Soru-Cevap
Çalışma Saatleri
Özel Rehabilitasyon Merkezlerinde calışan fizyoterapistlerin(ve bu alanda calışan diğer uzmanların)verim ve kalite açısından günde kaç seans çalışmaları gerekir.(Son yönetmeliğe göre seansların en az 1 saat olacagı da düşünülürse...)


syn Meslektaşlarım; değerli rehabilitasyon ekibi hepinize saygılarımı sunarım; her mesleğin kendine özgü zorlukları var tabiki ama; zaten o zorluk değilmidir alınterimizi kazandıran... mesleki zorluklarla başedebilmek(gerekli bilgi ve donanımı kazanmak sonucunda teknik oluşturmak) zaten o meslekteki bireyin yeteneğini oluşturur... Konuya baktığımızda gereksiz bir dağılma söz konusu; Meslek elemanlarında iş sonucu oluşan yorgunluk farklılıklar göstermektedir; bir öğretmen bir yol işçisi gibi yorulmazken ikisindede bedensel ve zihinsel süreçlerde performans kaybı oluşur; bu kayıp işe konsatrasyonu azalttığı gibi işin yapılma süresini uzatır ve verimlilik düşer; beden işçisinde fiziksel yorgunluğunun sonucu vücut deformasyonu(sistemik problemler) oluşurken öğretmende zihinsel süreçte yoğun faliyetin oluşturduğu bedensel bitkinlik ve düşünsel aktivitelerde karmaşa bilinç bulanıklığı gibi stres meydana getiren durumlar oluşur... her iki durumda insan sağlığını etkileyen istenmeyen durumlardır... bunun ana nedeni yapılan işe paralel bir verimliliğin ortaya çıkmamasıdır;bu nedenle iş süresinin uzamasıdır . Malesef ülkemizde o kadar güzel insanlar o kadar çalışkan insanlar varki.. müthiş bir potansiyele sahip hepsi; ama ne oluyorsa oluyor ve bu potansiyeller değerlendirilemeyip verimsiz- olağan bir hal alıyorlar... Yaptığınız tartışma birbirinize haksızlıktan başka birşey değil; sonucta mesele çocuğun ulaştırılmak istenen noktaya en verimli şekilde çıkarılması ise; ki öyle, o zaman verimlilik ön planda olmalıdır... verimliliği elde etmek içinde her meslek elemanı nasıl verimli alabiliyor ise ona bu fırsatı verip, eline olanaklar verip, izlenmelidir sonuç.......


Ahmet Bey,
"..bir özel eğitimci, ç.g.e., shu veya diğer meslek elemanları bireysel ve grup derslerinde belkide günde bazen 40 çocukla ilgilenirken siz her senasta bir çocuk günde toplam 7 çocukla ilgilenerek bunların aldıkları maaşın çok daha yükseğini almaya nasıl hak ettiğinizi düşünüyorsunuz.." diyorsunuz.
"Günde 7 çocukla ilgilenmek" şeklinde bir yaklaşımın uygun olmadığı kanısındayım. "Günde 7 çocuğun tedavisini üstlenmek" daha doğru bir tanımlama olurdu.
Bu "üstlenme" işinde, değerlendirme, tedavi, tedavinin gidişinin tekrar değerlendirilmesi, ona göre tedavi programına eklemeler veya programdan çıkarmalar yapmak, yeni tedavi yöntemlerinin araştırılması ve uygulanması, aile eğitimleri, ev programları... yer alıyor. Bunları diğer uzmanlar da yapıyor diyebilirsiniz, elbette.
Her mesleğin kendine göre güçlükleri olmakla beraber, yoğun bedensel ve psikolojik bir yorgunluk yaratan mesleğimiz için hak ettiğimizi aldığımızı düşünüyorum. Tedavilerde eklemlerimiz üzerine binen yüke karşı her ne kadar kendimizi korumayı bilsek de, bir süre sonra bel, boyun, diz veya omuz problemleriyle karşılaşmamız neredeyse kaçınılmaz bir durum.
Bu arada, 2500-3000 YTL /ay ücret verilirse günde 9 seans yapacak fzt'ler olabilir belki (?); ancak aynı fzt'lerin bu yoğunluğa uzun süreli olarak dayanamayacakları kanaatindeyim.
Bu arada, adını vermek istemediğim bir yere iş görüşmesine gittiğimde, hafta sonu dahil haftada 50 saat çalıştıran merkezin verdiği ücretin en fazla 1400 YTL olduğunu öğrendim. Bu yüksek bir ücret değil, yanında bel problemi de bedava. Gittiğim o merkezdeki fzt. belinden rahatsızlandığı için işi ve MESLEĞİ bırakmak zorunda kalmış ve doktora yapmaya karar vermiş; bunu bana söyleyen müdüre hanım son derece rahat ve kendinden emindi, mesleğini seven bir fizyoterapist için çok kötü bir durum bu, oysa.
Fizyoterapistler Derneği'nin bize büyükşehirlerde istememizi önerdiği TABAN ücretin net 1500 YTL/ay olduğunu da belirteyim.

