Travma ve İyileşme

Psikolojik travma, psikolojik travmanın sosyal boyutu ve sağaltım süreci ele alınmaktadır.

Psikolojik travmanın ve psikolojik travma çalışmalarının tarihi öylesine kaotiktir ki bu kaos, günümüzde dahi, bazı toplumlar ve kesimler içerisinde hala çözüme kavuşturulmamıştır. Söz konusu toplumlar/ kesimler içerisindeki bir travma mağduru, kadın ya da çocuksa ve travma, insan eliyle yaratılmış nitelikteyse (bir grubu veya bir kişiyi hedef alıyorsa) seyirci konumundakiler adına genellikle iki eğilim mevcuttur: Travmatik olayın üzerine kalın bir perde çekmek veya failin penceresinden bakarak mağduru suçlamak. Bu tür durumlarda ise mağdurun ikincil travmalara maruz kalması kaçınılmazdır. Psikolojik travmalar nedeniyle ruh sağlığı hizmetlerine başvuran mağdurların tanı ve tedavisi büyük bir özen gerektirmektedir. Ancak iyileşme ömür boyu kalıcı nitelik sergilemez. Travmatik etkiler, mağdurun yaşamı boyunca canlanma riski taşır. O yüzden danışan, terapötik süreç tamamlandığında, yeniden aynı noktaya dönüş olasılığı için açık bir kapı bırakmalıdır.