Soru-Cevap

ARKADAŞLAR MEB İN YAYINLADIGI YENİ GEENLGEDE SOSYAL HİZMET UZMANLKARIDA ZORUNLU PERSONELLER ARASINDA YER ALIYOR.İLGİLENEN ARKADAŞLARIN GENELGEYİ OKUMALARINI TAVSİYE EDERİM.

özhan taslağı bana maille gönderebilir misin???

Merhaba Arkadaşlar; Mesleğimiz "zorunlu olmayıp isteğe bağlı çalışıtırılacak personel" arasında yer almış... özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri yönetmeliği TASLAK'ı dün itibariyle elime geçti. Fakat maalesef sosyal hizmet uzmanı(sosyal çalışmacı) nın görev yetki ve sorumlulukları'na değinilmemiş... psikolog, dil ve konuşma terapisti gibi meslekler de "zorunlu olmayıp isteğe bağlı personel" olmasına rağmen görev yetki ve sorumluluklarına değinilmiş... Taslak üzerinde mesleğimiz adına olumlu değişiklikler yapılacağını umut ediyorum...

Tuba hanım görüşülen yasa tasarısı ödenekle alakalı,nereyi nasıl okudunuz blmyrm,ya da biri şaka yapmış size,yok öyle birşey canınızı sıkmayın olamaz da,kolay gelsin...

Arkadaslar son çıkan yasa tasarısına baktınızmı bilemiyorum.meb müfettişleri illeri gezerken söyle bir söylenti ortaya çıkmıstı kurumlar psikolog pdr yada sosyal hizmet uzmanı zorunlu eleman yani bunlardan biri.buda pdr ve psikojog sayısının yetersiz olmasından kaynaklanıyordu.bugün itibariyle mecliste hepimizi ilgilendiren bir yasa tasarısı görüsülmekte.bu tasarıya göre psikolog pdr ve sosyal hizmet uzmanlarının imza yetkileri tamamen kaldırılıyor.yani zorunlu eleman listesinden çıkarılıyor.ama kurumlar bu meslek elemanlarını isterlerse kurumda görevlendiriliyorlar.özel eğitim kurumları derneğinin sitesinden takip ederseniz göreceksiniz.tabiki daha yasallasmıs bişey yok ortada.sonucu hep birlikte görücez.

KADİR BEYİN YAZDIKLARI DOĞRU HER MESLEK ELAMANI(TABİKİ BİLİMSEL KRİTERLERİ KULLANANLAR)BU YAZININ ALTINA İMZA ATARALAR.ANCAK ÜLKEMİZDE KAMU KURULUŞLARINDA ÇALIŞANLAR YENİ YÖNETMELİK HAZIRLARKEN İLGİLİ ALANDA KİMLER ÇALIŞIRMIŞ,KİMLERİN ÇALIŞMASI GEREKİRMİŞ BUNLARA BAKMAZLAR SEN MESLEK ÖRGÜTÜ OLARAK YILMADAN USANMADAN GİDİP GELİP MESLEĞİNE ETKİN BİR YER EDİNDİRECEKSİN(REHBER PSİK. DANIŞMANLARIN DERNEĞİ 8 KEZ GÖRÜŞME YAPTI VE TOPLANTILARINA KATILDI MEB İN)..ÖZELLİKLE MEB DE ŞUAN ÖZEL REH.MERKEZLERİ VEÖZEL KREŞ GÜNDÜZ EVLERİ YÖNETMELİĞİ HAZIRLANIYOR VE BİTMEK ÜZERE AMA HALEN DERNEĞİMİZİN GÖRÜŞMESİ YOK..DERNEK YETKİLİLERİ BİZ GÖRÜŞÜMÜZÜ İLETTİK DİYORLAR NE ZAMAN? 2006 KASIMINDA... O GÖRÜŞLER ARŞİV OLDU...ÇOK KISA BİR ZAMAN KALDI ARKADAŞLAR HEMEN ARAMIZDA ÖRGÜTLENİP MÜDAHALE ETMELİYİZ GEÇ KALINACAK AKSİ TAKDİRDE.....

