Soru-Cevap

Soru-Cevap Formu

İşitme engelli ögretmenleri ve ögrencileri bi yardımcı olur musunuz ?

İyi günler arkadaşlar.Malum öss sınavına girdim aldıgım puan işitme engelliler ögretmenligine gidebiliyor.Bu meslegi seviyorum daha önce çeşitli rehabilitasyon merkezlerine gönüllü olarak çalıştım.İş imkanları nasıl ? Kamusal alanda iş bulunabiliyor mu.devlet atamalarıyeterli mi Hangi üniversiteyi önerirsiniz ? yardım edenlere şimdiden çok teşekkür ederim.

20-06-2011
Cemil YAŞAR
Öğrenci
mehmet turan ayrancı senin ünvanın "işitme engelliler öğretmeni" yani sen işitme engelli çocuklara eğitim vereceksin yarın bir gün çalışmaya başladığında cihazsız total kayıplı çocuklara da eğitim vermen gerekecek ama bunu yapamayacaksın çünkü içem.de bu tür çocuklara yönelik eğitim almıyorsun bunu bir türlü anlatamadık sana, anlamamak mı istemiyorsun yoksa birileri seni pohpohluyor mu, sana gayet basit ve anlaşılır bir soru soruyorum, 29 yaşında cihazsız total kayıplı öğrencime ben nasıl eğitim vereceğim ?? bunun cevabını istiyorum, ben işitme engelliler öğretmeniyim ve bu engel grubunu kapsayan şekilde eğitim almam gerek, bu eğitimi içem.de alamadığımızı vurguluyor ve buna çözüm arıyoruz sense kuyruk acısından bahsediyorsun, senin karşında tarihten yandal yaptığı için takılan, tırı-kamyon-kamyoneti toplu taşıma aracı sanan öğretim üyeleri tarafından sınıfta bırakılan bir öğretmen var sen ise işaret dilinden bahsediyorsun, heralde işaret dili kursuna gitseydik okuldan atılırdık, bunun böyle olduğunu da herkes bilir ... doğal-işitsel yöntemi bence sen araştırmalısın, tek kart-sıralı kart-hikaye kitabına bakarak doğal işitsel yöntemi uygulayamazsın ::))) kendinde örneklerle bahsediyorsun, içem pratiği uygulanabilse 15 yaşındaki çocuk benden daha iyi olurdu diyorsun, dostum bizde bundan bahsediyoruz zaten, içem örneği her yerde uygulanamıyor ve konumuz buna çözüm üretmek, umarım anlamışsındır.
16-12-2011
Seyfettin ÇAM
İşitme Engelliler Öğretmeni

ayrıca içemdeki çocuklaarı bızde görduk.. ismi lazım degıl bır cocugun ısaret kullanması sebebiyle saygı deger hocalrımızdan birinin beni fırcaladıgını ve gözleme o psikolojı ıle gırdıgımı hala hatırlıyorum. işaret dili kullanan çocukların adını desıfre etmeyeyım şimdi burada... ıyı örneklerı de sayabılırım tek tek kötulerıde.. içemin basarısını yok saymıyorum kesınlıkle.. imkanı olan her aılenın cocugu içem gibi yerlerde ya da iyi öğretmenlerle konusabılır. sözel yontem uygulanır.. ya kucuk yasta egıtım alamayan buyumus cocuklar.. cihazın pılını alamayan cıhaz kullanmayan cıhazdan fayda görmeyen cocuklar.. bunlarla nasıl bir eğitim planlıyorsun merak edıyorum....
15-12-2011
Emine KURNAZ
İşitme Engelliler Öğretmeni

SAYIN mehmet turan ayrancı.. bizde sözel işitsel yontemı kullanıyoruz zaten. sadece içemin her iki yöntemlede öğretmen yetiştirmesi gerektiğini savunuyoruz. sadece içem i görduğün için anlaman mumkun degıl. bizim bahsettıgımız sey içemin 15 yasındakı cihazsız cocuga sözel yöntem uygula demesı degıl.. bu çocuga ne öğretecegımızı öğretmemesi. içem standartlarına uygun öğretmen yetştirmesi.. halbukı her yerde içem standartı yok..işe baslayınca anlarsın sende.. öğrencilerinden bir kısmı ıle ıletişime gecemeyınce öğrenırsın işi.. bizde konusacak potansıyelı olan cocuga işaret dili öğretecek ve normal insanlardan soyutlayacak kadar vıcdansız degılız sen endişelenme..
15-12-2011
Emine KURNAZ
İşitme Engelliler Öğretmeni

Sayın Emine Kurnaz: İçemde hiçbir öğretmen 15 yasına dek konuşmayı edinememiş sadece işaret dili bilen bir çocuğa doğal işitsel sözel yöntem uygulanabilir demez. 4 yılda her dönem her ders kritik dönem denilen olguyu incelemişizdir. Doğal işitsel sözel yöntemin gerekliliklerinin sağlanamadığı bir öğrenci için (erken tanı erken cihazlandırma vb.) doğal işitsel sözel yöntemin uygulanması çok zordur. Bize bunları öğretenlerin bunları bilediğini söylemek biraz garip olurdu.. İçemin hedefi ne var ne yok bakmadan doğal işitsel sözel yöntemi uygulamaya yada yaymaya çalışmak olmamıştır. İçem yıllardır erken tanı ve erken cihazlandırmayı yaymaya çalışmıştır ki zaten sizde bahsetmişssiniz implantlı küçük çocuklara işitsel sözel yöntemi uyguluyorum olması gerekende bu diyerek...İçemin uygulamalarına gerektiği önem verilseydi o bahsettiğiniz 15 yaşındaki çocuk doğduğunda tanılanmış 1 yıl içinde cihazlandırılmış ve gerekli eğitimle şuanda benden iyi konuşuyor olurdu... Dünyada işitme engellilerin eğitiminde ilk 3 te yer alan bir kurumdan bahsettiğimizi unutmayalım... İçem de öğrenciler öğretmenin arkasından işaret dili kullanıyorlar demişsiniz. Böyle bir şee şahit olmadım ve İçemde ilköğretim 1. sınıftaki öğrenciler 5-6 sözcüklü, 5.ve 6. sınıf öğrencileri 11-12 sözcüklü cümleleri ekleri, takıları, vurgusu eksiksiz olarak kurup ifade edebiliyorlar. Öyle ki çocuğun dilini bir üst seviyeye taşımakta zorlanıyoruz çünkü biz 11-12 sözcüklü cümle kurmakta zorluk çekiyoruz. Seyfettin Çam 29 yaşında şimdiye dek hiç cihaz kullanmamış ve işaret dili bilen bir insana sözel işitsel yöntem uygula diyen bir İçem öğretmeni bulun 4. yılımda bu okulu bırakırım. Ama siz bulamazsanız da bu mesleği bırakın çünkü okuduğunuz 4 yıl boyunca kuyruk acısından başka hiç bir şey alamamışsınız...ve Eskişehirde de bir çok arkadaşım belediyenin düzenlediği işaret dili kurslarna katıldı yani bahsettiğin gibi o kursa katılanı kesmiyorlar Öyle bir anlatıyorsunuz ki sanki işaret dili bilenleri İçem yakalayıp hapsediyor. Burada İçemi karalamaya harcayacağınız vakti doğal işitsel sözel yöntemi araştırmak için kullanırsanız sizin için çok daha doğru bir yatırım olur. Sayın Mustafa Kütükçü: doğal işitsel sözel yöntem sadece bir iletişim aracı değil öğrencinin akademik ve sosyal gelişimine de hizmet eden bir yöntemdir. Evet işaret dili daha kolay öğrenilir fakat çocuğun çevresinde kaç kişi işaret dili bilebilir. Biz işitme engelli bireylerin sadece işitme engelliler derneğinde iletişim kurabilen insanlar olmasını değil bütün toplumla kaynaşması sosyalleşmesi taraftarıyız ayrıca siz karar verin 5. sınıfta 10-11 sözcüklü bir cümleyi bağlamına uygun bir şekilde yani bizler gibi telafuz edebilen ve duydugunu anlayabilen bir öğrencinin mi yoksa işaret dili öğrenmiş bir öğrencinin mi alıcı ve ifade edici dili( sözel dilden bağımsız) daha gelişmiştir ve akademik yaşamı da bu ölçüde hangisinin daha yeterlidir. Yaptığınız işin doğruluğunu 4 yaşındaki işitme engelli bir çocuk sizinle sohbet edebildiğinde anlayabiliyorsunuz. Şuan İçemde yuva 1. sınıflarda stajıma devam etmekteyim. Çocuklar 4 yaşında.bazı öğrenciler(öğrencilerin hepsi implantlı) 4-5 sözcüklü çümleler kurabiliyor. İlk günlerde 3 sözcüklü cümleler kurabilen bir çocukla geçen gün hikaye bakarken ''Ayşe'nin annesi neden uyuyor? '' diye bir mantık yürütme sorusu sorduğumda ''Çünkü Ayşe'nin annesinin uykusu gelmiş'' cevabını verebiliyor. Yani doğal işitsek sözel yöntemi bir şehir efsanesiymiş gibi görmemize gerek yok işte Çocuk gözümün önünde gelişiyor. Şimdi göz göre bana kim işaret dilinin daha yararlı olduğuna beni inandırabilir. Bize düşen görev ve bu çocukların yararına olacak olan, erken tanılama hizmetlerinin, erken cihazlandırmanın yaygınlaşması sağlamak mı yoksa işaret dilini öğretip bir işitme engeliler derneğine kapatmak toplumun geri kalanından soyut yaşamalarını sağlamak mı?
15-12-2011
Özel Eğt ÖĞRT
İşitme Engelliler Öğretmeni

samsun omü.de bizim 3. sınıfta aldığımız alternatif iletişim yöntemleri adlı derse işitme engelliler ilköğretim okulunun müdürü geliyor ve öğretmen adaylarına işaret dili öğretiyor öğretmen adayları bahsedilen okulda stajlarını da yapıyorlar böylece işaret dili hakkında en azından önbilgileri oluyor. anadolu mezunları ise bir bacağı sakat olan ancak yürümeye çalışan öğretmen adayları olarak meslek hayatına atılıyor, stajları çok ağır ve saçma olduğundan devlete de atanamıyorlar yani sözel-işitsel dili yaygınlaştıracak kadrolar da devlette yer edinemiyor, içem ve tayfası ne ekerse onu biçiyor, yanlış tarafa kürek çekiyor ...
15-12-2011
Seyfettin ÇAM
İşitme Engelliler Öğretmeni

her iki yöntemde önemli ve kullanılmalı bence.. içemde kabullenmelı bunu. su an Türkiyede cogu okulda cıhazsız total öğrencıler var. tamamen sözel yonteme dayalı öğretmen yetiştirme bence olmamalı. sözel yondemden fayda gören cocuk için elbette sözel işitsel yöntem gerekli. ama fayda görmeyenler ıcın sadece zaman kaybı malesef... bende seyfettın hocanın içem hakkında kı bellı göruslerıne katılıyorum... İçem in imkanı olan çocuklar uzerınde kı basarısı tabı yok sayılamaz.. ama sadece sabıt fıkıre takılıp kalmamak lazım. olaya farklı acılardan bakmak lazım.
14-12-2011
Emine KURNAZ
İşitme Engelliler Öğretmeni

İÇEM bünyesinde doğal,sözel-işitsel yöntem ısrarla uygulanmasına rağmen böyle bir gizli/saklı iletişim varsa, İÇEM imkânlarına sahip olmayan yurdumun mekteplerindeki çocuklarımız ne yapsın ?? başka söze gerek yok hocam ... burda bas bas bağırıyoruz içem.de öğretilenler güncel ve uygulanabilir değil diye ancak sürekli saçma sapan savunmalarlar karşılaşıyoruz neyse sayı sınırlı da olsa bir kaç kişi tarafından anlaşılabilmek umut verici ... emine hanım da gerçekleri yansıtmış ona da teşekkürü bir borç bilirim, örneğin benimde 29 yaşında iki evlat sahibi bir öğrencim var, total kayıplı, hayatında cihaz görmemiş, ne yani ona da sözel-işitsel yöntem mi uygulayayım, güldürmesinler beni ...
14-12-2011
Seyfettin ÇAM
İşitme Engelliler Öğretmeni

