Ülkemizde Engellilere Multidispliner Yaklaşımlar Ve Karşılaşılan Sorunlar
İşsizlik oranları son yıllarda azalsa da onlar her daim işsizler!
Toplumdaki diğer bireyler gibi engelli bireyler için de çalışma hakkı, toplumsal ve ekonomik yaşamda katılımda çok önemli rol oynamaktadır. Engelli birey çalıştığı ve ürettiği sürece özgüveni artar, kendini gerçekleştirir, toplum içinde varlığını sürdürür ve en önemlisi de tüketen değil üreten birey haline gelir.
Ülkemizde son yıllarda engelli istihdamına yönelik olarak çeşitli düzenlemeler yapılmaktadır. Ancak bu düzenlemeler, istihdamı arttırmada yeterli olamamaktadır.
Yapılan düzenleme ve çalışmalara göz atacak olursak:
- Anayasamızın 61. maddesine göre; “Devlet sakatların korunmaları ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirler alır”.
- 4857 sayılı iş kanununun 30. maddesine göre “ 50 ve üzerinde işçi çalıştıran işyerleri kamuda % 4, özel sektörde ise % 3 oranında engelli çalıştırmak zorundadır.
- Başbakan R.Tayyip Erdoğan 2005 yılını “özürlülerin istihdam yılı” ilan etmiş, ancak o yıl kamuda yalnızca 1728 kişi istihdam edilince 24/06/2006 tarihinde 2006/15 sayılı genelgeyi yayınlamak zorunda kalmıştır. Genelgede engelli istihdamı konusunda gerekli hassasiyet ve sorumluluğun gösterilmesi rica edilmektedir.
- 2008 yılında yürürlüğe giren yeni sosyal güvenlik yasası, iş kanununun 30. maddesinde değişikliğe giderek, özel sektörde % 3 engelli ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu kapsamından eski hükümlüyü çıkararak, yalnızca engelli istihdamını zorunlu kılmıştır.
- Yine aynı düzenleme kapsamında % 3 zorunluluk kapsamında engelli istihdam eden özel sektörde SGK primlerinin tamamı, gönüllü olarak engelli istihdam edenlerde ise SGK primlerinin yarısı hazine tarafından karşılanmaktadır.
Tüm bu çalışma ve düzenlemelere rağmen niçin engelli istihdamında sıkıntılar yaşanmakta, kamu ve özel sektörde istenilen sonuçlar elde edilememektedir? Bunun birçok nedeni vardır. Başlıcalarını sıralayacak olursak:
- Engellilerin eğitim ve mesleki beceri düzeylerinin düşük olması,
- Mesleki rehabilitasyon konusundaki yetersizlikler,
- Engellilerin eğitim ve rehabilitasyonu işinin özel sektöre devredilmesi, ticarileştirilmesi ve devletin bu alanda yeterince yatırım yapmaması,
- Engellilik konusunda toplumsal duyarlılığın gelişmemiş olması,
- Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülkelerden olmamıza rağmen (14/07/2009), henüz daha işlerlik kazanmaması,
- Engellilerin kamusal alana erişimlerini sağlayacak fiziksel ve sosyal olanakların yetersizliği,
- Engelli istihdam etmesi zorunlu olan özel işyerlerinin denetiminin yetersizliği, çalıştırmadığı engelli başına özel sektöre aylık 1552 TL cezai yaptırım uygulayan devletin kendi kadrolarındaki 38.192 engelli açığını doldurmaması,
- 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren sağlık kurulu raporlarında kullanılmaya başlanan Balthazar Ölçeği. Özür oranlarının uluslar arası standartlara göre belirlendiği bu ölçekle 1 Ocak 2007 öncesinde % 60 orana sahip bir engellinin, bu tarihten sonra aldığı raporda özür oranı % 25-30’lara kadar düşmektedir. Ülkemizde engelli sayılabilmek için en az % 40 özür oranı arandığından, bir anda binlerce engelli mağdur duruma düşmüştür.
NE YAPMALI?
- Engelli istihdamı konusunda sistemli bir iş analizi ve meslek tanımlaması çalışmasının yapılması. Şu ana kadar engellilerin, sahip oldukları engelden kaynaklanan özellikleri ve nitelikleri de dikkate alınarak, hangi işlerde çalışabilecekleri konusunda, elde ciddi bir araştırma, bir çalışma yapılmamıştır.
- Milli Eğitim Bakanlığı’nca mesleki rehabilitasyona ağırlık
verilmesi,
- Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin yaşama geçirilmesi
- Engellilik konusunu yardım-muhtaçlık ekseninden alarak insan hakları eksenine taşımak,
- Engelliler ve engelli istihdamı konusunda devletin, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının sosyal sorumluluk ve farkındalık arttırıcı çalışmalara ağırlık vermesi. Ülkemizdeki sosyal ve ekonomik yapının, engellileri de içerecek bir şekilde düzenlenmemiş olması, işverenlerin engellileri çalıştırmak konusundaki çekingenlikleri ve önyargıları da istihdamın önündeki engeller arasındadır. Bazı işler vardır ki engelliler bunları gerçekten diğer insanlardan daha iyi yapabilmektedir, bunlar kanıtlanmıştır. Toplum bu konuda bilinçli değildir. Bu bilinç olmadığı için de özellikle, işveren kesimi, "acaba yapabilirler mi" kaygısı içerisinde hareket etmektedirler. İşe alınan engellinin o iş ortamında başarılı olabilmesi, üretken olabilmesi için de işyerinde bazı düzenlemeler yapılması, önlemler alınması,
- Kamu, yerel yönetim, sanayi ve ticaret odaları işbirliğiyle engelli istihdamına yönelik projeler üretilmesi,
- Engellilerin kamusal alana erişimlerini ve orada var olmasını sağlayacak fiziksel ve sosyal olanakların sağlanması,
- Engelli istihdamında özel sektörü teşvik yalnızca % 3 zorunluluğa uygulanmaktadır. Gönüllü istihdamda ise teşvik yarı yarıya düşürülmektedir. Zorunluluk istihdamda olduğu gibi gönüllü istihdamda da SGK primlerinin hazine tarafından ödenmesi,
- İŞ-KUR’un engelli istihdamı konusunda denetimlerinin arttırılması,
- Engellilerin iş yaşamında karşılaştıkları ; olumsuz iş ve işyeri koşulları, sosyal güvenlik sorunları, yetersiz ücretlendirme, işinde ilerleyememe, sosyal, hukuksal ve psikolojik sorunlar gibi konularda ilgili bakanlıkların düzenleme yapması,
- 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren sağlık kurulu raporlarında uygulanmaya başlayan Balthazar Ölçeği nedeniyle mağduriyet yaşayan ve bir anda hakları elinden alınan engellilerin mağduriyetlerinin önlenmesi için, ülkemizde engelli sayılabilmek için alt sınır olan % 40 özür oranının % 20 ya da % 25’e çekilmesi,
- En acil yapılması gereken de , hükümet yetkililerinde de ifade ettiği gibi, kamuda boş durumda bulunan 38.192 engelli kadrosunun en kısa sürede doldurulması…
KAYNAK: DİPNOT TV
[ Üyelere Özel ] 12-12-2010 22:14:52
engelliler konusuna yaklaşımn çok gzel canım kardeşim. tm kalbimle sana katılıyorum ve başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar