Soru-Cevap

Merhaba Arkadaşlar Kurumunuzda sınıf öğretmeni arkadaşlar çalışıyor mu?Çalışıyor ise katkıları ne yöndedir.Paylaşırsanız sevinirim

Merhaba Mustafa Bey Belirtiğiniz şahıslarla kongrede görüşeceğim.

benim çalıştığım kurumda da4 tane sertifikalı sınıf öğretmeni var . bir tanesi de emekli sınıf öğretmeni. sınıf öğretmenlerine birşey demiyorum. sonuçta banada öyle bir hak verilseydi sonuna kadar kullanırdım. burada asıl kızılması gereken kişiler bu programı uygulamaya sokan ve bu insanları daha ucuza kurumlarında çalıştıran kişilerdir.

şimdi bir öğretmen düşünelim 25 sene devlete borcunu ödemiş eğitim fakülteleri her geçen yıl binlerce mezun veriyor ve kadrolar dolu yani emekliliği gelmiş bir insan hala neden devam eder milli eğitime bağlı bir okulda devlette anlamıyorum bunu sadece MADDİ KAYGILARA bağlıyorum çünkü yıllar boyunca bir fiil hizmet etmiş bir insan bir saatten sonra artık hayatın tadını çıkarmak ailesine ve kendine zaman ayırmak ister kekemelikle ilgili kitabı olan sayın eğitimci bu işi bedava yapmıyordur sanıyorum ayrıca uzmanlığı bu bizde özel alt sınıflara bakın öğretmenler artık emekliliği gelmiş sınıf öğretmeni şimdi bu kişilerin yerine alaan mezunu öğretmen gelse çocuklar için daha iyi olmaz mı lütfen bu gerçekleri görelim verdiğiniz örnek MARJİNAL VE UÇ KAÇ KİŞİ VAR Kİ BU STANDARTLAR DA

hocam ben daha öncede bununla ilgili bir yazı yazmıştım siz yine aynı şeyi söylemiştiniz ben burda GENELLEME YAPMIYORUM HERKES BÖYLEDİR DEMİYORUM ama bu da BİR REALİTEDİR bunu da görmezlikten gelemeyiz size gelince SİZE SAYGIM var hem eğitimci olduğunuz için hem de yaşınıza alınganlık göstermemenizi rica ediyorum sizle alakalı değil

Bahsettiğim kişiler özel eğitim uzmanıdır.Hem de dalında tanınmış kişilerdir.Yusuf Gündüz Hoca 17. Kurultaya sunu yapacaklardan biridir.Benim itirazım tırnak içindeki sözleredir Dursun bey.Bu mesleğe yıllarını vermiş kişilere karşı "yaşlı" küçümsemesini gösteren "öğretmen unvanlı" kişileredir.Yoksa bu forumlarda o kadar boş ve kalitesiz yazılar okuyorum ki.(Onlara cevap dahi yazmıyorum.)Değer verdiğim bir öğretmenin de aynı davranışı göstermesinedir.

yaşınız itibariyle abi olarak hitap ediyorum bak guzel abim ben tıp kıtaplarını okuyarak doktor mu olurum yoksa ınsan kasabı mı?peki setifikayla özel eğitimci olanlara ne diyelim senin taktirine sunulur.ellerinden öptüm.

18.10.2007 tarihli forum yazılarınızı okuyunca aklıma 2 yaşlı hoca geldi.Eğer 17. özel eğitim kurultayına katılırsanız tanışmanızı dilerim.Yusuf Gündüz birinin adı.Kekemelikle ilgili kitapları var.Kendisi yanlış hatırlamıyorsam 76 yaşında.Hala öğrencilerle çalışır.İkincisi Yusuf ESEN ve 68 yaşındadır.Hala birebir çocuklarla çalışır.İkisiyle de tanışmak mutluluğuna erdim.Hatta Yusuf ESEN'le 5 yıl çalıştım.3 tane Özel eğitim kurultayı sunularını hazırlamaya yardımcı oldum. Akıl yaşta değil bilginin birikimle yoğrulmasındadır.Sınıf öğretmeni olsun,her ne olursa olsun; kişinin amacı bir işi istismarsa,amacına ulaşmak için her yolu dener.Eğitimse amacı yaşına bakmadan başarılı olmak için kendini parçalar. Bunu şunun için belirttim.Yukarıda demişsin ya "ben 50 yaşın üzerindeki insanların bırakın insan eğitimeyi TRAFİKTE ARABA KULLANMASINA bile karşıyım çünkü refleksler yavaşlıyor " diye. Ben de 55 yaşındayım.

özel eğitimcilerle sınıf öğretmenleri çocuk gelişimi öğretmenleri ile okul öncesi öğretmenleri fizyoterapistlerle beden eğitimi öğretmenleri zaman zaman psikologlarla pdr milli eğitimde kadrolu öğretmenle sözleşmeli öğretmen birbiriyle tartışmalı olmayan bir alan yok milli eğitimi kutlamak lazım başarılı icraatlarından dolayı öğretmenler ir ülkenin en elit en entellektüel insanları olmalıdırlar tam aksini yaşıyoruz bu sistem dünyanın başka hangi ülkesinde var acaba çok merak ediyorum bilen varsa anlatsın arkadaşar

kaç yaşınıza kadar bu işi yapmışsınız derken, deneyimli olduğumdan bahsetmişsiniz. elbette deneyimler kolay elde edilmiyor. olgun insan omak için sabır gerekir, pişmek gerekir, fırın kapağı olmak gerekir. bakınız, ben çok sabırlıyımdır. sinirlerim ve iradem çelik gibidir. yıllardır içtiğim sigarayı bile bırakalı 3 yıl oldu. (herkese tavsiye ederim). ayrıca sevdiğim bir sözü buraya yazmak istiyorum: sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır.

