08-05-2012 |

Zirveye Adım Adım!111

     Doğuşundan adam olacağı belliydi mutlak ki, "yürü kulum" demiş Yaradan o zamandan.Bütün köy çocukları gibi sokaklarda güle oynaya büyüdü.Sırım gibi bir delikanlı olduğunda bıçkın bir ülkücüydü artık.Vatan sever, yiğit bir delikanlıyken yürklerini hoplattığı kızlardan birini eş eyledi kendine.KENDİNE ÇİZDİĞİ"BÜYÜK OLMA"HEDEFİNE GİDEN YOLDA SABIR İLE SÜKUT ETSİN DİYE.,Arka arkaya dünyalar güzeli üçte kızı oldu.Eh! artık yola çıkmanın zamanıydı artık.Hemen bir işe girdi. Önce demir çelikte ÇAYCI,sonra şefinin ortak olduğu bir özel eğitim merkezine ŞOFÖR.İşte nihayet merdivenin ilk basamağındaydı.Hümanist biriydi patronu ki, diğer patronlar çok görünmezlerdi ortalıkta."İnsanları meslekleri ve kariyerleri doğrultusunda ayıramayız,bütün personelim,aynı masada yemek yiyecek,aynı ortamda oturacak"diyerek ilk hizmet içi eğitimine başlattı onu.Çok akıllı ve akılcıydı.Hemen biraz aksanlı da olsa diksiyonunu düzeltti.Öyle ya hedefi zirveye çıkmaktı,iletişim çok önemliydi.Patronlarının gözüne öylesine girmeyi başardı ki onların özellerine bile vakıf olup, koruma görevlerini de üstleniyordu.iLETİŞİM YETENEĞİ ÖYLESİNE GELİŞTİ Kİ zamanla sekreterle bile  belden aşağı şakalşabilir oldu.Hatta aniden sekreterin yanağına bir öpücük kondurduğunda sekreterden yediği okkalı bir tokattan bile ders alıp,eğitimine devam etti.Yıldızı hep parlıyordu,diğer meslektaşlarının sorunlarını çözmede de yardımcı oluyor,şikayetlerini hemen patrona bildiriyordu.Ters gitmeye başladığında patronunun işleri,ödemelerde gecikmeye başladı.Ama o çok iyi bir aile babası olduğu için geleceğini düşünmek zorundaydı.Hem maaşları ödeyemediğinde patronu mahçup oluyordu.Öylesine iyi niyetliydi ki patronuna haber verip canını sıkmaktansa sessizce başka bir özel eğitim merkezine gitti.Sürekli taşıdığı çocuklara çok düşkündü onların sorumluluğu vardı.Onları da götürmese gözü arkada kalırdı.HEPSİNİN AİLELERİYLE GÖRÜŞEREK PATRONUNUN ZOR DURUMDA OLDUĞUNU VE ONLARI EĞİTİMDEN MAHRUM ETMEK İSTEMEDİĞİNİ söyleyerek yeni kuruma götürdü.Ama artık insanları çok iyi tanımaya başladığı için bir dolandırcı olan yeni patrona çocukları harcatmak istemedi.Öteden beri işletme yeteneği oldukça yüksek ciddi siyasi emelleri olan "ama" bir kurucuyla anlaştı ve hem kendi hem eşi, hem de öğrencileri bir üst tabakaya yükseldi bu vesiyle.Yeni patronundan da çok şeyler öğrendi,İkinci bir işe el attı hemen yeni kurulmakta olan bir özel eğitimde fahri ortaklık yapmaya başladı.İki taraftan da maaş alıyor,hem ikinci işininde de manevi patronluğunu ustaca ilan ediyordu.Yetenekleri,ardı ardına inkişaf ediyor zirve merdivenlerin de ustaca ve kolayca tırmanıyordu.Artık sekreterlere de kötü gözle bakmaması gerektiğini de öğrenmişti.Hem servis annesi lise mezunuydu.Her ne kadar kendisi ilköğretimini zor bitirmiş olsa da artık eğitimin önemini de farketmişti.iKİCİ KURUMUNUN PATRONU BAYANDI VE HİÇ GÖNÜL İŞLERİNDEN ANLAMIYORDU.