Soru-Cevap
HAYDAR BEY
HAYDAR BEY,
MAKALEMİN YORUM BÖLÜMÜNÜ OKURSANIZ SEVİNİRİM. SİZİN İÇİN NOT BIRAKTIM. GÖRÜŞLERİNİZİ BEKLİYORUM...
Sözel iştsel yöntemmi işaret dilimi? Bence Türkiyede yapılan hata çocukları işitme kayıplarına göre sınıflandırmadan sözel işitsel yöntemin kullanılmasının istenmesi.Böyle olunca herşey havada klıyor derse giren öğretmen ister istemez işaret dilini kullanıyor.Yatılı okulda öğretmenim, çocuk 9 yaşında geliyor hiç cihaz kullanmamış işitme kaybı ileri dercede sen bundan sonra kendini istediğin kadar parçala, üstelik dersten sonra yatakhanede hepsi işaret dilini kullanıyor,normal işiten aillerinden ve akranlaranlarından tamamen ayrı tecrit olmuş bir halde yani dil tekrarıda yok. Bunun için herkesin aynı şekilde kullanacağı ve grameri olan bir işaret dilinin işitme kaybı olan öğrencilerde kullanılması çocukların akademik başarısı okuma ve yazmaya daha erken geçmesi için gerekli.Fakat işitme kaybı hafif ve orta derecede olan çocuklar için kesinlikle sözel işitsel yöntem kullanılmalı.
Eğer illada sözel işitsel yöntemde ısrar ediliyorsa bunun için gerekli önlemler alınmalı erken teşhis,erken cihazlandırma yapılmalı ve çok erken yaşlarda eğitimine başlanmalıdır.Bunlar yapılamıyorsa işitme kaybı fazla olan ve eğitimine geç başlanan öğrencilere gerçekten çok yazık oluyor,çünkü akademik olarak genellikle başarısıs oluyorlar
merhabalar
uzun süredir ayrı kaldığım için üzgünüm.
öncilikle Eyüp beyin haklı tepkisine deyinmek istiyorum. ancak çalıştığım kurum ve okullarda gördüklerim beni en az Eyüp bey kadar üzdü. çabalarım ve gözlemlerim sonunda çocukların çoğunun durumunun velilerin ilgisizliği ve bilgisizliğinden kaynaklandığını görünce kendimi daha kötü hissettim.
Mine hanımın bir makalesine yorumumda çocuğunu özrünü kabullanip eğitimi için çalışan aile bireylerinin önce kendilerini geliştirdiğini ve sosyal hayatta daha başarılı olduklarını gözlediğimi belirtmiştim. Eğitimin genel olduğunu ülkemizde eğitim düzeyinin komple (engelli ve normal olan bireyler) geliştiğini, daha doğrusu gelişmesi gerektiğini düşünüyorum. o zaman aile engelli olan çocuğuna sahip çıkar ve ihtiyacını karşılamaya çalışır. Ülkenin ekonomik duumunu bahane ederek engelli çocuklarını gözden çıkaran aile sayısı inanın çok fazla.
Ayrıca toplumca eğitilmemiz sonunda sınıfında eğitim alan engelli öğrenciye "bu deli",vb gibi hitaplarda bulunan öğretmen kalmayacaktır.
işitme engelliler öğretmeniyim. şu an rehabilitasyon merkezinde çalışıyorum. burada gözlemlediğim öğrencilerimiz hem işaret dilini hemde sözel dili kazanmalı. çünkü konuşan toplumda konuşan ailelerle yaşıyorlar. ister istemez konuşmayı öğrenmeliler.
işaret dilide yetişkinlik dönmelerinde ihtiyaç oluyor. kendileri gerektiğinde işaretle anlaşacak kadarda bu dile hakim olmalılar.
