Soru-Cevap

malatyada yaşanan üzücü olayın şu anda türkiyenin dört bir yanında yaşanmaya devam edildiğini -malesef- hepimiz biliyoruz. bakan il sosyal hizmetler müdürünü ve kuruluş müdürünü görevden almış. iyi etmiş eline koluna sağlık (!)

kurum bakımındaki çocuk sayısı hızla artarken personel sayısının -bırakın artmayı- azaldığı/azaltıldığı, profesyonel meslek elemanları(shu,psikolog,çgu...) yerine siyasilere yakınlığı olanların (meşhur imamlarımızı bilmeyeniniz yoktur) atandığını gözönüne alırsanız bu olayların arkasının da geleceğini, illere ve kuruluşlara müdür ve personel dayandıramayacağımızı görürsünüz.

mesele bu olayların meydana gelmesinin asıl sorumlularında düğümlenmektedir. bakan çubukçu ve ismail barış boşuna kimseyi görevden almasınlar. istifa etmesi gerekenler kendileridir.     

tuncer kardeş bu shçek te ne ilk nede son olacak birbirimizi kandırmanın anlamı yok. geçmiş dönemlerde de benzer şeyler oldu. şimdi hükümeti suçlamanın il müdürünün suçlamanın veya bilmem ne yapmanın sırası değil. bu aşamadan sonra neler yapılabilr hızlı bir şekilde bunu halletmek lazım. sende biliyorsun ki benzer şeyler her an her yerde yaşanabilir. orada bir medya ajanının çektikleri ile eğer birilerişnin kellesi gidecekse önce o ajanın gitmesi lazım. en azından o çocukların kafaları birbirlerine vurulurken müdahale edebilirdi. Allah aşkına söyleyin geçmişte u.dündar azmı yalan haberle Türkiyeyi ayağa kaldırdı. sorun oraya alınan personelin niteliksiz ve yeteneksiz oluşunda... bana göre iktidar da chp de olsa bu yaşanacaktır, ip de olsa yaşanacaktır... bu kültür düzeyi ve gelişmişlik düzeyi ile ilgilidir tamamen

Ahmet kardeşim malatyada çalışan uzman olarak sana şunu söyleyiyim.Malatya olayı, akp nin çamura bulandığı ve içinden çıkamadığı bir olaydır.Olay tam anlamıyla siyasidir.Bir defa il müdürlüğünden alınan kişi eski bakan güldal akşitin yeğeni ile evli.Aynı zamanda malatya akp milletvekili ali osman çörtüğün yeğenidir.Olay tam anlamıyla kadrolaşma ve ahbap çavuş ilişkileridir.Bu olayla akp e sosyal hizmetleri, tam anlamıyla diyanete bağlamak istiyor.Zaten son günlerde sosyal hizmete imam atamalarının yapılması bunun en açık örneği olsa gerek.Bunlara dur demek lazım.Yoksa sosyal hizmet diye bir şey kalmayacak

Aşağıdaki soruların cevaplarından sorunun temel kaynağı ve kaynakları ortaya çıkabilir.

-Çalışanlar bu iş için uygunmu?

-Meslek elmanları masa başındamı çalışıyor yoksa çocukların denetimini sık sık yapıyormu?

-Kaç kuruluşta SHU, psikoog, çocuk gelişimcisi var?

-Nöbete kaçtane meslek elemanı kalıyor?

-Meslek elemanlarının ve çalışanların sosyo-ekonomik düzeyi,  motivasyonu ve psikolojisi ne durumda?

-Hizmet içi eğitimler ne sıklıkta yapılıyor?

-Kuruluşlar arasında rotasyon oluyormu?

-Dışarıdan alınan projeler Türkiyenin kültürel ve sosyo-ekonomik yapısına uygun olarak hazırlanıyormu

Arkadaşlar bence SHÇEK'e MEB'ten nakil yoluyla değil açıktan atama ile öğretmen alınmalı çünkü adamın tayini köye çıkıyo sırf şehir merkezinde çalışabilmek için SHÇEK'e geçiyor veya MEB'te sürgün yemiş ve öğrencilere verebileceği bir şey kalmamış adamı SHÇEK hava'da kapıyor.Adam 34.yılını SHÇEK'te öğretmen olarak çalışıyor hala ayrılmaya niyeti yok.Ne de olsa ek ders full çalışıyor.

Değerli meslektaşlarım, Sosyal hizmet mesleğinin en önemli özelliği insani ve vicdani bir hizmet olmasıdır. Zannediyorum olayı bu şekilde değerlendirirsek daha objektif ve çözüm odaklı düşünebileceğiz.

Malatya da yaşananlar istenmedik ve olmaması gereken görüntüler. Belli zamanlarda kurumlarımızın bu şekillerde gündeme gelmesi bizleri üzmektedir. Bu doğrultuda çalıştığımız kurumlarda vicdan mekanizmasını sürekli canlı tutmalıyız ve odağımız müracaatçılar, ihtiyaç durumundaki insanlardır.

Malatya da yaşananların alt yapısı araştırılınca sebebler ortaya çıkacaktır. Suçlular gerekli cezaya çarptırılacaktır.