"......içemde ki çocukalarda öğretmen arkasını döner dönmez işaret dii kullanıoyr zaten." Emine Kurnaz adlı meslektaşımız dobra dobra ve dosdoğru bir tespitini paylaşmış. Yukarıda "kopyala-yapıştır" yöntemiyle alıntıladığım sözler bize bir gerçeği haykırıyor: İşitme engelli bireyler için en kolay iletişim yöntemi işaret dilidir. Çekimli fiiller ve hal eki almış isimler bu dilde geçerli olmamasına ve yalın kelimeler ile sınırlı olmasına rağmen işitme engelli bireyler çok hızlı bir şekilde işaret yöntemiyle anlaşmaktadırlar. İÇEM bünyesinde doğal,sözel-işitsel yöntem ısrarla uygulanmasına rağmen böyle bir gizli/saklı iletişim varsa, İÇEM imkânlarına sahip olmayan yurdumun mekteplerindeki çocuklarımız ne yapsın ? İşaret dilinin yöresel farklarını ortadan kaldırmak maksadıyla işitme engelliler federasyonunun yaptığı işaret dilini yaygınlaştırma çabalarını takdirle burada hatırlatmak isterim.
14-12-2011
Mustafa KÜTÜKCÜ
Sınıf Öğretmeni

tartışmaları okudum. çpk doğru taraaflar var. su an 15 yasına gelmiş sadece işaret dili kullanan cihazsız öğrendilerim var. çocuga nasıl sözel yötem uygulayacagım. ilk 1 ay anlaşamadık cocuklarla. ama sonunda kursunda katkısıyla öğrendım işi. çocuklar öğretiyor. yanlış bir işaret yapınca uyarıoyr. implantlı cıhazlı kucuk yaş çocuklarla tabi ki sözel yntem uygulyorum. çok da iyi oluyor onlar için. içemin en buyuk kötu yanı heryeri içem gibi sanıyorlar heralde.öğrencilerin bireysel farklılıkarını o kadar vurgularken ulkenın baska yerlerınde kı cıhazsız total çocuklaı önemsemedıklerı için işaret dili yasak diye bas bas bagıryorlar. 15 yasında hıc sözel egıtım almamış cihazsız total bır cocuk çok güzel öğretiyor insana işaret dilini. içemde ki çocukalarda öğretmen arkasını döner dönmez işaret dii kullanıoyr zaten
13-12-2011
Emine KURNAZ
İşitme Engelliler Öğretmeni

hocam işaret dili için herahngi bir kursa gittiniz mi yoksa sınıf ortamında zamanla öğrenilebiliyor mu ?? bunu merak ediyorum ... bir süre önce çalıştığım yerdeki savcı tarafından adliyeye davet edildim, işitme engelli bir sanığın ifadesi için yardımım istendi, bilirkişi olmam talep edildi, ben işaret dili bilmediğimi söyledim savcı şaşırdı, işitme engelliler öğretmeninin işaret dili bilmemesi ona da çok saçma geldi ...
13-12-2011
Seyfettin ÇAM
İşitme Engelliler Öğretmeni

Seyfettin Bey ve Mustafa Bey desteklediğiniz için ben müteşekkirim.Acizane görüpte aklımızda kalanları dillendirdik,dillendiremediğimiz oran yazdıklarımızdan çok ama çok fazla.Ben de sizlere mesleki hayatınızda başarılar dilerim.Sevgi ve saygı ile . . .
11-12-2011
D S
İşitme Engelliler Öğretmeni

sizin gibi emektar bir egitim gonullusu oldugu asikar hocam ...
10-12-2011
Seyfettin ÇAM
İşitme Engelliler Öğretmeni

Her ne kadar açık adını yazmamış da olsa, açık yüreklilikle gerçekleri yansıtan ve akılcı çözüm önerileri getiren ds meslektaşımıza gönülden teşekkür ediyor, meslek hayatında başarılar diliyorum.
08-12-2011
Mustafa KÜTÜKCÜ
Sınıf Öğretmeni

devlette görev yapan, anadolu mezunu bir meslektaşımız gerçekleri çok iyi yansıtmış, kendisine çok teşekkür ediyor, bu dürüst ve gerçekçi yazısı için tebrik ediyorum .
08-12-2011
Seyfettin ÇAM
İşitme Engelliler Öğretmeni

