17-06-2020 |

Paranoid Bozukluk -- Kuşku Bozukluğu

Paranoid Bozukluk -- Kuşku Bozukluğu

Paranoid Bozukluk, nam-ı diğer Kuşkucu Kişilik Bozukluğu. Önceki adı ise Sanrısal Bozukluk. Birçok isimle anılmış bu psikolojik hastalık kendisini paranoyalarla (hezeyan, sanrı, delüzyon) belli eder. Bu paranoyalar olmayan olaylara kişiyi öyle inandırır ki kişi sanrılarından bir türlü vazgeçmez. Kesin kanıtlara rağmen olayları kendi gerçekliğiyle yorumlar, kendisine has anlamlar çıkarır. Dış gerçeklik görünmez, duyulmaz konumdadır. Psikoza giren hasta gerçekliği idrak edemez hale gelir. Paranoid bozukluk, güvensizlik ve kuşkuculuk ile karakterize bir psikolojik hastalıktır.

 

Nedir Bu Kuşkucu Kişilik Bozukluğu?

   Öncelikle belirtmekte yarar var ki herkes şüphelere ve hatta bazı paranoyalara sahiptir. Sağlıklı insanlarda da paranoyaların olması gayet doğaldır. Ancak kişi eğer hayatını Descartes boyutunda bir şüphecilikle yaşıyorsa, günlük hayatının kalitesi ve işlevi yok denecek kadar azaldıysa paranoid bozukluk gücü eline almış demektir. Paranoid Bozukluğu olan her birey ise şizofreni değildir.

DİPNOT: Paranoid bozukluğu olan bireyler diğer insanların kendisine yönelik davranışlarını aşağılayıcı veya tehditkâr bulur. Kişi karşıdan gelen uyarıcılara aşırı duyarlı ve seçici davranır.

Dikkate alınması gereken bir diğer husus ise bu davranışların hastalığı olan bireylerde bir kişilik özelliği olarak görülmesidir. Bu belirtiler köklü davranış kalıpları olarak görüldüğü için ayrıştırılması giderek zorlaşır. Birey dünyayı yıllardır bu şekilde algıladığını savunarak sorununun olmadığına kendisini inandırır. Bu inançla tedavi aranmaz ve gelen yardımlara kişi kendisini kapatır.

Nokta Atışlarla Belirtiler

Yeterli temele dayanmadan;

  • Sömürüldüğünü, kendisine kötülük yapıldığını, aldatıldığını düşünmek,
  • Çevresinin kendisine olan bağlılıklarında ya da güvenilirlikte kuşku,
  • Söylediklerinin kendisine karşı kullanılacağından korkmak, içe kapanmak,
  • Sıradan sözlerden aşağılama ya da tehdit çıkarma,
  • Sürekli kin beslemek ve bağışlayıcı olmamak,
  • Başkalarının davranışlarını kişiliğe ya da saygınlığa saldırı olarak anlamlandırmak ve birden öfkelenmek, saldırganlaşmak,
  • Eşinin ya da birlikte olduğu bireyin, kendisine bağlılığıyla ilgili, yenileyici, yersiz kuşkular,

Bu hastalığa sahip bireyler gerçekçi kanıtlara rağmen düşündüklerini karşı tarafa empoze etmeye çalışır. Çoğu zaman takip edildiğini, onunla uğraşıldığını düşünür ve buna inanılması gerektiğini iddia eder. İlerleyen boyutunda kişi ‘MIT’in dahi onu takip ettiğini söyler. İhanete uğramaktan aşırı korktukları için aşırı kıskanç ve kontrolcü olurlar. Her zaman haklı çıkmak için üst düzey çaba sarf ederler. Bunda inat ederler.

Kesinlikle Tedavi Edilebilir Bir Hastalıktır

Bu hastalık kesinlikle tedavi edilebilir. Yeterli psikoterapi ile tedavi sürdürülebilir bir hale de getirilebilir. Ancak her kişilik bozukluğunda olduğu gibi kişinin hastalığını kabullenmesi ve inanması gerekir. Bunun için ilk adım hastanın iç görüsünün geliştirilmesidir. Bu hastalıkta ilaçlar, şüpheyi ve kuşkuyu arttırdığı için ilk adımda tercih edilmez. Öncelikli amaç, terapistle hasta arasında sağlıklı ve güvenilir bir ilişki kurmaktır. Bunu yapmak oldukça zaman alır, aile ve çevre desteği son derece gereklidir.

Aile ve Çevre Desteği

Paranoid Kişilik bozukluğu tedavisinde ilk uyarı hastanın çevresine yapılmalıdır.Destekleyici ve anlayan bir çevre her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da tedavi zeminini mükemmelleştirir. Hasta kişinin söylediklerine (çoğu zaman paranoyaları) ne kadar saçma olursa karşı çıkılmamalı ya da desteklenmemelidir. Kişinin içinde bulunduğu durum, paranoyaları göz önünde bulundurularak empati yapılması gerekir. Doğru yapılan empati kişinin güveninin kazanmasını sağlar ve profesyonel yardıma gidilmesi kolaylaşır.

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı
Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Psikolog