Soru-Cevap

Soru-Cevap Formu

Merkezlerde çalışan uzman personellerin sık sık kurum değiştirmesini nasıl karşılıyorsunuz?

    Adana da bu konu çok büyük rahatsızlıklar verecek boyuta ulaşmış durumdadır. Bir kurumada işe başlayan bir uzman daha oluru (onay) gelmeden birbaşka kurumda işe başlaya bilmektedir.
07-03-2005
Amir AKDAĞ
Eğitim Programcısı
Öğrencilere verilen dersleri MEBBİS'e otomatik aktarın.
12 Yanıt
  Evet söyleyecek hiçbirşey bulamıyor saygıyla selamlıyorum.
04-04-2005
Amir AKDAĞ
Eğitim Programcısı

hangi meslekte yok ki yolsuzluk, düzensizlik. sadece özel eğitim değil ters giden bu memlekette. bende bir kurum sahibi olrak genellemenin içinde yer almak istemiyorum tıpkı AMİR bey gibi. izmir de çalışırken sigortada heyet kapısı önünde öğrenci kapmaya çalışan kurumlar vardı. kendi personelini hastaneye hasta gibi gönderip reklamını yaptıran kurumlar...ve bana gel bi ders fazla vereyim diyenler...ftr lik işi olmayan çocuğa sırf aile memnun olsun da kalsın diye frt veren kurumlar...hatta çalıştım da bunlardan birinde bir süre..ama tam vazgeçmişken ve inanmışken bu işi yapamayacağıma, yani fazla dürüst kaldığımı düşünürken bu mesleğe göre :)) bişeyi farkettim..aynı anda derse girdiğim pek çok meslektaşımın aksine gazete okumazdım derste ya da tel.la konuşmazdım...ya da ne bileyim salyasında sümüğünden kaçmazdım çocuğumun...fatkettim ki bu iş büyük şehirde yapılmaz artık..bi köyde olsam dedim.yani gitmez ya hani kendini geliştirmek isteyen insan küçük bir yere...çünkü internet dışında bi iletişim aracı olmaz küçük yerin dış dünyayla.. belki dedim oralarda özel eğitim kazanç kapısı değildir hala...geldim ve gördüm ki herkes okul açabiliyor bu memlekette...müteahhitler, bakkallar, manavlar, askerler...para kazanıcam diye ümitlenen herkes okul açıyor. 16.000 nüfuslu küçük bir kasaba burası..yani şimdi yaşadığım yer. üstelik ben ikinci kurum olarak açıldım burada..yani daha baştan lades demiştim kazanmamaya...ama onlara gerçek bir kurum lazımdı gördüm..yani sevdim ben öğrencilerimin her birini..9 çocuk için kaldım bu ufak yerde..kendim gibi de bir özel eğitim öğretmeni arkadaşım var. gazi yi ikincilikle bitirip kendini buraya adayan..biz hala 12+4 veriyoruz. biz aile rup terapisi, aile eğitimi ve tabi aile danışmanlığı yapıyoruz. bazen saat 20.00 filan oluyor işten çıktığımda..ama işe yaradığımı bilmenin huzuru ile giriyorum evime.onların gözündeki ışıltı ispatlıyor başarısını eğitimin. çoğu meslektaşım bile inanmıyor özel eğitime.."ne köy olur ne kasaba" dedikleri çocuklardan ne cevherler çıkardık biz. şimdi diyorki yeni yönetmelik aileyi eğit parasını da ondan al..aynı dayatmayla ben 40 öğrenciye 4+1 çalıştım burada..benim velilerim ay sonunu zor getiriyor.mecbur bırakayım da onları pes ettireyim şimdi...almadığım paranın vergisini mi ödeyim yoksa..zaten kullanmadığım personele maaş ödedim aylarca..ben kafam karmakarışık..tüm güvenimi yitirmiş vaziyette izliyorum yaşananları gerçekten..ve asla engelli ailelerin yararına olmayacak gelişmeler biliyorum.

izmirdeyken ben muğladan gelen öğrencilerim vardı.5 saat yol gelir ders alır dönerlerdi..uyurdu çocuk karşımda yorgunluktan kıpkırmızı olmuş gözleriyle..ayda ya bir ya iki gelirlerdi haliyle..şimdi hemen hemen her ilçesinde muğlanın bir kurum var..bu kötümü şimdi..hizmetin aslı bu değilmi..tek elde mi toplanmalı..büyük şehirlerde mi yaşamalı kurumlar..küçükler kapatmalı mı..

iyi çaışmalar...selamlar...

