrencilerinin en küçük başarılarını değerlendirirken, kendilerinden küçük başarıları ve başarısızlıkları esirgemesi ilginç bir yaklaşım...

Diliyorum ki "Söz"ün kıymetini bilenler kendilerinden de bu kıymeti esirgemesinler .

07-05-2005
Sarp BENGÜ
Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen

      Nuri yada Sündüz olmak ama olmak ,olmamaktan daha iyi değilmi.

Şu anda sitede 22 ziyaretçi var ama sadece izliyor birçoğu, izlerken de bu sitenin bir parçası gibi hissedebilir kendini ama ,seyirci olmak mı sahada olmak mı? Ben sahada olmayı tercih ediyorum.

İlgi çekecek ve katılımı artıracaksa neden Nuri olamyayım. Diğil mi Sündüz abi. 

06-05-2005
Amir AKDAĞ
Eğitim Programcısı

Aslında Türk Orta Oyununda da, yazılı ve çizili mizahta da da katılımı artırmak için bir "pişekar" vardır.

Neden Sündüz'ün "öyle " dediği bilinir, dillendirilmez, bu gizli anlaşma aslında bizim ulusal nezaketimizdir.

Ayrıca, eskiler iyi bulmuşlar "karakteri "

katılımı artırmada yararlı olduğunu sanıyorum.

Nuri kardeş

06-05-2005
Sarp BENGÜ
Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen

tersine dünya yazısına yorum SEVİL
06-05-2005
Amir AKDAĞ
Eğitim Programcısı

Kimdi ya' Sündüz ile Nuri diyen:)
06-05-2005
Sarp BENGÜ
Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen

             "Üçüncü göz" Böyle bir film vardı sanırsam. Bak hocam üçüncü gözle de bakılabiliyormuş.

       Ben de müneccim ekmeği yemedim, beni Şebnem hanım  yönlendirdi.

       Merakla bekliyorum kim müneccinle akraba olmuş diye.

       Soruyu soran da yok ortalarda, böyle yapılmaz ki sorup kaçılmaz ki. Nasıl gidereceğim merakımı? Ya bu merakımdan dolayı başıma bir iş gelirse sorumlusu kim.

       Ben kimim? Ne işim var benim burda? Nerden geldim buraya?   

 

05-05-2005
Amir AKDAĞ
Eğitim Programcısı

Red Conn (Conn's) sendromu : primer Hyperaldosteronismin sepep olduğu, * kas zayıflığı * hipertansiyon * hiperkalsemi * alkalozis ile karekterize adrenal korteksin etkilendiği bir tür hastalık ...
04-05-2005
Engin GÜZEY
Fizyoterapist

niye kızıyorsunuz ki siz rett anlatmışınız ben de red.Bu kızgınlık değil ,niye olsun ?Belki de red mekanizmasıdır,nereden bilelim,müneccim ekmeği yemedim , uçmadan da görülmüyor ki:) .

Farklı görüşten zarar gelmez ...Ayrıca daha yanıt almadık, ikimiz de çift taraflı bakmışız ya öyle ya böyle :) 

04-05-2005
Sarp BENGÜ
Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen

   Benim bir oğlum var üç yaşında sinekten bile korkuyordu son zamana kadar fakat uğur böceğinden korkmuyordu. Uğur böceği sevimli geliyor oğluma sanki bebek sever gibi seviyor böceği.

  Ben de çok severdim uğur böceğini, çocukluğumda nerde bulsam avucuma alır uçmasını beklerdim, ozamanlar baba hasreti yaşıyordum. Babam yurt dışında çalışıyordu ve uğur böceği ne tarafa uçarsa o taraftan babamın uçağının geleceğine inanırdık. Uç uç böceğim diyede tempo tutardık.

  Sarp neler oluyor anlamıyorum ama sen de uçmuşsun bu aralar, bu kızgınlık kime ve niye. selamlar

04-05-2005
Amir AKDAĞ
Eğitim Programcısı

Arkadaşımız red sendromunu sormuş Rett sendromunu sormamış ki... 

Sevgili arkadaşım red sendromu son zamanlarda yaygın bir toplumsal hastalığımız haline dönüşmüş bir sendromdur.

Söz gelimi kendi binanızda elektrik faturanızı üstünüze yaptıracaksınız bunu ilk gidişinizde yaptıramazsınız red edilir çünkü olumsuzluk yapmak çalışmakla eş anlamlıdır.Devlet dairelerinde, sosyal hizmetlerde olumlu davranan görevli gördünüz mü hiç, evrak red etmek sanki insanımızın asli görevi gibidir.

