Soru-Cevap

yazdıklarım aslında ince bir yaraya parmak basmaktır. sınıf öğretmenliğinden mezun olmuş bir arkadaşım keşke sınıf öğretmenliği yapsa diyorum. çünkü başka bir branş okuyupda 3 ayık sertifika ile küçücük çocuklarımız emanet ediliyor onlarında arasında bu işi iyi yapanlar var ama ya diğerleri ben biliyorumki torna tesviye okuyupda özel eğitime atananlar var ne yapsın o eğitimciler adresi güzel diye istanbula koşmak karşısında tosladıkları duvar otizm di? ben bir merkez işletmesine ortak olarak başladım ortaklığımın 3 ncü ayında mesleğimden uzaklaşmam beni ortaklıktan çıkartma kararı almama sebep oldu. ben tekrar ediyorum branş değişikliği zordur sebepleri beni ilgilendirmiyor bunları insan kendine vermeli çünkü o zor yolda yanınızda ne aileler nede biz sana yardım edebiliriz diyen arkadaşlarınız olacak. Sarp bey tutuculuk kurum açanlar konusunda değil öğretmenlerin yetişmişlerinin erozyonu konusunda. sevgiyle kalın

Şaka bir yana Amir Bey, kadıncağız öğretmen, kurum açmak istiyor ,ne güzel.Eğitimcilerin eğitim kurumu açmasından daha doğal ne olabilir.Paylaşılamayan pasta nedir.Kimler kurum açmalı.

Size önemli bir şekilde şöyle katılıyorum.Yasalarda bizlerin muayenehane benzeri danışma bürolarımıza ,koruyucu hekimlik tarzı bir hak verilirse ki yakında verilmesi için çalışıldığını biliyorum.O zaman kasabın karısı elbet açıkta kalacaktır.Ne ki şu anda yasal hiçbir zemin yok.Gerçekten pisikoloji biliminde yeterli ,uzmanlığını sürdürenler olduğu gibi okulu bitirip"psikolog" olan da var.

Yakın zamana dek ne yazık yüksek lisans derslerinde okutulanların tümü yurt dışında ki örneklerin yanında bir "chapter" bile değildi.Zamanla gelişiyoruz eskiden daha iyiyiz ama yasal zemin arayışına katkıda bulunmak meslekte çalışanların yasal yapılarını belirlemek gerekiyor.

Size çeşitli örnekler verebilirim ,odtü eğitim bilimleri ve İÜ eğitim bilmlerinde okudum sözgelimi.İki bölümde birbirinden çok farklıdır.İÜ eğtim bilmleri pedagojiydi.Pedagojinin adı şimdi rehberlik ve psikolojik danışmanlık oldu.Pedagog psikolojik ve eğitimsel bir danışman olabilir ama psikoloji okumuş insanlar pedagog mudur?Ya da psikolojik danışman olan herkes pedagog olabilir mi.

Yeni mezun psikologların bırakın patoloji bilmesini normal çocuk pisikolojisi hakkında bilgisi yokken üstelik "eğitim" eğitimi almaksızın çalışması doğru mu? 

Size komik birşey daha söyliyeyim,Pedagoji kelime kökünün "pedi "yatri ,gibi pöti yani küçük kökeninden geldiğini sananlar, Peda ;yani öğreti kökeninden geldiğini bilmeyen psikologlar ve danışmanların sayısı azımsanmayacak denli fazla.

Psikoloji bitirirken iki -üç aylık az bir emek karşılığında alınan pedagoji sertifikasının eğitim için yeterli olduğunu sanıyor musunuz.Psikoloji bölümü bitirmemiş bir çok öğretmenimizin şu anda çalışan meslekdaşlarımızdan daha iyi olmadığını söyliyebilir misiniz?

Ben öğretmenlerimiz seviyorum evet bu konuda taraflıyım.

Uzman psikolog arkadaşların ve uzmanlaştığı dalda çalışan pedagoglardan bir sorun yaşadınız mı.Eğitbilimin e sini bilmeyenler, kendiyle maruf uzmanlıklarını niye kimseyle paylaşamaz?