Arkadaşlar forumda tartışılan İÇEM meselesi üzerine yazdıklarınızı okudum.Haklı olanlar ve olmayanlar,bakış açısını bir yöne saplayanlar ve saplamayanlar var.Ben normal bir ilköğretim okulunda özel alt sınıfında(işitme engelliler sınıfı) görev yapan öğretmenim.AÜ'den mezun oldum bu alanda.Öncelikle şunu belirtmekte fayda görüyorum.Türkiye'de özel eğitim adına hiçbir şey yapılmıyor desek yeridir.Bilhassa Milli Eğitim bu konuda gerekli adımları,sistem yaklaşımını net olarak belirtememiştir.Bunun yanısıra stajyerlik yapmış bulunduğumuz İÇEM'den al(ama)dığımız bilgilerin entegresi devlet kurumlarında asla yer edinememiştir ve edinemeyecektir.Bunun ana sebeplerinden birisi de İşitsel sözel doğal yöntemi dil edinimi için kritik dönem olan yaş aralığında alamayan öğrencilerin ve bilinçsiz ailelerinin yoğunluğudur. İçem kurumunda verilen eğitim kendi bünyesinde diğer özel kurum ve devlet kurumlarında verilen eğitim-öğretime nazaran elbette işlevsel ve fayda temin edicidir.Bunda tartışmak abesle iştikaldir. iÇEM kendi özünde iyidir,bu serlevha olarak bir köşede asılıkalırken,tek kart ve sıralı kartlar üzerine bina edilmiş bir yıllık staj sürecinden farklı bir kuruma atandığımız ya da özel kurumda çalışmaya başladığımız zaman bu materyallerin hemen hemen hiç kullanım alanı bulmadığını (bu işi yapanlarca) aşikare görüyoruz ve yeni mezun arkadaşlarımız da bu durumu müşahede edeceğinden eminiz. Gelelim atandığınız zaman sizi nelerin beklediği.Devlete işitme engelliler öğretmeni alımlarında çoğu zaman RAM %50'lik kısmı kapsayıcıdır.RAM'a atanan arkadaşlarımız ilk aylarda dut yemiş bülbül modundan çıkamamaktadır ve mütemadiyen bilgisizliğini dillendirmektedir.Çünkü 4 senelik bir bölümde performans alımları,çocuk değerlendirmeleri,rapor oluşturma bunları sistem moduna dahil etme gibi birçok RAM iş ve işleyişinden bîhaber mezun edilmiştirler.RAM'da çalışmakta olan birçok öğretmen arkadaşım bunu aleni söylemektedir ve RAM müdürü olan bazı tanıdıklarımda(kendiler pdr mezunu) işitme engelliler öğretmenlerinin donamsız olduğundan,RAM'a dair hiçbir bilgiye sahip olmadıklarından yakınmaktadırlar. RAM'dan geriye kalan %50'lik kısımda da İşitme engelliler okulu ya da benim görev aldığım gibi normal okullarda özel alt sınıf öğretmenliği gelmektedir.Ben şahsen kendi sınıfımda bulunan 10 öğrenciden 2 tanesi hariç diğerlerine işitsez-sözel doğal yöntemin i'sini öğretemem ve öğretemeyeceğim.Bu benim niteliksizliğim değil benim sınıfıma yönlendirilen çocukların 15,16 yaşlarına dek işitme cihazı kullanmaması sadece akademik başarısı için çaba gösterilmiş olması gibi faktörlerden.Gel gelelim Türkiye'nin çoğu yerinde de durum bundan farksız olmadığı için işaret dilini hiçe sayan İÇEM'de bulunan hocalarımızın bize öğrettiklerine.''TEK KART-SIRALI KART-HİKAYE KİTABI-ÇALIŞMA KAĞITLARI'' Allah aşkına bu meslek bu kadar sınırlı olabilir mi,1 yıllık stajda sadece bu mu adaylığı kaldırmaya yetecek ! Ben okula ilk atandığımda sınıf defterini bile doldurmayı bilmiyordum,yoklama nasıl alınır,ne nereye yazılır,bireysel gelişim raporu nedir,stajda BEP diye bağrılıp detayına girilmeyen,esas bir BEP'i elimize vermeyen İÇEM kurumu için kimse çok iyi mok iyi diye bedava hava atmasın.İçem kendi bünyesinde iyidir.Yıllarını aldığı üniversite öğrencileri(öğretmen adayları) atanınca neler yapacak,nelerle karşılacak kim bunları bize anlattı söyleyebilir misiniz ? Yuva sınıflarına gönderiyorlardı bizi,ee şimdi ergenlik çağındaki hayatı boyunca cihaz takmayan çocuklarla yuva çocuğuna yaptığımız elastiki konuşmaları mı( Ayşe napıyoo,ooooo atlıyooooo) uygulayacağız. Salt eleştiri olsun da istemiyorum.Eleştiriyorsan çözüm getirmekte zorundasın.,çem için Kısaca çözümler: 1-iÇEM,öğretmen adaylarına işaret dilini de işitsel sözel dili de öğretecek.Bundan sonraki aşamada hangi öğrenciye hangi dili uygulayacağı faslıdır.Bunun ayrımı ortaya çıkarılacak 2-İşitme Engellilerin bulunduğu rehabilitasyon ve devlet okullarına mutlak surette gözleme stajyerler gönderilecek,bir çocuğun belli zamanlarda nerden nereye hangi tekniklerle ulaştığı gözlemleri yaptırılıp analiz ettirilecek 3-İşitme cihazını teoride değil pratikte çocukların üzerinde oluşabilecek olası sorunlar detaylarına dek gösterilip ileriki yıllarda bir zamanki stajyerlerinden biz bunu görmedik demeye fırsat bırakılmadan bu önemli sorun halledilecek 4-İşitsel sözel yöntemi meth etmeyi bırakıp o işin aslı olan Ses çalışmalarını birebir ilköğretim çağında olan çocuklar üzerinde ve bebekler üzerinde uygulama sahası oluşturulup stajyerlere ses'in ne olduğu,nasıl öğretilebileceği kavratılacak 5-RAM-Milli Eğitim-öğretmen üçgeninde koordinasyonlarda nelerin olduğu hangi çalışmaların yapıldığı,gerekli dosya ve envai kağıt kürek işlerinin nasıl yapılacağı gösterilecek 6-özellikle tavsiyem ilk 3 yıl yatırdıkları stajyerleri son bir yılda öğretmen moduna itmeye çalışmayın.İlk yılda; bu mesleğin esasını,zorluğunu,gereklerini doğrudan göstererek Türkiye'de nasıl bir sistemin öğretmeni olacağını belirtin 7-Demirbaş öğretmenlerinizi emekli edip olaya çok yönlü bakabilen eğitimciler katın kuruma ki kendinizi değerlendirmeniz,eleştirmeniz hususunda bir yelken açılabilmiş olsun yazacak çok şey var ama yarın sınıfıma neler yapacağımı planlayacağım. (Not:İçem'de öğretilen plan şablonundan tamamen soyut,uzaktan bile alakası olmayan bir plan) Unutmadan, bu mesleği seçmeden önce bin kere düşünün bir kere karar verin,ikinci karar için çok geç kalmış olabilirsiniz.Saygıyla . . .
06-12-2011
D S
İşitme Engelliler Öğretmeni

