Soru-Cevap

Yatılı bir işitme engelliler okulunda çalışıyorum. Sınıfımda sürekli altını ıslatan bir öğrenci var. Bu sadece gece yaşanan bir sorun olduğu için ilk önce çocuğun korktuğu için tuvalete gidemediğini düşündük ve nöbetçi öğretmenlerle bu durumu takip etmeğe çalıştık, ancak çocuğun gecenin geç saatlerinde uyanıp yatakhanede dolaştığı  ve arkadaşlarının eşyalarını kurcaladığını, herkes uyuduğu için sıkılıp kendine değişik oyunlar yaratarak zaman geçirdiği farkettik ( örneğin gece saat 3- 4 gibi duşluklarda bir kaba su doldurup gemi yüzdürme vs oynadığını gördük).Böylece sorunun korkudan kaynaklanmadığını anladık.  Bir çok kez çocuğu doktora göderdim ancak aile ilgilenmediği için her defasında verdiğimiz sevk sağlık ocaklarının ötesine gidemedi. Bir psikoloğun önerilerini almak istediğim için çocuğu ruh sağlığı hatanesine göndermek istedim ancak ailesi buna tepki gösterdi, ve sağlık ocaklarının her defasında verdiği , soğuk algınlığında kullanılan ilaçları kullanıp duruyoruz.

Bunun dışında bir çok sorun var tabi, çocuk sürekli pis koktuğu için kimse onunla arkadaşlık etmiyor, onunla aynı odayı paylaşmak istemiyorlar.

Öğrenme güçlüğü olmamasına rağmen derslerinde sürekli bir düşüş var...vs

Bir yanlış yapmadan bu sorunu nasıl ortadan kaldırabilirim.

Gülay hanım buradan giremediğimiz ince noktaların farkındasınız,nedense ben enürezin görünen bir tepe olması dolayısıyla hep ardında başka şeyler ararım .Taciz konusunda burada daha fazla yazamam sözgelimi.Çocuğun gece ulkusuzluğu dediğiniz ve yukarıda dediğim gibi enüreze neden olan kaygının devamı  olabilir .

Böylesi durumlara organik yaklaşılması gerçekten şarttır ama durumun enürez olduğundan hala emin değilim,poliste sonuçlanan firarlar var,pamuk tarlasında işçilik var,uçucu madde kullanımı var mı bilmem.yani vak a çok bulanık, keşke enürez olsa .Enürez se organik muayene sonuçlarından sonra olay çözülür sonuç bulunur çevre düzenlemeleri kalır. 

Neyse ,bir yandan . çözümü bulmuşsunuz istanbuldaysa da ben bulurum .Ama salt çocuğa bağlı bir sorun ğibi durmuyor yine de öğretmeninin ilgisi mükemmel,kız mı erkek mi bilmiyorum bu arada öğrencimizin kişiliği bile patolojik bir numara gibi daha.Ona insanca yakalaşacak birileri vardır elbet bulunur...

Kız mı erkek mi olduğunu bilmemiz  ilginç.

Tüm dünyada kastrasyon kompleksi diye anılan ve yaşanan bir sorun biz de neden hiç alınmaz merak ederim hep!Bayan meslekdaşlarım da yaşamadıkları için pek önemsemezler:)Cinsel ayrımcılık yapmamak cinsiyet farklılıklarınıi unutturmuş sanki bize.

Bu arada "okul psikologu" "rehber öğretmen" tartışması   gerekliliğine değinip ortalığı da karıştırmayacağım.O okulda varolan bu derin sorun, herşey bir yana müdür beyin umurunda değil mi mesela.

Psikolog mu ya da adı ne oldu bilmiyorum bir meslekdaşım mı olmalı .Psikologlar eğitim konusunda eğtim almıyor bu bakımdan eksik buluyorum. Uzman psikolog ne uzmarıı olmalı bir okul pisikoloğu diyoruz yani counseler ,Çocuk pisikiyatristi de  diyebiliriz ama başlanacak nokta yine önemli .Okul pisikoloğu bir yerden başlar ve başladığı yer üriner sistemin bütününe yönelik bir hedeftir.Ama kız mı erkek mi bilmiyoruz?Çocuk bireysel bir önem görmüyor diye bir şüphe konusu daha var.

