Soru-Cevap

     

 

      Kayseri devlet hastanesi fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezinde  fizyoterapist olarak çalışmaktayım.

     Devlet memuru olarak 2003 Ocak ayında Kayseriye atamam yapıldı.  göreve basladıgım zamandan , Ağustos 2004 de kadar Sağlık il müdürlüğünün verdiği çalışma izni doğrultusunda özel egitim merkezlerinde part time olarak çalıştım .Ağustos 2004' de ne olduysa oldu .Sağlık il müdürlüğü devlet hastanesindeki fiztoterapistlerin ,psikologların ,çocuk gelişim uzmanlarının çalışma izinini iptal etti. Sağlık il müdürlügü meslek yasamızın olmamasını neden olarak gösterdi.  Şu an bu yazımı okuyupta benimle aynı durumda olan fizyoterapist, psikolog, çocuk gelisim uzmanı arkadaşlar varsa düsüncelerini bizimle paylaşsın.   

      arkadaşlar mesele çalışma iznide değil. Zorumuza giden  meslek olarak tanınmamamız .ARKADAŞLAR Devlet bizleri meslek  olarak tanımıyor 

   Şuan sağlık sektöründe doktorlar hemşireler ve sağlık memurları meslek olarak tanınıyor                                     

                                                          FZT  AHMET KELEŞ

 

        

Bende bu konuda ardaşlarıma katılıyorum.Bence sorunların çoğalmasında bizim pasif olmamızında etkisi var.Biz gerçekten değerli ve ihtiyaç duyulan bir mesleğiz.Bunun farkında olup buna göre davranmak gerekiyor.Mezun olalı çok olmadı ama farkında olduğum birşey var siz ne kadar sessiz olursanız sistem o kadar üzerinize geliyor.Bu yüzden baştan kuralları koymak gerekiyor.Aksi takdirde fizik tedavi teknikeri olmak için almadık biz bu eğitimi.Hekim konusuna gelince bizim onlara ihtiyacımız yok onların bize var.Ve artık dur demek lazım bazı şeylere.

öncelikle sevgili sınıf arkadaşım nurullaha çok teşekkürler artık türkiyede devlet yasa çıkarsada bizde uygulasak diye beklersek daha çok bekleriz artık bizde birşeyler yapmalıyız en azından kendimizi geliştirip doktorlarla yarışabileceğimizi hatta bazı alanlarda onlardan daha iyi olduğumuzu kanıtlamalıyız. ayrıca sayın aşkın varol ben devlette çalışmıyorum bende sizin gibi özelde çalışıyorum......

biz gerçekten Türkiyede tanınmıyoruz ama sizin çalışamamanızın bununla ilgisi yok çünkü sağlık bakanlığı yönetmeliklerinde yanlış da olsa fzt.tanımı var sizin gibi devlet memuru olup izinle özelde çalışan çok arkadaşımız var

devletin bizi tanımamasında bizimde suçumuz var diye düşünüyorum.ben daha 1 hafta önce mezun oldum ve öğrenciyken bu tür işlere karışmamıza pek izin verilmiyor. bir derneğimiz var ve bütün fizyoterapisler bir araya gelse en azından bir adım atılsa bu bir bildiri olabilir eylem olabilir yada insan haklarına gidilebilir. belki fazla yüksekten uçtuğumu düşüneceksiniz ama direk AB ye bile bu konu iletilebilir. AB ye uyum için çöp kanunu bile çıkarıldı ama fizyoterapistlerin yasasından söz bile edilmedi. bence hep birlikte bunu gündeme getirebiliriz. er yada geç bizim için bir yasa çıkartmak zorundalar AB ye girmeyi çok istiyorlar ya .... üç beş tane fizik tedavi uzmanına yeniliyorsak bu devletin sisteminden kaynaklanıyor. bir zamanlar diş hekimleride doktorlara savaş açmıştı ve onlar bu savaşı kazandı bence bizde yapabiliriz. gerçi bizim doktorlar kadar çok dayımız arkamız yok ama ben çok istersek başaracağımızı düşünüyoru. türkiyedeki bütün fizyoterapisler bir hafta çalışmasa yer yerinden oynar aslında diye düşünüyorum hakkımıza sahip çıkalım arkadaşlar bunu ancak birlik olursak başarabiliriz.

   zehra hanım  tesekurler

   bu konuyla ilgili medimagazinden okudugum bir haberi ileteyim

 