benim mesajım bu sitenin yöneticilerine, siteyi fazla ziyaret etmeyince hemen mesaj atıyorsunuz, oysa sitenin girişinde yer alan meslekler bölümünde hiç bir grupta sosyal hizmet uzmanına yer vermiyorsunuz. Bu sebeple tepki gösteriyorum. Ayrıca yukarıda uzmanlkarla ilgili rehabilitasyon alanında yazı yazanlara cevap vermek istiyorum. Daha 2005 yılına kadar ne fizyoterapistler, ne özel eğitimciler ne de diğer sınıflardaki meslek elemanları bir rehabilitasyon merkezinin nasıl açılacağını, nelerin bulunması gerektiğini dahi bilmezler, çalışma izinleri ile ilgili işlemlerini il müdürlüklerinde sosyal hizmet uzmanlarına yaptırılardı. Tüm kurucular açılışda uzmanların rehbertliği ile bu kuruluşları açarlardı. Bu dönemde uzmanlar bu kuruluşlarının açlılışında bile çok etkin rol alırken bu gün neden bu kuruluşlarda zorunlu eleman olmasından rahatsızlık duyuluyor. Yine bu kuruluşların milli eğitime bağlanması ile birlikte kuruluşlarda 3 ay eğitim alarak seans hakkı elde eden sınıf öğretmenlerinin varlığını da unutmayalım. Yine rehabilitasyon ayrıdır, eğitim ayrıdır. Milli eğitimin görevi her türk vatandaşına zorunlu eğitimin verilmesini sağlamaktır. Oysa rehabilitasyon kişilerin var olan özürleri ile birlikte vücudunda kalan yeteneklerini en üst düzeyde kullandırılmasının sağlanmasıdır. Yani milli eğitimle bir alakası yoktur. Rehabilitasyon hizmetini almayan kişiye zorunlu eğitim yada eğitim yaptırılmaz. Bu sebeple rehabilitasyon daha çok psiko-sosual yada sağlık alanını ilgilendirmektedir. Ben bualanda 1995 yılından beri bu kuruluşların açılışında, denetiminde, personelinin çalışma izninde görev aldım. Halen de SHÇEK e bağlı parmakla göterilen bir kuruluşta yönetici olarak görev yapmaktayım. Yaklaşık olarak 10 yıl özel rehabilitasyonlarda denetim ve açılış izni çalışmaları yaptım. Hangi meslek elemanının ne kadar ne iş yaptığını çok iyi biliyorum. Kimse kendini bulunmaz hint kumaşı gibi görmesin, bu alanda her zaman örnek aldığımız avrupa ülkelrinde ki çalışmalar bakarsanız, hangi mesleğin ne kadar etkin ve ne iş yaptığını daha iyi görürüsünüz.

Arkadaşlar derneğin eminim bazı girişimleri olacaktır ama bizlerde boş durmayalım.Kalemi iyi olan meslekdaşlarımızla özürlülük alanında shu nın rol ve görevlerine ilişkin bir yazı hazılayarak özürlüler idaresine ve meb e gönderelim.Ne dersiniz?????

YENİ YÖNETMELİK ÜLKE GENELİNDE BAKANLIK MÜFETİŞLERİNCE YAPILAN DENETİM RAPORU SONUNDA SON HALİNİ ALACAK..TABİKİ BURADA MÜDAHALE GEREKİYOR GÖREVLERİMİZİ BİZİM DERNEĞİMİZ YAZMALI BUNUN İÇİNDE MEB LE İYİ İLİŞKİ VE İLETİŞİM GEREKİYOR DİYE DÜŞÜNÜYORUM..ÖZÜRLÜLER İDARESİNİNDE BU YÖNETMELİĞİN HAZIRLANMASINDA ETKİN GÖREVLİ OLDUĞUNU DUYUM ALDIM ORADANDA GİRİŞİM YAPABİLİRİZ....HERKES TÜM SİYASİ,MESLEKİ İLİŞKİLERİNİ OTRAYA KOYMALIDIR BU FIRSATI KAÇIRMAYALIM....

Arkadaşlar bu arada yeni çıkan bu yönetmelikle ilgili bir gelişme var mı? Nedir durum? Bilgisi olan arkadaş var mı?...