Organik kontrol sonrası  durum psikolojik müdaheleye gelecektir ki okulun rehber öğretmeni bu noktada çok önemlidir.

Durumu patoloji haline getiren yanlış eğitim ve ortamlar değil midir?Çözümü eğtimciler bulamıyor mu, orası okul değil miydi, hem de örneklerinin az olduğu çok özel bir okul .

Sonuca gitmek için mutlaka başlamak gerekli fiziksel muayaneye kadın doğumdan mı "erkek doğum"dan mı başlayacağız bilmiyoruz bile!

Hele bir başlayalım gerisi gelir.

Çocuğun uyumama nedeni altını ıslatıp küçük düşmemek için olabilir kendini bu yüzden oyalıyor olabilir.Cinsel taciz olasılığı olabilir ama çocuk böyle bir durumda gece geç saatlerde tenha yerlerde bulunmak istermi şüpheliyim. 9 yaşında bir çocuğun istemeden yaşamak zorunda kaldığı şeyleri uzman bir psikolog çok rahat öğrenebilir.Böyle bir okulda çocuğun eğitime devam edip böyle sorunların çözümünün aileye havale  edilmesi garip.Psikolog yoksa bile rehberlik öğretmeni olmalı. Yani bu çocuk Özlem hanımın şahsi çabası olmasa ne olacak ki? Neyse Özlem hanım umarım en kısa zamanda bir psikologla işbirliği yapar ve bize de gelişmeleri aktarır. Bu arada Özlem Hanım Ankaradaysanız çocuğumuzun ücretsiz olarak psikolog desteğine başlamasını sağlayabilirim.İyi çalışmalar

Sayın Acar konuyu güzel özetlemişsiniz

uyku öncisi yiyecek içicek seçimi ve zamanlaması da önemli tabii ama ,

yukarıdaki sorun biraz daha farklı geldi bana

çocuk geceleri adeta dolaşıyor

bakın ne diyor öğretmeni;

"Bu sadece gece yaşanan bir sorun olduğu için ilk önce çocuğun korktuğu için tuvalete gidemediğini düşündük ve nöbetçi öğretmenlerle bu durumu takip etmeğe çalıştık, ancak çocuğun gecenin geç saatlerinde uyanıp yatakhanede dolaştığı  ve arkadaşlarının eşyalarını kurcaladığını, herkes uyuduğu için sıkılıp kendine değişik oyunlar yaratarak zaman geçirdiği farkettik ( örneğin gece saat 3- 4 gibi duşluklarda bir kaba su doldurup gemi yüzdürme vs oynadığını gördük).Böylece sorunun korkudan kaynaklanmadığını anladık. 

salt bir enürez durumu dışında

kalıyor gibi

ne dersiniz?

Aile ilgisizliği yanısıra okulun rehber öğretmeni de mi ilgilenmiyor

diğer yandan öğrneme güçlükleri de vardır.

uyku sıkıntısı sanki kaçırmanın önünde

Koca yatılı okulda rehber öğretmen yok mu gerçekten ?Sayı yetmiyor bile denemez böyle bir durumda çünkü bir yatılı okulda da olsa deneyimlerim benzer sorunlar yaşayan  kişi sayısının o okulda çok olmayacağını gösteriyorSuçluluk ,uçucu kullanımı ve sokak geçmişi olan kurumlarda  yüzde kırka varabiliyor  .

O okulda oran kaçTabii bu oran genelde yönetimin de puanı olarak karşımıza çıkacak 

Diğer yandan yukarıdaki gibi bir vaka gerçekten öne çıkan bir durum.Bir rehber öğretmen de olsa onun bir numarası şu anda bizim öykümüz gibi görünüyor.

Gece uykusuzluğu gece ortaya çıkan cinsel taciz olasılığını  bile düşündürüyor

Tamam çocuk uzmana gitsin diyeceğim ama biraz da yönetim boşluğu havası var

.Çocuğu uzmana kim götürecek ?