6 yıldır özel rehabilitasyon merkezlerinde fizyoterapist olarak çalışıyorum. Son 4 yıldır kendi kurumumdayım. Sevgili meslektaşlarım sizi desteklemek isterdim ama olaya sadece kendi açınızdan yaklaşıyorsunuz. Bizim işimiz ne kadar zor ise diğer meslek grubu arkadaşlarımızın işleri de o kadar zor. Ben genel olarak şu anda özel kurumlarda fizyoterapist arkadaşlarımın hak ettikleri maaşları aldıklarını düşünüyorum. (verdikleri seanslara paralel olarak) Bu şekilde yaklaşımların mesleğimizi hemşirelerin, teknisyenlerin ve hatta beden eğitimi öğretmenlerinin icra etmesine kadar götürdüğünü üzülerek görüyorum.
Fizyoterapist Ayla AKGÜN
i

sayın fizyoterapist arkadaşlar ben size bir kaç konu anlatayım da (bu yazıları okuyana kadar fizyoterapistleri sonuna kadar destekliyordum) görün ne olduğunu ve ne olacağını...
1. Mezun sayınız az ve gerçekten ihtiyaç duyulan bir mesleksiniz diye günde 5 - 6 - 7 veya herneyse saat seansa girip kurum sahiplerinin imiğine basarak diğer uzmanların bilmem ne kadar fazlasına maaşı diretmek yetim hakkı değil ftr hakkımı oluyor.
2. Fiziyatristler sizi tekniker sınıfına atmak için uğraş verirlerken kendi kendinizi dev aynasında görmeye başladınız ve kurum sahiplerinide diğer çalışanları da aileleride düşünmediniz.
3. bazı şehirlerde örgütlenerek ( en iyi bildiğim gaziantep) kurumların aleyhine olacak kendi çıkarlarınıza gelecek her türlü kararı alıp, canları isteyince maaş yükselttiler, canları istedi tüm ftr okullarına haberler gönderip canlarını sıkan kurumlara ftr gelmemesini sağladılar.
4. bir özel eğitimci, ç.g.e., shu veya diğer meslek elemanları bireysel ve grup derslerinde belkide günde bazen 40 çocukla ilgilenirken siz her senasta bir çocuk günde toplam 7 çocukla ilgilenerek bunların aldıkları maaşın çok daha yükseğini almaya nasıl hak ettiğinizi düşünüyorsunuz
5. Meb e bağlandığında ve shçek yönetmeliğinde zorunlu meslek elemanı olmaktan çıkarıldığınızda bizim gibi maaşlarınızı yükseltmek adına neden bir girişim yapmadınız. çünkü zorunlu değildiniz.
6. Ben bir meslek elemanıyım ma şu sözlerden artık bıktım. patron benim sırtımdan para kazanıyor... çalışma kardeşim. adam tabiki para kazanmak için bir işletme kurmuş ve kazanacakta... sanada hak ettiğini veriyorsa (bu hak olayı size göre az tabiki) adamın kazandığından sanane. çok kazanmak istiyorsan sende aç bir kurum...
7. yukarıdaki yazıları okuyuncaya kadar ftr leri hep destekledim. 7 yılımı bititiriyorum alanda ve sürekli fiziyatristlerin sizlere haksızlık ettiğini düşünen bir meslek elemanıyım. bunuda bu arada belirteyim...

