Yaşayacağız

Öldürücü silahlardan korkup savaşmamak barışın gelmesi için yeterli değildir. İnsanları kavganın içinden çekip barışı birlikte yaşamayı öğretmek gerekiyor. Günlük yaşamımızda karşılaştığımız sorunları kavga ederek değil anlaşarak belki de biraz özveride bulunarak çözüleceğini yaşamın geçerli bir ilkesi kabul etmek zorundayız. Bu ilkeyi kafamıza yüreğimize yazmak, uygar olmanın olmasa olmazıdır.

Ortadoğu politikasını günübirlik değiştiren Türkiye, emperyalist güçlerin orta doğuya girişini haklı göstermek için ve halkın buna bakışını değiştirmek için elerinden geleni yapıyor.Yaşam şeklimiz okadar çarpık ve yaman çelişkilerle dolu ki susan gönül razı değil konuşsan ne fayda….Ülkenin bir köşesinde deprem oldu ‘’vatan hainliği’’ne yorumladık.Kutular içinde sopa,taş,bayrak gönderdik vahi gelmişti sanki ilahi adalet deyip Tanrıyla özdeşleştirdik.

Gelelim insanlık sınavından kaldığımız ülkemizin bir parçasını yasa boğan canlarından can koparan ikinci olaya REYHANLI patlaması. Bu patlamanın yaşandığı zamanlarda güzel ülkemin ‘’aydın insanları’’ derbi maçına kitlenmiş, tv dizileri reyting rekoru kırarken gözyaşı, acı, kederi yaşayanlar sadece patlamanın meydana geldiği yer oldu. Tanrı aşkına bu yayın yasağı da neyin nesi? Ortada bir olağanüstü hal var da bizim mi haberimiz yok. Bu yasağı koyanlar mı çok zeki biz mi çok aptalız? İnsanlarımızın acılarının kederlerinin bir dizi bir maç kadarda mı değeri yok ne zaman uyanacağız bu derin uykudan? Deprem’’ ilahi adaleti’’ hani bu olanlar kimin neyin adaleti? Sağlık Bakanlığının yapmış olduğu bir çalışmaya sanal âlemden vatan elden gidiyor naraları atan, isimlerinin başına T.C yazıp vatansever magandalığı yapan aksini düşünenleri vatansızlıkla, hainlikle suçlayan milyon kitle nerede merak etmiyor değilim. Oysa rahmetli can yücelin’’duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez’’ deyişini şimdi daha iyi kavrıyorum.

Savaşın bir doğ yasası olmadığını biliyoruz. Barışsa bir hediye olarak verilmez insana. Savaşa karşı barış için katilerin önüne dikilmek gerekir.’’Hayır biz yaşayacağız’’ demek gerekir.