pekiyi, sizin gözünüz iyi görüyor olsun ayşegül hanım... ancak, benim "bakış açısı" adlı mesajımı bir kez daha dikkatlice okursanız, o mesajımın, benim mesajımın üzerindeki "kişisel farklılıklar" adlı mesaja atfen yazıldığı anlaşılacaktır.

sükuneti ancak mezarlıkta bulabiliriz dusun bey...sen bir öğretmen hattı al da senin başının etini yiyeceğim.teşekkür ediyorum.bana muhakkak ulaş

sizi sükunete davet edıyorum.halkta infıale yol açacak konuşmalardan uzak durmanızı şiddetle tavsiye edıyorum... :) senın bu azımle ve kararlılıkla yaptığın mucadelede her zaman yanındayız kendıne dıkkat et goruselım

GÖZLERİ İYİ GÖRMEYEN VEYA OKUYAMAYAN BİRİ VARSA O BEN DEĞİL,SİZSİNİZ MEHMET ALİ BEY.......AYRICA İŞİTME ENG YÖNELİK ÇALIŞMALARINIZDAN BAHSEDEN OLMADI. BİZLERE SÖYLEDİĞİNİZ CÜMLE ÜZERİNE CEVAP YAZDIM.İŞİTME EBGELLİLER ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAM DERSLERİNE BAKARSANIZ ANLARSINIZ NE DEMEK İSTEDİĞİMİ..

bir kez daha söylüyorum, benim işitme engellilere yönelik okuma yazma çalışmam olmamıştır. ben, zihinsel engellilerin eğitimine yönelik sertifikası olan, emekli sınıf öğretmeniyim. 5 yıldır özel özel eğitim kurumlarında, ilköğretim çağı içinde ve sonrasında olan zihinsel engelli çocuklarla çalışmaktayım. yıllarca bu eğitimi almasına karşın okuma yazma öğrenemeyen çocukların, sınıf öğretmenleri tarafından verilen eğitim neticesinde okuma yazmayı öğrendikten sonra ailelerinin nasıl sevindikleri tüm veliler ve kurumdaki diğer meslek elemanları tarafından görülmektedir. .........

çalıştığım kurumda bir işitme engelliler sınıf,3 zihinsel engelliler sınıf öğretmeni var ve emekliler. işitme engelliler kursuna giden hiçbirşey yapamıyor. 4 öğretmenden sadece biri işitme engellilere okuma yazma öğretiminde başarılı o da bizim koordineli çalışmamızla. o hocamızda çok özverili çok etik çalışşıyor. o da onun kişisel farklılığı ve işine saygısını gösteriyor.

midesi ağrıyan da KBB doktoruna gitmiyordur herhalde? günün birinde amerika'ya gitmek isterseniz uçakla ya da gemiyle gidersiniz değil mi?... yooo ben yüzmeyi çok seviyorum derseniz, buyrun yüzün, daha çoooook çabuk gidersiniz.... önceki yazımı dikkatli okursanız; işitme engelli bir çocuğun okuma yazma öğretiminden bahsetmiyorum. isterseniz siz, önce bir göz hekimine gidiniz.

EVET MEHMET ALİ BEY.İŞİTME ENGELLİ BİR ÇOCUĞUN OKUMA YAZMA ÖĞRETİMİNDEN EN İYİ İŞİTME ENGELLİLER ÖĞRETMENLERİ ANLAR...DAHA FARKEDEMEDİNİZ Mİ?SİZ GRİP OLDUĞUNUZDA DİŞ HEKİMİNE GİTMİYORSUNUZ HERHALDE?YA DA BULUNDUĞUNUZ YERDEN KİLOMETRELERCE UZAĞA BİR ARACA BİNEREK GİDİYORSUNUZDUR...YOOO BEN YÜRÜMEYİ ÇOK SEVİYORUM DERSENİZ ,DAHA ÇOOOOOK YÜRÜRSÜNÜZ....

sınıf öğretmenleri, okuma yazma öğretiminden ne anlarlar. okuma yazma öğretimini en iyi bilenler işitme engelliler öğretmenleridir.

çalıştığım kurumda sertifikalı sınıf öğretmeni arkadaşlar var...hatta o kadar ki bir ortamda sizden önce onlar atlıyorlar,işitme engelliler öğretmeniyiz,özel eğitimciyiz,diye...bu zamandan sonra sanırım sertifika programlarının önüne geçilemeyecek... işimiz öğretmek,tamam, ama yapılan işleri bir görseniz...sanırım burdan sonrası kurum sahiplerinin vicdanına kalıyor. tabii onlar sertifikalı arkadaşların da bizim kadar faydalı oldukları görüşüne kendilerini inandırmışlar:(tamamen duygusal(!)olarak

evet.çalışıyor.sadece okuma yazma öğretmeye çalışıyorlar.bazen bu konuda bile yetersizlik gösterebiliyorlar.çünkü yirmi yaşındaki bir çocukla yedi yaşındaki bir çocuğa aynı program uygulanmaz değil mi?özel eğitime ise sertifikaları dışında hiç bir yararlarını görmedim maalesef..