Soru-Cevap

Merhabalar ;

Oğlumuz Efenin Aıt terapisi için İstanbuldaydık,bundan dolayı siteyi ziyaret edemedim.Bu sağaltım yöntemini Efeye 8.kez uygulattık ve her altı ayda çocuğumuzda pek çok olumlu gelişmeler olmuştur.

Bu yöntem  bir eğitim çalışması değil , beyinin daha iyi anlayıp uygulamasıdır.

Efe geçen hafta ilk kez kardeşinin ve onun arkadaşlarını ellerinden tutup onlara kutu kutu pense oynattı,oyunun şarkısını söyledi ve her çocuğun ismini söyleyip onların öne ve arkaya dönmesini sağladı.

Otistik çocuklarımızda eğitim en önemli faktör.Bunun yanında  beyin kimyaları için vitamin,mineral (B6 -magnezyum-balık yağı-çinko)vebeyin aktivasyonları içinde AIT çok önemli bir sağaltım yöntemidir.

Oğlumuz Efenin ve öğretmenlerinin başarılarında AIT büyük faydası olduğuna inanıyorum.

tüm kaderdaşlarıma da vitamin-diyet-mineral+AIT+eğitim üçlemesini tavsiye ediyorum

Tüm başarılar bizlerle beraber olsun....

Keşke istanbulda olsanız da efe oğlumuzla sohbet edebilme onunla vakit geçerebilme(profosyonel bir çıkar dışı tabii) olanağımız olsaydı.Benim de onun yaşında bir oğlum var.Denizde derinliklere vadi demesi çok hoşuma gitti,gerçekten de öyle değil midir .AİT terapileri için İstanbula uğradığınızda bir fırsat yaratırsanız sevinirim. Galeri önerinizi site dışında kardeş bir derneğin olanağını kullaharak değerlendirmeğe çalışabilirim.,tabii biraz fazla ürün gerekiyor.Ayrıca kardeşlerimizin resimlerini e kart olarak değerlendirmek de hoş olur düşüncesindeyim.

Efe oğlumuzun gözlerinden öpüyorum .

Saygılarımla

Sevgili Sarp Bey ve tüm dostlar;

Bu sanal ortamda hepimiz bizlerden farklı olan yavrularımızın yaşam  kalitelerini arttırmak için emek veriyoruz.

Atalarımızın dediği hiç bir emek zayi olmaz.

Başarı dileklerimle....

Efe bu cumartesi resim kurslarına başlıyor.

Site yöneticilerimiz çocuklarımız etkinlikleri ile bir galeri açabilirse,görsel olarakta iletişimlerimiz devam edebilir.