okullara gelince zaten imkansızlıklar var. politika değişmeden devlet okullarının durumuda değişmez. orda ne yaplılrsa eksik kalır. bizler işitme engelliler okullarında idareci olmazsak , tüm kadroyu doldurmazsak işitsel-sözel yöntemi devlet okullarına getiremeyiz. ben dahil çoğunluğumuz devlet yerine özeli tercih ediyoruz. idareci olmak yerine tatili çok olan öğretmenliği tercih ediyoruz. ve yerlerimizi 20 günlük kurs alan branş dışı öğretmenlere bırakıyoruz. elbetteki onlardan zor olan işitsel sözel yönteni uygulamalarını beklememeliyiz. olmuyor zaten. istisnalar elbetteki verdır. ama istisna azdır.
işitme kaybı hafif olanlar orta derecede olanlar dili kazanıyor. ileri vr çok ileri derecede olanlarda eğitimle onlara yaklaşır derecede dili kazanıyor. o zaman çocukluk dönemlerinde dil eğitimi almalılar. ama yetişkinlik dönemlerindede muhakkak işaret dilini de öğrenmeliler. çünkü konuşsalarda onlar işitme engellii. evlenecekler çoluk çocuğa işe gidecekler. bu iki dile hakim olmaları gerektiğine inanıyorum.
mine hanım;
sorunuzu tam anlayamadım ama ülkemiz koşullarını düşündüğüm zaman özellikle devlet okullarında total yöntem daha uygun diye düşünüyorum. çünkü buralarda çocuklar birçok imkandan yoksun. işitme eng. öğretmeninden yoksun, materyalden yoksun, cihazdan yoksun, cihaz varsa pilden yoksun vb. gönlüm doğal sözel iletişimden yana ama.... :)
EYÜP BEY,
SİZİN DUYGULARINIZA KATILIYORUM.ANCAK,TAMAMEN DEĞİL. ÇÜNKÜ HER ÇOCUK İÇİN SÖYLEDİKLERİNİZ GEÇERLİ DEĞİL.EĞİTİM POLİTİKAMIZIN İŞARET DİLİ OLASINI KABUL ETMİYORUM.
BENİM HAYALİM KONUŞABİLECEK ÇOCUKLAR İÇİN FARKLI, İŞARET DİLİ KULLANAN ÇOCUKLAR İÇİN FARKLI EĞİTİM KURUMLARI OLMALI. KONUŞAMAYACAK , OLANAKLARDAN YOKSUN İŞİTME KAYBI 100 dB GİBİ BİR ÇOCUĞA EZİYET ETMENİN BİR ANLAMI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM.
BÖYLECE DEVLET HER OKULA AYNI YATIRIMI YAPMAYACAK , KONUŞABİLENLER İŞARET DİLİNE MAHKÜM EDİLMEYECEK, İŞARETLE MÜKEMMEL İLETİŞİM KURABİLECEK ÇOCUKLAR BUNDAN MAHRUM BIRAKILMAYACAK. BÖYLECE İÇEM'LERİN SAYISI ARTARKEN CİHAZDAN FAYDA SAĞLAYAMAYAN (CİHAZI OLMAYAN) ,SESE TEPKİ VEREMEYEN ,SÖZEL İLETİŞİMDE BULUNAMAYAN ÇOCUKLARDA RAHAT EDECEKLER .SÖYLEDİĞİNİZ GİBİ BU ÇOCUKLARIN BÜYÜK BİR KISMI KONUŞMAK İSTEMİYORLAR.
GÖRÜŞLERİMDEN BİR TANESİ BU . BİLİYORUM BİRAZ FANTASTİK.
ARKADAŞLAR,
GÖRÜŞLERİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM .ASLINDA BİZ İŞİTMECİLER BU KONUYU HEMEN HEMEN HERGÜN TARTIŞIYORUZ. ANCAK BU TARTIŞMALAR SADECE TANIDIĞIMIZ İNSANLARLA MÜMKÜN OLUYOR. İSTEDİMKİ TANIMADIKLARIMIZIN NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜDE BİLELİM VE DOĞRU BİR ÇİZGİ YARATALIM.ÇÜNKÜ BUNUN BİZLERİN ELİNDE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM.EĞER İLGİLENİRSENİZ BU KONU İLE İLGİLİ UFKUNUZU GENİŞLETECEK BİR KİTAP ÖNERMEK İSTERİM.
