Soru-Cevap

destek eğitim raporu alan öğrenci sadece 2 defa gitmiş kuruma. veli ise ayda bir gidip imzasını atıyor.
çocuk neden devam etmedi? diye soruyoruz.
çocuk dağda koyun güdüyormuş.
zaten hep koyun gütmüş.belki de şehre sadece rapor alınacağı zaman inmiş.
bir yıl sonra tekrar rapor almaya geliyor çocuk.hiç bir ilerleme kaydedilmemiş. tamam engelli ve zor öğreniyor.amaa bildiğini de unutmuş..
bunun gibi yüzlerce örnek biliyorum...
lütfen o kurumlar elini vicdanına koysun.
velisine verdiğiniz üç kuruş,ya da karnını doyurmanızla iş bitmiyor.
ne diyeceğimi bilemiyorum inanın.

arkadaşlar bu şekilede düşünmeyim ülkemizde dürüst olan işini iyi yapan kurumlar da var ben çalıştığım kurumdan çok memnunum zaten bi vakıf kurumu bütün çalışanlar kendini çocuklara adamış müdüründen hizmetlisine kadar tüm çalışanlar daha önceden beş kuruş almadan kendi emekleriyle kurumu yaptırmışlar. görseniz kendinizden utanırsınız. yapılan emekler o kadar büyük ki bu insanlar daha önceden de yine vakıftan para toplayıp devlet için zihin engelliler okulu yaptırmışlar. 250 ye yakın öğrencimiz var ve verilen eğitimde çok kaliteli çocukların ilerlemelerinden aileler bilgilendiriliyor sizin bahsettiğiniz hiç bir usulsüz iş yok merak eden arkadaşlar varsa kurumumuza gelip ziyaret edebilir. sloganımız. bütün çalışanlar vakfımızın sahibidir. zihin engeliler öğretmeni fatma aktürk

sitenin birinde bu son denetlemelerle ilgili olarak meb ne yapmak istiyor adı altında bir anket düzenlenmiş. sonuç: giderlerini azaltmak %60 bu sektörü bitirmek %23 yolsuzlukların önne geömek ve kaliteyi rarttırmakta toplamda %14.. ee arkdaşlar buralara oy verenlerde bizim gibi bu sektöre bağlı arkadaşlarımız. evet arkadaşım buradanda belli oluyorki bazı insanlar çok iyi organize oluyorla ve kendi işlerine gelen tarafı yani kendi yaptıkları yolsuzlukları görmeden giderleri azaltmak şıkkını işaretleyebiliyorlar. arkadaşlar bu insanlar kurum sahipleri yada ortakları. peki hangi okulun yada rehabilitasyon merkezinin 30 tane ortağı var. ancak 30 tane öğretmeni olan kurum çok fazla. demekki biler ortak noktada birleşemiyoruz demektir. eğer bizler ortak noktada birleşir ve üniversiteleride yanımıza çekebilirsek karşıızda kimse duramaz. kalitenin arttırılabilmesi için bir önceki yazımdada yazdığım gibi dikkatli olmalıyız ve bu gibi insanların alanımızın dışına itilmesi için elimizden geleni yapmalıyız. yada bir öneri de yeni çıkacak olan yasaya kurum sahiplerinin alanla ilgili olması gerektiği yada en azından birinci dereceden akrabalarından özürlü bir kişinin olması şartının getirilmesiyle ilgili çalışma başlatalım. böylece ne kasap ne mütait nede eczacı (bazıları hariç) gibi çok bilmiş bazı gönülverenler !!!! bu işe giremezler ve işlerde bizim gibi işinin gerçek uzmalarına kalır. ne dersiniz yapabilirmiyiz????

sevgili arkadaşlar Gaziantepte çalışmaktayım ve şuna şahit oldum ki sahtekar olmayan kurum yok. Tüm Kurumlar turan arkadaşımızın söylediklerini yapmaktalar. NE YAZIK Kİ! Buna ancak kendi kurumumda izin verememe yetkim var ama diğer kurumlar zaten dernekleştiler. Bu dernekleştirme sayesinde kimse kimsenin hatasını söylemiyor. Değil söylemek gizlemek zorundalar. Ve bu maalsef yaşanmakta. Ama kim durdurabilir bunun boyle oldugunu il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri bilmez mi. biliyorlar RAM da biliyor. Ama ne varki buna seyirci kalmaktalar. Neden mi? Çünkü herkesin ayrı olarak gizli ortak olduğu bir kurum var. Eğer MESLEK AHLAKI SAHİBİ ARKADAŞLARIM HALA VARSA VE ÇALIŞIYORSA BU KURUMLARI PROTESTO EDER VE ÇALIŞMAZ! BUYURUP GORMEK LAZIM...

bayağıdır bu siteye girip yazmıyordum. evet arkadaşlar yıllardır bizlerin çığlıklarına kimse cevap vermedi. bunlaı yıllardır bas bas bağırıyoruz. en büyük suç gene bizlere. çalışacağımız kurumların sahiplerine akmadık. neden bu işe girişmiş hiç sorgulamadık. gerçi sorguladığınızdada gönül verdim diyor çoğu. bahane hazır. hayatında engelli çocuklarımızla karşılaşmamış olan tüccar zihniyetlii insanlar bu kurumları açarsa olaağı budur. devleti soyarlar haliyle tüyü bitmemiş yetimlerin haklarını çalarlar. BU GÖREV HEPİMİZİN.... özelliklede biz özel eğitimcilerin. bizler olmadan bu kurumların ne hale geleceğini hepimiz biliyoru. işmi iş arkadaşım heryerde var bu kurumlardan. tercihimizi iyi yapalım. bu iş gönül işi değil çünkü. bizler bu mesleği ölene kadar yapmak zorudayız. diplomamaız gereğide başka bir şansımızda yok zaten. eğer bizlerde bu işi ömür boyu yapmak zorunda olan ve adını eğitimleriyle yenilikleriyle söz ettirmek isteyen insanların yanında olursak tüccar zihniyetli insanlar eninde sonunda azalacak. o zaman gerçek özel eğitim kurumları bu işi yaptıklarındada kendini daima yenileyen yeniliklere açık olan ve engelli çocuklarımız için bu işi en iyi yapan insanlar kalacak. hepimiz bu görevin içindeyiz. eğer engelli çocuklarımıza yapılan suistimalleri önlemek istiyorsak görev alacağımız yeri iyi seçmeliyiz.

Arkadaşlar işini iyi yapan çok fazla özel eğitim kurumu var. Tüccarlar hariç. Burada en fazla iş müfettişlere düşüyor. Milli eğitim müdürlükleri de işini yapmalı. Her öğrencinin kuruma geleceği gün ve saat bellidir yapılan denetimlerde buna uyulmuyorsa kimse işini yapmıyor demektir. Bu gibi durumlara asla müsade etmemelidir. Bunun ucu hepimize dokunur.\r\nEn güzel günler sizlerin olsun...

Sadece müdür mü suçlu burada?ya aile ya z.e.ö ya pdr ya okulöncesi ya ustaöğreticiler. ya servisciler?