02-04-2005
Semra AKSUYEK
Psikolog

   Maasnın üzerine konulmuş madeni bir parayı nasıl gördüğünüz baktığınız açıyla ilgilidir.

    Örneğin, tam yatay olarak bakarsanız paranın kalınlığını görür ne olduğunu anlamazsınız.

     Eğer tam tepeden bakarsanız sadece daire üzerinde resim veya yazı görürsünüz veya farklı açılardan bakarsanız elips , cok uzaktan bakarsanız bir nokta görürsünüz.

   Aslında masanın üzerinde duran nerden bakarsanız bakın madeni paradır. Bukadar basit karmaşıklaştıran olayları farklı yorumlayalım diye çırpınırken gerçeği gözden kaçıran bizleriz.

    Kolay gelsin. 

02-04-2005
Amir AKDAĞ
Eğitim Programcısı

Keşke bu kadar basit olsaydı.Saygılar bizden
01-04-2005
Gulay ACAR
Çocuk Gelişim ve Eğitim Uzmanı

    Sevgili Gülay hanım paranın tuzağına düşmeyen alanda da çalışan bir kurucuyum.  Ne tüm kurucular nede tüm uzmanlar aynıdır. Yorumlama yaparken lütfen genellemelere  yönelmiyelim etrafınızdaki örneklemlerin geneli temsil yeterlilikleri söz konusu değil.

    Daha önceki yıllarda zorunluluk dayatmaları ( ücret anlamında) gündeme getirmişti. Tercih edilebilecek personelin çokluğu kurumlara hem ücret anlamında hem referansları anlamında seçme şansı getirir ve bence eğitimin kalitesi artar. Yeni mezun tecrübesi olmayan, bu alanda aslında çalışmayı da hiç düşünmemiş bir elemanla, yıllarını bu alana vermiş o kongre senin bu seminer benim yıllardır şekir şehir dolaşmış, katılım belgelerini asacak duvar bulamayan elemanları aynı kefede değerlendirmekten de kurtarır.

   4+1 zorunlulğu gündeme geldiği zaman kurumumda eksik tek eleman fizyoterapist di çünkü fizyoterapi gereken öğrenci kabul etmiyordum. Yani zorunlulukla eleman almadım, zorunluluk kalktı diye de eleman çıkartmam kurumumun ihtiyacı varsa yeni eleman da alabilirim .  Bukadar basit . Saygılarımla

 

 

01-04-2005
Amir AKDAĞ
Eğitim Programcısı

Özel rehabilitasyon merkezlerinin içinde bulunduğumuz günlerde gelişimi ve yaşamını sürdürmesi , birçok bakımdan 1984 lerde halkın güvenini kazanmaya çalışan ancak 90'lara dek kazanamayan ana okulları ile örtüşüyor.Özel anaokullarının çoğalmasının sonunu devlet ana sınıfları getirdi.Ve böylece bağımsız üç yaş grubunu da barındıran ana okulları ve okul öncesi eğitimimiz büyük darbeler aldılar.

Özel anaokullarının revaçta olduğu yıllarda, şimdi forum görüşmelerinde gördüğüm tüm  sorunlar ortaktı.

Birinci benzerlikleri  Sosyal Hizmet ve Eğitim Bakanlığı gibi çift çatılı bir yapı bugun hala bu çift başlı canlıyla başbaşayız.

ikincisi ,Kuruculuk sisteminin aynı olması nedeniyle profosyonellik tartışmaları velilerin güven sorununu aşabilme kaygıları ve bir kurumu yaşatmanın güçlüklerikonusunda anaokulları aynı güçlükleri yaşamıştı.

Üstelik anaokullarının şimdiki rehabilitasyon merkezleri gibi devlet tarafından destek  alma şansı yoktu ama iyi işletmeciler belli bir sayıda kadın çalıştıran ama eğitime kendisi girmeden bir anaokulundan hizmet alacak firmalarla anlaşarak ayakta durabiliyorlardı

O yılların ana okullarından çok azı kaldı, Çok iyi ve pahalı olanlardan bazıları 85 li yıllarda başlayanlar ilkokullaşabildiler hatta şimdi lise dahi oldular.

Rehabilitasyon merkezlerinin de yakın zamanda devlet tarafından yaygınlaştırılmasına gelince,başlarda eğitim yaygınlaştıkça kalite düşer  ama temel bir eğtim düzeni bakımından elbet gereklidir.

Ama şu bir gerçektir ki bağımsız bir anakolu ile anasınıfı aynı şey olmadığı gibi devletin rehabilite merkezleri ile özel rehabilitasyon kurumları da aynı işlevlerde olmayacaklardır.

