Sınır Yoksa Şiddet Başlar

Yaşadığımız toplumun 1990’lı yıllarda çocukluk çağını yaşayan bireylerde doyum problemleri günümüzde yeni yeni patlak vermeye başlamıştır. Gerek çocukların isteklerinin sınırlandırılmaması gerekse aile büyüklerinin çocukların dokunulmazlıklarının pekiştirmeleri mevcut problemin daha da katmerlenmesine neden olmaktadır.
Çocuklar davranış yapılarını oluştururken davranışın nasıl başlaması gerektiği ve nerede sonlandırılması gerektiğini dışarıdan verilen yönergelerle ebeveynden öğrenmektedir. Bu öğrenme biçimi çocuğun ve dolayısıyla gelecekteki yetişkinin doyum sağlama çıtsını oluşturmasına yardımcı olacaktır. Bu doyum çocukluk çağında sınırlarını bilmez ise ilk 7 yıl sorun olmayacaktır. Keza ilk 7 yıl çocuğun istekleri karşılanabilecek düzeydedir. Ne zamanki çocuk ilköğretime son yıllarda okulöncesi eğitimin yaygınlaşmasıyla okul öncesi dönemde sorun yaşanmaktadır. Çocuğun sınır bilmemesi arkadaşlık ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Çocuk karşısındakiyle sadece isteklerini yaptırmak için yönelmekte fakat olmayınca da şiddete yönelmektedir. Bu da çocuklarda okul öncesinde davranım bozukluklarına neden olmaktadır. Çocuk ilk 7 yıl istekleri yapılan çocuk okul yıllarına başladığında sınırlandırılmaktadır. Bu sınırlandırılmalar çocukta engellenmişlik oluşturmakta bu engellenmişliğin sonucunda da çocuklarda şiddet ortaya çıkmaktadır. Aileler ise bu durumun nedenini okul ve arkadaşlarında aramaktadır. Görünürde okul ve arkadaşlarda problem gözlenmektedir fakat problemin yönü farklıdır. Kaynağı çocuğun sınır bilememesi nedeninden kaynaklanmaktadır.
Sınır bilinci aile içerisinde otorite karmaşalarına da neden olmaktadır. Aile içerisinde otorite ebeveynde olması gerekirken bir süre sonra çocuk hakimiyeti eline alır. Ev içerisinde her ayrıntı çocuk merkezli çocuğa sorularak ve başka bir alternatifi olmadan yapılmak zorunda kalınmaktadır. Yapılmanın gerekçesi de çocuğun olay çıkarmamasıdır. Keza yaşamın ilk yıllarında çocuğun üzülmemesi gerekçesi ile gerçekleştirilen sınırsız istekler bir süre sonra çocuğun huzur bozmasını engellemek için yapılmaktadır. Durum tamamen değişmiş mevcut düzeni korumak amacıyla çocuğun istekleri karşılanmaktadır.
Çocuk genel itibariyle haz duyacağı davranışları yaşamakta ve bunların süreklilik arz etmesini istemektedir. Çocuğun bu durumunda ihtiyacı olan kadarı verilmeli, gereğinden fazlasından kaçınılmaktadır. Keza sınır bilinci çocuğa öğretilmediğinde sosyal yaşamında sorun yaşacağı gibi aile içerisinde potansiyel problem olarak görülmektedir. Şiddete başvurmaları ise sınırlandırılmışlıktan kaynaklanan bir sonuçtur. Sınır bilinci çocukluk yaşında aşılanmazsa sosyal sorunların yanı sıra yaşamdan haz almaları da mümkün olmayacaktır.
Kaynak: PDR.Halil İbrahim Yıldız
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.