Yardım

REHABİLİTASYON. COM ’da bir öğretmenimiz aşağıdaki  ilk paragrafla yardım istiyor. Benimle aynı fikirde olan var mı diye merak ediyorum. Ya da başka önerisi olan. Ben ikinci paragrafta arkadaşımı cevapladım. Umarım yardımcı olabilmişimdir.

     “merhaba benim 6.sınıfa giden orta derecede mental geriliği olan bir yiğenim var.Ablamın da özel ilgisi sayesinde okuma yazma toplama çıkarma çarpma ve saatleri biliyor.Uyumlu sevecen ve zararsız duygusal bir çocuk. Tüm ailemizin neşe kaynağı. Okulda 4.sınıf öğrencisinin pipisine dokunduğu için tacizle suçlandı ama şimdiye kadar böyle bir şey yapmamıştı. Sınıf öğretmeni şimdiye kadar arkadaşlarına hiç böyle davranmadığını söylemiş.8. sınıf öğrencisi aynı şeyi yeğenime yapmış. Yeğenim bunu oyun zannetmiş ya da biri söylediği için yapmış olabilir. Bu olay üzerine 4. sınıf öğrencisinin velisi müdürü şikâyet etmiş. Müdür de çözüm olarak yeğenimi özel alt sınıfı olan başka okula göndermekte de bulunmuş. Biz buna itiraz etmek istiyoruz. Ne yapabiliriz. Yardımcı olabilir misiniz”?

    Merhaba öncelikle yaşadığınız tirajı-komik olay için üzgünüm. Trajikomik zira bu olayın tek suçsuzu yeğeniniz. Öyleyse önce suçluyu bulalım. Bunun için olayı tersinden ele alalım. Sekizinci sınıf öğrencileri yaklaşık 13-15 yaşları arasında çocuklar. Yani ergenliğin handikaplarının en yoğun olduğu dönemi yaşıyorlar ve öğrenme, hissetme, deneme süreci içindeler. Yani suç yok ortada çünkü her canlı bu süreci yaşar. Engelli çocuğumuz model alarak öğrenir her öğrenme sürecini yaşayan birey gibi, pipisine dokunulmuş, haz almış belki da kendisi gibi birini model almış bilinçaltında o da başkasına haz vermek istemiş, en ilkel açıklamasıyla. Peki, suç mu? Hayır. Çünkü ilk belki ve yanlışı doğruyu verilecek tepkiyle öğrenecek. Kısacası suç yok yine. AMA BİRİLERİ VAR Kİ BU DURUM ONLARI RAHATSIZ ETMİŞ. Kim bunlar. Tacize uğradığı varsayılan çocuğun ebeveynleri. Onlar suçlu mu? Hayır, her anne baba çocuğunun özel alanlarına yasak koymuşlardır. “DOKUNULMAZ BÖLGE""İLAN ETMİŞLERDİR. Nedenini tam da açıklayamadan. ÇOCUK TA BU DOKUNUŞLA KENDİSİNİ AŞAĞILANMIŞ, KİRLETİLMİŞ HİSSETMİŞTİR DOĞAL OLARAK VE AİLSİNE SIĞINMIŞTIR. O DA SUÇLU DEĞİL. Ve hala suç da yok ortda. Suçluyu bulmadan ne yapacağımızı bilemeyeceğimize göre suçluyu bulmamız gerekiyor. SEKİZİNCİ SINIF ÖĞRENCİSİ VE DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİSİ. BİR-İKİ-ÜÇ VE DÖRDÜNCÜ SINIF, HENÜZ SAVUNMASIZ ÇOCUKLAR, SUİSTİMALE AÇIK, DAHA ÇOK FİZİKSEL KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLAR. KİMLERDEN KORUNACAKLAR? DOĞAL ERGENLİK SÜRECİNİ YAŞAYAN, YÜRÜRKEN BİLE SARSAK OLABİLEN, DUYGULARI İKİ KUTUP ARASINDA MEKİK DOKUYAN, BİRAZ ÇOCUK BİRAZ GENÇ OLAN VE CİNSEL TEMALARA EN MERAKLI OLDUKLARI DÖNEMİ YAŞAYAN ÇOCUKLARDAN. NASIL KORUNACAKLAR. Bilgiyle donatılarak. Nasıl, birincisi ortam düzenlenecek. Yani büyük çocuklar ayrı binalarda ve ayrı bahçelerde eğitim görecekler. İkincisi bilgilendirilecekler yaşadığı bu yoğun dönemin doğallığıyla ilgili, suçlanmadan ayıplanmadan doğru ve yanlış tercihlerin neler olduğuyla ve sonuçlarıyla ilgili. Tabular hortlatılmadan seviye ve sınır korunarak, üçüncüsü ve en önemli olanı da bu yoğun dürtüsel enerjiyi etkin ve pozitif amaçlara kanalize edecek imkânlar yaratılarak. Peki, bu sürecin sorumlusu kim? SOSYAL DEVLET. Evet, sosyal devlet 6-14 yaş grubunu ayrı bina da olsa bile kısıtlanmış alanlarıyla aynı bahçede topladığı için, yeterli donanıma sahip ergen psikologları bu okullarda istihdam etmediği için, yeterli etkinlik alanları(yüzme havuzu, basketbol sahası, futbol sahası, müzik ve teknoloji laboratuvar vs.) oluşturmadığı için devlet suçlu.

