Özel Eğitimin Geilişimi Hakkında Röportaj
ÖZEL EĞİTİMİN GELİŞİMİ VE GELİŞİRKEN; TİCARETLEŞTİRİLMESİ, ÖZEL EĞİTİMİN SUİSTİMAL EDİLMESİ HAKKINDA, ÖZEL EĞİTİM BÖLÜM BAŞKANI DOÇ. DR. TEVHİDE KARGINLA YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJI SİZİNLE PAYLAŞIYORUZ
EBF GAZETESİ: Özel eğitim nedir?
TEVHİDE KARGIN: Bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal özellikleri bakımından akranlarından farklı özellikleri olan çocuklara özel olarak yetiştirilmiş personel, özel olarak düzenlenmiş çevrede (bu çevre her zaman ayrı okulu içermiyor, kaynaştırma okulları da olabilir) verilen eğitim hizmetlerine özel eğitim hizmetleri diyoruz.
EBF GAZETESİ: Devletin özel eğitime bakış açısı nedir ve ayrılan bütçe sizce yeterli düzeyde mi?
TEVHİDE KARGIN: Elbette ki yeterli düzeyde demek çok zor çünkü özel eğitim alanı Türkiye'de gelişmekte olan bir alan. Devletin özel eğitime bakış açısı çok genel bir kavram ve ne açıdan baktığımıza bağlı. Bugün sağlanan pek çok hak olduğunu biliyoruz ama bunların hayata geçirilmesinde bazı sınırlılıklarımız var. Finansman, personel, personelin niteliği-niceliği, toplumun geniş kesimlerine özel eğitim sorumluluğu verme konularında sıkıntılarımız var. Özel eğitime gereksinimi olan bireylerle beraber yaşıyoruz ve toplum içerisinde bu bireylerin eğitimi, yaşam olanakları sadece özel eğitimle ilgilenen kişilerle yürütülmemeli, toplumun tüm kesiminin bu bireyleri sahiplenmesi ve sorumluluklarını üstlenmesi gerekiyor. Bu açıdan baktığımızda yapılan düzenlemelerin yeterli olmadığını söyleyebiliriz.
EBF GAZETESİ: Devletin özel eğitim kurumlarını denetim hizmetlerini nasıl buluyorsunuz?
TEVHİDE KARGIN: Denetim ve standartlar yeterli değil. Standartları çok iyi koymak, bu standartların hayata geçirilmesini sağlamak gerekir. Aksi takdirde hayata geçirilemiyorsa, bu hizmetleri sağlamıyorsa o zaman özel eğitim kurumlarına yönlendirmemek gerekir. Bir de suiistimalleri duyuyoruz yani çocuklar eğitim kurumlarına devam etmediği halde kurumlara ödemeler yapılıyor bunların ne kadarının doğru ne kadarının ne kadarının söylenti olduğunun iyi bilinmesi lazım. Bir hizmet verilmek için yola çıkılıyorsa bu hizmetin gerçekten ilgili kişilere ulaşılıp ulaşılmadığını kontrol edilmesi gerekir. Eğer ulaşılmadığına ilişkin sıkıntılar varsa da o zaman bunların ortadan kaldırılması için çalışılmalı, iyileştirmelerin yapılması gerekir.
EBF GAZETESİ: Devletin özel eğitim kurumlarında eğitim gören çocuklar için sağladığı maddi desteğin bazı ailelerce ve özel eğitim kurumlarınca kullanılması konusunda neler düşünüyorsunuz?
TEVHİDE KARGIN: Olumlu yönlerine baktığımızda devlet diyor ki; bu çocukların özellikle erken dönemde, okul öncesi dönemde eğitim kurumlarında yeterince destek eğitim veremiyorum bunların maddi giderlerini ben karşılayayım bu çocuklar farklı eğitim ortamlarında özel eğitim kurumlarında eğitim alsınlar. Ülke geneline baktığımızda özel eğitiminden birçok çocuğun yaralandığını biliyoruz. Bunlar olumlu gelişmeler, ayrıca aileler çocuklarını evlerinde tutmamaya, çocuklarının eğitiminden daha haberdar olmaya ve daha bilinçli hale gelmeye başladılar. Çocukların gelişimi hızlandı ve daha erken dönemde çocuklar erken eğitim hizmeti almaya başladı. Bu açıdan bakıldığında tablo çok olumlu bir tabloymuş gibi görünse de olumsuz yönlerinde çok fazlasıyla var. Özellikle bu kurumların sayısının çok fazla olması niteliğinin de iyi olduğu anlamına gelmez. Bu kurumları kimlerin açtığını çok iyi bilmiyoruz ve kurumların çok iyi denetlendiğini düşünmüyorum. Özel eğitim kurumlarının ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte personele sahip değiliz.