YAPI KREDİ YAYINLARI.OLİVER SACKS. SESLERİ GÖRMEK.
BU KİTABIN ÇOCUKLARIMIZI ANLAMADA ÇOK YARDIMI OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM.
sevgili öğretmenim köse duyu farklılıklarında sizin tekniklerinizi kullansam da sorunlarımız ortak olabilse de bu bölümde çok kez okuyucu olarak kalıyorum Aslında sizin alanınız da eğitimin tüm alanları gibi sizin alanınıza özgü algı ve duyum sorunları dışında yaşamsal sorunları barındırıyor. Bu anlamda otizmin de görme engelinin de,ortopedik engelinde,ekonomik engelinde sorunları ortak. Yani engeli aşmanın temelinde bireye saygı yatıyor. Tüm eğitimde normalde yaşanan sorunların üstüne fiziksel engeller ve farklılıklar bir katman olarak ekleniyor.Benim de değindiğim ve belirtmek istediğim eğitim sorunlarının benzerliğine vurgu yapmanızı kutluyorum. Eğitimci heyecanı budur.. Bölümünüzde yazdığıma göre, sizin kurallarınızla anlatayım. Sözel dil ya da işaret dili için iletişim belirteçlerini, eğitim araçlarını ve yardımcı aygıtları kullanmak kimi kez iletişim için yeterli olmuyor . Anlayışsız olmak için işitme engelli ya da görme engelli olmak yetmez elbette! Duymayan işitenler, gören bakmazların "rehabilitasyonu" için nice pedagogun "merkezi sinir sistemini" yitirdiği eğitim tarihinde bir gerçektir tabii ki "sen tamiratı yapıyormuş gibi yap, gerisini bize bırak" mantığı tüm eğitimcilere ters gelmiştir. "dil " önemli bir gereksinim ,ama iletişim için gerekli bilinç olmazsa dilinizi dilli -kaşarlı sandviç te değerlendirmek en doğrusu.!Hiç olmazsa karın doyurur. size katılıyorum. başarılar |
Bu konuyu seninle daha öncede çok defalar konuştuk. Zaten okullarda çocuklar kendi aralarında biz istesekte istemesekte işaret dilini öğreniyor. Bu sürece birde öğretmenin katılmasını onaylamıyorum. Ama maalesef okullardaki eğitim genelde işaret diline yönelik. Ben bu sorunun bölüm mezunu öğretmenlerin çoğalması ve okullarda görev alması ile çözüleceğine inanıyorum. Heralde hiç bir işitme engelliler öğretmeni görev aldığı okulda kullanılıyor diye işaret dili ile eğitim vermez.
MERHABA
YAKLAŞIK 3 YIL İŞİTME ENGELİLLERDE ÇALIŞAN BİR ÖZEL EĞİTİMCİ OLARAK TÜRKİYE DE İŞİTME ENGELLİLERİN EĞİTİMİ YETERLİ DEĞİL. BEN 1,5 YIL DEVLETTE 1,5 YILDA ÖZEL BİR MERKEZDE ÇALIŞTIM. ÖZEL MERKEZ SEANSLI BİR KURUMDU. DEVLET OKULU YATILI İLKÖĞRETİM OKULU İDİ. BU OKULDA ÖZEL EĞİTİMCİ DIŞINDA FARKLI BRANŞLARDAN ÖĞRETMENLER DE VARDI. BİR KISMI KENDİNİ YETİŞTİR(İYORDU)MİŞTİ. DOĞAL İŞİTSEL SÖZEL YÖNTEM DEVLET OKULUNDA HİÇ UYGULANMIYORDU. NEREDEYSE 40-50 db KAYBI OLAN ÇOCUKLARLA BİLE İŞARET YÖNTEMİ KULLANILIYOR. ÇOCUKLARDA CİHAZ VAR ANCAK YA PİLİ YOK YADA OKSİTLENDİĞİ İÇİÇN ÇALIŞMIYOR. ÖZEL MERKEZDE İŞİTME ENGELLİ ÇOCUKLARIN ÇOK DAHA İYİ EĞİTİM ALDIĞINI SÖYLEYEBİLİRİM. TABİ ANKARADAKİ KEMAL YURTBİLİR İŞ. ENG. OKULU PİLOT OKUL OLMASI NEDENİ İLE ÇOK GELİŞMİŞ VE DOĞAL İŞİTSEL YÖNTEMİ HAKKIYLA UYGULAYAN BİR OKULDU. KİŞİSEL KANAATİM VE GÖZLEMLERİM DOĞAL İŞİTSEL YÖNTEMİN UYGULANMASI. ANCAK TOTAL YÖNTEM (HEM İŞARET HEM DE DOĞAL SÖZEL YÖNTEM) TÜRKİYE İÇİN DAHA UYGUN DİYE DÜŞÜNÜYORUM
ARKADAŞLAR,
BİLİNDİĞİ GİBİ İŞİTME ENGELLİ ÇOCUKLARA EĞİTİM VEREN ÜLKEMİZDE ÇEŞİTLİ EĞİTİM KURUMLARI VAR. BİZLERDE BU KURUMLARDA GÖREV YAPIYORUZ. KİMİMİZ DEVLET OKULLARINDA KİMİMİZ ÖZEL KURUMLARDA. TECRÜBELERİNİZ VE EĞİTİMİNİZE DAYANARAK;
SİZE GÖRE TÜRKİYE DE İŞİTME ENGELLİ ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ YETERLİ VE İSTENEN DÜZEYDEMİ VE NEDENLERİ NELERDİR?
SİZCE EĞİTİM DOĞAL-İŞİTSEL-SÖZEL YÖNTEM Mİ OLMALI YOKSA İŞARET DİLİ İLE Mİ EĞİTİM VERİLMELİ VEYA HER İKİSİ DE OLMALI MI?
BU KONULARDA GÖRÜŞLERİNİZİ BİLDİRİRSENİZ SEVİNİRİM.
Soruyu yanıtlarken:
- Doğrudan soruyu yanıtlayınız, veya soruya verilen diğer yanıtları geliştirecek şekilde yanıt veriniz
- Yanıtınızda hakaret, küfür veya kanunlara uygun olmayan paylaşımlar bulunmamalıdır. Buna uygun hareket etmeyen üyelerimizin üyelikleri durdurulacaktır
Başka bir şehire taşınmayı düşünüyor, iş mi arıyorsunuz?
Artık bunları dert etmeyin! Hemen özgeçmişini doldur ve "İş Arıyorum" ilanı ver, kurumlar seni arasın. Hepsi bu...
- SINIRSIZ Kullanıcı ve Öğrenci
- Veritabanı sunucu hizmeti
- Uzak sunucuya otomatik yedekleme
- E-fatura entegrasyonu
- Web tabanlı (mobil uyumlu) veya Masaüstü kullanımı
- MEBBİS otomatik veri alma ve aktarımı
- Tüm formların otomatik hazırlanması
- Yılsonu değerlerlendirme işlemlerinin tek tuşla yapılması
- Faturaların otomatik üretilmesi ve hatasız MEBBİS'e aktarılması
- Online teknik destek imkanı
- Pratik ders yazılabilmesi
Kurumunuzda çalışacak personele mi ihtiyacınız var?
Artık bunları dert etmeyin! Hemen bir iş ilanı ver, gelen başvuruları incele, birkaç görüşme yap ve uzmanla çalışmaya başla. Hepsi bu...