      Beş ve on bir yaş arası çocuklarımıza gelelim. Henüz annenin kanatlarının altından yeni çıkmış, özgür alanları, paylaşmayı, ilginç deneyimleri tanıma çağında çocuklar. AİLELERİ ENDİŞE VE KORKU İÇİNDE ÇOCUKLARININ DERSTEN ÇIKMASINI BEKLER. Henüz hepsi analarının kuzusudurlar. Bu çocukların anneleri bu duygu karmaşası içindeyken en ufak bir ihmal onları dehşete düşürür. Neden ve niçinlere kulakları kapalıdır. SUÇ MUDUR BU? HAYIR. Peki, suç nedir ve kimindir?

      Suç ebeveynleri karma yaş grubunun olası risklerine karşı uyarmayan, sonuçlarıyla ilgili yol haritası belirlemeyen, bu çocuklar için güvenli ortam sağlamayan, nöbetçi öğretmenlik sistemini doğru işletmeyen, bu tür kurumlarda idarecilik yapacak bireyleri yetkinliklerine göre değil, siyasal görüş ve oylarının rengine göre atayan ve gerçekte SOSYAL OLAMAYAN DEVLETTİR.

        EN MASUM, EN MAĞDUR olan gruba bakalım bir de.

        ENGELLİ ÇOCUKLAR kaynaştırma eğitimini almalılar kesinlikle. Suç yok. Her duyguyu, düşünceyi her sağlıklı çocuk, ergen ve de yetişkin gibi yaşıyorlar. Ne bir eksik ne bir fazla. Sadece kamufle edemiyorlar duygularını zekâ kapasiteleri ve aldıkları eğitimle orantılı olarak. Yani cinsel dürtüleri var ve suiistimale açıklar. Onların bu yetersizlikleri diğer çocukların yasak ve gizli dürtülerine malzeme olabiliyor. Çünkü diğer çocuklar ayıp ve yasak öğrendiği için birinin yasak bölgesine aleni dokunmaz. AMA ENGELLİ ÇOCUĞUN kabul GÖRME, SOSYAL STATÜ KAZANMA, BİR GRUBA AİT OLMA GİBİ VAZGEÇİLMEZ VE DOĞAL İSTEKLERİNİ KULLANARAK ONLARI SUÇA TEŞVİK VE ALET EDERLER. Biliriz Kİ ÇOCUKLAR EN MASUM AMA EN ACIMASIZ DA OLABİLEN İNSAN GRUBUDUR VE HEPİMİZ ÇOCUK OLDUK. Engelli çocuğumuzun suçlu olmadığı da kesin. YİNE suçluyu arayalım diyeceğim ama bütün parmaklar, kaynaştıma eğitimi yapılacak okul ve sınıflardaki, tüm personeli eğitmeden, aileleri bu sürece hazırlamadan, kaynaşacak grubu kimlerle ve nelerle kaynaşacakları konusunda eğitmeden ve hiç bir koruma önlemi almadan kaynaştırdığını sanarak inanılmaz yanlışlara çanak tutan DEVLETİ GÖSTERİYOR.

        SUÇLUYU BULDUĞUMUZA GÖRE SÜRECİ  VE YOL HARİTANIZI SİZ BELİRLEYİN.

    BİR İLKİ BAŞARARAK DEVLETİN KENDİSİNİ SORGULAMASINI SAĞLAYIN. BİZ "CANDA ÖZÜR OLMAZ DERNEĞİ" olarak arkanızda duralım. Engelli bir kız çocuğunu kaynaştırmanın adının bile konmadığı okullarda okutarak yaşadıklarımla destan yazabilirim.