Soru-Cevap

BEN GÜMÜŞHANE DEVLET HASTANESİNDE SÖZLEŞMELİ FİZYOTERAPİST OLARAK ÇALIŞIYORUM. BEN HALİMDEN GAYET MEMNUN OLMAKLA BİRLİKTE DR. VE SAĞLIK PERSONELİYLE ÇOK İYİ BİR EKİBİMİZ VAR.FAKAT DİĞER İLLERDE KADROLU VEYE SÖZLEŞMELİ ÇALIŞAN BİRKAÇ ARKADAŞIM ADINA SÖYLEMEK İSTEDİĞİM ŞEYLER VAR.

DEVLET NASIL OLUYOR DA FİZİK TEDAVİ DOKTORU OLMAYAN VEYA FİZİK TEDAVİ SERVİSİ OLMAYAN BU HASTANELERE FİZYOTERAPİST ATAYABİLİYOR? VE ATADIĞI FİZYOTERAPİSTLERİ OLUR OLMAZ SERVİSLERDE HEMŞİRELİK YAPMALARINI VEYA HİÇ ALAKASIZ İŞLERDE ÇALIŞMALARINI İSTEYEBİLİYOR?

ARKADAŞLARIMIN DURUMUNU SİZLERLE PAYLAŞMAK VE YORUMLARINIZI ÖĞRENMEK İSTEDİM...

16.11.2005 tarihinde belirttiğim kadrolar ilan edildi. Epey bir hastane, fizyoterapist,psikolog, diyetisyen,vb. kadroları açmışlar.burda dikkat edecek taraf,tercih edilecek hastanenin döner sermaye ödemesinde sıkıntı olup olmadığıdır. tercih etmeden önce bilgi alınması önemli...Fizik tedavi hastanelerinde çalışmak daha iş yönünden tatminkar olabilir. en azından bizimkisi öyle...Neresimi ? Kütahya-Yoncalı Hidroterapi ve Fizik Tedavi Hastanesi...Saygılarımla... 

Sağlık Bakanlığı yıl sonuna kadar ihtiyaç olan hastanelerde, Maaş ve Ek ödemesi aynı kurumda çalışan meslektaşlarıyla eşit olmak üzere,tüm hakları hastane döner seymayelerinden karşılanmak üzere sözleşmeli sağlık personeli alımı yapmayı planlamaktadır.Bu istihdam sadece Doğu ya değil Türkiyenin her bölgesine olacaktır.Bu çerçevede sağlık müdürlükleri kanalıyla hastanelerden personel ihtiyaçlarını almıştır.Yani bir devlet hastanesinde 800+600=1400 YTL alan fizyoterapist le aynı ücreti alacaktır.İnşallah kurumlar fzt. talep etmişlerdir.CP merkezlerinde yorulan ve henüz şözleşme yapmamış arkadaşlara duyurulur...

sevgili fizyoterapist arkadaşlar,

Maalesef hard diskinize okul esnasında yapılan yanlış yüklemeler nedeniyle,hayata fizik tedavi uzmanı tuu kaka akıl yürütmesi ile başlıyorsunuz. tüm davranışlarınızda bu ön yargı ile oluşuyor. halbuki sizleri anlayacak en yakın meslek grubudur fizik tedavi uzmanları...bir ortopedisten,nörologtan daha benzer şeyleri paylaşmışınızdır...Kurumsallaşmanın yolu da budur zaten...Biz heryerde çalışırız her işi biliriz yaklaşımı,bir mesleğe konum kazandırmaz.Bir kliniğin üyesi olmak,şüphesiz daha artıdır bence... En ideali fizik tedavi branş hastaneleridir. uzlaşı ile daha mutlu olacağınızı unutmayın. Birde bunu deneyelim yaklaşımından çokta birşey kaybetmezsiniz...hocalarınızın kayıtlarından kurtulun lütfen...

meslektaşım kerim yapar.Acaba derneğin mail gurubuna üye olabilmek için kiminle irtibata geçmeliyim?