Merhaba Arkadaşlar, Ahmet Bey'e katılıyorum, bir mesleği ve meslek elemanlarını 3 alandan birden dışlamaya çalışıyorlar,bunlar sırasıyla;<BR>1) Özürlülerle Sosyal Hizmet<BR>2) Okul Sosyal Hizmeti: <BR>3) Ailelerle Sosyal Hizmet<BR><BR>Böyle önemli bir alanda kendimiz için değil Özürlüler ve ailelerinin &quot;sosyal hizmetler&quot;den mahrum kalmaması için ivedilikle bir şeyler yapmalıyız. <BR>Engellilik ve Özürlülük alanında &quot;olmazsa olmaz&quot; bir mesleğin çalışma yapmasını &quot;engel&quot;lemeye çalışıyorlar, alana girip girmeyeceğimizi &quot;zorunlu personel&quot; ya da &quot;imza atabilme yetkisi&quot; gibi söz oyunları ve terimlere indirgiyorlar...<BR><BR>Meslek Örgütümüz olan &quot;SOSYAL HİZMET UZMANLARI DERNEĞİ&quot; öncelikle özürlü ve ailelerinin sonra da sosyal hizmet uzmanlarının haklarını savunmak için &quot;bir şey&quot; yapmalıdır. Yapacağına da eminim... Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezlerinde her şeye rağmen her türlü çalışmayı yürüten bir sosyal hizmet uzmanı olarak bir mesleğin dışlanmasına sessiz kalamayacağımı da belirteyim ve bu alanda çalışan ya da çalışmayan tüm sosyal hizmet uzmanları sessiz kalmayacaktır bence... <BR><BR>tüm sosyal hizmet uzmanları her aşamada yapılacak şeylere ortak olacaktır.<BR><BR>Hepimize iyi günler ve iyi çalışmalar...<BR>

sanırım beni yanlış anladınız Erkin Bey; ben ziyaret ederek her şey hallolur demedim ama kavga etmek yerine diyalog teşekkür ziyaretleri karşılıklı istişare her zaman iyidir diye düşünüyorum. Sistemle kavga ederseniz sistemin tüm unsurları sizinle kavga eder ve bir süre sonra sizinde ondan farkınız kalmaz...

Ahmet Bey size katılmamak elde değil ama bir teşekkür ziyaretiyle de bu işlerin düzeleceğine olan inancım çok değil,haklısınız birşeyler yapılmalı ama bu bireysel girişimlerle,serzenişlerle değil toplu bir çoğunlukla olmalı diye düşünüyorum...Derneğimizin şu süreçte gerekeni yapacağına inanıyorum..