Genç eğitimciler şimdiki şartlarda ne yazık birilerine çuvalla para kazandırırken mevcut yapı içinde sonuç ta çıkmıyor.Ayda sekiz saat ile çalışmahangi otizmde ilerleme sağlanabilir, yapılan çalışma etik midir?

Ha,kurumlarda  etik anlamda elbette eğitimcilerin yeterli olması gerekir.Eğitimcinin kağıtlarının yeterli olması da çok kez yeterli eğitim yapılacağını göstermez.Daha düne kadar ve hala, iki sene boyunca,kendi uzmanlık dalı olmadığı halde ergenlik pisikoloji başvuranının azalması dolayısıyla ,birden otizmiz uzmanı olup, al topu, ver topu oynayanların yüksek saat ücretlerini biliyoruz.

Bu arada iki aylık bir eğitim sertifikası ile gerçekten harikalar yaratan eğitimciler,kız meslek lisesinden mezun olup pedagoji bölümü mezunlarına parmak ısırttıracak kadar iyi kızlarımızı  biliyorum.

Coğrafya bölümünden harita doktorası olanların da özel eğitim kurumlarında beyaz önlük giyerek "doktor" olduğunu biliyorum

Bu arada eğitim semineri tarzı öğretmen toplantılarında maaş ve gösterge, eğitim için çıkılan sohbetlerde gereksiz bir saldırganlık ve çekişmeyi anlamış değilim.

Belki artık yaşlandım ,bilmiyorum.

İnsanlar, veliler elbette çok kez eğitimli değil,ölçütlerin neler olduğunu tıpkı konserve alımında olduğu gibi bilmiyorlar ve seçimlerini yapamıyorlar diyelim, o zaman biz kimlere gitmeleri gerektiğini zaten belirtmiyor muyuz?Görevimiz eğitim değil mi.Bu site bunun için yok mu?

Bir ülkeyi ülke yapan kurumlardırkurumları da geliştiren eğtimli insan gücüdür, zamanla hatalar azalacaktır, eğitim uzaktaki mükemmelin değil bugun yapılan çalışmaların bir öteye sistemli olarak iğne ile kuyu kazarak ulaşmasıdır.

Kaldı ki, yasal olarak kurum açma izni olan insanların saati elli milyon gibi saat ücretleri karşılığında ne verdiği çokça tartışılır.

Hatta türkiyede psikoloji ve pedagoji konusunda çalışan bir çok insanın  dünya bilimi içindeki yeri bile tartışılabilir.

Dürüst ve insanseven insanlar yasaların onlara verdiği hakla elbet kurum acacaktır.İnsanlık tarihinde zaman her zaman kötüyü yenmiştir

Yukarıda ne  demek istediğinizi kendiniz ayrıştırdınız mı?

Yoksa"karşıyız karşı, herşeye karşı " Ahmet Uğurlu klasiği mi yapıyoruz,ya da kolaydan site puanı mı!).

 Yoksa tüm taşıt kullananlar gibi kendinizi bir aracın içinde fazlaca mı rahat hissediyorsunuz.Oysa araçları kullanan bizleriz.Yürürken birbirine çarpmayan insanların,bir toplulukta konuşamayan insanların elllerine bir araç geçirince başka bir arabaya çarpması ya da bir iletişim aracı arkasından insanlara hönkürmesi sorunu da bir eğitim sorunudur, zamanla bu çocukluk hastalıkları da iyileşecektir, eminim.

Yani bir sürücü benzetmesiyle ,trafikteki insanlara saygı göstermezsek trafik polisleri  neyi çözebilir.?

saygılar

Manavdan tutun da kasabın karısına kadar herkes kurum açıyor,bir öğretmen niye açmasın.Kaldı ki daha da tehlikelisi normal çocuğun eğitimini bilmeyenler özel eğitime giriyorlar.Arkadaşlarımın tutuculuğunu anlamış değilim.Birbirimizin üstüne basarak yükselemeyiz ki?