Özellikle gençlik çağı sorunları ile uğraşabilenler yatılı çalışabilenler geçmiş yıllarda özel eğtimde olduğu gibi yatılı çalışanlar da çıkabilecektir .Şimdi henüz yükselme aşamasındaymışız gibi görünüyor ama yolun sonu uzak değil ne yazik ki.

diğer yandan

 

Özel rehabilitasyon merkezlerinin ve işletmelerde mülk sorunu olmayanların, uzmanlaşabilenlerin hatta otonomiyi artırıcı alternatif eğitim  projelerine geçebilenlerin kalacağını düşünmek kehanet olmaz.

Çalışan ücretlerine gelince elbette çok az

ama duruma bir bakalım

Veli, eğitimin pahalılığından, özellikle ders saatlerinin azlığından yakınıyor,ki,haklı.Normal bir çocuk için  dahi haftada üç saat eğitim yeterli değildir.

Merkezlerce Veli eğitim programları geliştirilmemiştir Ve aieler hala rehabilitasyonun önemini yeterince kavramamışlardır ki geçmiş yıllara göre şimdiki kurumlar veli eğitimi bakımndan çok daha şanslıdırlar.

Kurum sahipleri geciken alacaklarından şikayetçidir ve gerçekten ağır bir vergi  SSK primi, kiralar ve personel ücretleri ile uğraşmak durumundadır.

İşletme olarak sıkıntıya giren kurum sahibi ise çok kez velilere eğitim anlamında öğrenciye zararı olabilecek ödünler dahi vermek durumunda kalacaklardır ve kalite düşecektir.

Küçük işletmeler olan rehabilitasyon merkezlerinin emekçileri de yıllardır en kötü psikolojik şartlar altında bazen sağlığı tehdit edici koşullarda çok az ücretlerle ve uzun çalışma saatleri ile çalışmaktadır.

Yani şimdi ,

Bu durumdan ne veli ne çocuk ne çalışan ne de işleten hoşnut değilse yanlış kimdedir?

 

 

 

01-04-2005
Sarp BENGÜ
Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen

Kurum sahiplerinin aralarında protokol yapıp personel almama, işten çıkarma, söz verip vazgeçme, kuruma bir sürü emek vermiş elemanı bir hatayı gözlemleyip uyardığında işten çıkarma veya çalışma koşullarını zorlaştırma yetmezmiş gibi aynı ildeki tüm kurmlarla görüşüp kişinin işe girme şansını engellemeye çalışma lüksleri var.Bence kurum çalışanları da böyle durumlarda haklarını daha güçlü bir sesle savunabilmek için örgütlenmeli.Ama kurum sahipleri gibi bunu kötüye kullananları bağrına basmaya devam etmemeli.Nede alsa daha az çıkar güdüyorlar.Birol bey ben de bir merkezde yönetici olarak çalışıyorum ama ne yazıkki sadece eğitim kalitesi konusunda söylediklerinize katılabiliyorum.En idealist kurucu bile bir iki ayda paranın tuzağına düşebiliyor.Belkide özel eğitim işinin normal okullar gibi ağırlıklı olarak devlet tarafından yürütülmesi hem çocuklar hemde çalışanlar için daha iyi olacak.
01-04-2005
Gulay ACAR
Çocuk Gelişim ve Eğitim Uzmanı

bir kurum yöneticisi olarak eğitimcilerin bu konuda daha dikkatli davranmalrı gerektiğine inanıyorum. istanbul da 4+1 zorunlu meslek elemanı döneminde bazı meslek gruplarının gerçekçi olmayan rakamlar ile işe başladıklarını gördük. merkezin derdi zorunlu personelini tamamlamak. çünkü ödeme almak için buna ihtiyacı var. personel ise en yüksek ücreti almak istiyor. 1500-2000 ytl ile işe başlayan birine bir yıl sonra yüzde kaç zam yapabilirsiniz. üstelik durumun farkına varan bazı eğitimciler, bugün çalışmam, şu saatte çıkarım vb taleplerle kurumları zorladılar. kendi adıma ben  kurumumda eğitimcilerimle bu durumu açık açık konuştum, ve benden ayrılan tek personel olmadı. personelin uzun süre çalışması hem kurumu hemde aileyi memnun eder. ama bazı kurumlar bilinçli olarak personeli kısa süre çalıştırıyor. zam dönemi geldiğinde personelin işine son veriyor. çünkü yeni alacağı personel eski ücret ile belki daha düşük ücret ile çalışmaya başlıyor. bu noktada serdar beyin tezi doğru. eğer kurum kaliteli  eğitim istiyorsa personelini bırakmamaya çalışır. ama tamamı ile ticari düşünen bir kurum sürekli personel değiştiriyor. biz istanbul da bazı merkezler aramızda sözlü bir protokol yaptık. personelimiz başka kurumdan geldi ise geldiği kurumu arayıp referans istiyoruz. bu sorun kurumların samimiyeti ve personelin gerçekçi talepleri ile çözülür kanısındayım. uzun vadede kazanan eğitim kalitesine önem veren kurumlar olacaktır. her iki tarafta biraz daha fedakarlık yapmalı
01-04-2005
Birol DEMİR
Özel Eğitim Uzmanı