Uzun zamandır hatta çok uzun zamandır mail grubuna yazı yazmıyorum. Çoğunuda okumuyorum artık. Neden mi? Artık sıkıldım sağla solla türbanla kafayla sistemle kişilerle uğraşılmasından ve uğraştırılmasından. Sosyal Hizmet Uzmanlarına en büyük zararı kim verir diye sorarsanız cevabım hazır: Sosyal Hizmet Uzmanları... Neden mi? Madde Madde yazayım neden olduğuna... 1. Yaklaşık 2 yıl oldu Hacettepe SHYO da bir toplantı yaptık, bir takım kararlar alındı rehabilitasyon merkezlerinde çalışma süreci ile ilgili... ne oldu... Cevap: Akademik tanımlamalar, sistemle savaş ve kendimizi dev aynasında görmekten, nasıl olsa bize mahkumlar anlayışından nasıl olsa bizi burda çalıştırmak zorundalar anlayışından bir arpa yol alınamadı... 2. Yönetmelik çalışmalarında görüşler istendi, bende görüş yazdım. benim ve özel eğitim kurumları derneğindeki diğer meslektaşlarımızın yazdığı bir çok ifade özel eğitim kurumları derneği aracılığı ile yönetmelikte yer aldı. peki derneğin görüşü... derneğin veya bizi yetiştiren bir kaç hocamızın görüşü... ne yalan söylüyüm görüşten ben dahil bir çok uzman bir şey anlamadığı için Milli Eğitim Bakanlığındakilerde bir şey anlamamışlardır. E ne oldu sonuçta cevap yine aynı. Cevap: Akademik tanımlamalar, sistemle savaş ve kendimizi dev aynasında görmekten, nasıl olsa bize mahkumlar anlayışından nasıl olsa bizi burda çalıştırmak zorundalar anlayışından bir arpa yol alınamadı... 3. Bazı arkadaşların çabaları ile yönetmelik taslağında yer aldık. Sonra iptal edilen genelgede eksikte olsa yer aldık. Derneğimiz ve yönetimdeki arkadaşlar teşekkür ziyareti yaptılar mı... bilgim dahilinde hayır. Neden gitmediler acaba, neden olacak cevap yine aynı aslında. Sistemle savaşmaktan, türbana takmaktan, Başbakana bakmaktan vs. vs. henüz o na sıra gelmedi maalesef. Önümüzdeki günlerde umarım gündeme alınır ama o zaman da korkarım iş işten geçecek. 3. Yönetmelik yayınlandı orda da SHU lara yer verildi hem de net ifadelerle; Seansa girebilirler, müdür olabilirler diye. Her şey bitti sandık ama Genel Müdürlük bir yazı hazırlığında arkadaşlar... Ne mi yazı... SHU LAR SEANSLARA GİREBİLİRLER ANCAK İMZA ATAMAZLAR ATTIKLARI İMZAYA ÖDEME YAPILMAZ tarzında bir yazı hazırlanıyor. Hangi dernek sevgili yöneticilerinin haberi var bundan. Yok Çünkü yönetmelik çıktıktan sonra ne teşekkür için ne de bundan sonraki süreç için bir görüş verilmeye gidilmedi. Beyler yoksa randevu mu alamadınız. Genel Müdür de genel müdür yardımcıları da randevu almaya gerek kalmadan kapısını çalan herkesle çok güzel konuşup çok güzel yakınlık duyuyorlar haberiniz ola. EE ne olacak şimdi... E sistem kardeşim. Sistem bozuk ne yapalım, bunlarla bu iş olmaz.... Ben artık gülüyorum ve sistem sistem sistem... bence sorun sistem değil sistemi suçlayanlarındır sanırım. Şimdi içinizden veya dışınızdan Ahmet yine konuştu kan kustu zaten başka ne yapar ki demeye başlayan meslektaşlarım vardır. Alanda çalışan alandan ekmek yiyen o kadar uzman saf dışarı bırakılırken de ben kan kusuyordum bir çoğu seyrediyordu. ben bağırıyordum bağırdıkça düşmanım artıyordu varsın artsın hiç sorun değil, bir çoğu kendi işlerini halletmeye çalışuyordu. Ey güzel kardeşlerim. Artık şapkanızı çıkartın önünüze koyun ve düşünün hatta düşünmekten de öteye gidin konuşun. Sistemle onunla bununla kavga ederek harcadığınız enerjiyi, bunun için harcadığınız çabayı başka şeyler için harcasaydınız inanın şu anda çok farklı yerde ve pozisyonda olabilirdi bu işler. Dünyanın hiç bir yerinde bir mesleğin hele hele toplumda halan yer edinebilme savaşında olan, hala adı sol akımla hatta daha da ilerideki akımlarla eş değer alınan bir mesleğin işi gücü bırakıp sistemle savaştığı görülmemiştir. Sistemin eksikliklerinin giderilmesi için çaba gösterirsiniz, çabalarsınız, yazarsınız, konuşursunuz ama sistemin içinde en iyi şekilde nasıl ayakta durulur onun yollarını da ararsınız... Arkadaşlar kusura bakmayın bu laflarıma alınan alınsın kızan kızsın ama o kadar mücadele vererek elde etmeye çalıştığımız alan birilerinin sistemle savşmasının bitirip sıranın buna gelmesini bekleyene kadar elden uçup gidecek ondan sonra da ağlamaya hakkımız yok sanırım. daha önce de yıllar önce de söyledim. YA ŞİMDİ YA ASLA... herkes fikrini yazsın fikrini söylesin ama acil bir kaç gün içinde bir hareket etmemiz ve bir kaç gün içinde bir yol bulmamız lazım... Haydi kolay gele... YA ŞİMDİ YA ASLA... Ahmet YAVUZ Sosyal Hizmet Uzmanı