Sadece sunu belirtmek için yazıyorum. Doğal işitsel sözel yöntemi beğenmeyenler ve uygulamaktan kaçınanlara: İçem i de gördüm devlet okullarını da ve işin aslı donanım olarak hiçbir fark yok. Peki o zaman içeme devam eden öğrenciler neden konuşabiliyor da devlet okullarında öğrenciler konuşamıyor? Bu soruyu kendınıze sorun ve Anadolu üniversitesinin farkını anlayın... BU FARK ÜNİVERSİTE, İÇEM VEYA BAŞKA BİRŞEYLE İLGİLİ DEĞİL YANLIZCA ÖĞRETMENLERİN ÖĞRETMENLİĞE SAYGISIYLA YAPTIĞI İŞE ÖNEM VERMEMESİYLE, KAREKTERİYLE VE NE DERSEN DE ONUNLA İLGİLİDİR...
03-11-2011
Şenol KÜÇÜKYILDIZ
Özel Eğitim Öğretmeni

amaçlarına ulaşmanı sevindim demekki plan yazmayı öğrenmişsin, umarım geçer not alırsın ama mezun olunca o planı hayatın boyunca görmeyeceksin, yani sana pratikte bir faydası olmayacak ama hobi için yapmanı tavsiye edebilirim. mezun olan hiç kimse tek kart-sıralı kart-hikaye kitabı ile bireysel yapmaz, yapamaz; ama ben yaparım diyorsan, bize o seçtiğin bilimsel yolda sana başarılar dilemek kalır, ki şimdiden başarılar diliyorum. yazılarım çeşitli sitelerde engellenmiyor. tek sitede engellendi, ki o sitedeki fikirlerim yaklaşık üç ay o sitenin duvarlarını süsledi, eğer hasan gürgür o eleştirilerin altında kalıp, modu tehdit etmeseydi, yazılarım hala duruyor olacaktı, çok güvendiğin hasan hoca bir korkak gibi yazılarımı kaldırmakla uğraşacağına, düşüncelerimi çürütmekle uğraşsaydı daha makul bir iş yapmış olurdu ama bunu yapamaz, bunu yapacak yüreğe ve kişiliğe sahip değil, hep söylüyorum o önce kamyonun-kamyonetin-tırın topku taşıma aracı olmadığını öğrensin ... bana akademik yaşamında hangi başarılara imza attın demişsin, ben akademisyen değilim öğretmenim ama en azından bir yard. doç gibi tırın toplu taşıma aracı sanmıyorum ve bununla gerektiğinde gurur da duyuyorum ... içem kendi karşıtlarını kendi yaratıyor, çünkü orada uygulananlar başka yerde uygulanmıyor, uygulamaya çalışmak aptallık olur, işaret dili savunucuları sözel-işitsel dilin karşısına direkt olarak bir kuram koyuyorlar zaten eğer omü ya da ktü.de okusaydın bunları da öğrenmiş olurdun ve de fikrin olmayan konularda da kati bir düşünce beyen etmemeni, bir abi olarak tavsiye ederim. yazıların kendi içinde antitezini barındırıyor, bilimsel araştırma yöntemleri dersini içine sindirerek okumammışsın tekrar notlarına göz gezdirmeni rica ediyorum. dört yıllık lisans eğitimini tamamlıyorsun ama pdr.ci ile psikolog arasındaki farkı bilmiyorsun bana türkiyede psikologu olan bir özel eğitim kurumu gösteremezsin, bu düşünceni çocukluğuna veriyorum ayrıca bep, berrin hocadan aldığın ders gibi hazırlanmaz, boş bir vaktinde eskişehir ram.a git ve bep nasıl hazırlanıyor, kim uyguluyor ?? bunları iyi öğren ... trilyon meselesine gelince, o savunduğun hasan gürgürün döner sermayeden aylık kaç bin tl aldığını öğren ve bu hesabı sonra yap ... konu başlığından içerik olarak biraz uzaklaştık ancak böylece boş anadolu sanrısını nedenleriyle irdelemiş oluyoruz, ben bundan dolayı seviniyorum, bu başlığı okuyanlar, meslek ve üniversite tercihi konusunda, daha da bilinçlenmiş olacaklardır.
03-11-2011
Seyfettin ÇAM
İşitme Engelliler Öğretmeni

