Soru-Cevap
Merkezlerde çalışan uzman personellerin sık sık kurum değiştirmesini nasıl karşılıyorsunuz?

hangi meslekte yok ki yolsuzluk, düzensizlik. sadece özel eğitim değil ters giden bu memlekette. bende bir kurum sahibi olrak genellemenin içinde yer almak istemiyorum tıpkı AMİR bey gibi. izmir de çalışırken sigortada heyet kapısı önünde öğrenci kapmaya çalışan kurumlar vardı. kendi personelini hastaneye hasta gibi gönderip reklamını yaptıran kurumlar...ve bana gel bi ders fazla vereyim diyenler...ftr lik işi olmayan çocuğa sırf aile memnun olsun da kalsın diye frt veren kurumlar...hatta çalıştım da bunlardan birinde bir süre..ama tam vazgeçmişken ve inanmışken bu işi yapamayacağıma, yani fazla dürüst kaldığımı düşünürken bu mesleğe göre :)) bişeyi farkettim..aynı anda derse girdiğim pek çok meslektaşımın aksine gazete okumazdım derste ya da tel.la konuşmazdım...ya da ne bileyim salyasında sümüğünden kaçmazdım çocuğumun...fatkettim ki bu iş büyük şehirde yapılmaz artık..bi köyde olsam dedim.yani gitmez ya hani kendini geliştirmek isteyen insan küçük bir yere...çünkü internet dışında bi iletişim aracı olmaz küçük yerin dış dünyayla.. belki dedim oralarda özel eğitim kazanç kapısı değildir hala...geldim ve gördüm ki herkes okul açabiliyor bu memlekette...müteahhitler, bakkallar, manavlar, askerler...para kazanıcam diye ümitlenen herkes okul açıyor. 16.000 nüfuslu küçük bir kasaba burası..yani şimdi yaşadığım yer. üstelik ben ikinci kurum olarak açıldım burada..yani daha baştan lades demiştim kazanmamaya...ama onlara gerçek bir kurum lazımdı gördüm..yani sevdim ben öğrencilerimin her birini..9 çocuk için kaldım bu ufak yerde..kendim gibi de bir özel eğitim öğretmeni arkadaşım var. gazi yi ikincilikle bitirip kendini buraya adayan..biz hala 12+4 veriyoruz. biz aile rup terapisi, aile eğitimi ve tabi aile danışmanlığı yapıyoruz. bazen saat 20.00 filan oluyor işten çıktığımda..ama işe yaradığımı bilmenin huzuru ile giriyorum evime.onların gözündeki ışıltı ispatlıyor başarısını eğitimin. çoğu meslektaşım bile inanmıyor özel eğitime.."ne köy olur ne kasaba" dedikleri çocuklardan ne cevherler çıkardık biz. şimdi diyorki yeni yönetmelik aileyi eğit parasını da ondan al..aynı dayatmayla ben 40 öğrenciye 4+1 çalıştım burada..benim velilerim ay sonunu zor getiriyor.mecbur bırakayım da onları pes ettireyim şimdi...almadığım paranın vergisini mi ödeyim yoksa..zaten kullanmadığım personele maaş ödedim aylarca..ben kafam karmakarışık..tüm güvenimi yitirmiş vaziyette izliyorum yaşananları gerçekten..ve asla engelli ailelerin yararına olmayacak gelişmeler biliyorum.
izmirdeyken ben muğladan gelen öğrencilerim vardı.5 saat yol gelir ders alır dönerlerdi..uyurdu çocuk karşımda yorgunluktan kıpkırmızı olmuş gözleriyle..ayda ya bir ya iki gelirlerdi haliyle..şimdi hemen hemen her ilçesinde muğlanın bir kurum var..bu kötümü şimdi..hizmetin aslı bu değilmi..tek elde mi toplanmalı..büyük şehirlerde mi yaşamalı kurumlar..küçükler kapatmalı mı..
iyi çaışmalar...selamlar...