Bu yazı Cesur arkadaşımızın çok beğendiğim yazısının başlığı.Aslında tam da konumuz."Hangi anne yavrusunun yaşıtları gibi olmasını istemez ki "diyorsunuz.Haklısınız.Ne ki pedagojinin ana ilkelerinden biri karşılaştırma yapmamaktır.Herkesin gelişimi kendine aittir, her insan biriciktir.AİT terapisinin işitsel ayrımlaştırmaya etkisinden sözediyorsunuz.İşitsel ayrımlaştırma çalışmaları AİT icad edilmeden önce de vardı.Velilerimizi işitsel ayrımlaştırma  eğitimine yönlendirerek,bu çalışmaların önemini vurgulamak daha önemli.Geçici, aygıtsal destekli "tedavi"ler yerine sizin bildiğiniz ve emek verdiğiniz gibi eğitsel çalışmaları ön plana çıkarmak,yaşanılan durumun bir hastalık değil kendine özgü bir gelişim düzeyi olduğunu kabullenmek  özellikle yeni başlayan aileler için çok önemli.Yani AİT terapisi  yerine  işitsel ayrımlaştırma çalışması yapılması daha doğrudur,eğitimin daha da AİT görünümlü olmasını isterseniz aygıt destekli çalışmak da mümkündür,zaten bilgisayarın bunca geliştiği şartlarda tüm ayrımlaştırma çalışmalarında sesin frekansı ve ritmi ile oynamak çok mümkün ve aygıt desteksiz çalışmak da artık çok zor.Otizme  eğitimsel yaklaşım daha önemlidir,çünkü yaşamın içindedir,doğru bir rehberliktir,amacı belli düzenli ve sistemli bir çalışmadır.AİT "tedavisi" ne yaklaşırken amacının ne olduğunu anlamak ve anlatmak bu "tedaviyi"alamayanlar için de yol göstericidir,bir kez daha yinelersek işitsel ayrımlaştırma çalışmaları ve ritm çalışmaları AİT in muadili eğtimsel çalışmalardır. Zaten size yapılan AİT te sekiz kez yineleniyorsa aygıt destekli bir işitsel ayrımlaştırma çalışması olduğu gerçeği,yani bir eğitim olduğu gerçeği  daha bir ortadadır,yukarıda eğitim değil tedavidir deseniz de size dedikleri gibi bir tedavi değil eğitimdir..Tabii her bir "tedavi"seansın fiyatını da merak etmemek elde değil.Aynı parayla eminim konsercvatuardan rtim hocaları ,profosör ayrımlaştırma öğretmenleri tutabilirdiniz.Geçen yıl sitemizden sayın Avcı bana böyle bir işitsel ayrımlaştırma amaçlı bir aygıt yapacaktı ancak öğrencimin geliri düşük olduğu için ve benim de olanaklarım elvermediği için yapamadık.Hala sayın avcı nın bana sitemi usta öğretici bölümünde durur.Aygıt da kullanılsa tüm bu çalışmalar eğitim olur tedavi değil.Halbuki tedavinin şipşak hızlı bir yanı var ,daha kolay, ama biliyorsunuzki otizmde henüz bilinen net bir tıbbi,norolojik ya da farmakolojik bir tedavi yok.Yani tedavi olunca "akan suların durması" olayı yapılan bir hatayı işaret ediyor ve tedaviyi yapanları da şaibeli bir duruma sokuyor.Çünkü hiçbir eğitim "tedavi" kadar pahalı ve çabuk olamaz.Yani AİT in beyne yapılan zararsız bir müdahele,"besleme " olduğu gibi yaklaşımlar,tedavi olduğunun anlatmaya çalışmanız zaten anlık çözüm arayamaya eğilimli aileler için doğru bir rehberlik değil.Rejim konusuna gelince, siz yıllardır yaşadığınız süreç içinde amaçlarınızı belirlemiş ve bir yol almışsınız.Dengeli beslenme ve hastalığı odak noktası almayan, hastalıklı beslenme alışkanlıklarının kırılmasına yönelik aile eğitimleri  emin olun çok önemli.Ama ailelere sizin beslenme eğitiminiz bozuk demek yerine ve zaman alacak ,aileyi ikna edecek eğitimsel çözümler bulmak yerine ilaç vermek,ABD den özel ürünler getirmek  ticari olarak daha kazançlı bir yol değil mi.Ailelere çözüm önerirken fırsatçılara karşı uyarı görevimiz var ve bunun bilincinde olduğunuz için size hatırlatmakta bir sakınca görmüyorum.Diyetisyene gidemeyen AİT alamayan öğrencilerimiz çaresiz değiller ,eğtimsel çalışma olarak bu tedavilerin muadili var.Konuyu genişletmemeliyim ama fizyoteranin ön plana geçtiği CP li durumlar dışında fizyoterapik yaklaşımları gözardı etmeyeneğtimsel çalışmalarla eğtim yine bir muadil çalışma olanağı veriyor.Zaten Pedagoji disiplinin çalışma alanı da tıbba muadil eğtimsel çalışmalar üretmek değil mi?

Kısaca:) Tedavi alanlar da ne aldıklarını bilmeliler,bu anlamda  "tüketici bilinçliliği" durumu çıkıyor ortaya.Ailelere tavsiyelerde bulunurken daha dikkatli olmanızı istiyorum.Özellikle otizmde genel aile yanlışları ve eğilimleri üstüne yazışmadık ama genelde başarınız Efenin başarısıyla zaten ortada.

Sizi tebrik ediyorum "anneciğim" Bu  arada sözlerimde sizi kıracak noktalar varsa özür dilerim,yani sivri dilli demişsiniz de "ne sivriliğini gördünüz garibin"diyorum,kılıcımın keskinleğine gelince  eğitimden başka kılıcımız yok biliyorsunuz.Zaten "tedavi"ler icat oldu  mertlik de bozuldu :)

Saygılar, sevgiler, mutluluklar...

Kılıcı keskin dili sivri eğitime inanmış sevgili Sarp Bey;

Oğlumuz Efe 17 yaşında konuşa biliyor,okur yazar,100 kadar sayar ,yazar iki haneli toplamaları yapar,kendi öz bakımını ve ev işlerini (ev temizlemek,bulaşık yıkamak,çöpü atmak,yatak düzeltmek,gazete almak,yemek pişirmek,kek-kurabiye yapmak v.s)yapabimektedir.Bu işler onun sorumluluğundadır.

Tabiiki bu duruma öğretmeni,özel eğitim uzmanları ve biz ailesi tarafındn yılmadan yorulmadan vermekte olduğumuz eğitim sayesindedir.

Ama şunuda unutmayalım beynini beslemezseniz bu başarıya ulaşmanız çok daha uzun sürecektir.

Oğlumuza bu sene 8.kez uygulattığımız AIT terapisinin  ve Eye q balık yağı kürünün faydasını görmekteyiz.

Yavrumuzun durumunu biliyoruz,onun başarıları küçücük adımlarla gelişmektedir.

Ama bu altı aylık periyotlarla yaptırdığımız AIT terapilerinden sonra akademik bilgilenmesinde ve sosyalizasyonunda zıplamalar yaşamaktayız.

Oğlumuz Efe Göreme ilköğretim Okulu Özel Eğitim sınıfına devam etmektedir,ayrıca özel eğitim almaktadır.Bunun yanında Zihinsel Engelliler federasyonunun basketbol ve halter çalışmalarına katılmaktadır.Haftada 2-3 kez 2-3 saat süren vadi yürüyüleri yapmaktadır.Geçen sene kendi kendine yüzmeyi bu senede dalmayı öğrenmiştir.Denizde açılmak istemekte ve bizlerle gide bilmektedir.Derinlikleri vadi olarak tanımlamaktadır.

Daha sistematik bilgilendire bilmek; için RAMların sınıf öğretmenlerine özel eğitim öğretmeni olmaları için düzenlediği seminere bendeniz naçizane devamsızlık yapmadan katıldım.

Türkçemizde aynı durumu paylaşan kişiler ....daş larak adlandırılır.

Hayat felsefemde yorulmak,yılmak diye bir kavram yoktur.Durumumuzu biliyorumYavrumu kendi yapabilecekleri içerisinde değerlendiriyor ona göre yükselen çıtalar koyuyoruz.

Hangi anne yüreği yavrusunu yaşıtları gibi olmasını istemez ki?

Kullndığım kelime yılgınlık kabullenmişlik  değil sadece bir durum saptamasıdır.

Başarılar hep bizlerle olsun....

Şermin hanım ait in geliştirdiği öne sürülen ayrımlaştırma eğitim yoluyla mümkündür.Kolaydan kazanılan her yol, biliyorsunuz bir başka zorluğun kapılarını açar,Üstelik otizm konusunda tıptan istenilen her yardım biraz da durumun reddini getiriyor..Devamlı olmayacak yaşama geçmemiş her yol ne yazık başarısızlığa uğrar.Diyet işine gelince, sizi bilmem ama bir çok evde yalnızca kola ve hazır gıda ile beslenme eğitimi  sürerken, lyani düzenli yeme alışkanlığı gelişmemişken, hatta genelde  çocuklarımızın beslenme sorunu varken hangi diyet ?  Sizlerden ricam erken yaşlarda okul öncesi eğitim ve eğitimin önemini vurgulamanız.Gerçi  kutu kutu penseyi  oynamak için ait bir vesile olmuşsa ne iyi .Diğer yandan kaderdaş sözcüğünü kullanmanıza üzüldüm, tedavi değil yaşamı kabullenecek eğitim gerekiyor.Hiç kimse  kader konusunda  daha farklı değildir ,bu konuda tanrı bize eşit davranmıştır kanısındayım .Tüm başarılar mutluluklar en tatlı anılar hepimizin olsun

Saygılarımla