iyide kardes mail grubuna uye olabilmek icin dernege uye olmak gerekiyo.derneginizin sitesinde nereye tiklasam uye olmaniz gerekiyo diyor.siteye uye olayim dedim onun sartida dernege uye olmakmis.ama yenilerde hic denemedim belki degismistir.

  is hayatinda basarilar kardes..

 efendim meselemiz su.aci ceken,sorun denizinde bogulan fizyoterapistler bir yana ehli keyif fizyoterapistler bir yana.biz cile dolduran fizyoterapistler birlik olmali ve savasmaliyiz onumuze kim cikarsa.birlikten guc dogar.ama hic bir okulu dislamadan kimseyi kusturmeden bir birlik kurulmali.sesimizi duyurmamiz gereken okadar cok konu varki ama mevcut dernekten cit yok.sinir olmamak mumkun degil.ben bu dernegin kurulus amacini anlayamadim.hacettepenin hocalari sirayla dernek baskani olup evcilik oynamak icin kurdular heralde.

        Oktay Bey, biraz daha açar mısınız?

Sanırım bu durumda tüm çalışanlara malederek düşünme kabalığını gösterenlerin de bu durumdan ne kadar sorumlu olduklarını gözardı etmemek gerekir pınar hanım..

       Evet işin ilginç tarafı da bu zaten. Biz okuldan daha mezun olmadan karşılaşacağımız her türlü zorluğa karşı hazırlıklıydık. Biz daha okurken hastalarımıza veya çevremizdeki insanlara fizyoterapistin ne olduğunu anlatıyorduk, hala anlatıyoruz ve anlatacağız. (Fizyoterapist nedir? -Hemşire mi? -Hayır... -Haa doktorsunuz o zaman? -Hayır doktor da değil...) 

       Öyle ki, haklarımız daha okurken sömürülmeye başlamıştı. Fizik tedavi doktorları olmadan okulda tedaviye hasta alamama gibi bir durum söz konusu oldu, fakat okulumuzun bu konudaki taviz vermeyen çabaları sonucu biz de kendimizi bu karmaşık olayların içinde bulduk. Yani kendi okulumuz için bu konuda olabildiğince deneyimli ve bilinçli bir şekilde mezun olduğumuzu söyleyebilirim.

      Bir konuda haklısınız, "en son noktada herkes kendisinden sorumlu.." Ama bazı durumlar söz konusu  olduğunda bir veya birkaç kişinin hatası tüm çalışanlara mal ediliyor. Biz hala "hayır biz hemşire değiliz"i açıklamaya çalışırken, bir de bakıyoruz ki arkadaşlarımız hemşireliği kabul etmişler bile...

Bu durumda öncelikle mesleki değil insani birtakım değerlerden bahsediyor oluyoruz Pınar Hanım.Oysa hiçbir fakülte kişilerin insani değerlerine bakarak diplomalarını vermiyor.Sizin,bizim ve diğer tüm mesleklerin içersinde o mesleğin hakkını umulduğu gibi vermeyecek ya da veremeyecek insanlar vardır,olacaktır.Sanırım buyüzden en son noktada herkes kendisinden sorumlu..

"Aldığımız eğitimin ne önemi vardır ki?" diye sordunuz da birşeyi merak ettim.Okuduğunuz fakültede birgün fizyoterapist olduğunuzda alanda çalışırken haklarınızı kimlerin nasıl sömürmeye çalışacağı ve bununla nasıl başedeceğiniz konusunda bir eğitim de aldınız mı?Bizim için böyle birşey söz konusu değildi.

      Evet bir konuda haklısınız günümüz şartlarında insanlar mecburen çalışmak zorundalar fakat çalışayım derkende kendi öz haklarını da insanlara sömürtmemeliler bence. Mesleğimiz henüz Türkiye'de anlaşılmış değil, bizim işimiz masaj yapmak değil mesela ki insanlar hep öyle düşünüyorlar. Bu konuda da haklılar belki çünkü bilmiyorlar. Ama bunu anlatmak da bizim görevimizdir ki biz de onlara doğru anlatamıyorsak veya nasıl olsa iş iştir , devlet kapısıdır diyerek boş oturmaya veya hemşirelik yapmaya razı oluyorsak aldığımız eğitimin ne önemi vardı ki?