Soru-Cevap

arkadaşlar epeydir beni uğraştıran bir sorun var. Tahmnin ediyorum ki bunu bir çok merkez yaşıyor. Hastaneye rapor için yönlendirdiğim ailelere abuk sabuk şeyler söyleyip kafasını karıştıran bir doktor var. tüm girişimlerime rağmen inatla aynı şeyi sürdürüyor. Ben de bakanlığa yazı yazmaya kara verdim. Şimdi bu yazıyı aynen geçiyor yorumlarınızı eksiklerimi fazlalarımı değerlendirmenizi bekliyorum herkese şimididen teşekkürler.

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI

TEDAVİ HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞܒNE

            Kuruluşumuza özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti almak üzere başvuruda bulunan ve bu hizmettin ücretinin sosyal güvenceleri tarafından karşılanması için sağlık kurul raporu almaları gereken engelli bireye sahip olan aileler tarafımızca Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’ne yönlendirilmektedir.

            Sağlık Kurul Raporu almak amacıyla hastaneye başvuruda bulunan engelli bireye sahip aileler çeşitli polikliniklerde muayene olmaktadırlar. Ancak poliklinik muayeneleri sırasında ailelerimiz özellikle Fizik Tedavi Polikliniğinde oldukça şaşırtıcı bir tepki aldıklarını tarafımıza iletmişlerdir. Bu polikliniğe muayene ve/veya teşhis için başvuruda bulunan ailelere poliklinik doktoru Berrin OLGUN tarafından sözel olarak kurumumuzu karalayıcı yerici beyanatlar verilmiş, ailelere, çocuklarının bu merkeze ihtiyacı olmadığı, damga yiyeceği ileride bu merkeze geldiği için çeşitli sorunlarla karşılaşacağı özel eğitime asıl kurumumuzda görev yapan öğretmenlerin ve uzmanların ihtiyacı olduğu  vb ifadeler kullanılmıştır. Buna ek olarak Merkezimizin Milli Eğitime bağlı okullardaki öğretmenlerle çıkar ilişkisi kurup çocukların özel eğitime ihtiyacı olmadığı halde bize yönlendirildiğini ailelere beyan etmiştir.   Bu ifadeler gerek merkezimizin tüzel kişiliğini ve gerekse personelimizin kişiliklerini zan ve şaibe altına düşürmektedir.  Yine poliklinik doktorunun bu ifadeleri Ülkemizce de kabul edilen, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 3447 Sayılı Engelli Kişilerin Hakları Beyannamesinin 6. Maddesinde belirtilen “Sakat kişiler tıbbi, psikolojik ve fonksiyonel tedavi haklarına sahiptirler. Protez ve ortopedik uygulamalar, tıbbi ve sosyal rehabilitasyon çalışmaları, eğitim, mesleki eğitim, staj ve rehabilitasyon, yardım, istişare, plasman hizmetleri, sakat kişinin kabiliyet ve maharetlerini en yüksek düzeye çıkaracak ve onların sosyal beraberliğini hızlandıracak diğer bütün faaliyetler de bu hakların içerisindedir’’  ibaresine tamamen zıt bir davranış şekli ortaya çıkarmaktadır.

            18.03.1998 tarihli ve 23290 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesinde aynen şöyle denilmektedir;

“Özürlüler için düzenlenecek sağlık kurulu raporu EK-1’de yer alan rapor formuna göre poliklinik muayene tarihi, poliklinik kayıt numarası yazılmak suretiyle, bulgular ve teşhis ayrıntılı olarak yazılıp imza edilir. Yapılan tetkiklere dair bilgiler bu forma eklenir. Kurul, buna göre özürlü kişiyi bizzat görerek karar verir ve özür oranını 7 nci maddede belirtilen esaslara göre belirler.

İstihdam amacıyla verilecek raporlarda, ayrıntılı teşhis ve özür durumuna göre çalışma gücü kaybı oranının yazılmasıyla birlikte, özürlünün çalışıp çalışamayacağı ile kişinin sağlığına etkisi dikkate alınarak çalışamayacağı işlerin niteliği belirtilir.

