Zihin Engellilerde Cinsel Gelişim ve Eğitim
Cinsellik, yaşamımızın ve kişiliğimizin önemli bir parçasıdır. Cinsellik, hem normal gelişim gösteren bireylerde hem de engelli bireylerde yemek yemek, su içmek, uyumak kadar doğaldır. Bu yüzden her insanın cinselliğini bilmeye ve toplum içindeki yerine, bireysel özelliklerini ve ahlaki değerlerine göre yaşamaya hakkı vardır. Buna rağmen “cinsellik ve cinsel eğitim” ülkemizde yeterince ele alınmamış, açıkça konuşulmamış bir konudur. Eğitimciler ve aileler bu konuyu ergenlere nasıl anlatacaklarını, nasıl bir yol izleyeceklerini bulamamıştır.
Hele engelli çocuk sahibi olan ailelerin bir kısmı, çocuklarından gelen soruları nasıl cevaplayacaklarını kestirememekte, bir kısmı ise engelli çocuğuna nasıl bir cinsel eğitim vermesi gerektiğini düşünmemekte bu durumu göz ardı etmektedir. Engelli çocuk sahibi aileler çocuğunun cinsel gelişimini bir problem olarak görür ve çocuğunun cinsel gelişimini engellemeye kalkar ki bu durumda da başarı sağlayamaz. İşte ailelerin yaşadıkları bu sorunların üstesinden gelebilmelerinin tek yolu ailenin ve çocuğun “cinsel eğitim” almasıdır.
Peki, cinsel eğitim nedir?
Cinsel eğitim; bireyin fiziksel, duygusal ve cinsel gelişimini anlaması, olumlu bir kişilik kavramı geliştirmesi, insan cinselliğine karşı, başkalarının haklarına, görüş ve davranışlarına saygılı bir bakış açısı edinmesi ve olumlu davranış biçimleri ve değer yargıları geliştirmesi eğitimidir.
Neden cinsel eğitim verilmelidir?
1)Shindell ve kemptor’ un yaptığı araştırmaya göre, engelli bireylerin kendilerine gösterilen ilgiye aşırı sevgiyle cevap verdikleri, cinsel ilişki için yapılacak bir teklifi, cinsel olarak sömürüleceklerini bilmeden mantıksız bir sevecenlikle kabul ettikleri bulunmuştur. Ayrıca gerçeği ve gerçek olmayanı ayırma zorlukları olduğundan kolayca şaşırabilir ve korkutulabilirler.
2)Normal gelişim gösteren çocuklar arkadaşlarından, anne babasından veya kitaplardan istediği bilgiye ulaşabilir veya etrafındaki insanları gözlemleyerek nasıl davranması gerektiği hakkında fikir sahibi olabilir. Oysa engelli çocukların bilgi istemeleri ya da etrafını gözlemleyerek öğrenmeleri pek mümkün olmamaktadır.
3)Toplumsal kurallarını öğrenmede yaşadıkları yetersizlik ve muhakeme yeteneklerindeki yetersizlik nedeniyle cinselliği her hangi bir yerde ya da herhangi bir zamanda yaşamaya kalkabilirler.
Bu gibi sebepler nedeniyle cinsel eğitim almaya ihtiyaç duymaktadırlar.
Ergenliğe girmiş engelli bir birey için neler yapılmalıdır?
1) Çocuklarınızın “cinsiyetler” ya da “cinsellik” hakkında sorduğu sorular karşısında şaşırmayın, onu azarlayıp susturmayın, geçiştirmeye çalışmayın. Böyle bir tavır, çocuğunuzun bu konuyu daha çok merak etmesine ve bu konuyla daha ilgili olmasına sebep olacaktır. Soruyu duyduğunuzda sadece çocuğunuzun gelişim özelliklerini düşünün ve onların düzeyine uygun cevaplar vermeye çalışın. Cevaplarınız gerçekçi, yalın, yeterli ve çocuklarınızın anlayabileceği düzeyde olsun. Her şeyi anlatmaya çalışmayın.
Örneğin; “ben nasıl doğdum?” sorusuna “ annen ve ben birbirimizi sevdik ve senin olmanı istedik. Sen önce çok küçük bir yumurtaydın, daha sonra annenin karnındaki küçük bir torbada yavaş yavaş büyüdün. Bir bebek olman aylarca sürdü. Sonra doktorların yardımıyla annenin karnından çıkarıldın ve artık dünyadaydın” denilerek cevap verilebilir.
2) Çocuklarınızın cinsel kimliklerini oluşturmaları oldukça önemlidir. Cinsel kimlik, kendi cinsiyetinin farkında olması, cinsiyetini kabul etmesi ve bundan dolayı mutlu olmasıdır. Engelli çocuklar, kadın ve erkek ayrımını insanların dış görünüşlerine bakarak yaparlar. Bu nedenle erkek çocukların tipik erkek kıyafetleri, kız çocukların tipik kadın giysileri giymeleri cinsiyetlerini fark etmelerini kolaylaştırır. Cinsel kimlik ve roller çocuğa uygun bir dille anlatılmalıdır. Ayrıca yaşamlarında, erkek çocuk için bir baba figürü, kız çocuk için de bir anne figürünün olması önemlidir. Kız çocukla annesi, erkek çocukla babası arasındaki ilişki nedenli yakın ve olumlu ise özdeşim o denli kolay olur. Bunların dışında çocukların cinsiyet ayrımı yapılmadan sevilmeleri çocukların cinsel kimliklerini daha kolay benimsemelerini kolaylaştırır.
