Üstün Zekalı Çocuklara Anne Baba Ve Öğretmenler Nasıl Yardımcı Olabilir
Yukarıda belirtilen özellikleri gösteren çocukları ya da öğrencileri olanların ülkemizde sorunlarını çözmeye yardım edecek, ana babalara rehberlik edebilecek kuruluşlar yok denecek kadar azdır. Büyük kentlerimizin bazılarında bulunan Rehberlik ve Araştırma Merkezleri, çocukları tanılamada yardım edebilecek nitelikteki kuruluşlardır, ancak yönlendirme ve bir programa ayırma türünden hizmetler, daha önce de değinildiği gibi ülkemizde mevcut değildir. Ayrıca, A.Ü. Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümüne bağlı olarak kurulan Özel Eğitim Birimi de yeni olmasına karşın bu tür hizmetleri vermeye çalışan bir kuruluştur. Bunlara ek olarak, çeşitli üniversitelerin ilgili birimleri de bu konuda ana-babalara yardımcı olabilirler. Ayrıca fen ve matematik alanında üstün yetenekli çocuklar için Ankara Fen Lisesi de yararlanılması gereken bir olanaktır.
Ancak, yukarıda belirtilen hizmetler yeterli bir düzeyde değildir. Ana-babaların ve öğretmenlerin bu türden çocuklara herhangi bir kuruma götürmeksizin yapabilecekleri çok şeyler vardır. Bunları şöylece sıralamak olasıdır.
Ana-babalara öneriler:
Ne kadar üstün zekalı olursa olsun, çocuğunuzun halâ bir çocuk olduğunu unutmayınız. Sevgiye olduğu kadar denetlenmeye, disiplinli bir ilgiye, ana-babasınca kabul edilmeye, kişisel bağımsızlığını kazanmaya ve sorumluluklar almaya gereksinimi vardır.
En iyi biçimde gelişebilmesi için ana ve babanın değer sistemleri biri birine uygun olmalıdır. Bunun anlamı, çocuk yetiştirilirken, nelerin verilip nelerin verilmemesi konusunda ana-baba arasında büyük görüş ayrılıklarının bulunmaması gerektiğidir.
Çocuğun yetiştirilmesinde ana, baba birlikte çabalamak durumundadırlar. Sayıları, zamanı, sözcüklerin söylenişini v.b öğretirken, gerek evde gerekse çevrede ortak bir sorumluluk almaları önemlidir.
Çocuğun okuma, müzik, şiir, düşünülerini tartışma ve kendini ifade etme becerilerini geliştirmesi üzerinde önemle durulmalı, çocuğa bol bol kitaplar okunmalıdır, ilgi duyduğu/okuldaki faaliyetleri yakından izlenmelidir.
Mutlu bir aile ortamının çocuğun gelişimindeki öneminin unutulmaması gerekir. Sonu gelmeyen tartışmalar, boşanma her çocuk gibi üstün zekalı çocuğu da çok etkiler.
Üstün zekalı çocuklar yaşıtlarından önce yetişkin sorunlarına ilgili ve duyarlı hale gelmektedirler. Örneğin: cinsiyet, ölüm, hastalık, savaş, parasal konular v.b. Bu alanlardaki deneyimlerinin eksikliği sonucu, sorunları çözmede güçlüklerle karşılaşırlar, onlara söz konusu ve benzeri alanlarda ana-babalar gerekli yardımları yapmalıdır.
İyi kitapların, dergilerin ve diğer araç ve kaynakların evde çocuğu eğitmekteki önemi daima göz önünde tutulmalıdır. Ansiklopedi, çeşitli levhalar benzeri kaynaklar bu açılardan önemlidir.
Çocuğun sağlam bir öğrenme temeline sahip olmasını sağlamak için, müzelere, tarihi yerlere, sanat galerilerine, v.b yerlere götürülmesi çeşitli kaynaklarca önerilen bir husustur.