eğer bireysel ders sonrası umutların yıkılmışsa, planındaki amaçlarını materyaline yerleştiremediysen, bu düşündüğün kadar ciddi bir şey değil çünkü meslek hayatında bunlarla karşılaşmayacaksın, böyle uygulamalarla uğraşmayacaksın. Zaten hangi ders, planın bir kopyası olabilir ki ?? eğer ders yaptığın çocuk senin planda yazdığın cevapları vereb... demişsin bugun yıne uygulamam vardı ve tum amaclarıma ulasabıldım bunu bılmenı ısterım... bu sektörde, bireysel çalışma daha ağırlıklıdır ve kimse tek kart-sıralı kart-hikaye kitabı ile ders yapmaz, bire... tesekkurler hocam ben kanıtlanmıs bilimsel yolları tercıh ederım. Bana öğretilenlerin doğruluguna ınanıyorum ve uygulamalarda dogrulugunu hıssedıyorum. Bugun birebir derste konustugumuz yenı edındıgı bır seyı grup dıl dersınde konusu geldıgınde tekrar etmesini izlemek guzeldi öğrencinin. eleştirmek ayrı hakaret etmek ayrı ama sen hakaretvari bir dil kullanıyorsun demişsin, yazdıklarımı tekrar okudum inceledim bir hakaret unsuru ya da yalanlanabilecek bir olguya rastlayamadım zat...demişsin yazıların çeşitli sitelerde engelleniyor sadece burada yayınlanıyorsa sorun ben degılım kı son yazında bıle bos teneke falan demıssın öğretmenlerın hepsıne İçemin çok eleştirildiği kanısında değilim eğer yapılan eleştiriler çok ve ağır olsaydı zaten bir şeyler değişirdi kaldıki kimsenin içemle bir işi yok içem.de yapılan uygulamaları eleştiriyoruz o kadar; oysa sen sen içem.in kapanmasını istiyorsunuz gibi bir yargıda bulunmuşsun bu yargıya nasıl vardın gerçekten çok merak ediyo...demişşin soyledıklerımın ve yenı bır model koyan yok dediğim insanların aıleler olmadıgını bunun mezun öğrenciler yada dısardakı ogretmenler, yatılı okul yonetıcıleri, işaret dili destekçileri vb.oldugunu anlayabılecegını sanmıstım. Bır dahakı sefere senın ıcın cumlelerın uzunlugunu kısaltıp kelımelerı basıtlestırırım. Elbette bır aıleden boyle bır beklentı ıcerısıne gırılmez. Ve ben hıcbır aılenın ıcemın veya calışanşarının kalıtesını eleştırdıgınıde duymadım. Parası olmayan ogrencı alınmıyor demıssın bunu elestırebılırler kı bunun dogru olup olmadıgı konusunda bır fıkrım yok bır fıkrım yok. Cihaz kontrolü yapmak için öncelikle, bir cihazın olması gerekiyor ama sen olmayan cihazın pil-ses-kordon kontrolünü yapabiliyorsan bu yeteneklerinle bu bölümde harcanıyorsun...demıssın Yazdıklarımı gozunle okursan daha yapıcı bır tartısma ortamı yaratmıs oluruz. cıhaz kontrolunu yapacaksın her sabah dedım cunku gozleme gıttıgımız yatılı okullarda cıhazlar cocugun kulagından kupe gıbı sarkıyordu. Rehabılıtasyonlarda pilsiz cıhaz kullanıyorlar bunu kastettım Cıhazlandırma konusunu da zaten ayrıntılı bır sekılde yazdım Hasan hocayla ılgılı olarak tekrarladıkların...ben Hasan hocayı eleştirmeyı bırakta kendıne bır bak, sen akademık yasamında hangı basarılara ımza attın kı baskalarını elestırıyorsun sureklı dıyorum. su soyle bu boyle dıyorsun ama pekı sen ? "özel odyolog ozel psikolog gıbı kısılerle sen ıletısıme gececeksın bep olustururken" demişsin özelde bep oluşturulmaz, sen zaten oluşturulmuş bep.i uygular ve kaydedersin, bu konularda bilgi sahibi olmad.....bepın nasıl olsutturuldugu yada kımın ne gorev yaptıgını ıyı bılıyorum.yazında Icemın ozel psikolğu oldugundan bahsetmıssın Ozel psıkolog ne deemek her ogrencıye bır psıkolog mu? bır kurumdakı tum ogrencılerın ozel psikologu gıbı bır cumle dahı kurulamaz.Özel psikolog bır kısı ıcındır...ozel psikolog yazdıgın ıcın kaynastırma ogrencısı geldı aklıma kı zaten her okulda ve rehabılıtasyonda pdr cı var. pdr cıde gereklı gordugu noktada pskiyatrıste iletir...demek kı psikolog yada pdr ıceme özgu bırsey degıl.. Yıllık 20 trılyon aylık yaklasık 2 trılyon yapar...hocam emınım bu ıste yada sende bır terslık var. neyse dedıgım gıbı bu tartısmayı uzatmak ıstemıyorum. Kendınıze ıyı bakın eğitim yasamınızda basarılar dılerım umarım hersey dıledıgınız gıbı olur. bu aradada konu baslıgındanda cok uzaklasmısız bunda payım oldugu ıcın herkesten ozur dılerım.
02-11-2011
Özel Eğt ÖĞRT
İşitme Engelliler Öğretmeni