Özel eğitim okullarına kabul için verilecek raporlarda, ayrıntılı teşhis ve çalışma gücü kaybı oranı yazılır. Herhangi bir yorum yapılmaz.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerine alınacak özürlüler için, ayrıntılı teşhise yer veren rapor düzenlenir”.

Yine aynı yönetmelike yer alan EK- 2 formunda;

I-Sürekli iş gücü kaybına neden olan ruhsal hastalıklar başlığı altında;                        

A-Zeka Geriliği                                                                 

  a-Hafif (IQ 50-69)                                                                                                                 

  b-Orta  (IQ 35-49)                                                                                                              

  c-Ağır  (IQ 20-34)                                                                                                              

  d-Çok ağır (IQ 20'nin altında)     belirtilmiştir. Bununla birlikte Sosyal Hizmetler Ve Çocuk Esirgeme Kurumuna bağlı çalışan  kuruluşumuzun  iç hizmet yönetmeliğinin D bendinde yer alan hizmet verilecek özür grubu, yukarıdaki sınıflamayla örtüşmektedir.

Sonuç olarak;

               Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi Fizik Tedavi Polikliniğinde görevli Doktor Berrin Olgun IQ puanı yönetmelikte belirtilen sınırlar içerisinde olan engelli bireylere eğitim ve rehabilitasyona ihtiyaçlarının olmadığını beyan ederek Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelinin 6. maddesine aykırı hareket etmiştir. Bunun yanı sıra başvuruda bulunan ailelere verdiği kuruluşumuzu personelimizi hatta Milli Eğitim  Öğretmenlerini dahi şaibe altında bırakıcı beyanatları hizmet verenleri ve bu hizmetten yararlananların yasal yollarla kazanılmış olan haklarına karşı mağduriyet ortaya çıkarmaktadır.   

benzer sorunları bizde bizde yaşıyoruz.Bizim yapmayı düşündüğümüz şey "görevini kötüye kullanmak"tan dolayı savcılığa suç duyurusunda bulunmak.

Gelişmelerden bizleride haberdar ederseniz seviniriz.

güzel kardeşlerim benzeri hatta daha büyük sorunları ben de yaşıyorum

Ne yazık doktorlarımız rehabilitasyon sözcüğünün anlamını

hangi kuruma bağlı çalıştığını

bile bilmiyorlar.

Bu nedenle aynı ilin il sağlık müdürlüğüne dilekçe yazıp

aynı dilekçenin bir nüshasını igili kurumlara sağlık bakanlığı ve sosyal hizmetler genel müdürlüğüne postalayarak devam

etmek gerekiyor .

Bu arada gerçekten sayfa çok kötü

okunmayı engelliyor.

sayın Gülay ACAR MESAJINIZ ARKADIŞIMIZ SİNAN BEY!İN BELİRTTİĞİ SORUNLA ÇOK İLGİLİ OLMUŞ TEBRİK EDERİM.

SİNAN BEY ÖNCELİKLE EN ÇOK İLGİ GÖRMEYİ ANLAYIŞ GÖRMEYİ BEKLEDİĞİMİZ HASTANE PERSONELİ OLAN EĞİTİMLİ KİŞİLER YANİ DOKTORLARIN BU TÜR PROBLEMLER ÇIKARMALARI ANLAŞILIR GİBİ DEĞİL OLAYI RESMİ YAZI İLE ÜST MAKAMLARA YANSITMANIZ ÇOK DOĞRU BİR DAVRANIŞ ANCAK AST ÜST SİLSİLESİNİ TAKİP EDEREK ÖNCELİKLE HASTANE BAŞHEKİMLİĞİNE MÜRACCAT ETSE İDİNİZ İLERDE OLUŞABİLECEK HUKUKSAL BİR BOYUTTA SİZİN İÇİN DAHA OLUMLU BİR TABLO OLUŞMASI KONUSUNDA FAYDALI OLACAKTI DİYE DÜŞÜNÜYORUM .

AYNI SORUNLARI BİZLERDE YAŞIYORUZ.  BU KONU İLE İLGİLİ GELİŞMELERİ BİLDİRMENİZİ RİCA EDİYORUM