İşine son veren patronuna gönül koymayacak kadar gönül eri olmuştu üstelik.Onu da bir çok öğrencinin gel-git sıkıntısından kurtardı."AMA"" BİR PARTİLİNİN KURUMUYLA ANLAŞTI VAKİT KAYBETMEDEN"Ama" patron aynı zamanda ona görÜYORMUŞ gibi güveniyordu.O da onun güvenine layık olmaktan öte hiç bir amaca hizmet etmiyordu.Eşi bile kurumun yemeklerini yapıp onları ev yemeğinden mahrum etmiyordu.Bu kadar verimli bir çalışmaya öteden beri çok sevdiği taaaa ilk patronunu dahil etmesinden daha doğal ne olabilirdiki.Çok iyi niyetli,becerikli,iyi giyimli bir kişi olarak artık şoförlük kariyerini tamamlaması gerektiğini anladı hemen.Zaten "ama" patronunun  yeteri kadar kazandığına da kanaat getirmişti.ARTIK PAYLAŞMAK GEREKİYORDU KAZANCI.ÜSTELİK ESKİ SOLCULARDAN HAKÇA PAYLAŞMAyı da öğrenmişti.EN EN EN ESKİ PATRON YENİ BİR SEMTTE YENİ BİR MERKEZ AÇTI.Eski güzel günlerin hatırına ona bol bol öğrenci göndereceğini vadetti .HEM ÖĞRENCİLERİN ÇOKLUĞUNDAN "AMA" PATRONUN ÇOK YORGUN DÜŞTÜĞÜNÜDE ANLIYORDU.üSTELİK EN ENE EN YENİ PATRONU DEĞİL MİYDİ ONU ÖĞRETMENLERLE AYNI MASADA AĞIRLAYAN,O DEĞİL MİYDİ ONA İLK MEYHANE TECRÜBESİNİ KAZANDIRAN,O OLMASA İDİ BU BOL KAZANÇLI SEKTÖRE NASIL ADIM ATACAKTI."Ama" patrona yaptığı iyilikleri başa kakmamak için sessizce ayrıldı veda etmeden.Öylesine yufka yürekli olmaya başlamıştı ki son zamanlarda hiç ağlamaklı veda sahnelerine dayanamıyordu.Yeni bir semt,yeni bir merkez ve yeni bir kariyer.İKİNCİ KEZ PATRONU OLAN KURUCU ona ödül olarak"kendini ortağım olarak lanse edebilirsin"deyince "işte zirvenin ucu göründü"diye  sevindi.Elele verip öğrenci sayılarını yüzelliye çıkarmışlardı ama"ama"patronun okulundaki psikoloğa duyduğu özlemde az değildi.Keşke dayak faslı olmasaydı da repertuarında böyle bir etiket kalsaydı.Ne vardı sanki eşi depresyon geçirmeseydi.Hele bir de kızların büyüyüp serpilmesi gözünü korkutuyordu.Mazallah yükselişine nazar değerde çocuklara bir şey olursa kendisini asla affetmezdi,zengin olmaya,patronluğa özenmeye başladığı için.Yeni merkezde bir ortak daha vardı ki onunla da kanka olmuştu.Üstelik kankasının ilçe eğitim müdürüyle de arsı çok iyiydi.Birlikte yemek yiyip hoşca vakit geçiriyorlar yemek arsındada birlikte işleri kolaylıyorlardı.Öyle ya özel eğitim ekip işiydi ve o bu prosedürü çok iyi biliyordu.Başbaşa verip sağlığı iyice bozulan ilk patronunu dinlendirmek için bir sürpriz yaptılar.Bütün öğretmenlere "gidin başka bir kuruma bu adamcağız hasta ve yorgun"dediler.Öğretmenler de emre itaat edip, sorgulamayı eylüller öncesinden unuttukları için ve hasta,yorgun patronlarına karşı minnet duydukları için istifalarını müdüre verdiler.Müdür de aynı niyetle hem öğretmenlerin hem de  öğrencilerin istifalarını kabul edip onları gereksiz işlemlerden kurtardı.Patronlarının uykusu kaçmasın diye öğretmenler sessizce ayrıldılar.Öylesine sessizlerdiki patronları uykudan uyanıp,hasta yatağından kalkarak kurumuna geldiğinde hırsızlar kurumu soydu diyerek polisi aradı.Neyse ki kanka eski bir polisti de olay büyümeden kapatıldı.   