Soru-Cevap

  yazılanlara şöyle bir baktımta yazılanlar çok güzel. hem çalışıyorum hem de okuyorum. açakçası bakınca bitirdiğimiz bölümün bi önemi yok. bir alandan çıkıp hiç birşey yapmayan kimseler olduğu gibi diğer alandan gelip bu mesleğin hakkını çok iyi veren kişilerde var. şimdi bu açıdan bakıyorum da galiba sorun yeterli düzeyde ve olumlu tutum sahibi kişileri bu alanda ilgili yerlere getirmek lazım. okuma yazma boyutuna gelince bakınca açıkçası. yeni müfredat bazı açılardan çok güzel ama eksikleride yok değil. okumaya hazırlık ve hazırlığa hazırlık boyutlarını düşünürsek biraz daha eklemeler yapılabilir gibiymiş. ayrıca ben her çocukta gözlemlemedim ama bazı çocuklar için sesten başlamak çocuklarda yaşantı vermeyi ve süreçleri hızlı ilerletmeyi engelliyor. bazı çocuklarda da yanlış sesletme gibi sorunlar çıkması mümkün gibi duruyor. o yüzden bence kurumlarda çalışan arkadaşların bu programa geçmeden önce hem öğrencinin rahat etmesi hem de sizin rahat çalışmanız için uygun ortamlar,şartlar  ve gerekli okumaya geçmeden önceki program hazırlıkları yapılamalı ve uygulanmalı. benim düşüncelerim bunlar. dediğim gibi bizim kaldığımız yerde diğer kişi görüş belirtmeli onun kaldığı yerde biz, ortak sistematik geliştirmezsek yapılan eğitim ve öğretimin ne etkisi kalır ki? boşa oturup maaaş almaktan başka tabiki!!

Daha iyi bir yöntem çünkü harfleri bilen bir öğrenci kelimeyide okuyabiliyor. Ancak diğer yöntemde kelimeyi ezbere biliyorsa aynı harfle başlayan bir kelieyede ezberlediği kelimeyi söylüyordu. öğrenilmişleri değiştirmekte zor olduğu için harf öğrwetimi ile başlamak daha iyi bir yöntem olduğunu düşünüyorum.

sevgili hocam düşüncelerinize saygı duyuyorum ancak ben yazınızın tamamını değil de özellikle "çalıştığınız kurumlarda kimse kimseden farklı bir iş yapmıyo'a" takıldım.hocam ben özel eğitimciyim ve 2 senedir de bir rehabilitasyon merkezinde çalışmaktayım.manzara hiçte sizin bahsettiğiniz gibi değil.çalıştığım kurumda tam 15 bireysel eğitimciyiz ve sadece 3 özel eğitimci var.haftada birgün hizmet içi eğitim kjursları düzenlemekte ve diğer meslek dallarından olan arkadaşlarımızın hiçte iç açocı bir tablo çizmediklerini görmekteyim.yani bu alan için yani engelli bireylerin eğitimi için YETERSİZLER....kusura bakmayın siz kendinizi geliştirmiş olsbilirsiniz o ayrı,ama şunu bilinki kazın ayağı öyle değil.insanlar farklı farklı alanlarda eğitim alıp ta gelip özel eğitimcilik yapamazlar gibime geliyor.yapsalarda bir elin parmaklarını geçmezler yapsalarda NASIL YAPARLAR?????

SLM ARKADAŞLAR OKUMA YAZMA ÖGRETİMİNDE YOL GÖSTERİCİ BİR KAYNAK ÖNEREBLRMSNZ TEŞEKKÜRLER...................

 Üniversitede aldığımız egitim boyunca amaç öğrencinin en az kısıtlandırılmış ortamda egitime ulaşması,bağımsız hale gelmesidir.Öğrenci merkezli düşünmek şart...!Bu yüzden de zaten belli bir donanıma sahip şekilde geldiğimiz okullarda tecrübelerle öğrenci endeksli yöntemler kullanmalıyız Kİ başarıya ulaşalım...Başarılar...

  Bir öğrenciye okuma yazma öğretimi için kulanılan yöntemin değişmesi sizin bu yöntemi kullanacağız anlamına gelmez. Esas olan sizin şu an hangi yöntemde kendinizi yeterli bulduğunuzdur.

  Bu güne kadar üniversiteler tümevarım yönteminde özel eğitimde ısrarcıydı.

selam

aslında saliha hanıma katılıyorum.özel eğitimde yöntem değil yöntemler sözko0nusu.çıkış kaynağı bireysel farklılıklar olan böyle bir alanda bu konuda farklı yöntemler uzunca bir süredir kullanılıyor zaten (hatta tümevarım yöntemi bile).bu nedenle bireysel farklılıkları göz ardı etmeyip çocuk odaklı programlara bakalım.

 kolaylıklar diliyorum

Tümevarım yönteminin nekadar işlevsel olduğunu zamanla göreceğiz bence.yöntem nekadar belirlenmiş olsa da bir özel eğitimci için her zaman farklı yöntemler olmalı ve öğrenciye göre kullanmalı.bireysel farklılıklar olduğu sürece bir yönteme bağlı kalmak çok yanlış olacaktır.tüm meslektaşlarıma yeni dönemde başarılar...