Sokaklarda merhabalaşan,alışverişlerde iyi günler dileyen insanlar da pek yoktur .Herkes ancak kendi gurubunu kabul eder, kendi şurubunu içer, geri kalanları red eder. 

Site sayfalarında birbirlerine olumlu yaklaşanları gördünüz mü, bulunan yasaların en olumsuzları ile yanıt vermek en geçerli durumdur.Neşeli ol ki genç kalasın red et ki molla olasın...

Red ,ya da inkar savunma mekanizmalarından biridir.Kimse kendi suçunu kabul etmez,kimse "ayranım ekşi demez".Ama bunca yaygın hale gelişiyle sanırım "red " sendrom haline de dönüşmüştür.Siz hangi "red" sendromunu sormuştunuz?Sanırım böylece hepsi yanıtlandı.

02-05-2005
Sarp BENGÜ
Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen

RETT SENDROMU

Rett Sendromu, dünyada çeşitli ırklarda ve etnik gruplarda, özellikle kız çocuklarında görülen nörolojik bir rahatsızlıktır. Bu sendromun, erkeklerde de görülebileceği bilinmektedir, fakat erkeklerde genellikle,  düşük yapma, doğum anında ölüm veya anne karnında erken ölüm gibi durumlarla sonuçlanmaktadır.

RS, ilk defa Dr. Andreas Rett tarafından tanımlanmış, Dr. Bengt Hagberg ve çalışma arkadaşları tarafından 1983 yılında yayınlanan raporla, bir hastalık olarak dünya çapında tanınmıştır.

RS’li çocuklar, 6-18 aylık olana kadar normal veya normale yakın bir gelişim gösterirler. Bu süreden sonra çocuk, geçici durgunluk veya gerileme sürecine girer, iletişim kurma becerisini yitirir ve ellerini bir dilek dilermişçesine birbirine kenetler. Hemen ardından stereotipik el hareketleri, yürüyüş bozuklukları ve kafa gelişiminde gözle görülebilir bir yavaşlama ortaya çıkar. Nöbet geçirme, uyanıkken düzensiz soluk alıp verme gibi problemler de karşılaşılabilinir.

Rett Sendromu(RS) hakkında genel bilgileri sıralarsak;

  • Nörolojik bir rahatsızlıktır. Otizm, beyin felci veya spesifik olmayan gelişme bozuklukları gibi teşhisi çok zordur,

  • Dünyadaki çeşitli ırklarda ve etnik gruplarda rastlanmaktadır,

  • İlk defa 1964 yılında, Dr. Andreas Rett tarafından tanımlanmıştır. Dünya çapında tanınması ise Dr. Bengt Hagberg’in konuyla ilgili İngilizce yayınından sonra gerçekleşmiştir,

  • X kromozomu üzerinde bulunan MECP2 geninin kusurlu olmasından dolayı oluşur,

  • Özellikle kız çocuklarında görülür. Bunun sebebi; erkeklerin 1 adet X, bir adet Y kromozomu taşımaları, oluşumda X kromozomunun kusurlu olanını kompanse edebilecek yedeği olmaması ve böylece MECP2 mutasyonunun erkek fetusun ölümüne yol açmasıdır. Kızlar ise erkeklerden farklı olarak 2 adet X kromozomu taşırlar,

  • Şimdilik, her 23 binde 1 doğumdan, 10 binde 1 doğuma kadar varan sıklıkla ortaya çıktığı bilinmektedir. En son keşfedilen genetik kanıtlarla bu sayı daha da artmış olabilir,

  • 6-18 aya kadar bebeğin gelişimi normaldir,

  • Rahatsızlık konuşma yeteneğinin ve el becerilerinin kaybına sebep olur. Baş büyümesinde yavaşlama ve sürekli tekrarlayıcı el hareketleri, el becerilerinin kaybı ve ellerini amaçlı kullanamama meydana gelir. Denge bozukluğu ve yürümede bozulma başlar,

  • Bu el hareketleri; el yıkama, el bükme, eli bir yere hafifçe vurma, el çırpma, eli ağıza götürme gibi şekillerde kendini tekrar eder ve zamanla değişebilir,

  • Nöbet, nefes alma bozuklukları, diş gıcırdatma ve bel kemiğinin S şeklini alması (skolyoz) gibi problemler de ortaya çıkabilir,

  • RS’in bir ailede sadece bir kere ortaya çıkma durumu %99.5’tir,

  • Hastalığa veya komplikasyona karşı alınacak önlemler, çocuğun yetişkin yaşlara kadar hayatta kalmasını sağlar.