Çocuğumuzun yaşam koşulları ve sorunları açısından bakılırsa alt ıslatma davranışını söndürme teknikleri sağlıklı bir çözüm olmayacaktır.Davranışı unutturmakta işe yarayabilir ancak sorunu çözmez.Sorunun sebepleri aileden uzak olma, ilgisizlik, arkadaş baskısı, dışlanma vs. ortadan kalkmadıkça davranış kendini yineleyecek yada yerini daha ciddi bir soruna bırakacaktır.Bu nedenle sizin bir uzman takibi şansını zorlamanız gerekiyor tabi aileyide.Ben yine de bir kaç teknik aktarabilrim

TEKNİKLER:

1. Çizelge Tutmak(Takvim yöntemi): Kuru ve ıslak gecelerin kayıt edilmesini çocuktan isteyin.Kuru geceler yıldız olarak gösterilebilir. Her yıldızdan sonra küçük bir ödül verilebileceği gibi, bu ödül anne baba ile geçirilen ekstra bir saat de olabilir. Gelişmenin sonunda böyle ödüller verilebilir. Anne babalar ıslak gecelere kayıt-sız kalırken, kuru geceleri överler böyle ödüllendirici bir sistem çocuğu güdüler, motive olmasını sağlar. Böylece belirli bir amacı gerçekleştirmeyi ve alışkanlığındaki azalmanın gelişmesini resimle, çizelge ile göstermeye istek duyar. Bu çizelge, kayıt yönteminin özellikle ön ergenlerde etkili olduğu görülmüştür.

2.Stres Azaltma: Eğer çocuk gece kuru kalkmış ve sonra tekrar ıslatmaya başlamışsa; herhangi bir nedenle ebeveynlerden birinin yokluğunun abartılması, bir aile kavgası, yeni bir komşunun taşınması ya da yeni bir kardeşin doğumu gibi. Yatak ıslatmanın tekrar ortaya çıkmasında bu tür nedenlerden birinin olup olmadığını anlamaya çalışın eğer kontrol edilemeyen dış kaynaklı bir stres alt ıslatmayı başlatıcı gibi görünüyorsa; o çocuğa anlayış, destek ve ekstra ilgi göstererek, çocuğun endişesini azaltmak için yapabileceğiniz çabayı gösterin.
Yatma zamanı, ilginizden ve desteğinizden emin bir şekilde çocukla 10-15 dk.rahatlatıcı bir sohbet yapınız böylece çocuk rahatlamış bir şekilde uykuya dalacaktır. Hem de, güzel etkinliklerle çocukla karşılıklı bir etkileşime girerek gündüz ekstra bir zaman geçirebilirsiniz.Bu süreyi, çocuğu gözlemlemek ve çözümlenmemiş endişelerini, karmaşalarını ortaya çıkarmak amacıyla kullanınız.
3.Ceza Vermek: Bazı anne babalar okul çağında altını ıslatan çocu-ğa ıslattıktan sonra çarşafını değiştirip, onu yıkamasını isterler. Bu yatak ıslatma eyleminin mantiki bir sonucu gibi görünür.Bu esnada azarlamayınız ve ders vermeyiniz.
Bir başka ebeveyn aşagıdaki cezaları uygulamıştır: Bir gece önceden çocuk yatağını ıslatmışsa buzdolabının üstündeki kartı imzalaması istenmiştir. Eğer imza atmayı unutmuşsa 50 bin lira, eğer yalan söylüyorsa 100 bin lira vermelidir. Çocuk ard arda 14 gece kuru kalkana kadar saat 6’dan sonra sıvı gıda almasına izin verilmez. Akşam yemeği ile verilen sıvı gıdalar çocuğu çok fazla motive ettiğinden bu süreç problemi daha sonra ortadan kaldırır.

4.İdrar Tutmak: İncelemeler, belli sayıdaki yatak ıslatanların mesanelerinde normal miktarda idrar tutamadıklarını göstermiştir. Bu yüzden çocuğa giderek daha fazla mesanede idrar tutmasını sağlayarak mesane kapasitesi art-tırılabilir.İdrar tutma eğitimi şu şekildedir; çocuğun bir oyun şeklinde, kendi reko-runu kırmaya çalışarak gün boyunca idrarını kontrol etmesini öğretiniz.Çocuğa tuvaletini yapması için mümkün olduğu kadar banyoya gitmemesi ve sonra idra-rını bir ölçü kabına yapması istenir. Tutabildiği miktar yazılır.Çocuk 12-14 cc tutabildiğinde benzer bir şekilde üstesinden gelebildiğini görür.
İdrar tutmayı öğretmenin diğer bir şekli, çocuk idrar yaparken tut ve bırak denir.Önce çocuğa idrarın balon gibi küçük bir kapta depo edildiği açıklanır.Sıkıca kapandığında, içinde idrarı tutan balonun ucunda olan ortada delik bir kas vardır.Çocuğun gece altını ıslatma problemi bu kasın zayıf olması ve gecele-ri açılıp idrarı dışarı atmasından kaynaklanmaktadır.(balonun havayı dışarı atmasını gösterin) Çözüm olarak, egzersizlerle kası güçlendirmektir. Eğer çocuk alt ıslatma ile ilgileniyorsa egzersiz çalışmalarını öğretebilirsiniz. Program şu:
Her sabah uyandığınız da okula gitmiyorsanız istediğiniz kadar su içebilirsiniz. Hemen sonra idrar atmak zorunda kalacaksınız.Tuvalete gittiğinizde biraz idrar yapın ve tutun, sonra biraz daha yapın ve tekrar iyice tutun. Bu işlemi idrar çıkarırken tekrar tekrar yapınız. Hemen sonra söz konusu kas kuvvetlenecek ve yatak ıslatma sona erecektir.



5.Gece Kaldırma: Bu işlemde ilk yapılacak şey, çocuğun her gece genellikle saat kaçta yatağını ıslattığını tespit etmektir. Eğer çocuk, yattıktan 2 saat sonra altını ıslatıyorsa, bu süre dolmadan bir kaç dakika öncesine saati kurunuz. Saat çaldığında çocuk uyanır, tuvaletini yapar ve sabaha kadar uyur. Ard arda 7 kuru geceden sonra , saati yattıktan 1.30 dakika sonraya ayarlayın. Da-ha sonra bu süre, yavaş yavaş 60-45 ve en sonunda 30 dakikaya kadar azaltıla-bilir.Çocuk daha sonra her gece saatin zili çalmaksızın tuvalete gitmek için kal-kar, tuvaletini yapar.
Bu yöntem, yatağını ıslattıktan sonra çarşafını yıkayan 13 yaşındaki bir kıza uygulandığında, alt ıslatması ortadan kalkmıştır.

6.Zil ve Bez Yöntemi:Okul yaşındaki bir çocuk, sizin bütün yardımla-rınıza rağmen altını ıslatmaya devam ederse, belki de profesyonel bir yardım aramalısınız. Bu alanda “ Zil ve Bez” şartları sağlayan cihaz, metotlardan en başarılısı olmuştur. 2-3 aylık kullanım süresince vaka’ların %70 inde başarı sağlanmıştır. Bu başarının % 30 unda tekrar alt ıslatma görülür. Ama ikinci bir uygulama ile ortaya çıkan alt ıslatma genellikle ortadan kalkar. Bu cihaz çocuğun altına yerleştirilen özel bir eğitim paketinden oluşmaktadır. Pet geceleyin idrar ile nemlendiğinde ışığı yakan, zili çalan bir elektrik devresini kapatır. Bu çocuğu uyandırır ve idrarı keser.Çocuk uyku sırasında idrar yapmayı engellemeyi öğrenirse, bu cihaz çıkarılır.
Bu sistemle en iyi sonuç, bu cihazı sağlamakla değil, aynı zamanda iyi bir rehberlik yapacak profesyonel bir psikologla ilişki kurularak sağlanır.

Tabiki bu tekniklerden birini kullanmak isterseniz çocuğun yaşam koşullarına uydurmanız gerekecek.Takvim yöntemini öneririm.