Maasnın üzerine konulmuş madeni bir parayı nasıl gördüğünüz baktığınız açıyla ilgilidir.
Örneğin, tam yatay olarak bakarsanız paranın kalınlığını görür ne olduğunu anlamazsınız.
Eğer tam tepeden bakarsanız sadece daire üzerinde resim veya yazı görürsünüz veya farklı açılardan bakarsanız elips , cok uzaktan bakarsanız bir nokta görürsünüz.
Aslında masanın üzerinde duran nerden bakarsanız bakın madeni paradır. Bukadar basit karmaşıklaştıran olayları farklı yorumlayalım diye çırpınırken gerçeği gözden kaçıran bizleriz.
Kolay gelsin.

Sevgili Gülay hanım paranın tuzağına düşmeyen alanda da çalışan bir kurucuyum. Ne tüm kurucular nede tüm uzmanlar aynıdır. Yorumlama yaparken lütfen genellemelere yönelmiyelim etrafınızdaki örneklemlerin geneli temsil yeterlilikleri söz konusu değil.
Daha önceki yıllarda zorunluluk dayatmaları ( ücret anlamında) gündeme getirmişti. Tercih edilebilecek personelin çokluğu kurumlara hem ücret anlamında hem referansları anlamında seçme şansı getirir ve bence eğitimin kalitesi artar. Yeni mezun tecrübesi olmayan, bu alanda aslında çalışmayı da hiç düşünmemiş bir elemanla, yıllarını bu alana vermiş o kongre senin bu seminer benim yıllardır şekir şehir dolaşmış, katılım belgelerini asacak duvar bulamayan elemanları aynı kefede değerlendirmekten de kurtarır.
4+1 zorunlulğu gündeme geldiği zaman kurumumda eksik tek eleman fizyoterapist di çünkü fizyoterapi gereken öğrenci kabul etmiyordum. Yani zorunlulukla eleman almadım, zorunluluk kalktı diye de eleman çıkartmam kurumumun ihtiyacı varsa yeni eleman da alabilirim . Bukadar basit . Saygılarımla

Özel rehabilitasyon merkezlerinin içinde bulunduğumuz günlerde gelişimi ve yaşamını sürdürmesi , birçok bakımdan 1984 lerde halkın güvenini kazanmaya çalışan ancak 90'lara dek kazanamayan ana okulları ile örtüşüyor.Özel anaokullarının çoğalmasının sonunu devlet ana sınıfları getirdi.Ve böylece bağımsız üç yaş grubunu da barındıran ana okulları ve okul öncesi eğitimimiz büyük darbeler aldılar.
Özel anaokullarının revaçta olduğu yıllarda, şimdi forum görüşmelerinde gördüğüm tüm sorunlar ortaktı.
Birinci benzerlikleri Sosyal Hizmet ve Eğitim Bakanlığı gibi çift çatılı bir yapı bugun hala bu çift başlı canlıyla başbaşayız.
ikincisi ,Kuruculuk sisteminin aynı olması nedeniyle profosyonellik tartışmaları velilerin güven sorununu aşabilme kaygıları ve bir kurumu yaşatmanın güçlüklerikonusunda anaokulları aynı güçlükleri yaşamıştı.
Üstelik anaokullarının şimdiki rehabilitasyon merkezleri gibi devlet tarafından destek alma şansı yoktu ama iyi işletmeciler belli bir sayıda kadın çalıştıran ama eğitime kendisi girmeden bir anaokulundan hizmet alacak firmalarla anlaşarak ayakta durabiliyorlardı
O yılların ana okullarından çok azı kaldı, Çok iyi ve pahalı olanlardan bazıları 85 li yıllarda başlayanlar ilkokullaşabildiler hatta şimdi lise dahi oldular.
Rehabilitasyon merkezlerinin de yakın zamanda devlet tarafından yaygınlaştırılmasına gelince,başlarda eğitim yaygınlaştıkça kalite düşer ama temel bir eğtim düzeni bakımından elbet gereklidir.
Ama şu bir gerçektir ki bağımsız bir anakolu ile anasınıfı aynı şey olmadığı gibi devletin rehabilite merkezleri ile özel rehabilitasyon kurumları da aynı işlevlerde olmayacaklardır.
Özellikle gençlik çağı sorunları ile uğraşabilenler yatılı çalışabilenler geçmiş yıllarda özel eğtimde olduğu gibi yatılı çalışanlar da çıkabilecektir .Şimdi henüz yükselme aşamasındaymışız gibi görünüyor ama yolun sonu uzak değil ne yazik ki.
diğer yandan
Özel rehabilitasyon merkezlerinin ve işletmelerde mülk sorunu olmayanların, uzmanlaşabilenlerin hatta otonomiyi artırıcı alternatif eğitim projelerine geçebilenlerin kalacağını düşünmek kehanet olmaz.
Çalışan ücretlerine gelince elbette çok az
ama duruma bir bakalım
Veli, eğitimin pahalılığından, özellikle ders saatlerinin azlığından yakınıyor,ki,haklı.Normal bir çocuk için dahi haftada üç saat eğitim yeterli değildir.
Merkezlerce Veli eğitim programları geliştirilmemiştir Ve aieler hala rehabilitasyonun önemini yeterince kavramamışlardır ki geçmiş yıllara göre şimdiki kurumlar veli eğitimi bakımndan çok daha şanslıdırlar.
Kurum sahipleri geciken alacaklarından şikayetçidir ve gerçekten ağır bir vergi SSK primi, kiralar ve personel ücretleri ile uğraşmak durumundadır.
İşletme olarak sıkıntıya giren kurum sahibi ise çok kez velilere eğitim anlamında öğrenciye zararı olabilecek ödünler dahi vermek durumunda kalacaklardır ve kalite düşecektir.
Küçük işletmeler olan rehabilitasyon merkezlerinin emekçileri de yıllardır en kötü psikolojik şartlar altında bazen sağlığı tehdit edici koşullarda çok az ücretlerle ve uzun çalışma saatleri ile çalışmaktadır.
Yani şimdi ,
Bu durumdan ne veli ne çocuk ne çalışan ne de işleten hoşnut değilse yanlış kimdedir?