evet genç arkadaşım şu anda stajersin iş tecrüben yok bu yüzden çoğu konuda kulaktan duyma cümlelerle fikir sahibi olmuşsun, bu yazımı seni olgunlaştırmak için yazıyorum. eğer bireysel ders sonrası umutların yıkılmışsa, planındaki amaçlarını materyaline yerleştiremediysen, bu düşündüğün kadar ciddi bir şey değil çünkü meslek hayatında bunlarla karşılaşmayacaksın, böyle uygulamalarla uğraşmayacaksın. Zaten hangi ders, planın bir kopyası olabilir ki ?? eğer ders yaptığın çocuk senin planda yazdığın cevapları verebiliyor ve ayrıca planda yazdığın kazanımları, senin dersinde elde edebiliyorsa sen ya müneccimsin ya da üstün zekalısın, bu durumda, meslaktaşım olmana üzülürüm, ülkenin kaderini etkileyecek bir konumda olman beni daha çok memnun eder ... bu sektörde, bireysel çalışma daha ağırlıklıdır ve kimse tek kart-sıralı kart-hikaye kitabı ile ders yapmaz, bireysel derste ne yaptığımı, neler yapılması gerektiğini mezun olunca anlarsın, burada yazıp, konuyu dağıtmak istemem ama sana mail yoluyla gerekli bilgileri yollarım, bu vesile ile öğrenmiş olursun. eleştirmek ayrı hakaret etmek ayrı ama sen hakaretvari bir dil kullanıyorsun demişsin, yazdıklarımı tekrar okudum inceledim bir hakaret unsuru ya da yalanlanabilecek bir olguya rastlayamadım zaten böyle bir şey olsaydı yazılarım silinirdi, demekki senin değer yargılarınla, toplumun genel yargıları çelişiyor, bu konuda da kendini sorgulamanı tavsiye ederim. Hocaların size yardım etmesi, maddi destekte bulunmaya çalışmaları gayet güzel hareketler, memnun olduğumu belirtmek isterim ancak bunlar onları "eleştirilemez" yapmaz, yapmamalı. Öte yandan iyi insan olmaları, iyi bir akademisyen oldukları anlamına gelmez. Keşke bu duyarlılığı parası olmadığı için materyalini renkli değilde siyah-beyaz çıkartmak zorunda kalan insanların, notlarını kırmadan da gösterselerdi, keşke ... İçemin çok eleştirildiği kanısında değilim eğer yapılan eleştiriler çok ve ağır olsaydı zaten bir şeyler değişirdi kaldıki kimsenin içemle bir işi yok içem.de yapılan uygulamaları eleştiriyoruz o kadar; oysa sen sen içem.in kapanmasını istiyorsunuz gibi bir yargıda bulunmuşsun bu yargıya nasıl vardın gerçekten çok merak ediyorum ... İçem.i eleştirenlerin yeni bir model ortaya koymaları gibi bir durum söz konusu olamaz çünkü bu eleştiriyi yapanlar yeni model oluşturabilecek konumda değiller, örneğin fakir olduğu için çocuğu içem.e kabul edilmeyen öğrencimin velisi içem.in karşısına model koyamaz, kendisi asgari ücretle çalışıyor ve ilkokul mezunu ama İçem.i yaptığı haksızlığı sonuna dek eleştirme hakkına sahiptir, sahip olmalı da ... içem.in uyguladığı sistemin biraz çaba ile her yerde uygulanabileceğini vurgulamışsın, yıllık döner sermayeden 20 trilyon pay alan bir kurumla sadece çaba ile yarış yapamazsın yapmak da aptallık olur zaten, bu fikrini çocukluğuna veriyorum ve zaman geçtikçe olgunlaşacağını umut ediyorum ... Cihaz kontrolü yapmak için öncelikle, bir cihazın olması gerekiyor ama sen olmayan cihazın pil-ses-kordon kontrolünü yapabiliyorsan bu yeteneklerinle bu bölümde harcanıyorsun, bunu açıkça belirtmek isterim ... çocukların cihazlandırılması konusuna gelince, özel alt sınıflarda 120 saat sertfikalı sınıf öğretmenlerini çalıştıran, 4 yıllık emeği hor görerek 3 aylık sertfika dağıtarak kendi yandaşlarına ucuz iş gücü yaratmak peşinde olan bir hükümete karşı ne yapsan faydasız... ben kurumlara çocuk başı ödenen 370 tl için, kurumları tehdit eden, kurumlardan rüşvet isteyen devlet yetkilileri tanıyorum, bu konuda söz sahibi insanların sesi çıkmadıkça, " bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığında olan sözde akademik kadrolar muhalefet yapmadıkça, bu çark değişmez, o sözde akademik kadro cümlesinin içine, içem hocaları da dahil, madem bu konuda söz sahibisiniz, madem türkiyede tek örnek modelsiniz, madem bu konuda en iyi sizsiniz, türkiye çapında bir farkındalık yaratın da görelim ... Hasan gürgüre gelince, tanıtım sayfasına bakıyorum ama yazdığı kaynaklara atıfta bulunan dünya ya da türkiye çapında özel eğitim konusunda otorite olan hiç bir yayın göremiyorum, akademik yayının kalitesi "atıf" ile olur, önce bunu öğrenmelisin ... öte yandan hasan gürgür önce kamyonun-kamyonetin-tırın bir toplu taşıma aracı olmadığını öğrensin sonra akademisyenliğe soyunsun, ayrıca mezun olmuş bir öğretmene telefon açıp küfür etmenin, ahlak ve vicdan kurallarına aykırı olduğunu da farketmesi gerek ... "özel odyolog ozel psikolog gıbı kısılerle sen ıletısıme gececeksın bep olustururken" demişsin özelde bep oluşturulmaz, sen zaten oluşturulmuş bep.i uygular ve kaydedersin, bu konularda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmuşsun, yazmadan önce biraz araştırırsan sevinirim çünkü herkes ben gibi anlayışlı olmaz ve alacağın tepkiler bireysel ders yaparken umutlarının yıkılmasına benzemez ... materyal için yazdığın kadar zahmete girmene gerek yok çünkü ihtiyacın olmayacak, sen şu anda cam fanus benzeri bir hayattasın, çıkınca deneyimsiz balıklar gibi çırpınıp ölmene biz izin vermeyiz merak etme ... içem ve modeli her şehirde kurulabilir yeterki, "20 trilyonluk" bir kaynak olsun, böyle bir kaynağı bulursan ya da yaratırsan, bir dakka bile durma koş ...
31-10-2011
Seyfettin ÇAM
İşitme Engelliler Öğretmeni

Hocam oyle deme o gozlemım cok kotu gectı plandan koptum amaçlarımı karta yerleştiremedim. Bi randa strres bastı daha once hıc boyle olmamıstı ama Berrin hoca cok ıyı davrandı en ufak bır sahsı elestırı yapmadı benım butun umutlarım yıkılmıstı ama o ayaga kaldırdı ''dostum onun işi bu zaten, onu da yapamazsa çeksin gitsin '' demıssın ben bunu degerlendırmemı anlatabılmem acısından soyledım elbette bır ogretmenın ıyı olup olmadıgı bununla anlasılmaz, yol gosterıcılıgını anlatmaya calıstım ''soruların yetersız olmus '' deyıp gecebılırdı verdıgı ornekler oyle yerındeydı kı soru sorma stılı edındım.''işitme engelli öğretmeni olmak tek karta bakıp soru çıkarmak değil, bunu çalışmaya başlayınca daha iyi anlayacaksın tek kart-sıralı kart-hikaye kitabı bunlar iş hayatında neredeyse hiç kullanılmayan gereçler ...'' demıssın elbette bu degıl katılıyorum ama bunları neden kullanmayacagımı anlamıyorum bunları kullanmıyorsanız verdıgınız eğitimin kalıtesınden suphe ederım cunku bıreysel çalısmaların vazgecılmezlerıdır bunlar bıreysel çalışma yapmıyor musunuz yada bıreysel çalışmalarınızda bunların harıcınde ne kullanıyorsunuz. Bunlar olmadan yapacagınız bıreysel çalısmalarda ne plan yazabılrsınız nede ortak bır ılgı kurabılırsınız ve bu arada elestırmek yargılamak ayrı hakaret etmek ayrı kullandıgınız ıfadeler tamamen hakaret ve bır egıtımcıye yakısmayan bır bıcımde davranıyorsunuz. Ben ve bırçok arkadasım o okuldakı ogretmenlerden bır cok yardım gorduk parasız kaldıgımzda para dahı topladılar bır sıkıntımız oldugunda gıdecek baska yerımız yoktu iş bulmaya calıştıştılar burs baglamak ıcın cabaladılar İçem sureklı dısardakılar tarafından eleştırılen bır kurum olmustur. bır fanus gercek hayatla alakası yok..gıbı elestırıler fakat yıllardır yerıne daha iyi bır kurum koyulamamıstır. insanlar cocuklarına burada eğitim verilebilmesı ıcın goc edıp eskısehıre gelıyor. Bu kadar cok eleştiren varken bu eleştırenlerden bır tanesının cıkıpta yenı bır model yaratmaya calıştıgını gormedım.hatta soyle olsa daha ıyı olur dediğinide duymadım. Yanı ıçemı elestıren ınsanlar ıcemde gordugu eksıklıklerı duzeltemeye geliştirmeye dair herhangı bır yapıcı eleştiri koymak yerıne içemin kapanmasını ıstıyor. İçemde kı uygulamaların hepsinin bıraz çabayla dısarda da uygulanabılecegıne emınım. ögretmenlerin neler yaptıgını an ve an ızlıyoruz derslerde kullandıgı metodları. bunlar bıraz cabayla herhangı bır yerde uygulanabılır. içemdekı tek fark cıhaz kontrollerı çocukların cıhazlandırılması ve dısardakı ogretmenlerın de genel sıkayetı cıhaz konusu. cıhaz olmadan dogal ısıtsel sozel yıntemın uygulanamayacagı. Dogrudur katılıyorum..ama her sabah cıhaz kontrolunu yapacaksın bır pili veya kordonu kontrol etmek zor degıl ama daha onemlısı cocukların cıhazlanması. Pekı cocukların cıhazlandırılması ıcın bız ne yaptık ustumuze dusen gorevlerımızı yerıne getırdık mı? cogunluk olsturup devletın yakasına yapısabıldık mı? devlet kurumlarını asındırabıldık mı? cıhaz piş agzıma dus dıye bekledık ama bundan en cok kımler zarar gordu? isitme engellı cocukları ucretsız cıhazlandırmak bu ulkeye ne kadara mal olur. Her mal ıcın degerının 10 12 katı vergı oduyorsun. Meclıste bu cocukların sesını en ıcten duyurabılecek bır vekıl var bu vekılın maıl adresı kac kısıde var? basbakanlıga bu konuda kaç mektup gıtmıs yenı anayasalar yapılıp duruyor. bu çalışmalardan payımızı koparabılmek ıcın kaç ısıtme engellı ogretmenı bır dılekce yazdı. O senın begenmedıgın Hasan Gürgür'ün kaynastırma eğitimi uygulamarıı ile ilgili yaptıgı calışmalarına benzer bır çalışma yaptın mı dıye sormıcam, hıc o çalışmaları okudun mu? Hasan hocanın unıverste tanıtım sayfasına bır goz atmanı ısterım... demıssın kı: cihazsız çocuk yok ve yarıdan fazlası implantlı, kulak kalıbı odası, ölçüm odası, özel psikoloğu, özel odyoloğu, özel aile eğitim odası, okul öncesi oyun parkı, erişkin oyun alanı, bireysel ders için özel sınıf, her öğrencinin ayrı sıra ve sandalyesi, her sınıfta bilgisayar, her sınıf için materyal hazırlayan biri sabah biri öğlen gelen 2 materyal hazırlayıcısı, her sınıfta en az 2 uzman öğretmen, en az 2 stajer öğretmen, hizmetli olarak çalışan yaklaşık 15 personel ve daha bir çokları Dıyorum kı: her öğrencinin ayrı sıra ve sandalyesi özel aile eğitim odası en az 2 stajer öğretmen, okul öncesi oyun parkı, erişkin oyun alanı , hizmetli olarak çalışan yaklaşık 15 personel bunlar zaten ıkıncıl gereklılıkler, cıhassız cocuk yok demıssın bu konuya yukarıda degındım gerıye kalanlarda içemin basarısı ve bız devlette yada rehabılıtasyonda calısan ogretmenlerın basarısızlıgıdır. duzelmesını beklemekle yada içemi eleştirmekle kazanbılecegımız seyler degıl.özel odyolog ozel psikolog gıbı kısılerle sen ıletısıme gececeksın bep olustururken Bır rehabılıtasyon merkezı kazandıgı paranın cok kucuk bır bolumunu harcayarak bır ölcum odası yaratabılır .Bıreysel calısma sınıfı dedgın de 3 metrekarelık bır alan bır masa ve ıkı sandalyedır.ulasılamaz gıbı mı gorunuyor, her sınıfta ıkı ogretmen demıssın bu ogretmenler aynı anda ders yapmıyor bırı grup dıl dersı yapıyor dıgerı bırebır bunu da dengelı bır programla halledebılırsın gerıye bırtek materyal hazırlayıcısı kalıyor ben bu konuyu bır arkadasımla konustum kendısıne bır laptop alacagım oda bana tasarladıgım materyalı yapacak sende buna benzer bır cozum yolu aramalısın eger kı pıyasada satılan tek kartlar sıralı kartlar vs amacına hızmet etmıyorsa İçemdekı eğitim modelının kalıtesı hakkında yorum yapmaya pek hakkımız yok asıl sorun su kı ve asıl amacımız su olmalı kı her sehırde neden bır tane ıcem olmasın bu model yayılmasın...su da bu konudakı son sozum ve sahsı dusuncemdır kı işitme engellilerin eğitiminde içem, ögretmen eğitimindekı o cagın yapısı ıtıbarıyle Koy enstıtulerı kalıtesınde ve ozgunlugundedır. Umarım aynı sonla karsı karsıya gelmez.
30-10-2011
Özel Eğt ÖĞRT
İşitme Engelliler Öğretmeni

Sorunun yanıtını biliyor musunuz?
Sorunun yanıtını biliyorsanız, lütfen aşağıdaki alanı kullanarak soruyu yanıtlayınız.

 

Soruyu yanıtlarken:

  • Doğrudan soruyu yanıtlayınız, veya soruya verilen diğer yanıtları geliştirecek şekilde yanıt veriniz
  • Yanıtınızda hakaret, küfür veya kanunlara uygun olmayan paylaşımlar bulunmamalıdır. Buna uygun hareket etmeyen üyelerimizin üyelikleri durdurulacaktır