Serdar bey uzman arkadaşların bir kısmının işsiz kalması için sürece gerek yok şimdiden zaten bir kısmı çıkarıldı.Korkarım süreçte çoğunluğu işsiz kalacak gidişat onu gösteriyorki merkez sahipleri kaliteli değil ucuz hizmet istiyorlar.Hazır her kurum 2 ay eğitimle vasıfsız elemanları bir sertifikayla uzman eğitimci yapıyorken merkezler bunun sefasını sürsün bakalım.Hem üzüm yesin hem bağcıyı dövsün kurucuların isteği bu.Üzüm mevsimi geçince ne yapacaklar göreceğiz.Avrupa birliğine girmek için herşeyi altüst ettiğimiz bu dönemde hep suyun başında biz olacağız istediğimize içireceğiz zihniyeti güdenler bilmiyorlarki suyu kurdukları binanın temeline yönlendiriyorlar ARTIK BİNA NEKADAR SUYU GÖTÜRÜR NE ZAMAN YIKILIR  BEKLENİP GÖRÜLECEK
01-04-2005
Gulay ACAR
Çocuk Gelişim ve Eğitim Uzmanı

kurum sahipleri gerçekten eğitimi amaçlıyorsa var olan kadrosunu değiştirmez aksine kadrosunu güçlendirir ama kurumun amacı eğitim değilde para ise sorun o zaman başlıyacak türkiyede kaç tane kurum kaliteyi hedefliyor acaba gördüğüm kadarıyla para için yapılıyor sonuçta işin ticari bir boyutu var ancak bu eğitim kalitesini arttırmayacak diye bir şey yok görünen o ki ilerleyen zamanlarda bu sektörde çalışan uzmanların bir kısmı işsiz kalacak aslında hoş bir durum değil bu kadar emek versinler  sonra onları alanın dışında bırak 
30-03-2005
Serdar ÜN
Özel Eğitim Öğretmeni

Yeni yönetmelikle birlikte bu sorununuz galiba merkezlerin daha uygun ücretle çalışacak personel bulunca eskisini çıkartması konusunda ne düşünyorsunuz olacak,ne dersiniz?
30-03-2005
Gulay ACAR
Çocuk Gelişim ve Eğitim Uzmanı

kurumdan ayrılma sebeblerinede bakmak gerekir diye düşünüyorum.krum sahipleri verdiği sözleri bazen tutmaya biliyor para verme konusunda sorun çıkarabiliyorlar olaya tek yönlü bakmayın derim.

28-03-2005
Serdar ÜN
Özel Eğitim Öğretmeni

Sorunun yanıtını biliyor musunuz?
Sorunun yanıtını biliyorsanız, lütfen aşağıdaki alanı kullanarak soruyu yanıtlayınız.

 

Soruyu yanıtlarken:

  • Doğrudan soruyu yanıtlayınız, veya soruya verilen diğer yanıtları geliştirecek şekilde yanıt veriniz
  • Yanıtınızda hakaret, küfür veya kanunlara uygun olmayan paylaşımlar bulunmamalıdır. Buna uygun hareket etmeyen üyelerimizin üyelikleri durdurulacaktır
İş Arayanlar

iş arayan 675 kişi var. Hemen irtibata geçerek personel eksikliğinizi tamamlayın.

Dün

Duygu U.
Çocuk Gelişimi ve Eğitimcisi

Bugün

Mehmet M.
Uzman Öğretici

Bugün

Muhammet H. T.
Fizyoterapist

2 gün önce

Nazife D.
Çocuk Gelişimi ve Eğitimcisi

Bugün

Elif A.
Büro Yönetimi ve Sekreterlik Meslek Elemanı

Ücretsiz İş İlanı
Özel eğitim ve sağlığın ortak paydası olan Rehabilitasyon.com adresinin sektöre özel iş veren ile iş arayan arasında ne kadar iyi bir köprü olduğunu görebilmeniz için çok kısa süreliğini ÜCRETSİZ bir İş İlanı verebilirsiniz.

PKT, KDF, BEP, GÖF ve diğer formları otomasyonunuz otomatik hazırlasın