Soru-Cevap

bunu tartışmanın yeri forum köşesi ama, yeni yönetmelikle alan gerçek sahiplerine bırakılıyor gibi. adı üstünde özel eğitim. bu bir ekip çalışması ve bu ekibin ana bileşenleri eğitim konusunda yetişen özel eğitimciler, çocuk gelişimciler, psikolojik danışmanlar, sınıf öğretmenleri,fizyoterapistler, okul öncesi öğretmenleri. diğer alanlar özellikle sosyal hizmet uzmanları ekibin bileşeni olmakla birlikte eğitim kısmında değil eğitim programının doğru şekillenmesi için ailenin değerlendirilmesi için olmalı. yoksa sadece "özürlülerde sosyal hizmet" dersiyle engellilere eğitim vermek  doğru değil. bu özel eğitimcinin yada çocuk gelişimcinin "sokak çocukları, madde bağımlısı çocuklar vb. çocuklarla bende çalışırım demesine yol açar ki o zaman herkes herşeyi yapar. konu ile ilgili görüşlerinizi aktarın konuşalım

Sevgili arkadaşlar..

bırakın bu çıkar kavgalarını rehabilitasyon işi grup işidir.. hepsi eksiksiz ve tam olmalı.. hani senin işin bu benim işim bu ben buyum sen busunu bırakın.. sizlerde bliyorsunuz ki, kimin ne işler yaptığını..

zihinsel özürlü çocuğun kapasitesini her uzman arkadaş bilir.. eğitimi alacağı yada hiç alamayacağını.. 

kimi arkadaşlar vardır ki bir otistik çocuğu eğitmek istemiş ve ona konuşmadan okumayı öğretmek istemiş ve içinden çıkılmaz bir yanılgıya düşmüş... hani bunu yapan sakın bir sınıf öğretmeni arkadaşımız olmasın..

ya işte arkadaşlar ne traji komik bir olay dimi..

bırakın çıkar kavgalarını, insanlığı istismar etmeden bir şeyler başarılmalı.

işte asıl mesele burda.. kimin ne yaptığı önemli..

her zaman da biliriz ki türkiyede bir yasa yapıldığı zaman birilerin çıkarları gözeltilmiştir... kanun koyucu kendi çıkarını gözeltmiş galiba..

merhaba funda...seni burda görmek ne güzel.. biliyorsun ki beraber çalıştığım tek çocuk gelişimci sen değilsin.. ama sanırım bizde eğitilenlerle çalışmaktasın :))  ve tabi en önemlisi seninle aynı kurumda çalışmak büyük bir keyifti hep benim için biliyorsun..

sevgiler...selamlar...iyi çalışmalar...

Buraya barış mı gelmiş.Yani artık kimse ben senden üstünüm demiyor değil mi?

Tüm bunun üstüne siteye emek verenlere teşekkür etmek gerekiyor .İnternet düşünce yaşamımızı ne güzel olgunlaştırıyor.

"alan elden gidiyor" başlığı bana ait değildir. bu sitede bir sosyal  hizmet uzmanı arkadaşın bir habere yaptığı  yorumda  kullanılmıştır. (bknz. shçek yönetmelik değişikliği 14.03.2005 tarihli haber). yani shu lara ait bir alan yeni yönetmelikle ellerinden gidiyormuş.  söylemek istediğimi herkes kendi cephesinden yorumluyor. daha somut örnekleyeyim. shçek e bağlı kurumlarda sosyal inceleme raporunu sadece  shu lar  hazırlar.  sizin savunmaya çalıştığınız düşünceye göre buda yanlış olmalı. sosyal inceleme raporunu bu alanda çalışan herkes hazırlayabilmeli öyle mi. inanın bizlerde birkaç ayrı ders başlığı altında aile rehberliği, ailenin değerlendirilmesi vb dersleri aldık. tek bir ders değil bir kaç ders . bizlerde psk giriş, psk dan kuramları, kişilerarası iletişim ve empati,  gelişim ve öğrenme _çocukluk&ergenlik_ rehberlik, duygusal davranışsal bozukluklar, çocukluk patolojisi, bireysel zeka testleri vb dersleri aldık. şimdi bende ergen terapisi yapmalı mıyım. ben hiç bir zaman ergen yetişkin terapisi yapmayacağım. hiç bir zaman şizofren bir çocuk ile çalışmayacağım. olaya şöyle bakmaya ne dersiniz? bu ülkede hiç psk, psk danışman,  olmasaydı yada yeterince olmasaydı üniversite sınav kaygısı olan  biri  ile çalışırmıydım? tabi ki elimden geldiğince birşeyler yapmaya çalışırdım. ama bir psikolaga rogers ın kuramını öğrettim demezdim. nasıl ki bir psikolog bana nasıl kavram öğretileceğini öğretemezse!!

şimdi alan elden gidiyor diyen shu arkadaşıma sesleniyorum. alan bir yere gitmiyor. shu çalışamaz demiyor yönetmelik. eminim ucu açık bırakılan maddelerle -sosyal inceleme raporunu shu hazırlar vb- yine zorunlu meslek elemanı olursunuz. ama bence zorunluluğu "eğitim"  hakkınız alındı diye değil shu aile değerlendirmesinin özel eğitim ekibinin vazgeçilmezidir. diye yapmalısınız. tabii ki bu alan hepimizin. biz çocukla çalışırken psikolog da ailenini travmalarına yardımcı olmalı. ama yeterli meslek elemanı yok ülkemizde. kaçtır özel eğitim mezunu sayısı, çge sayısı. mevcut olanlar yeter mi tüm çocuklara. o zaman psikologda çalışmalı bireysel eğitimde. ama psikolog sayısı yeterli iken bir özel eğitimci yada çge aileninin yaşadığı travmaya müdahale etmemeli.profesyonellik yani.

arkadaşlar bu bir ekip çalışması. hepimiz bu ekibin üyeleriyiz. hepimizin görevleri ayrı. ve birimiz görevimizi aksatırsak bu iş yürümez.

eğer biri "bu alan benim elimden gidiyor" derse, bu ekibin ana bileşenleri yanlış bir yere gitmediğini, alanının 1-2 meslek grubunun tekelinde olmadığını hatırlatacaktır. hepinize düşünceleriniz için teşekkürler.

bizler eğitimci olduğumuz için seans yerine ders diyoruz aramızdaki fark bu olaya tıbbi açıdan bakmıyoruz.