Ana, babalar özellikle çocuğun sormuş oldukları sorulara "yeter artık" diye yanıt vermemeye dikkat etmelidirler. Altıncı maddede değinilmiş olan konulardaki sorularını, azarlayarak ya da yanlış biçimde yanıtlamaktan kaçınmaları hele, bunları büyüyünce öğrenirsin diye baştan savma yanıtlar vermemeleri gerekmektedir. Çocuğun tüm sorularına, ister uygun bir ortamda sorulmuş olsun isterse olmasın doğru yanıt vermek durumundadır. Örneğin uzaya atılan roketlerin Tanrı'yı vurma ihtimali var mıdır?" türünden sorularla çeşitli kavramların açıklığa kavuşturulmasını gerektirecek yanıtların verilmesi söz konusu olabilir.
Üstün zekalı çocuğun ilgi alanlarının çeşitliliği unutulmamalıdır. Ancak uzun bir süre bir konuda ilgisini yoğunlaştırmayabilir. Bu nedenle çocuğun ilgilerini destekleyerek, bir konuya daha uzun süre ayırmasını sağlamak ana-babalara düşen bir görevdir.
Ana-babalar çocuklarının tüm yaşantısını aşırı biçimde yönlendirmekten de kaçınmalıdırlar. TV seyretmek, resimli mecmualara bakmak, oyun oynamak v.b etkinlikleri yapmak da onların hakkıdır.
Çocuğun, fantezileri, varsa hayali arkadaşları, alışılmışın dışındaki düşünüleriyle doğrudan ya da dolaylı biçimde olumsuz tutum takınmaktan ve alay etmekten kaçınmalıdırlar.
Çocuğun ilgi ve üstünlük gösterdiği dallarda, ana babalar yeterli kalamadıkları zaman, olanakları el verdiğince özel ders v.b kolaylıkları çocuklarına sağlamalıdır.
Öğretmenlere öneriler:
Sınıfınızda üstün zekalı çocukla karşılaştığınızda (yukarıda belirtilen özellikleri dikkate alarak) paniğe kapılmamanız gerekir.
Çünkü üstün zekalı çocuğun öğretmeninin de mutlaka üstün zekalı olması gerekmez. Ortalama (normal) bir öğretmen çeşitli açılardan üstün zekalı çocuklara kaynaklık ve önderlik yapabilir.
Hangi semtte ya da hangi sosyo-ekonomik tabakada öğretmen olursanız olun üstün zekalı çocukla karşılaşabilirsiniz. Çok çok üstün özellikleri olan çocuklarla belki tüm öğretmenliğiniz süresince bir kez karşılaşabilirsiniz.
Sınıfımızdaki üstün zekalı çocukların tümü, sınıf çalışmalarına karşı istekli ve ilgili olmayabilir. Bunun nedeni kısmen sınıf etkinliklerinin yeterince uyarıcı olmamasından gelebilir.
Küme olarak üstün zekalı çocukları öteki çocuk kümeleri ile karşılaştıracak olursak, genellikle üstün ve elverişli sonuçlar sağladıklarını görürüz. Bununla beraber, üstün zekalı çocuklar arasında yaşlarına göre, boyca küçük, toplum içinde kendini huzursuz hisseden, duygusal bozukluğu olanlara da rastlanır. 'Bu nedenle, üstün zekalıları tanımlamada kesinlikle fiziksel özellikler-kullanılmamalıdır. Görünüş açısından her biçimde olabilirler.
Üstün zekalı çocukların ihtiyaçlarını karşılarken çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. İlk önemli sorun, öğrencilerin anlıksal yeteneklerinin büyük farklılıklar göstermesidir. Sınıflar yükseldikçe anlıksal yetenekler açısından söz konusu değişkenler artar. Tıpkı ayrı hızla yarışan otomobillerin yol uzadıkça aralarındaki mesafenin açılması gibi, anlıksal gelişme hızları biri birinden farklı olan öğrencilerin uygulanan okul programında geçirdikleri süre arttıkça aralarındaki fark da çoğalır. Öyle ki; bir zaman sonra öğretmen, öğrencilerinden bir kısmının basit toplama ve çıkartma işlemlerinde bile güçlük çekmeğe devam ettiği halde bir kısmının ise şimdiden cebir ve geometriyle rahatça uğraşacak duruma geldiğini görecektir. Bu öğrencilerin ihtiyaçlarını nasıl karşılamak gerekir. Küme çalışmalarında ve benzeri etkinliklerde üst düzeydeki öğrencilere ek ev ödevleri ya da konuya ilişkin detaylı incelemeleri gerektirecek proje çalışmaları ile bu çocuklara program zenginleştirmesi uygulamak olasıdır.