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına şikayetlerinizi iletip, hazırlayacağınız bir öneride çalışma saatlerinizi tekrar düzenlenmesini isteyebilirsiniz.
Gerekçe olarak da fizyoterapist hem zihinsel hem de fiziksel efor harcar diyebilirsiniz belki diğer insanlar günde 8 saat çalışırlarken siz çift yönlü çalışıyorsunuz ya size 4 saat çalışma süresi düzenlenebilir.
Fakat günümüz Türkiyesinde haftalık 45 saat çalışma zorunluluğu vardır. SHÇEK genelgeyle Merkezlerde çalışan uzmanların günde 7 saat derse girmesini öngörmekte, daha az çalışma isteği en doğal hakkınız. Mücadelenizde kolaylıklar dilerim.
Sayın Mahmut Yaran size terbiye sınırları içersinde yazmaya gayret sarfetmenizi önermekten başka sizin için yapabileceğim birşey yok neyazık ki .

Kurumumuza devam etmekte olan çoğu otistik çocuğumuza işitme engelli, birkaç cp'li çocuğa MMR, sapasağlam bir sekreterimize göğüs kanseri (üç ay anca yaşarsın dediler 3 yıldır yaşıyor) ,vs,teşhisi konulmuştu. Bu 36 saat kesintisiz çalışan doktorlar koydu herhalde bu teşhisleri! ...
Bir işi uzun süre yapabilmek yanlışsız ve verimli yapmak anlamına gelmez. Ben günde 7-8 çocuğa maksimum performansta FTR uygulayabilirim ancak ne kadar verim alabilirim? Verim alamadıktan sonra fazladan efor ve zaman harcamanın ne bana ne çocuğa ne de kurumuma fayda sağlar. Uzun vadede kurumumuza zarar vermenin ne mantığı vardır?
Bunun dışında bir fizyoterapist hem zihinsel hem de fiziksel efor harcar ve normal bir insan bedeninin kassal aktivite sonrası fizyolojik olarak bir toparlanma sürecine ihtiyaç duyar, biz normal insanlarız robot değil.
BİR FİZYOTERAPİSTEN GÜNDE 6 ÇOCUKTAN FAZLASINA FTR UYGULAMASI İSTENMEMELİDİR, tabi kurumlarda paradan çok verim ve eğtim düşünülüyor ve hedefleniliyorsa!

Fizyoterapi rehabilitasyon mizmetinin vazgeçilmezidir. Kurumumda çalışan Fizyoterapist arkadaşın başarılı çalışmaları da tüm veli ve çalışanlar tarafından taktir edilmektedir. Yapılan işe , emeğe son derece saygı duymaktayım.
Soru :
Fizyoterapist Zehra Arı Tarih |
Özel Rehabilitasyon Merkezlerinde calışan fizyoterapistlerin(ve bu alanda calışan diğer uzmanların)verim ve kalite açısından günde kaç seans çalışmaları gerekir.(Son yönetmeliğe göre seansların en az 1 saat olacagı da düşünülürse...) |
Cevap:3 seans sabah 3 seans öğleden sonra 6 seans daha fazlası yorucu ve yoğun olur verim kalite düşer...
Sayın Zehra Arı sorusunda özellikle alanda çalışan diğer meslek elamanları da diye belirtmiş. Bu anlamda benim cevap yazmamda sakınca olduğunu zannetmiyorum. Alanda çalışan meslek elemanları yeni yönetmeliğe kadar günde 7 seans derse girmekteydiler. İş kanununa göre 45 saat olması gereken çalışama saati raporlaştırma ve veli görüşmelerine zaman ayrılması amacıyla günde 7 saatle sınırlandırılmıştı. Burda uygulamada amaç verim ve kaliteyi artırmak değil, raporlaştırma ve veli görüşmelerine zaman bırakılmasını sağlamaktı. Yani yasal olan 45 saatlik çalışma süreci geçerliliğini koruyordu, hala da korumakta. Kimse verim ve kalitem düşer ben daha az çalışacağım diyemez. Yasalara karşı olunabilir, yasalar beğenilmeyebilinir, değiştirilmesi için çalışılabilinir ama ben bunu uygulamıyorum bana göre yanlış denilemez ve uygulamada yasa dışına çıkılması önerilemez. Yasa dışı uygulamayı önermek suça teşviktir ve suç kapsamındadır. Kişisel görüşüm ise diğer mesleklerle, yaptığımız işin ayrı tutulma çabalarının yanlışlığıdır. Doktorlar nöbetle birlikte kesintisiz 36 saat çalışabilmettedirler ve bizler de tedavi için gittiğimiz zaman kaç saattir çalışmaktasınız diye sormadan hizmeti almaktayız. Kişisel yorgunluk ve yetersizliğimizi herkese mal ederek 3 saat sabah 3 saat öğleden sonra olmak üzere 6 saatten fazla çalışılmasın demek gerçekcilikten uzak, uygulanması mümkün olmayan , ütopik yaklaşımlardır. Yasala göre çalışmak zorunda olduğumuz zaman zarfında maksimum performansı göstermek çalışan olarak yükümlülüğümüz olmalıdır diye düşünüyorum.
|

uygun olanı tabi ki bir eğitimcinin gün içinde daha az seans alması ama şartlar buna ne kadar uygun o tartışılır. kimse günde 7-8 seans vermekten hoşlanmaz. o kişinin eğitim kalitesini de düşürür. ya da son 2-3 seansa gelen öğrenci ile pek verim elde edilemez.
ancak bugünkü şartlarda özel eğitim alanında çalışanların yapacakları pek bir şey yok. günde 7 seans eğitime girme yasal. işveren isterse 2 saat de mesai olarak gösterebilir. tabi ki bu özel eğitim alanında çalışanlar için böyle. bir özel eğitimci, çge, pdr vb meb de öğretmen olursa günde 6 saat derse girer. günde 1-2 saatini de program oluşturmaya, materyal hazırlamaya verir. ancak kazancı meb de düşük olacağı için özeli tercih edenler de olur. bu şartları bilerek özel sektörde çalışır çoğu eğitimci.
tabi bu durum çok geniş çalışma alanı olan fizyoterapistler içinde geçerli. cp li çocuklarla günde 7-9 seans çalışmak zor geliyor olabilir. (doğru da değil ama şartlar şimdilik böyle) o zaman farklı alanlara yönelebilir bu arkadaşlar. sağlık bakanlığı, özel hastaneler, yetişkin ftr falan. tabi ki kazancın düşeceğini de bilerek.
özetle konu kazanç meselesinde kilitleniyor. az kazanç az yorulma, çok kazanç çok yorulma.
yoksa az çalışıp çok kazanma, bu sadece bu topraklarda yaşayan insanların düşünebileceği bir şey. çeşitli yasa yönetmeliklerle de uzun süre yapılan bir durum. bir kurumun bir öğrenciden tüm masraflar ve vergiler sonrası net geliri -kurumun vergi konusundaki becerisine göre- 30 ile 90 ytl arasıdır. (farkın böyle olmasının nedeni kira, yemek, servis, personel gideri vb gerekçelerdir)
birde olaya şöyle bakmak ta sakıncalı: benim sırtımdan para kazanıyor, bende daha çok almalıyım. eğer bir personel böyle düşünüyorsa yapacağı ilk şey hemen kiralık bir yer bulup kurum açmaktır. adam öyle yada böyle elini taşın altına sokuyorsa, büyük masraflar yapıp bir merkez açıyorsa biraz fazla kazanmak da hakkı diye düşünmek gerekir.
tabi ki olay çoğunlukla murat beyin dediği gibi gelişiyor. alacağı maaş yüksek olursa mesela 2500-3000 ytl olursa günde 8-9 hatta pazar günleri bile çalışacak insanların olduğunu unutmayalım.
bu kişi fizyoterapist olabileciği gibi (bakınız diğer tartışma özel eğitim merkezleri ve fizyoterapistler, mahmut bey- para ilişkisi muhteşem) diğer meslek elemanları da olabilir.
not: mahmut bey kurum sahiplerinin çok kazandığını düşünüyorsanız, buyrunuz bir kurumda siz açınız. hoş sizin açtığınız kurumda bir fizyoterapisti günde kaç saat seansa sokacağınızı ne ücret vereceğinizi de oldukça merak ediyorum .