Aileye Dönüş Projesi Ahmet Beyin dile getirdiği konu olacak. Şuan bu proje uygulanıyor.Çocukların yuvaya başvurma nedeni sadece ekonomik değildir. Aynı zamanda ihmal ve istismar sonucu yuvaya kaydolan çocuklarda bulunmaktadır. Bu proje ile kurumların yükü azalacak ve daha kaliteli hizmet sunumları gerçekleşecektir.

bu vesile ile insanların dikkatleri yuvaların üzerine çekildi. Madem insanlarımız bu konuya çok duyarlı, o halde yuvalar gönüllü çalışmalara yönlendirilebilir. Yoksa geçici duygular mı bunlar. Madem çocuklar bu kadar gündem oluyor, o halde onlara sahip çıkalım, gönüllü çalışmalara katılalım, sevgi ve şefkatimizi hissetsinler. Kurum bakımının riskleri var. Aile yanına bu yüzden gönderiliyor çocuklar. Ailede anne-baba sevgisiyle içiçe kalınca sevgiye doyuyor. Kurumda bu durum tam olmuyor. Hep beraber yuvalara gidelim, sıcak bir gülümseme bile onların yanında çok şey ifade ediyor.

Çok güzel çalışan yuvalarımızda var. Onların hakkına girmeyelim.

ben olaylara biraz farklı yaklaşacağım arkadaşlar...

1. ben yıllardır hep şunu iddia ederim. insana hizmet veren tüm mesleklerde çalışanlar (öğretmen,shu,psikolog,doktor vs...) üniversiteye kabul edilmeden veya mesleğe başlamadan önce kesinlikle bir psikolojik taramdan geçirilmeli ve sorun yoksa mesleğe veya okula kabul  edilmelidirler... aksi halde bitmişlik tükenmişlik duygusu ile hareket edildikçe, yıllar geçtikçe orda çalışanlar artık psikolojik olarak çöküntüye uğrarlar ve bunlardan daha vahim sonuçlar doğurur.

2. istifa etmesi gereken ne bakandır, nede il müdürü nede kuruluş müdürü... kızmayın arkadaşlar... bizim shçek kuruluşlarında bu ne ilk nede sonuncusudur. o yüzden bunu akp ye bir bakana veya bir hükümete mal etmenin bir anlamı yok. SES biraz olaya ideolojik yaklaşmış anlaşılan...bizim politikalarımızın değiştirilmesi gerekir. yıllardır her hükümet döneminde sağolsun(!) uğur dündar tarafından sürekli bu kuruluşlar manşete taşınmadımı olaylar abartılarak. neden çünkü konu hassas ve insanları infiale yol açacak reyting rekorlarını kıracak bir olay. siz o çocukların dayakla birlikte günlerdir kendilerini tv den izleyen çocukların yaşadıkları travmalar ne olacak. sizce artık bu haberlerin tvlerden kaldırılması gerekmiyor mu...

3. düşünün oradaki çocukların her birinin aylık maliyeti devlete 850 ytl civarındadır. rehabilitasyonlarda 1200 ytl ye kadar çıkabiliyor. devlet bu paraları oralara harcayacağına ailesi olanların aileleri yanında bakılmalrı kaydıyla aylık bir asgari ücret ödense daha mantıklı olmaz mı... oradaki çocuğuna aylık 350 - 400 ytl ödense hangi aile çocuğunu orada bırakır.

4. sürekli artan kmç lere rağmen personel sayısının az olması ödeneklerin yetersiz oluşu, uygun olmayan kişilerin çalıştırılması gibi nedneler bu sonuçları doğurmadımı...,söylenecek çok şey var ama söylenmiyor...

bu arada söylediklerimden o insanları savunuyorum çıkmasın... tam tersi ben hakim olsam onlara kanunun ön gördüğü en büyük cezayı veririm... hatta biraz daha acımasız olurdum o yapan kaç kişi ise ömür boyu her gün günde 5 kez şiddetli şekilde kafalarını birbirlerine vurmalarını ve yaz kış 0 derece suda banyo yapmaları cezasını verirdim.

orada çalışan personelin iş doyumu, yaşam koşulları herşey gözönüne alınmalıo.eğitimsiz, 200 milyona çalışan insanlar. onların tarafından bakmak lazım. asla tek suçlu çalışan personel değildir. hizmet içi eğitimler laf olsun diye verilmiş gözükmemeli.gerçekten eğitilmeli bu insanlar.uzmanların sayısı, çalışanların sayısı mutlaka arttırılmaluı. çocuklar günden güne artıyor ama personel ya hep aynı ya da azalıyor. bu ders olmalı derken dersi farklı şkilde alıyorlar. gerçekten yazık.

iki vah tüh deniyor fatura temizlik işçilerine çıkarılıyor oh ne ala çözüm bulundu bakan ben il müdürüyle görüşmem diye demeç veriyor il müdürüyle görüşmeye tenezzül etmeyen oradaki çocuklarla hiç görüşmez yani siyasetçi halka uzak izlenimi ortaya çıkmaktadır, önceki dönem bakanı ışılay saygın çok şükür benim dönemimde böyle bir şeyle karşılaşmadım diyerek işten kendi anlayışına göre sıyrıldığını düşünmekte fakat farkında olmadan 19 yıldır burda çalışan bir çalışanında bu işin içinde olması bu olaylar o zamanlar varsa bile medyaya yansıtılmadan örtbas edildiği izlenimi ortaya çıktığını gözardı etmektedir, dolayısıyla vali sorumlu vali yardımcısı shçek genel müdürü ve bakan hanım hep birlikte istifa etmeli ve ombudsman sistemi oluşturularak bir oto kontrol sistemi getirilmelidir ve bu herşeyiyle kokuşmuş kurum daha yetkin uzman ellere bırakılmalı siyasetçiler yürütme görevini tam anlamıyla yerine getirmelidir her ne kadar eşeklik okumayla geçmeyip bakida kalsa bu işin eğitimini almış üniversite mezunu sosyal hizmet uzmanı, psikolog, sosyolog, fizyoterapist, çocuk gelişim uzmanı arkadaşları buralarda istihdam etmenin daha faydalı olacağı görüşündeyim