Rett Sendromu hakkında, yukarıda sıraladığımız temel bilgileri ayrıntılı olarak inceleyelim:

 

RS'E GENEL BAKIŞ

Görülen Özellikleri ve Terapiler

Rett Sendromu’nun, otizm, beyin felci veya spesifik olmayan gelişme bozukluklarında olduğu gibi teşhisi çok zordur. Sağlık profesyonelleri RS’i öğrenene kadar, sendrom bayanlarda nörolojik bir fonksiyon bozukluğu gibi algılanıyordu. Artık çoğu araştırmacı RS’in, önceden bilindiği gibi ilerleyen, dejenerasyon yapan bir hastalık değil, gelişimsel bir rahatsızlık olduğu görüşünde hemfikirlerdir.

Ekim 1999’da yapılan bir keşifle, X kromozomu (Xq28) üzerinde oluşan bir genetik mutasyonun (MECP2) Rett Sendromu’na sebebiyet verdiği açığa çıkmıştır. RS’in tipik ve tipik olmayan durumlarının %75’i bu mutasyonda bulunmuştur. Devam eden araştırmalar, RS’e sebep olan ve hala tanımlanamamış diğer genetik faktörler üzerine odaklanmış durumdadır.

Araştırmacılar; MECP2’deki bireysel mutasyonun, RS’in şiddeti ile tam olarak bir bağlantısı olamayacağını, fakat herbir harekete geçmiş türde X kromozomunun, çocuğu etkilediği görüşünde birleşiyorlar. Hastalığa veya komplikasyona karşı alınacak önlemler, çocuğun yetişkin yaşlara kadar hayatta kalmasını sağlıyor.

Dünyada, çeşitli ülkelerde yapılan araştırmalara göre; her 23 binde 1 doğumdan, 10 binde 1 doğuma kadar ulaşan oranlarda RS’li kız çocuğu doğmaktadır.

RS’li bir genç kızın iyi bilinen tarafı; çekici özelliklerinin olması ve özellikle de yaşı ilerledikçe anlamlı gözleri... Tipik özellikleri arasında, bağımsız olarak oturmaları ve beklenildiği gibi parmaklarını kemirmeleri de sayılabilir. Ayrıca çoğu emeklemez, fakat çömelebilir veya ellerini kullanmadan kolları üzerinde emekler.

Bazı çocuklar konuşma kabiliyetlerini yitirmeden önce tek tek kelimeler kullanmaya ve kelime kombinasyonları yapmaya başlayabilirler. RS’in şiddetinin bütün hastalar için zor olduğunu tahmin etmek zor değildir.

Apraxia(dyspraxia)(denge bozukluğu), en temel vücut hareketlerinin yerine getirilmesinde yetersizlik ve RS’in sebep olduğu tüm engelli davranışların gözlemlenebildiği durumdur. Gözün sabit bakışı ve konuşma kabiliyeti de dahil tüm vücut hareketlerine etki ederek, çocuğun kontrollü şekilde hareket etmesini zorlaştırır. Apraxia ve sözlü iletişim becerisinin eksikliği nedeniyle, zekanın doğruyu tayin etmesi de zorlaşır. Çoğu geleneksel test metodları, ellerin kullanımına ve/veya sözlü iletime gereksinim duyar –ki bu RS’li bir çocuk için belki de imkansızdır-.

Diğer çocuklar yürümede gecikirlerken veya bağımsız yürüyemezken, birçoğu normal yaşı çerçevesinde, bağımsız yürümeye başlayabilir. Bazıları bütün hayatları boyunca yürüyebilirlerken, bazıları da yürümeye başladıktan  daha sonra bu becerilerini kaybederler. Bir kısmı ise çocukluğunun ilerleyen zamanlarına veya yetişkinlik dönemine kadar yürüyemez.

Nöbetlerin, çok sayıda RS'li hasta tarafından yaşandığı rapor edilmektedir, fakat doğru klinik nöbetlerin oluş derecesinin, bu kadar fazla olacağı tahmin edilmemektedir. Nöbetler, hiç bir zaman görülmeyebilir veya kademe kademe çok şiddetli hale gelebilir. Fakat yetişkinliğin ilerleyen zamanlarında bu yoğunluk gitgide azalır.  