forum
isim, tarih (fo'rum) Latince forum
1 . Eski Romalılar zamanında, Roma'da ve diğer şehirlerde kamu işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan. |
2 . Dinleyici durumunda olanların da söz alabildikleri belli bir konu üzerinde düzenlenmiş toplantı. |
3 . Bazı sorunların görüşülerek karara bağlandığı genel toplantı. |
Özel eğitim alanına gönül vermiş insanlar olarak ,bu alandaki problemleri sıkıntıları konuşabileceğimizi ;belki de çözüm bulabileceğimiz düşünmüştüm.Fakat söz dönüp dolaşıp kimin ne kadar çok kazandığı,kimin haksız kazanç sağladığı,kimin adaletsiz davrandığına...ve mesleki tartışmalara ulaştı.
Forum açılma nedeni:
Özel Rehabilitasyon Merkezlerinde calışan fizyoterapistlerin(ve bu alanda calışan diğer uzmanların)verim ve kalite açısından günde kaç seans çalışmaları gerekir.(Son yönetmeliğe göre seansların en az 1 saat olacagı da düşünülürse...)
Seansları,çalışma saatlerini, kaliteyi, verimliliği konuşacağımızı düşünmüştüm,ama olmadı.
Zerrin Tahincioğlu Fırat a Allahtan rahmet, tüm sevdiklerine sabırlar diliyorum.
SHU İsmail Altunöze; her ne kadar genel bir çözüm olmasa da(kurumlar ve çalışanlar değişken) pozitif yaklaşımınız ve yazdıklarınız için teşekkür ederim.
Hepinize iyi çalışmalar...


Kaybettiğiniz arkadaşınız için üzüntülerimi sunuyor, başınız sağolsun diyorum. Allah rahmet eylesin.
Sayın Yaran çok pişkinsiniz bunlar sizin sözleriniz değil mi?
pardon ama zehra hanım hangi patron iş kanuna uyuyor? mesela sizin aldığınız maaş üzerinden sigortanız yatıyor mu? yoksa patronlar oradan da bu engelli çocuklardan, tüyü bitmemiş yetimin hakkından çalıyorlar... mesela sözleşmenizde 45 saat çalışacaksınız diye bir madde var mı? bu 45 saat içerisine öğle tatilleri dahil mi? keşke bi patron çıksa da cevap verse...
cevap verince de
ve biz burada fizyoterapist formunda kendi aramızda konuşmuyor muyuz??? sişzlerin en işi var bu forum da?? şuana kadar ben hiçbir fizyoterapistin işi olmayan konulara karıştığını ( burada burunla ilgili bir deyim de kullanılabilir) görmedim.. ama sizlerin maşallah bulunmadığınız gezmediğiniz yer yok :)
Siz nasıl insansınız çözemedim hem cevap verin diyorsun cevap verince burda ne işin var diyorsun pes yani. Geleceğini çok parlak görüyorum bu anlama kabiliyetin, bu demogog yapın, ve olaylara farklı yönlerden bakabilme yeteneğin sizin ilerde Cumhurbaşkanlığına kadar politik olarak önünün açılabileceğinin göstergesi. Hayranım sana adına fan kulüpler açacağım fizyoterapistlik seni kesmez harcanma bu işlerle . Kolay gelsin iki gözüm.