Artık yapabilecek bir işiniz olduğuna göre şikayet zamanı geçmiş demektir.

Çok şikayet çok fazla çözümsüzlüğü gösterir.Çözmedikçe şikayet nedeni ortadan kalkmaz

çözelim, şikayetlenmeyelim.

Ya da

bol bol şikayetlenelim

Web masterımız bize bir şikayet sayfası açsın

ağlama duvarındaki yaşlı yavudiler gibi

Bol bol ağlayalım.

Şikayetlenelim. 

Rahatlarız.

Daha güzel düşünürüz sonra.

Ağlayanların bir bildikleri vardır herhalde.

Ama büyüdükten sonra

sütü gidip almak gerekir

yapmak gerekir.

Bir de

depreme neden anaokulu öğretmeni gitmesi gerekiyordu onu da anlamış değilim.Her zaman birilerinin bir işi yapması gerekir.Anaokulu öğretmenlerimiz gelmedi mi ?.Hoşlandığınız bir anaokulu öğretmeni mi vardı,yıkıntıya gelmedi diye kırıldınız mı ,pardon,ben mi konuyu kaçırdım?

şu anda varolan yıkıntıyı bir kaldıralım.

işimizi gösterelim

sonra sizin öğretmenle ilişkinizi konuşuruz

laf nereden çıktı?

Aynadan mı

unuttum artık

çok uzadı çünkü.

tabi ki hoşgelsinler ama bu tartışmayı belki de geç kalmış bu tartışmayı shçek yönetmeliği değiştikten sonra shu uzmanı bir arkadaşın alan elden gidiyor çağrısına cevaben açtım. hakkaride yıllarca uzman doktor olmadı pratisyen doktorlar vardı hepimiz medyadan takip ettik. uzman doktor geldi diye pratisyenlerin işi bitti mi hayır tabiki ama pratisyen doktor alanım elden gidiyor diye feryat figan bağırırsa o zaman iş değişir. şimdi uzmanı geldi bu alanının savulun diyen yok. sadece bu alanın bileşenleri ni hatırlatma ihtiyacı hissettim. en iyimser rakamlarla %10 engelli potansiyeli olan bir ülkede son 5-6 yılda var olan özel eğitim mezunları bu açığı giderecek değil elbette. tüm meslek elemanlarına ihtiyacımız var. tüm engelliler yasası (Pl94-142) özel eğitim ekibini belediye temsilcisi, valilik temsilcisi vb bir çok unsuru da dahil eder.  ama şu an ucundan kıyısından alakası yok. olması gerekeni değil ne yapabilirizi tartışmaktı amacım.

kimsenin emeğine saygısızlık ettiğim yada görmezden geldiğimi düşünmüyorum. geçen yıl shçek yönetmelik taslağı  görüşlerimizi bildirelim diye önümüze geldiğinde zorunlu meslek elemanı fikrine ilk olarak biz karşı çıktık. büyük şehirlerde tamamlanacaktı belki bu meslekler ama mesela uşak taki mardindeki kurum bulamayacaktı. demek istediğimi anlatabildim mi yada şu anki yönetmelik özel eğitimci veya çocuk gelişimciyi zorunlu tutuyor bu alanlardaki toplam mezun sayısına bakın yine büyük sıkıntı. kendi adıma yönetmelik taslak halinde iken bu durumu maillerle bir çok kişiye kuruma ulaştırmaya çalıştım. yoksa özel eğitimcinin zorunlu meslek elemanı olması beni mutlu eder. ama ne için kaç kurum açabilirim yada kaçında sorumlu müdür olabilirim 300 çocuk mu 500 çocuk mu olur kurumumda . ya geri kalan milyonlar. anlatmak istediğim birileri alanım elden gidiyor diye bağırdığı zaman alanın yanlış ellere gitmediğini hatırlatmaktı.

ayrıca amir bey beni tanıdığınızı (özgün den dolayı galiba) söylüyorsunuz. çok önemli değil ama özel eğitimi tercih ederken ne olduğunu bilerek yazdım ve bu bölümü yakından tanımaya başladıkça bölüm için neler yaptığımı da iyi bilenlerden biri özgün dür. neyse kim olursa olsun beni siz şahsen tanımadan hakkımda en ufak bir yorumda bulunmanıza da üzüldüm. yazdıklarım doğrultusunda eleştirebilirsiniz ötesi sizi ve onu aşar diye düşünüyorum.

tabi ki sokak çocukları ile çalışırım ama uzmanı beni yönlendirirse. uzmanı yoksa ve çalışmam gerekiyorsa yine çalışırım. ama yinede en iyi bildiğim işi yapmak isterim. büyük deprem döneminde öğrenciydim ve fakülte öğrencileri olarak bir çadır kentte yuva açmıştık. ama giden arkadaşlarımız anaokulu öğretmeni değildi. birilerinin onu yapması gerekiyordu. bilmem anlatabildim mi?