Soruyu yanıtlarken:
- Doğrudan soruyu yanıtlayınız, veya soruya verilen diğer yanıtları geliştirecek şekilde yanıt veriniz
- Yanıtınızda hakaret, küfür veya kanunlara uygun olmayan paylaşımlar bulunmamalıdır. Buna uygun hareket etmeyen üyelerimizin üyelikleri durdurulacaktır
- Yenilenme!..Hadi Hayırlısı!...Gönül ve Ruh Desteği İçin Uzmanların Ğüçbirliği
- Yenilenme!..Hadi Hayırlısı!...Gönül ve Ruh Desteği İçin Uzmanların Ğüçbirliği
- Sut Yayınlandı Fizyoterapist Zorunlu Personel Degil Artık
- Meslek Elemanlarının Sık Sık Kurum Değiştirmelerini Nasıl Karşılıyorsunuz?
- Depresyon
- Yeni Yönetmelğin Değerlendirmesi
- Tüüm Zihin Engelliler Sınıf Öğretmenleri ve Sertifikalı Öğretmenler... &Amp;Quot;Tepkinin Asıl Muhatabı Milli Eğitim Bakanlığı'dır&Amp;Quot;...
- Meb De De Yerimiz Olacak
- Otisitik Çocukta Enkopresis
- Rehabilitasyon Merkezi Açmak İçin Gerekli Bilgler
Kurumunuzun ihtiyaç duyduğu tüm işlemler tek otomasyonda... Hem de ücretsiz!

92 kurum iş ilanı var. Hemen başvuru yaparak özel eğitim ve sağlık sektöründe yerini al.

Öz İpek Yolu Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
Çocuk Gelişimcisi İş İlanı
5 Gün Önce
İSTANBUL (Avrupa)

İstanbul Kardelen Özel Eğitim Kurumları
Özel Eğitim Öğretmeni İş İlanı
2 Gün Önce
İSTANBUL (Avrupa)

İstanbul Mor Menekşe Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
Özel Eğitim Öğretmeni İş İlanı
3 Gün Önce
İSTANBUL (Avrupa)

Özel Altıntepe Rehabilitasyon ve Eğitim Merkezi
Psikolog (Klinik) İş İlanı
4 Gün Önce
İSTANBUL (Anadolu)

Bisem Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Hizmetleri Turizm Ticaret Limited Şirketi
Dil ve Konuşma Terapisti İş İlanı
2 Gün Önce
Kocaeli
iş arayan 950 kişi var. Hemen irtibata geçerek personel eksikliğinizi tamamlayın.