Çok yaygın olan RS motor davranışlarını nöbet olarak değerlendirimek yanlıştır (poligrafik monitörleme esnasında görülmektedir). Nöbet olarak değerlendirilen birçok vaka, aslında nöbet değildir. Gerçek nöbetler, alışılagelmişin dışında olabilmekte ve uyku esnasında meydana gelebilmektedir. Uygun tedavi yöntemini bulabilmek için, Video-EEG monitörlemeye gereksinim duyulabilmektedir. Nöbeti, uyuşturucu etkisi olan ilaçlarla kontrol altına almak birçok vakada etkili olmaktadır.

Soluk almada bazı anormallikler olabilir fakat yaşla birlikte bu anormallikler azalmaya başlar.

Skolyoz (Bel kemiğinin S şekli alması) RS’in göze çarpan önemli özellikleri arasındadır. Çok sayıda RS'li hastada görülür ve 8-14 yaşları arasında, hızlı bir ilerleme kaydedebilmektedir. Bu hafif bir S olabilirken, kademe kademe sert bir S haline de gelebilir.  Scoliosis’in kötüye gitme olasılığı, erken yaşta kas zayıflaması veya kaslarında anormallik (dystonia) oluşmuş ve yürüyemeyen hastalarda daha fazla görülmektedir. Bazılarında destekleyiciye ve/veya cerrahi müdahaleye gereksinim duyulabilmektedir. Bu konuda tavsiye edilen, kilo aldırma uygulamaları ve sık sık değerlendirme yapmaktır.

Kemik kırılması RS’te diğer motor bozukluklarından daha sık görülmektedir. Kemik kırılma vakaları, bünyeye yeterli miktarda kalsiyum girişi olmasına rağmen, kemiklerin düşük seviyede mineral içermesinden ve kemik yoğunluğunun azalmasından dolayı ortaya çıkmaktadır. Böyle durumlarda, kilo aldırma ve yüksek dereceli kalsiyum diyeti uygulanmalıdır.

RS’te büyüme genellikle yavaştır, birçok RS’li bayan yaşına göre oldukça küçük görünmektedir. Yapılan çalışmalar, doymak bilmez bir iştahları varmış gibi görülmelerine rağmen birçoğunun orta dereceden üst sınıra kadar değişebilen oranlarda yetersiz beslenme problemi ile karşı karşıya olduklarını göstermektedir. Buna; yutma zorluğu, yetersiz besin girişi, enerjinin dengesiz harcanması veya vücudun besleyici gıdalardan yeteri kadar yararlanamaması gibi problemler neden olmaktadır. Bu gibi durumlarda, kilo almasına ve boyunun uzamasına yardımcı olacak, dikkatini ve etkileşimini geliştirecek tamamlayıcı bir beslenme programı (ağız yoluyla yüksek kalori/kilo aldırma dietleri, NG tüpü veya gastrostomy butonu) uygulanmalıdır.

Ajitasyonun, iletişim kurma kabiliyetinin üzerinde yarattığı hayal kırıklığı sonucu oluştuğu düşünülmektedir. Bu durumda, davranışlarının ve aktivitelerinin listelendiği ayrıntılı bir günlük tutmak, hastanın girişimlerini belirlemede ve onu ajitasyona iten faktörlerin giderilmesini sağlamada yardımcı olacaktır. Ağlamanın, fiziksel nedenlerden dolayı gerçekleştiği düşünülür.

Bu gibi durumlarda önce fiziksel faktörleri bir kenara bırakıp, ılık bir banyo, masaj, müzik veya sessizlik, daha az uyarıcı ortamlar yaratmak gibi birtakım stratejiler belirlemek yararlı olacaktır. Ayrıca gün boyu, korbonhirat eklenerek kısa aralıklarla yemek yedirilmesinde de yarar vardır. Uykuya geçmeden önce bir ajitasyon durumu ortaya çıkarsa ilaçla tedavi yoluna da gidilebilir.

RS’te peklik, çok sık ratlanan ve çok ciddi rahatsızlığa yol açan bir problemdir. Bu problemin çözümünde; vücuda yeterli sıvı girişinin sağlanması, lifli gıdaların tüketilmesi ve egzersiz yapılması büyük önem taşır. Uzun süreli laxative, fitil kullanımı ve lavmandan uzak durulmalıdır fakat dışkı yumuşatıcı, mineral yağlar ve magnezya sütü kullanılabilir.