kusura bakmayın ama bu hikayeleri biz çok dinledik Amir Bey, evet siz işverenler yarın birgün işten çıkarsa şu akdar tazminat ödemek zorunda kalırım yok şu olursa şöyle olur iş verenin ssk payı artar ve bizim bilmediğimiz uyanıklığınız nedeniyle bunları böyle yapıyorsunuz haksız mıyım? en azından kendinize karşı dürüst olun lütfen... ve biz burada fizyoterapist formunda kendi aramızda konuşmuyor muyuz??? sişzlerin en işi var bu forum da?? şuana kadar ben hiçbir fizyoterapistin işi olmayan konulara karıştığını ( burada burunla ilgili bir deyim de kullanılabilir) görmedim.. ama sizlerin maşallah bulunmadığınız gezmediğiniz yer yok :)
bu arada dostlar ZERRİN TAHİNCİOĞLU FIRAT arkadaşımızı hunharca bir cinayete kurban verdik... Rabbim yar ve yardımcısı olsun... Allah rahmet eylesin. tüm fizyoterapi cam,iasının başı sağolsun... Keremin bizlere emanet ruhun şad olsun...

"Tüyü bitmemiş yetim hakkı"
Bu cümle ve benzerleri yıllarca bu halkı manipüle eden ve etmeye devam eden klasik siyaset anlayışlarınca kullanıldı ve büyük oranda da başarılı oldu.
Ancak bu foruma katılan uzman arkadaşların bu ve benzeri cümlelerin psikolojik ve sosyolojik altyapısını bildiklerini varsayarak bu manipülasyonun en azından bu forumda tutmayacağını düşünüyorum.
Lütfen biraz daha gerçekçi olalım ve gerçek duygu ve düşüncelerimiz neyse onu söyleyelim farklı cümlelerle bunu gizlemeyelim.
başarılar...

Soruyu yanıtlarken:
- Doğrudan soruyu yanıtlayınız, veya soruya verilen diğer yanıtları geliştirecek şekilde yanıt veriniz
- Yanıtınızda hakaret, küfür veya kanunlara uygun olmayan paylaşımlar bulunmamalıdır. Buna uygun hareket etmeyen üyelerimizin üyelikleri durdurulacaktır
- Yenilenme!..Hadi Hayırlısı!...Gönül ve Ruh Desteği İçin Uzmanların Ğüçbirliği
- Yenilenme!..Hadi Hayırlısı!...Gönül ve Ruh Desteği İçin Uzmanların Ğüçbirliği
- Shçek Bakım Merkezleri
- Sut Yayınlandı Fizyoterapist Zorunlu Personel Degil Artık
- Psikoloğun Çalışma Saatleri Şartları ve Koşulları İle İlgili Sorum Var .
- Mesai Saatleri Dışında Çalışma
- Rehber Öğretmenler Mesai Saatleri Dışında Gorev Alabilir Mi
- Ramlarda Çalışan Özel Eğitim Öğretmenlerinin Ek Ders Saatleri
- Ram'da Çalışan Özel Eğitimcilerin Ek Ders Saatleri
- Shçk Alımlar Nasıl Oluyor