Özel eğitim kurumlarında bulunması gereken personelde çeşitlilikler var yani sınıf öğretmenlerinin de olması gerekiyor. Özel eğitim bir ekip işi ve herkes kendi rolleri ölçüsünde( yani birbirinin işini yaparak değil ) işini yapmalı. Aksi takdirde bu bir takım sıkıntılara neden oluyor.
EBF GAZETESİ: MEB'e bağlı özel eğitim kurumları tarafından düzenlenen üç ya da altı aylık hizmet içi eğitimlerle sınıf öğretmenlerinin özel eğitim öğretmeni yapılması konusunda ne düşünüyorsunuz?
TEVHİDE KARGIN: Bu seminerlerin yapılma amacı piyasada var olan özel eğitim kurumlarının personel ihtiyacını karşılamamasıdır. Bu personel ihtiyacının kısa süreli hizmet içi eğitim kursları aracılığıyla sınıf öğretmenleri ile karşılanması tabi ki son derece sakıncalıdır. Biz hep diyoruz ki; özel eğitim bir ekip işi ve bu ekibin içinde sınıf öğretmenleri, rehber öğretmenleri de olmalı ama biz bunların doğrudan özel eğitim hizmeti verebilecekleri düşünmüyoruz. Bunlar özel eğitim ile ilgili yapılacak çalışmaları destekleyebilirler. Biz alanda 4 yıl yetiştirdiğimiz özel eğitim öğretmenlerini bile meslekte izlenmeleri, kısa süreli kurslarla kendilerini yenilemeleri konularında çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu kişileri özel eğitim öğretmeni gibi görmek doğru bir yaklaşım olarak kabul edilemez. Eğitim verdikleri grup açısından da doğru bir yaklaşım olarak kabul edilemez. Bununla ilgili çalışmalarımız var. Bölüm özel eğitim kurumları genel müdürlüğüne bir yazı yazarak bunun sakıncalı olduğuna ilişkin görüş bildirmiştir ancak şu ana kadar henüz bir cevap almış değiliz. Ama sözel edinimlerden elde ettiğimiz, gerekçe olarak gösterilen piyasadaki özel eğitimci ihtiyacının karşılanmamasıdır. Bu doğru olabilir ama diye diş hekimleri yetersiz kalıyor diye onların yerine göz doktorlarının atanması nasıl doğru olamazsa bu da doğru bir şey değildir.
EBF GAZETESİ: YÖK'ün getirdiği özel eğitim lisans programı, zihinsel engelliler öğretmenliği olarak değiştirilmesi bu değişiklik hakkında neler düşünüyorsunuz?
TEVHİDE KARGIN: 1997 yılında yapılan değişiklikten önce bölümümüz özel eğitim bölümü olarak hizmet veriyordu. Bölümde özel eğitimciler yetişiyordu özel eğitim bölümü varlığını sürdürmekle birlikte zihin engelliler öğretmenliği programı adı altında hizmet vermeye başladı. Elbette ki özel eğitimin değişik alanlarında ülkenin öğretmene ihtiyacı vardı. Biz istemiştik ki; eğitim bilimleri fakültesi olmamızdan dolayı (hala Türkiye'de tek eğitim bilimleri fakültesiyiz) biz alanın gereksinim duyduğu özel eğitimcileri yetiştirelim ve bunlar alana daha bütüncül olarak bakabilsinler. YÖK'ün kararı ile tüm eğitim fakülteleri yeniden yapılandırıldı biz de ZEÖ adı altında eğitim vermeye başladık. Bunu şu açıdan sakıncalı buluyorum: özel eğitimde personel sıkıntısı çok fazla ama özel eğitimin tüm gereklerini öğretmenin yapması beklenemez. Özel eğitim bölümü daha geniş bir engel grubuna yönelik eğitim veriyordu. Ama şu an mevcut yapılanmamızda ZEÖ adı altında devam ediyoruz ve sadece öğretmen yetiştiren bir yapıya dönüştük.
EBF GAZETESİ: Kaynaştırma nedir, MEB Okullarında uygulanan kaynaştırma programları yeterince doğru olarak uygulanıyor mu, bu konuda öğretmenler yeterli donanım ve bilgiye sahip mi?