Bütün bu zorluklara rağmen, RS’li bir hasta orta yaşlarına, hatta daha ileri yaşlara kadar öğrenmeye devam edebilir, ailesi ve arkadaşlarıyla iyi vakit geçirebilir. Bütün duygular hakkında tecrübe sahibidirler ve evde veya topluluk arasında, sosyal, eğitim veya eğlence amaçlı aktivitelere katıldıklarında, hoş ve çekici kişiliklerini gösterirler.

 

TEŞHİS KRİTERLERİ

Tanı Kriterleri

Diğer özürlü koşulları hariç tuttuktan sonra Rett Sendromu’nun tanınabilmesi için gerekenler:

  • 6 ila 18 aya kadar normal gelişimin gözlemlendiği süre,

  • Normal kafa çeperi ile doğumu müteakip kafa büyüme oranında yavaşlama (3 ay - 4 yaş),

  • Şiddetle bozulan, lisanı anlamlı kullanabilme ve anlamlı el becerilerinin yitirilmesi, zekada güçlük,

  • Uyanıkken sabit bir şekilde; el yıkama, el bükme, el çırpma, eli ağıza götürme gibi el hareketlerden birinin veya birkaçının sürekli tekrar edilmesi,

  • Gövdenin sallanması, özellikle sinirli/üzgün veya telaşlı zamanlarında mafsallı uzuvların da sallanması,

  • Yürüyebiliyorsa, her an düşecek gibi, geniş adımlarla, bacakları kırmadan, parmak ucu yürüyüşü.

Destekleyici Kriterler

Semptomlar tanı için gerekli olmayabilir fakat görülebilmelidirler. Bu özellikler gençlikte net olarak gözlemlenemeyebilir ama yaş ilerledikçe görülebilir hale gelebilecektir.

  • Nefes tutma veya nefes almama, çok fazla nefes alma ve karında şişkinliğe sebep olacak şekilde hava yutma gibi solunum fonksiyon bozuklukları,

  • EEG anormalliği – normal elektrik düzeninin yavaşlaması, epileptiform görüntüsü ve normal uyuma karakteristiğinin kaybı,

  • Nöbet,

  • Kas sertleşmesi/spastisite/yaşın ilerlemesiyle birlikte mafsallarda kasılma,

  • Scoliosis (bel kemiğinin S şeklini alması),

  • Diş gıcırdatma (bruxism),

  • Küçük ayaklar (boya göre),

  • Büyümede gecikme,

  • Vücüt kilosunda ve kaslarda azalma (fakat bazı yetişkinler obesiteye eğilimlidir),

  • Anormal uyuma hali ve alınganlık/öfkeli hal yada telaş,

  • Çiğneme ve/veya yutma zorluğu,

  • El ve ayaklarda; zayıf sirkülasyon, soğukluk ve mavimsi kırmızı renk,

  • Yaş ilerledikçe mobilitede azalma,

  • Peklik.

Tüm RS’lilerde bu semptomlar görülmeyebileceği gibi bireysel olarak çok daha değişik şiddette semptomlar olabilir. Bir pediatrik nörolojist veya gelişimsel pediatrist inceleme yapmalı ve klinik teşhisi onaylamalıdır.

 

 

EVRELER

Evre I

"Erken Başlangıç"

Yaş : 6 aydan 1.5 yaşa

Süre : Aylar

Bu evre genellikle, RS'in görünen ve şüphelenilen semptomlarının incelenme evresidir.

Bebek çok az göz kontağı kurabilir ve oyuncaklara karşı ilgisi azalmıştır.

Genellikle "iyi", sakin ve uysal bir bebek olarak tanımlanır.

Ana motorun kilometretaşlarında gecikmeler olabilir. Spesifik olmayan el bükmeler ve kafa büyümesinde yavaşlama görülebilir.

Evre II

"Hızla Tahrip Edici"

Yaş : 1 ila 4 yaş

Süre : Haftalardan aylara

Bu evre hızlı bir başlangıca sahiptir yada manalı el hareketlerinin başlaması ve lisan kullanımında kayıp gibi daha kademeli olabilir.