Fizyoterapistler yasa istiyor

Türkiye Fizyoterapistler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gül Şener, meslek kanunu olmayan fizyoterapistlerin yasal haklarının düzenlenmesini istedi. ANKARA (Medimagazin) Türkiye Fizyoterapistler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gül Şener, meslek kanunu olmayan fizyoterapistlerin yasal haklarının düzenlenmesini ve “kanunsuz bir meslek olmaktan çıkarılmasını” istedi. Dernek, meslekte yirmi yılını dolduran üyelerine plaket verdi. Şener, 8 Eylül Uluslararası Fizyoterapistler Günü nedeniyle Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde (TOBB) düzenlenen törende, 1961 yılından bu yana Türkiye’de var olan fizyoterapistlik mesleğinin henüz bir meslek kanunu olmamasını eleştirdi. Bu durumun fizyoterapistlerin yasal hak ve sorumluluklarının yeterince belirlenememesine yol açtığını dile getiren Şener, “Sağlık hizmetlerinin daha çağdaş olabilmesi için bu hizmetleri sunan meslek elemanlarının hak ve statülerinin de daha çağdaş bir anlayışla ele alınması gerekir” diye konuştu. Şener, fizyoterapistlerin en çok eğitim, danışmanlık-rehberlik, yönetim ve finansal konularda çalıştıklarını belirterek, fizyoterapistlik mesleğinin taşıdığı önemi anlattı. Fizyoterapistliğin ulusal sağlık politikaları kapsamında ele alınması gerektiğini ifade eden Şener, Türkiye’de toplam 3 bin 500 meslektaşları olduğunu söyledi. Şener, “Fizyoterapistlikle ilgili yasal düzenlemelerin olmaması, rehabilitasyon hizmetlerinin yaygınlaşmasını engelliyor, verimi azaltıyor. İlgili branş hekimleriyle çalışılmasını engelliyor” dedi. Sağlık Bakanlığı’na, fizyoterapistlerin özlük haklarıyla ilgili yaptığı düzenlemeler nedeniyle teşekkür eden Şener, Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Süleyman Demirel’e plaket verdi. Düzeltmeye çalışıyoruz Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Demirel ise yaptığı konuşmada, bakanlığının sağlık çalışanlarının hepsinin özlük haklarını düzeltmek amacıyla çalışmalar yaptıklarını anlattı. Türkiye’nin sağlık problemlerini çözmek amacıyla Sağlıkta Dönüşüm Projesi’ni haya geçirdiklerini dile getiren Demirel, “Bu proje, sağlık sektöründe şimdiye kadar çözülmemiş, birikmiş, büyümüş ve ertelenmiş, bu yüzden de asla çözülemez hale gelmiş sorunları farklı bir bakış açısıyla çözümlenmesini içeriyor” dedi. Bir dinleyicinin, hekimlerin muayenehanelerinde fizyoterapist çalıştırmaması konusunda Sağlık Bakanlığı’nın bir düzenleme yapıp yapmayacağı yönündeki sorusuna ise Demirel, “Sağlık Bakanlığı özel tıp merkezlerinde asgari standartları belirler, işleyişe karışmaz. Muayenehanede eğer fizyoterapist ihtiyacı varsa ve bu mevzuatta yer alıyorsa ancak o zaman işlem yapar” yanıtını verdi.

1994 de üniversiteyi kazandığımda meslek yasamızın olmaması ve bu nedenle orderla hasta almamız gibi problemler tartışılıyordu.2005' e geldik hala aynı şeyleri konuşuyoruz.Sağlık sektöründe bile çalışma alanlarımızı hatta bizim ne iş yaptığımızı ,nasıl bir eğitim aldığımızı bilmeyen insanlar var.

7yıldır özel eğitim alanında çalışıyorum,(4 yıl önce)SHCEK 'in İl Müdürlüğünden denetim için gelenlerden birisi; tedavi programını doktor denetimi olmadan yapamayacağımı ve buna yetkim olmadığını bile savundu.Bu gibi problemleri kişisel çabalarımızla aşabiliyoruz.Fakat yazınızda belirttiğiniz gibi  meslek yasamızın olmamasından kaynaklanan bir karmaşa mevcut.

Birkaç yıl öncesine kadar derneğin çalışmalarını takip ediyordum.Ama son zamanlarda derneğin  bu konudaki çalışmalarına olan inancımın  kaldığı da söylenemez.