Değerli Meslekdaşlarım;MEB'nın Özürlülerin eğitimi ve rehabilitasyonu hakkında; tek bakış açısı bulunmaktadır.O da Rehabilitasyon; yerine sadece Özel Eğitim bakış açısıdır.Uzun süredir bu sitedeki tartışmaları da izliyoruz.Kimi zaman son derece yerinde ve bilimsel tesbitlerden örneklere rastlarken kimi zaman da sığ tartışmalara da tanık oluyoruz.Bu doğal bir durumdur.Çünkü tartışırken karşı tarafı anlayamamak ya da anlamak istememek ile ilintilidir.İşte bu bağlamda da MEB yetkilileri 2,5 yıldır Sosyal Rehabilitasyon, Sosyal Uyum,Sosyal Destek , Toplumsal Yaşama Tam katılım,Ana-Babaya Sosyal Destek, Bağımsız Yaşama Geçiş, Bağımsız Yaşam gibi Özürlülerin Rehabilitasyonu alanıyla ilgili kavramları anlamak ve kabul etmek eğiliminde değildir.Meslek Örgütünüz olarak Sayın ve Sevgili Meslekdaşımız Sekan YEŞİl'in belirttiği; Talim Terbiye Kuruluna ve Mevzuat Şubesine, Hacettepe Üniversitesi İİBF Sosyal Hizmet Bölümü ve Meslek Örgütümüzün görüşleri resmi olarak (Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde SHU larının Görev, Yetki ve sorumluluklarına dair) iletilmiştir.Burada niyet önemlidir.MEB SHU larının bu alanda çalışması konusunda samimi değildir.Öncelikle bu durumun düzeltilmesi gerekmektedir.Bu durumun düzeltilmesi için iyi niyetimizi değiştirmiş ve olumsuz bir tavır almış değiliz.Ancak tüm uyarılarımıza rağmen Yönetmelik' te SHU larına istenilen şekilde yer verilmemesi durumunda yasal haklarımızı kullanarak, konu ile ilgili dava sürecini başlatacağız.Sevgi ve saygılarımla... Murat ALTUĞGİL SOSYAL HİZMET UZMANLARI DERNEĞİ GENEL BAŞKANI

Ben tekrar okudum da yazdıklarımı,bekleyelim diye bi cümlem yok sanırım yanlış anladınız...

özür dilerim saim bey haklısınız beklemeye devam edelim ..birileri bizim görevlerimizi belirler ve yazar yönetmeliğe..bak kardeşim 8 mart 2008 deki yayımlanan yönetmeliğe girmek için çalmadığımız MEB de kapı email atmadığımız yöneticisi.hizmetiçi seminerlerinde kavga etmediğimiz daire başkanları kalmadı ..yani emekle girdik o yönetmeliğe...biz dernek yöneticilerinin ne kadar çalıştığını özveride bulunduklarınıda biliyoruz takdirde ediyoruz ama yetmiyor yanlış olan tutum ve davranışaları söylemek,izlenen politikalarda değişikliklere gitmek mesleğimize derneğimize zarar vermez korkmayın..o derneğin ayakta kalması için taşın altına elini koyacak çok meslektaşımız var...

Arkadaşlar lütfen sizler bu ön yargılardan vazgeçin,ankara da askerlik yapıyorum ve derneğin çalışmalarını yakından takip etme şansı buldum,inanın bana dernek hepimizden bir adım önde ve elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor bizim yapmamız gereken derneği eleştirmek yerine yardıma ihtiyacınız var mı diye sormak bence...

Evet arkadaşlar çıkacak olan özel eğt.ve reh.merkezleri yönetmeliğinin içeriği bizim için önemli oalacak.Talim terbiye kurulunun görüşü ve özel öğretim kur.genel müd mevzuat şubesinin bizim mesleğimize ilşikin bilgileri bakış açıları bu yönetmelikteki görevlerimizi belirleyecek.Bu arada derneğimizin bu yönetmelikte belirlenecek görevlerimize ilşkin bir rapor hazırlayıp ilgili(talim terbiye ve özel öğretm kurum gn müd) vermesi gerekmezmi?Bu konuda derneğimize talepte bulunalım diyorum.Alıdığımız eğitim içeriğine (dernek ve üniversite ortaklaşa) göre bu kurumlardaki görevlerimizi bu kurumlara biz iletelim.otur bekle sorarlarsa söyleriz staretijisi yanlıştır.derneği bu politikasından vaz geçirelim diyorum...