Önemli bir yetersizliğin olduğu ikinci bir alansa, müfredat programlarının gerektirdiği bilgi ve becerilerle ilgilidir. Günümüzde ilkokul öğretmenlerinden, bilimin her dalında, matematik, dilbilgisi, güzel sanatlar, sosyal bilgiler ve daha bir sürü ayrıntılı konularda, 6-14 yaşlar arasındaki genç kafaların kendisine yönelteceği soruları rahatlıkla cevaplayabilecek kadar iyi yetişmiş olması beklenmektedir. Halbuki, üstün zekalı çocuk, bilhassa kendisinin özel olarak ilgilendiği konularda öğretmeninden daha fazla bilgi sahibi olabilmektedir. Bunun sonucu olarak, öğretmen çocuğun üstünlük gösterdiği alanlarda kendisine sınıf etkinliklerini yürütmekte yardımcı olmasını sağlayacak olanakları tanımalıdır.
Yukarıda değinilen PROGRAM ZENGİNLEŞTİRME üstün zekalı çocuğun eğitiminde kullanılabilecek en iyi yaklaşımlardan birisi olarak görülmektedir.10 Zenginleştirme, üstün zekalı çocuğun, üstün olduğu yanları ve belirgin anlıksal becerilerini daha çok geliştirmeyi hedef alan bir etkinlik tipi olarak tanımlanabilir. Yatay ya da dikey olarak yapılabilmektedir. Yatay zenginleştirmede okul programına ek olarak, resim, müzik, yabancı dil, v.b alanlarda çocukları ilgi ve yeteneklerine göre yetiştirmek söz konusudur. Dikey zenginleştirmede müfredat programı uygulanırken çocuğu daha derinlemesine ve detaylı incelemeler yapabileceği projelere yöneltmek söz konusudur.
Bu tür öğrencilerin öğretmenlerinin nitelikleri başında, kapsamlı bir meslek tecrübesine ve yapılan hataları kabul edebilme yeteneğine sahip olmaları gelmektedir. Herşeyi bildiğini sanan ve kendisinin bütün bilgilerin kaynağı olduğunu iddia eden bir sınıf öğretmeninin, üstün zekalı çocuklar arasında çok geçmeden başarısızlığa uğrayacağı açıktır. Üstün zekalı çocukların öğretmenlerinden beklenen özellik "bilmiyorum" diyebilmesi, bunun yanında çocuğu uygun kaynaklara yöneltmesidir. Öğretmenin geniş bir tecrübeye sahip olması çocukların daha canlı ve daha kişilikli bir öğrenim yaşantısı sağlamasına büyük ölçüde yardım eder.
Prof. Dr. Ayşegül ATAMAN
[ Üyelere Özel ] 09-12-2007 16:16:58
üstün zekalılar öğretmenliğinden mezun olmak sanırım çok fazla sorunu çözmüyor.Mezun olan arkadaşlar alınmasın lütfennn...Kurumumda çalışan öğretmenlere konuyu bir kez anlatırken üstün zekalılar öğretmenime daha fazla zaman ayırmam gerekiyor.mezun olan arkadaşlar yeterli mi.mezuniyette bunun kıstası nedir diye merak ediyorummm
[ Üyelere Özel ] 30-11-2007 22:36:46
Sınıf Öğretmenlerinin üstün zekalı öğrenciler için neler yapabilecekleri ile ilgili hizmet içi eğitim almaları gerektiğini düşünüyorum
[ Üyelere Özel ] 29-11-2007 10:14:33
Ben üstün zekalılar öğretmeniyim ancak çalışamıyorum ülkemizde üstün zekalılar okulu yok üstün zekalı eğitiminde kullanılacak müfredat yok. Üstün zekalılar öğretmenliğinden mezun olanlar sınıf öğretmeni yada zihinsel engelliler öğretmeni olarak çalışıyor bu alanda pek çok bilgiye sahip olmama rağmen kullanamıyorum yukarıda yazılan bilgiler teoride kalıyor.Eğitimde fırsat eşitliğini savunuyoruz;zihinsel engellilere özel eğitim verirken üstün zekalılara vermiyoruz.