3) Zihinsel engelli bireylerin yaşamlarındaki insanlar, içinde bulundukları cinsel gelişim evresi hakkında bilgilendirilmelidir. Diğer aile fertleri veya eğitimciler bu dönemlerde daha olumlu davranmalı, onu utandırmamalı, ayıplamamalı ve dışlamamalıdır. Çocukla yakın ilişkide bulunan herkes, alınan önlem veya seçilen çözüm hakkında bilgilendirilmeli ve herkes aynı tutum ve davranışı sergilemelidir.
4) Çocuklarınızı içinde bulundukları cinsel gelişim dönemi hakkında önceden bilgilendirin. Bu dönemde yaşayacakları değişimleri önceden onlara anlatın. Gerekirse sağlık kuruşlarından bu konuda bilgi edinin.
5) Kız çocukları için önemli bir konu da menstruasyondur. Kız çocukları gelişimlerine ve yaşlarına uygun olarak bu konu hakkında önceden mutlaka bilgilendirilmeli ve psikolojik olarak hazırlanmalıdırlar. Vücudunun artık büyüyüp olgunlaştığı için bu olayı yaşadığı, artık genç kızlığa adım attığı anlatılmalıdır. Bunun yanında bakım ve temizlik konusunda rehberlik edilmelidir. Bu dönemlerde nasıl ped kullanacakları öğretilmelidir. Anne bu alışkanlığı, banyoda oyuncak bir bebek üzerinde model olarak adım adım öğretmelidir.
6) Çocuğun kendi kendine cinsel doyum sağlaması demek olan mastürbasyon zararlı bir yöntem olarak algılanmamalıdır. Mastürbasyon doğal ve sağlıklı bir olaydır. Bu nedenle böyle bir durumda çocuğunuza kızmamalısınız, onu utandırmamalısınız. Hatta tam olarak mastürbasyon yapmayı bilmeyen çocuğunuza bunu nasıl yapması gerektiğini sade bir şekilde anlatabilirsiniz. Çünkü doyuma ulaşmayan bir çocuk bunu sürekli tekrarlayacaktır. Bunu engellemek adına gerekiyorsa basamak basamak mastürbasyonun nasıl yapıldığını çocuğunuza öğretmelisiniz. Bunun dışında çocuğunuza mastürbasyon yapmak için uygun bir ortam ve uygun bir zaman olması gerektiğini anlatmalısınız. Yer olarak çocuğunuza banyoyu gösterebilirsiniz ve böyle bir durum yaşandığında onu banyoya yönlendirebilirsiniz. Pek çok engelli birey seksüel özellikteki davranışların yeri ve zamanı olduğunu öğrenebilmektedir. Örnek olarak, markette böyle bir durumla karşılaştığınızda ona “ bu özel bir durum ve bunu yalnızken ve banyoda yapmalısın, burada diğer insanların yanında bunu yapamazsın” diyerek onu yönlendirebilirsiniz.
7) Zihinsel engelli çocuklar istismara en açık kesimden biridir. Engelli çocukların etrafında, kendilerini ve yaşadıklarını yeterince ifade edememelerinden faydalanan art niyetli kişiler olabilir. Bu sebeple çocuklarımız cinsellik hakkında bilgilendirilmelidir. Aileler ve eğitimciler onlara mayo ile kapatılan yerlerin özel olduğu, hiç kimsenin buralara dokunmaması gerektiği çocuğa öğretilmelidir. Tanımadığı insanlardan bir şey almamaları gerektiği, onları anne ya da babalarına götüreceklerini söyleyen kişilerle birlikte gitmemeleri gerektiği anlatılmalıdır. Kimsenin eteğine ya da pantolonuna dokunamaması gerektiği böyle bir durum yaşarsa anne-babasına ya da eğitimcisine haber vermesi gerektiği hakkında bilgilendirilmelidir. Böyle bir konunun öğretiminin süresi zihinsel engel düzeyine bağlı olarak değişebilir. Fakat sabırla bu konular için her gün birkaç dakika ayrılmalıdır. Bu konularla ilgili çocuğunuzun anlayabileceği düzeyde resimli öyküler oluşturabilir ve anlatabilirsiniz. Çocuğunuzla öykü hakkında konuşup sorular sorabilirsiniz. Bunların dışında çocuğunuzun ilişki içinde olduğu her ortamı, her kişiyi dikkatle takip edebilirsiniz.
8) Çocuğunuzun yaşı henüz küçükse, erken yaşta cinsel konularda uyarılmaması için önlemler almalısınız. Örneğin internette girdiği siteleri denetim altına alabilirsiniz. Odasını ayırmalısınız, anne babası ile aynı odayı ya da yatağı paylaşmamalıdır. Bir başka öneri, cinsel organına sürtünerek uyarılmaması için çocuğa fazla dar çamaşır veya elbiseler giydirmemelisiniz.
9) Çocuğunuzun birikmiş enerjisini uygun şekilde harcayabileceği oyun ve spora alıştırmalıdır. Böylece çocuk kendi cinselliği üzerinde yoğunlaşamaz. Çocuğun kendi enerjisini doğal olarak harcayabileceği spor ve oyun en iyi koruyucu önlemler olarak bilinmektedir.
Derleyen: Esra POLATOĞLU
Kaynakça:
İLKIŞIK DERGİSİ, (1999), Uzman Psikolog Arzu YURDAKUL ZOR
[ Üyelere Özel ] 05-11-2012 14:07:41
Cinsel gelişim ve cinsiyet eğitimi alanımızda çok kimsenin ilgilenmediği ve cesaret edemediği dolayısıyla bilgi eksikliğinin olduğu bir bölüm. Sabır gösterip herkesin okumasını tavsiye ediyorum ve size çok teşekkür ederim.