Soru-Cevap

çalıştığım yerde şimdiye kadar 3 defa savcılığa bilirkişilik yapmak vasfıyla çağrıldım ancak işaret dilini bilmemem sebebiyle bu görevi yerine getiremedim, bu anadolu üniversitesinin tamamen işitsel yönteme yoğunlaşmasının sonucudur, daha önceki yorumlarımın da ana temasını oluşturan bu durumu, şiddetle kınıyorum ...

peki birşey diycem çok meraklı degilim 2 seneligesosyal hizmetler bölümünden 4 senelige geçiş yapsam açık ögretimden özel egitim yok bildigim kadarıyla bende lise mezunu loarak çalışmak istemiyorum çok kararsızım

Emin olmamakla birlikte sosyal hizmetler bölümü, eğitimin daha çok idari alanlarını ilgilendirdiği için öğretmenlik uygulaması ve alan bilgisi anlamında size çok fazla yararlı olacağını düşünmüyorum. Ayrıca 2yıllık sosyal hizmetler bölümü mezunları, 4 yıllık sosyal hizmetler bölümü mezunları kadar geniş iş imkanı bulamamaktadır. Yani idari anlamda da 4 yıllık sosyal hizmetleri bölümünün gölgesinde kalmaktadır.

arkadaşlar ben egitimimi ilerletmek istiyorum sosyal hizmetler bölümü 2 senelik sizce iyimidir biraz fikir istiyorum yardımcı olursanız sevinirim

hocam biz zaten üniversite yarıştırmıyoruz, böyle bir niyetimizde yok eğer özümseyerek okursanız sizin dediklerinizi düşünüyorum ve bu durumun değişmesini istiyorum, bir anadolu mezunu olarak ...

Anadolu ünüversitesi mezunuyum içem gibi harika bir kurum var öğrenciler orada staj yapıyor. kendilerini çok iyi yetiştiklerini zannediyorlar. gereçekten sralama kart bakmada çok iyi oluyorlar. ama içamin dışında başka bir dünya olduğunu farkettiklerin de özellikle 1 sene çok zorlanıyorlar. rehabilitasyon merekezindeki gibi bir çok çocukla karşılaştıkların da çok zorlanıyorlar. hiç bir devlet kurumu görmediklerinden devlete atandıktan sonra o işaret dilini kullanmayacağım diyen öğretmenlerin hepsi öğrencilerinden işaret dili öğreniyorlar. öğrenmek zorunda kalıyorlar. bu diğer ünüversiteler için de geçerli diğer ünüversitelerden mezunlarda anadolu mezunlarıda işitmeden mezunlar için söylüyorum zihin engelliler öğretmenleri gibi davranış probleri hakkında okadar yeterliliğe sahip olmuyorlar ancak uygulamaya başladıklarında yeterlilik kazanıyorlar. ünüversiteleri yarıştırasıya bence eksiklikjlerin üzerinde dursanız sizden sonra yetişeceklere belki faydalı olursunuz. şunu da söylemeden geçemeyeceğim İÇEM KAPALI BİR KUTU BAŞKA ÜNÜVERSİTEDEN GELEN İNSANLARA YAPTIKLARINI GÖSTERMEYECEK KADAR KAPALI. TÜRKİYEDE BAŞKA İÇEM YOK TÜRKİYENİN ŞARTLARI KEŞKE İÇEM GİBİ OKULLAR OLSA AMA YOK İMKAN YOK İMKAN OLUŞTUIRSALAR EMİNİM ÇOK OKUL HARİKA OLUR SAYGILAR.

iyi ya da kötü sonuçlar için karşınızda bir done olması gerekiyor kimi zaman o doneyi bile bulamıyorsunuz, tıfıl fikirlerle her zaman konuşmak kolaydır, gerçekle yüzleşince yıkılır insan. Kimse yıkılmasın çabamız bunun içindir.

haklısınız tecrübeler önemlidir. ama yeterince becerikli olmayan insanların ortaya koyduğu vasat sonuçları, iyi sonuçlar ortaya çıkaran nitelikli deneyimlerden ayırmak gerek elbette

herkes düşündüğünü dile getirmekle serbest tabii ki, kimin gerçeğe göre konuştuğu günlük hayattaki tecrübelerle sabittir.

konudan sapmazsak daha iyi olacak sanırım.

:) hocam ne olduğunu anlamadım zaten yanlış anlamışım özür dilerim dedim olay genel güç odağına karşı bir başkaldırış niteliği aldı.

bu toplumu küserek değiştiremeyiz ama ...

muazzez hanım yanlış anlaşılmalar olabilir bu sizin yazmamanızı gerektirmez rica ediyorum, düşüncelerinizi açıklamaya devam edin.

Teşekkür ederiz...

Kusura bakmayın Muazzez arkadaşım yanlış anlamış olabilirim özür dilerim.

"Kimi insanlar doğuştan işitme engelli ve hiçbir yöntemle duyamıyorsa" ben yorumumu bu yargıya göre yaptım, gerçekte bu tür engellilerin sayısı nicelik olarak az olabilir ancak ülkemizde erken tanılama-erken cihazlandırma-okul öncesi eğitim çok yaygın olmadığı için bu tür engelli sayısı kat be kat artıyor, alanın içinde olmak size bu engel grubu skalası hakkında daha geniş bir görüş açısı sağlıyor. Devlet çocukları erken tanılama-erken cihazlandırma-erken yaşta eğitim-aile rehberliği-psikolojik destek-odyoloji labotavuarı-uzman odyolog-dil ve konuşma terapisti-kulak kalıp ve cihaz üniteleri ile bu gibi başlıkları ya tüm ülkede yaygınlaştıracak ki şu anda bu olabilir gözükmüyor ya da kendisi için maliyeti daha az olan işaret diline ağırlık verecek, ben tabiiki ilk seçenekten yanayım ama gerçekçi olursak malesef, devlet bu politikayı gütmeyecektir. okul öncesi işitme engelli grubuna yönelik böyle bir planın olması çok güzel, keşke şartlar uygun olsa biz de böyle atılıma girişsek ama statüko bunu engelliyor.

Hocam zaten arkadaş bir cümle yazmış kötü niyetle dahi ne kadar ayıklanabilir. Bahsettiği ihtimal aralığındaki işitme engelli sayısı işitme engellilerin yüzde 3 ünü geçmez zannediyorum. Bu ihtiyacı da karşılayacak olan eğitimci fazlasıyla var...Her neyse bu tür tartışmalarında pek bir önemi kalmayacak. Devlet işaret diline yöneliyor görülen o ki. Hakkımızda ve öğrencilerin haklarında hayırlısı. 3-4 arkadaş mezuniyet sonrası sadece işitme üzerine bir kurum açıp sadece yuva sınıfı öğrencileriyle çalışmaya başlayarak ilerlemeyi düşünüyorduk. Planlar vardı, çevredeki tanılanmış çocukları 4-5 yaşına kadar bir şekilde cihazlandırmak vs. Ama devlet ve özel kurumlarda işaret dili zorunlu hale gelirse böyle bir çaba anlamsız kalacak.

arkadaşın cümlesini tamamen okursan ne demek istediğini, ne demek istediğimi daha iyi anlayacağını umuyorum, magazin gazetecileri gibi cımbızla bir kaç sözcük alıp buna göre yorum yapmak, doğruyu yansıtmaz. Ayrıca total kayıp mutlak kayıp anlamını taşır genelde beyindeki işitme sinirleriyle ilgilidir tek ve garantisiz çözüm yolu ise biyonik kulaktır, hayatında hiç heyet raporu görmediğin için, bu fikirlerini doğal karşılıyorum, hazır içem.de staj yapıyorken bunları daha iyi öğrenebilirsin ama orayla yetinmeyip uzman bir odyolog ve kbb uzmanı ile görüşmeni de tavsiye ederim, ne de olsa türkiyenin her yerinde içem ve türevleri yok.

Arkadaş doğuştan işitme engelinden bahsetmiş. Doğuştan işitme kaybı, Total ya da sensorineural işitme kaybı ile aynı kategoride bile değil. Total kayıp işitme kaybının derecesi, sensorineural kayıp ise işitme kaybının meydana geldiği yer(iç kulak) ile ilgili kavramlardır...Kulakta hiç işitme kalıntısı kalmadıysa elbette diğer yöntemlere yönelinir ama dediğim gibi çok nadirdir.Hele ki kök hücre çalışmaları ile daha da az karşılaşabimeceğiz seviyeye gelmiştir. Az da olsa var olan işitme kalıntısı cihazlandırılarak duyma becerisi kazandırılabilir. Bence öğrencilik yaşamınıza dönüp notlarınıza bir göz atmalısınız... Öğrenmenin yaşı yoktur sonuçta.

total kayıp ve çözümleri nelerdir, Sensorineural tip kayıp ile farkları nelerdir ?? bunları öğrenip öyle yorum yaparsan sevinirim sayın mehmet ayrancı, işitme engelli "çoğu" bireyde işitme kalıntısı elbetteki vardır ( her işitme engellide yoktur ) ancak çalışabilir bir eğitim metodu takip edilmezse bu kalıntı, sözel dile geçişi sağlamaz ve birey işaret diline yönelebilir.