Merhaba Arkadaşlar;<BR><BR>yeni çıkan Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde Sosyal Hizmet Uzmanlarının eğitim personeli arasında yer alması yakında çıkacak MEB'e Bağlı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri Yönetmeliğinde de eğitim personeli arasında yer almamızı sağlayacaktır bence...<BR><BR>Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri Yönetmeliğinde SHU'nun görevleri yer alacaktır.<BR><BR>Tahminimce SHU özürlü bireye verdiği seanslarda sosyal becerilerini geliştirme, iletişim becerilerini geliştirme alanında mesleğinin yöntem ve tekniklerini kullanacaktır .<BR><BR>örneğin çocuğun RAM tarafından hazırlanan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Raporundaki Eğitim Planında ihtiyaçları ,işlevsel akademik beceriler, öz bakım ve sosyal becerilerini geliştirme, olarak belirlenmişse; işlevsel akademik beceriler alanlı eğitimini Özel Eğitim Öğretmeni veya Uzmanı, öz bakım becerileri alanlı eğitimini Okul Öncesi Öğretmeni, sosyal becerilerin geliştrilmesi alanlı eğitimini ise Sosyal Hizmet Uzmanı verecektir. Çocuğun ihtiyacına göre öğrenciye ayda 1 veya 2 seans eğitim verecektir. Böylece çocuk ihityaçlarına göre farklı disiplinlerden oluşan uzman personel tarafından eğitim görecektir. <BR>Ayrıca SHU aile eğitimi, rehberliği ve danışmanlığı yapacaktır.<BR><BR><BR> Tabii yuklarıda saydığım şeyler tahmin ve temennidir. Sadece 2008 değil 1890'dan itibaren tüm yıllar mesleğimizin yılı olmuştur ve olmaya devam edecektir...

Arkadaşlar hoş güzel mesajlar bunlar ancak ortada bir gerçek var: Bir özel. Reh. Mer. sahibi meslek elemanlarının zorunlu olup olmadıklarını bakıyor ve gerisi onu hiç de ilgilendirmiyor. bu nedenle ister bireyse, grup veya aile danışmanlığı olsun önemli olan zorunlu elemanlar olmamızdır ve bu bizim en doğal hakkımızdır. çünkü kazanılmış haklarımızın ihlali ortadadır. bu durum diğer meslek mensuplarının başına gelmesi halinde farklı bir tutum izleyeceklerini hiç sanmıyorum ve ayrıca bu davamızı sadece çıkarlarımızı gözettiğimiz yönünde eleştiriler gelmesi durumunda fazla tartışmaya geçilmemesini öneriyorum. mesleki şovenizm ile suçlanacağımı bilsem de kimileri kabullenmese de mesleğimize ihtiyaç olduğu gerçeğini kimse değiştiremez. Başta biz shu'lar olmakla birlikte sosyolog, psikolog,ftr,pdr,öğretmenler, özel eğitimciler vb. meslek mensupları mesleğimizin daha da geliştirilmesi yönünde çaba sarf etmesi gerekmektedir. Neden çünkü ülkemizde bir meslek grubunun başına gelen en ufak bir şeyden diğerlerinin de etkilendiği bir gerçektir. bugün kalabalık bir aile içerisinde birine olumsuz bir şey olduğunda diğerleri de etkilenir doğrudan veya dolaylı olarak. bugün shçek'te çalışan sosyolog arkadaşlar sıkıntıdalar ve bence iyiki onlar da ses çıkarıyor ve iyiki bu alana girdiler çünkü var olan sıkıntıların kaynağının sadece shu'larda kaynaklanmadığını kendileri de görecekler. kısacası disiplinler arası diyalog ve dayanışma olmadan sorunların ortadan kaldırılması zordur bu da karşılıklı saygıdan geçmektedir.