özlem hanım;

140 yatılı öğrenci olduğunu söylemişsiniz.işleyişi bilemiyorum ama çocuklarınızın uyanma saatlerinde ilk karşılaştıkları personelin uzman personelden ziyade hizmetli personel olacağını varsayıyorum.Durum böyleyse;ilgili kişilerin bu tarz durumlarla karşılaştıklarında çocukları rencide edici tutumlar sergilememeleri konusunda,eğer gerekli görürseniz,uyarmanız iyi olacaktır kanısındayım.

altını ıslatma davranışından kaçınmak için uyumama çabası ile ilgili senaryoyu sabah karşılaşılan sevimsiz anlardan duyulan endişe olasılığına bağlarsak görünürde birbirini tamamlayan bir tablo çıkıyor karşımıza..eğer durum hakkındaki başka gerçeklerle bir uyumsuzluk sergilemiyorsa bu olasılığı değerlendirmenizi tavsiye ederim.

iş yoğunluğunuz tek tek çocukların problemlerine ayrıntılı olarak odaklanmanıza engel oluyorsa gülay hanımın alt ıslatma problemine yönelik direkt,sistematik bir yaklaşım konusunda size yeterince yardımcı olacağı ortada.

başarılar dilerim..  

çocuk 9 yaşında.

Anne ve baba Urfada yaşıyor. Uzun tatillerde ailesiyle görüşüyor. Burada hafta sonlarını anneannesinde geçiriyor, ancak anneanne de hiç ilgili değil. Büyük problemler olsa bile doğru düzgün bir muhatap bulamıyoruz.

Baba ve anne tarım işçisi, okula başlamadan önce çocuk ailesiyle mevsimlik (Pamuk vs ) işlere gidiyormuş. Bu okuldaki 2. yılı.

Burada (anne annesinin evinde) mahallede tek başıra gezmeğe çıkıyor ve sürekli kayboluyor. Bir kaç defa Polis çocuk şubesinden alınmış. Bir defa otogarda bulundu.

Okuldan da 3 defa kaçtı.Genellikle polis yardımıyla bulduk.

Genelde çok sakin bir çocuk.Saldırgan bir davranışına hiç rastlamadım ama gelde çocuklardan dayak yiyor vve ya elindeki bir oyuncağı vs, elinden zorla alabiliyorlar.

Tüm bu davranışları bu tür okullarda tam anlamıyla engellemek ve kontrol etmek mümkün olmuyor. 140 tanesi yatılı 300 küsür öğrenci olduğunu düşünün...

özlem hanım merhaba;

yatılı bir okul olduğunu söylemişsiniz.çocuğun yaşının yanı sıra okulunuza ne süredir devam ettiği,okul ve aile öyküsü hakkında bilgiler verebilirseniz daha sağlıklı yönlendirmeler yapılabileceğini düşünüyorum.

kanımca altını ıslatması,sosyal sorunları ve performansındaki düşüşten evvel öncelikli olarak uyku ile ilgili problemine odaklanmak gerekiyor.yatılı bir okul olduğu için diğer çocuklarla aynı saatte uyanıyor olduğunu öngörüyorum.çocuğunuz işbirliğine açık olsa bile bu sorun başlı başına içinde bulunduğu stresle baş edebilmesini yeterince güçleştirecektir.

olası bir senaryoyla;gece kaçırmalarından kaçınmak için bilinçli bir uyumama çabası söz konusu olabilir.kendisini oyalayacak meşgaleler bulması da yine buna bağlı olabilir,diyebiliriz.ya da bir başka senaryo;uyumsuzluk ve başarısızlık sonucunda ulaşabileceğini umduğu ödülleri olabilir.(ilgi,ailesi vs..)tabi sadece bunlar birer senaryo.bu noktada benzer olasılıkları arttırmak ve gerçekçi bir yoruma yaklaşmak için,sarp bey'in de belirttiği gibi,çocuğun;yaş,kişilik özellikleri gibi ayrıntılı bilgilerinin gerekli olduğu ortada..

altını ıslatma problemi ile ilgili olarak fiziksel muayenesine öncelik verilmesini tavsiye ederim.

başarılar dilerim.

saygılarımla..

Seaövgili özbay

çocuğumuz kaç yaşında

çocuğun yıkanmaması ve suyla oynaması ilginç.Demek ki bir su isteği var.Gece kaçırmalarının olduğu yerde uykusuzlyuk varsa çocuk yardım istiyor demektir.

Çocuğu sakın akıl hastahanesine göndermeyin .Yalnızlık ve ilgisizlik olduğu görülüyor.Ailesi ile görüşme yapmak gerekiyor kanısındayım .Bu konu ile ilgili ayrıntılı bilgilerinizi bekliyorum