Basmakalıp el hareketleri ortaya çıkmaya başlar ve bunun ilk ifadesi de sıklıkla elin ağıza götürülmesidir. Hareketler; en sık vücudun orta bölümlerine denk gelen bölgede el bükme yada el yıkama hareketleri şeklindedir ve bunu ısrarla uyanıkken yaparlar, uyudukları zaman bu tip hareketler görülmez. Bu hareketlerin dışında diğer el hareketleri; el çırpma ve eli hafifçe bir yere vurma şeklindedir. Eller; bazen vücudun arka tarafında sıkıca kenetlenir yada rastgele dokunuş, kavrama, serbest bırakma gibi spesifik pozlarda vücudun yan taraflarında dururlar.

Bu evrede belki solunumda düzensizlikler saptanabilir. Nefes tutma ve boş öksürük krizi ile birleşen çok fazla nefes alma durumu gibi... Solunum, uyku esnasında genellikle normaldir.

Bazı çocuklar sosyal iletişim ve etkileşimi kaybetmekle beraber otistik vari görünüm sergilerler.

Genel alınganlık durumu ve uyku düzensizliği görülebilir.

Özellikle heyecanlandığında apaçık titreme/sallanma sürecine girebilir. Yürüyüşü titrek ve sabit olmayan bir şekildedir ve başlatma motor hareketlerinde zorlanabilir.

Kafa çeperi persantil tablosunda düşüş gösterdiğinde (aynı yaştaki çocuklarla karşılaştırılır), 3 ay ila 4 yaş arasında genellikle kafa büyümesinde yavaşlama kaydedilir.

Evre III

"Plato"

Yaş: Okul öncesinden okul yıllarına

Süre: Yıllar

Bu evre, hızla tahrip edici evreyi müteakip 2 ila 10 yaşlar arasında yaşanır.

Apraxia, motor problemleri ve nöbetler çok göze çarpar.

Bu arada, daha az alınganlık/sinirlilik, daha az ağlama, daha az otistik özelliklerin görülmesi gibi davranışlarda gelişme kaydedilir. Çevresine daha çok ilgi gösterir ve dikkat dağılımı, ilgisi, iletişim becerisi gelişir.

Birçok RS’li hayatının çoğunu Evre III’te kalarak geçirir.

Evre IV A  - Önceden gezici

Evre IV B  - Hiçbir zaman gezmemiş

"Geç Motor Sisteminin Kötüleşmesi"

Yaş: Evre III durduğu zaman, 5-15-25-? yaşlarında

Süre: 10 yılın üzerinde

Bu evre genellikle 10 yaşından sonra başlar ve mobilitenin azalması ile karakterize edilir. Bazıları hiç yürümemişken, bazıları yürümeyi bırakırlar.

İdrak kabiliyetinde, iletişimde veya el becerilerinde herhangi bir düşüş olmaz. Tekrar edilen el hareketlerinde azalma olabilir.
Skolyoz (bel kemiğinin S şeklini alması) en göze çarpan özelliktir.

Gözünü dikip bakma özelliği genellikle gelişir. Sertlik ve dystonia (anormal seviyede kas uyumunun veya gövde pozisyonlarının azalması) karakteristiktir.

Çoğu kızda beklenildiği yaşta ergenlik başlar.

 

 

Bu bilgiler http://www.rettsyndrome.org.tr adresinden alınmıştır.

02-05-2005
Amir AKDAĞ
Eğitim Programcısı

rett sendromu yalnızca kız çocuklarında görülen ve belli bir döneme kadar normal giden gelişimin birden gerilemesi ve kazanılan fonksiyonların yitirilmesi ile kendinin gösteren bir sendromdur.rett sendromlu çocuğu olan ailelerin kurduğu bir dernek var .(ankarada )tel : 447 59 53
02-05-2005
Şebnem Tuna SIRKINTI
Özel Eğitim Öğretmeni

Sorunun yanıtını biliyor musunuz?
Sorunun yanıtını biliyorsanız, lütfen aşağıdaki alanı kullanarak soruyu yanıtlayınız.

 

Soruyu yanıtlarken:

  • Doğrudan soruyu yanıtlayınız, veya soruya verilen diğer yanıtları geliştirecek şekilde yanıt veriniz
  • Yanıtınızda hakaret, küfür veya kanunlara uygun olmayan paylaşımlar bulunmamalıdır. Buna uygun hareket etmeyen üyelerimizin üyelikleri durdurulacaktır