TEVHİDE KARGIN: Kaynaştırma özel gereksinimli öğrencilerin gerektiğinde öğretmene, aileye ve özel gereksinimli öğrenciye destek eğitim hizmetleri sunarak normal gelişim özelliği gösteren çocuklarla birlikte aynı eğitim ortamında eğitim görmesidir. Kaynaştırma normal özellikteki çocuklarla özel gereksinimli öğrencilerin aynı ortamda hiçbir destek eğitim hizmeti vermeksizin eğitilmesi demek değildir. Şu an Türkiye'de yapılan kaynaştırma çalışmaları daha çok engelli öğrencilerle, engelli olmayan öğrencilerin aynı ortamda fiziksel bir birlikteliğinden öteye gidememiştir. Çoğu zaman da öğretmene, özel gereksinimli öğrenciye destek eğitim hizmetinin verilmediğini biliyoruz. Bu durum da sıkıntılara yol açıyor. Türkiye'deki sınıf öğretmenleri özel eğitimle ilgili çok fazla deneyimli olarak yetişmiyorlar ve atandıkları zaman özel gereksinimli çocukla karşılaşınca nasıl davranması gerektiğini ne tür düzenlemeler yapılması gerektiğini bilmiyorlar. Yani kaynaştırma fiziksel birliktelikten öteye gidemiyor. Bunun için altyapının oluşturulması gerekir. Nitelikli personel yetiştirilmeli aileler bilgilendirilmelidir. Şu anda özel eğitim açısından sancılı bir dönemden geçtiğimiz yadsınamaz devletin alt birimleri arasındaki koordinasyon eksikliğini alınan kararların uygulamaya nasıl geçirileceği planlaması ile ilgili eksiklik olarak görmek daha uygun olur.
EBF GAZETESİ: Özel eğitim bir ekip çalışmasıdır? Sizce demokratik bir yapı mı yoksa hiyerarşik bir yapı mı söz konusudur?
TEVHİDE KARGIN: Özel eğitim bir ekip çalışmasıdır. Kaynaştırma ortamında sınıf öğretmeni, özel eğitim öğretmeni, rehber öğretmeni, ram'da görevli kişiler yer almalıdır. Bunun ekip işi olduğu biliniyor ama uygulamayı her alanda olduğu gibi hayata geçirmek zor. Personel ihtiyacı sağlanınca ekip çalışmaları da yeterli düzeye kavuşacaktır diye düşünüyorum.
EBF GAZETESİ: Son olarak toplumun özel eğitime gereksinimi olan bireylere karşı bakış açısı nedir ve toplum bu konuda yeterli bilgiye sahip midir?
TEVHİDE KARGIN: Uzun yıllar dünya ve Türkiye'de özel eğitim, özel eğitimcilerin işi olarak görülmüş ama özel gereksinimi olan bireyler bizimle birlikte aynı yaşam ortamlarından yararlanıyor, benzer okullara gidiyor, alışveriş yapıyor ve aynı binalarda yaşıyoruz. Dolayısıyla artık bu iş sadece özel eğitimcilerin işi değildir. Toplumdaki tüm meslek gruplarının özel eğitimle ilgili bilgisinin olması gerekiyor. Yani doktorun özel gereksinimli bir hastanın ihtiyaçları neleri nasıl muayene edeceği konusunda bilgisinin olması gerekir. Mühendis ya da mimarın çizmiş olduğu yapılarda fiziksel düzenlemeleri buna uygun olarak yapması gerekir. Hazırlanacak donanımlı araçlarda engellerinde kullanabileceği düzenlemelerin yapılması lazım. Avukatın özel gereksinimli bireyler ile nasıl konuşur, işitme engelli birey nasıl konuşur derdini nasıl anlatır bilmesi lazım.
EBF GAZETESİ: Çok teşekkür ediyoruz.
TEVHİDE KARGIN: Ben teşekkür ederim.
Hazırlayanlar: Pınar Gökduman Özlem Altındağ Mehmet Ateş Pınar Altuntaş
[ Üyelere Özel ] 18-12-2006 23:51:40
Sınıf öğretmenlerine yönelik kurs ve seminerler başta BEP Özel Eğitim Rehberli...yalnızca özel eğitim kurumlarının personel ihtiyacını karşılamayı amaçlamamaktadır.Öğretmen adayı 4 ya da 5 yıllık öğretim sürecinde mesleği kabullenir ve teorik alt yapıyı oluşturur diye düşünüyorum.
[ Üyelere Özel ] 18-12-2006 07:53:13
TEVHİDE HOCAM TÜRKİYEDEKİ ÖZEL EĞİTİMİN NE BOYUTTA OLDUGUNU ÖZETLEMİŞ.
[ Üyelere Özel ] 15-12-2006 21:48:59
Personelin niteliği ve buna bilimsel Bakış
Sınıfçılar okusun bu makaleyi
[ Üyelere Özel ] 14-12-2006 19:35:37
biraz amatörce ama oldukça güzel bir ropörtaj olmuş devamı gelmeli. Özellikle sınıf öğretmenliğinin hocaları ile yapın bide. Bakın onlar ne düşünüyor. Değil mi? Bence bu da çok önemli.