ZİRVE YOLCUSU  bütün personeli kankasıyla birlikte işsiz kalmasınlar diye ayarladıkları bir kurumda göreve başlattılar.ARTIK tecrübeleri öğrenci transferinden, öğretmen ve müdür transferine kadar gelişti.Neyse ki öğretmenler, koyun gibi uysal ve yüksek maaşlarını aldıktan sonra hiç bir şeyin önemli olmadığını anlayıp, hak hukuk safsatasından kurtulan eski solcularla,gözlerinin görmediğine inanmayan yeni sağcılardan oluşuyordu. Zaten ekip dediğin böyle sorgusuz süalsiz itaat edenlerden oluşmalıydı.Bazen çocuklar kuruma gelmediğinde bile  ÇOK ANLAYIŞLI olan öğretmenler ve müdür onları yok yazmaz,yoklama defterlerine geldi diye imza atarlardı.Aslında bir öğretmene göz koymuşlardı ama o da öyle çok para istiyordu ki ne yapacaklarını şaşırıyorlardı.Neyse paraya kıyıp "o burada olursa sırtımız yere gelmez" diyerek anlaştılar. Ama o da ne, özel eğitimin kompedanı diye çok istedikleri öğretmen bir sürü şart öne sürüyordu.Yok efendim,öğrencilere tolerans tanıyıp gelmeyen öğrenciye geldi diyemezmiş,DERSE GİRMEYEN HAYLAZLARA DERS YAPMADIKLARI İÇİN imza atmazmış ,hele hele babalarının kıyamayıp kuruma hiç yollamadığı çocukara asla ve asla izin vermezmiş.Bunca kapris yapan biriyle çalışmak diğer uysal öğretmenlere haksızlık olur diye kara kara düşünürlerken  kAPRİSLİ ÖĞRETMEN ÇALIŞTIĞI KURUMA  BİLGİ VERİP AYRILMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLEYİNCE,ZOR DURUMDA KALACAKLARINI SÖYLEYİP PATRONU KALMASINI RİCA ETMİŞ.Dolayısı ile bunlarla çalışmaktan vazgeçip kurtarmış bunları.Artık ekip tamam, yüzde elli ortaklıkla zirveye adım adım tırmandı.ÇOK ESKİDEN BERİ UYSALLIĞIYLA NAM SALMIŞ BİR ÖĞRETMENLERİ VARDI Kİ o varken herşey tamamDI ZATEN. O ders verir, arkadaşları da onu imza atmak,defter doldurmak gibi külfetten kurtarırlardı.Ama evdeki hesap çarşıya uymadı ve nasıl olduysa uysal öğretmenin maaşını günü gününe alacağı bir kuruma gideceği tuttu.Gitmeden önce de öğrencilerine yasal olmasa da,imzalarını atmasa da çok emeği geçtiği için veda etmek nezaketini gösterdi.Huraaa! bütün öğrenciler yola.Öyle ya bunca zamandır,bu kadar emek veren öğretmenden ayrılmak olur mu? Hal böyle olunca bizim, artık zirveye oturan, eski şoför, yeni patron, almış ekibini arabaya ve basmış hocanın evini gayet iyi niyetle ve demişki "hoca bilirsin biz seni çok severiz.DİĞER ORTAK DOSTLAR DA GELECEKTİ AMA BEN ONLARI ZOR DURDURDUM,mazallah başka kurumlarda çalışırsan senin,çocuklarının,eşinin,hatta ve hatta gittiğin kurumun başına bir şey gelir,belki de servis araçları kaza yapar da vicdan azabı çekersin, sakın haa!sen bizden ayrılma,geri dön hemen,yarın öğrencilerinin başında ol,yoksa seni başına gelebilecek olası felaketlerden nasıl koruruz" Bu taşkın sevgiden gözleri yaşaran uysal öğretmen,herkesin iyiliği için kendisini bunca seven eski şoförü,yeni patronuyla birlikte korumalar eşliğinde  gönül huzuruyla geri dönmüş.Zirvedeki adam,"artık patronum,emrimde eskilerde mafya denilen yeni korumalarımla büyük bir gayret ve alın terimle hakettiğim zirvenin tadını çıkartmalıyım dedi ve kendisini zirveye taşıyan bütün dostlarina cuma namazında bol bol dua etti..Ne demişler.Zirve alın teriyle hakedenlerindir. 

Yorumlar (1)

[ Üyelere Özel ] 12-05-2012 17:52:23

bu hikaye tanıdık,ironik ve gerçekse trajik.

Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmeni