Sosyal Hizmet-Eğitim ilişkisi

Sosyal hizmetin eğitimle ilişkisi,eğitim sürecinde bireye yaklaşımı......
Sosyal hizmet,gerek birey gerek grup gerekse toplumun içinde varolan ve varolmaya çalışan bireylerin,grupların sorunlarını kendisine çalışma alanı olarak seçmiş,kendisine özgü metot ve yaklaşımlarla sorunlara çözüm odaklı yaklaşan ve çözümler geliştirme noktasında sosyal adalet, sosyal eşitlik perspektifine sadık kalan ve bunlara artı değer katan bir meslek disiplinidir.
Sosyal hizmetlerin çıkış noktası olan sanayileşmeyle birlikte insan sorunlarının çeşitlilik kazanması sosyal hizmet mesleğinin de kendi içerisinde sosyal hizmetin ana omurgasina bağlı kalma koşuluyla okul sosyal hizmet,adlı sosyal hizmet,tıbbî sosyal hizmetler ..şeklinde alanlara ayrılmasını gerekli kılmıştır.Eğitim sosyal hizmetler ilişkisinin tamda bu noktada ortaya çıktığını söylemek olasıdır.
Eğitim ve öğrenme bireyin anne karnında başlayıp yaşamının sonuna değin devam eden bir olgu olduğu bilimsel olarak ortaya konulmuştur.Aynı zamanda bireyin özelikle üç aşamada (psikososyal,psikoseksüel,bilişsel) gelişim ve değişim gösterdiği yine insan dokusu üzerine kafa yoran bilim insanı tarafından kabul gören bir anlayıştır.Bu gelişim aşamalarının her biri kendi içerisinde devinim gösterse de aynı zamanda birbiriyle ilişki içinde oldukları yani psikososyal bir nevrozun bilişsel bir gelişimi etkileyebileceği su götürmez bir gerçekliktir.Sosyal hizmet disiplininin genelci yaklaşımı olan "çevresi içinde birey" vurgusu bu konuya açıklık kazandırmaktadır.
Postmodern çağın baş döndürücü döngüsü insan yaşamına birçok kolaylıklar kazandırsada kazandırdıklarının aksine birtakım olumsuzluğuda beraberinde getirmiştir.Ne yazıkki insan gerçeğinin bir parçası olan eğitim de bu olumsuzluklardan nasibini almış durumdadır.Eğitimdeki olumsuzlukları giderme noktasında kendi kendine yeterlilikte problemler yaşayan insanoğlu bu problemlerin aşılmasında veya aşılamayanların ise minimize edilmesinde sihirli bir değneğe ihtiyaç duymaktadır.Bu sihirli değnek misyonunu üstlenmiş olan sosyal hizmet bireyi; önleyici, koruyucu, destekleyici ve güçlendirici bir felsefe geliştirerek görevini yerine getirme idasını sürdürmektedir.
Yaşanılan yüzyıl her ne kadar teknoloji,kapital(para)üzerine kurulu bir düzeni teşkil etse de sistemin altındaki asıl ezici güç bir kitle imha silahı olan eğitimdir.Eğitimin ilk halkasını oluşturan aile içi eğitim okul eğitiminden farksız olarak bireyin başarısına odaklanmış bir amaca hizmet etmektedir.Bu birey-basarı ikileminde çıkan sorunların aşılması,bireye başarı yolunda hizmet eden disiplinlerden bir tanesi de sosyal hizmetlerdir.
Bireyin gelişim gösterdiği aşamalarda çözümlenemeyen herhangi bir sorun kişinin ruhsal,zihinsel ve bedensel yapısında nevrozlar oluşturabilir.Bu nevrozlar kişide kendisini farklı semptomlarla ortaya koymaktadır.Bu nevrozlar kişinin eğitim yaşaminida kaçınılmaz olarak sekteye uğratmaktadır.
Sonuç itibariyle eğitim , bireyin kendisini varetme aşamasındaki en etkili olgudur.Bu varetme ilişkisi içerisinde birey-aile,birey-okul,birey-toplum çemberi içerisinde başarıya odaklanmış olan insanoğlunun en büyük yardımcılığı misyonunu üstlenmiş olan sosyal hizmet anlayışı hipotetik,analitik,sistematik gibi bütün düşünme yöntemlerini teori ve pratikte uygulamaya geçirerek bireyin eğitim başarısının yolundaki engelleri kaldırma idasını sürdürmektedîr.Bu idasını sürdürürken de gerekli disiplinlerle barışçıl ve uzlaşmacı bir anlayışla işbirliğini önemli bulmaktadır.
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.