Özel Eğitim ve Sinema

Kişilerin kendilerini, terapist yardımıyla çözmesindeki en önemli öğelerden biriside görselliktir. Sorunlu kişilerin kendilerini perdede izlemeleri, çözüm arayışına girmeye niyetlenmeleri, yardıma ihtiyaçları olduğunu fark etmeleri ve harekete geçmeye karar verdikleri ortamlar oluşturmak amacıyla ortaya çıkan bir terapi yöntemi, sinematerapi. Terapide görselliği sinema filmleri yardımıyla kullanan bu yöntemin özü kişinin kendini filmdeki karakterlerin yerine koyması yada duruma kendi durumunu benzeterek çözüm yolları bulması, sorunlarını aşmasıdır. Uzman eşliğinde rahatsızlığın türüne göre seçilen film izlendikten sonra uzman kişiyle film hakkında konuşulmakta ve hikâye ve karakterlerin davranışlarıyla kişinin karşı karşıya kaldığı sorunları önce açığa çıkarılması sonra giderilmesi amaçlanmaktadır. Dünyada sorunlu kişilerin iyileşmesinde yâda sorunların aşılmasında yardımcı metot olarak kullanılan bu tekniğin ülkemizde de yavaş yavaş faaliyete geçtiği söylenebilir. Çeşitli üniversitelerde bu konu hakkında yapılmış araştırmalar var.
Sinematerapinin özel eğitim alanında kullanılması fikri bazılarınızda “Biz engelleri filmler yardımıyla mı aşacağız?” sorusunu akla getirebilir. Sinematerapiyle özel eğitim alanında engelleri aşarız; fakat buradaki engelin kendisinden ziyade engelin doğurduğu engeller anlaşılmalıdır. Bu engeller, toplumun engellilere bakış açısından, engelli bireyin kendini toplumda değersiz hissetmesine kadar sıralanabilir. Topluma engelli bireyin neler başarabileceği, bu bireylerinde toplumun bir parçası olduğu bir film yardımıyla anlatılabilir, önyargılar silinebilir.
Aile eğitiminde de sinematerapi kullanılarak ailenin engelli çocuğunu kabullenmesi sağlanabilir ki engelleri aşmada aile ile eğitimcilerin koordineli bir şekilde bir şekilde çalışmaları gerçeği ailelere tam olarak anlatılamıyor. Sorumluluklarını sadece engelli çocuklarını özel eğitim kurumlarına göndermekle sınırlı kaldığını düşünen ailelere bu yanlışın gösterilmesinde görsellikten yararlanılırken yardımcımız sinematerapi yöntemi olabilir. Engelli çocuğun kendisine işlediği günahlar sonucunda bir ceza olarak verildiği gibi geri kalmış düşüncelerden de kurtulmasında yararlı olabilir.
Bir özel eğitimci olarak mesleğimin özünü gerçek anlamamda çözmemde bana yardımcı olan tesadüfen seyrettiğim bir film oldu. İçimizdeki Müzik (music within) isimli filmde geçen şu replik beni gerçekten çok etkiledi. Konuşmasında da sıkıntı olan bedensel engelli bireyin ağzından çıkan kelimeler toplumun engelliye bakış açısındaki derinde kalmış gerçekleri tam anlamıyla gözler önüne seriyor. “Biz engelliler en çok fark edilmek isteriz. Bana baktıklarında, ne gördüklerini bilirsin… Hiçbir şey! Görmezden gelirler. Beni görmezden geliyorlar çünkü onların hissetmesini sağladığım insanlıktan çok rahatsız oluyorlar.” Bir engellinin ağzından bu kelimeleri duymak başka birinin ağzından duymak kadar insanı etkilemez. İşitme engelli bir bireyin engelleri aşmak konusunda sakatların sözcülüğüne değin süregelen gerçek hayat hikâyesini anlatan bu filmi izledikten sonra insanların engelli bireylere bakış açısının değişebileceğine inanıyorum. Filmde geçen Richard Pimantel isimli işitme engelli bireyin, sakatların toplumdaki haklarını kazanmasında yaptığı çalışmalarda engelli bir bireyin neler başarabileceğinin gerçek bir kanıtıdır. Aynı şekilde “Forrest Gump” filmi ile de zekâ seviyesi 75 olan bir erkeğin akla mantığa uymayan başarılara imza atabilmesi gerçeğini kurmaca da olsa topluma gösterebilir, ön yargıları yıkabilir.
Aileler açısından baktığımızda ise otistik kardeşinin bakımıyla ilgili sorun yaşayan bir gencin hikayesinin konu alındığı “Gilbert’in Rüyası (What’s eating Gilbert Grape)” filmi ailelere izlettirilerek sorumluluklarını hatırlatılması, engelin kabulü ve güçlü olmanın öğretilmesi sağlanabilir. Yine aynı konuda “Yağmur Adam(Rain Man)”isimli film yol gösterici olarak kullanılabilir.
Ben bir özel eğitimci olarak bu filmleri izledim ve aşamadığım bazı önyargılarımdan kurtuldum. İzlediğim filmlerdeki davranışlardan öykünerek sorunlu olduğum konularda açık olmaya başladım. Bu da sinematerapi yönteminin amacına ulaştığını gösterir. Siz özel eğitimcilere de tavsiyem bu ve bunun gibi filmleri izlemeniz ve çevrenizdekilere izletmeniz, bu sayede bazı sorunların nasıl kendiliğinden aşıldığına şahit olacaksınız.Işık sizinle olsun…
Karadeniz teknik ÜniversitesiFatih Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümüİşitme Engelliler ÖğretmenliğiHalil İbrahim Çakır
Güncel Psikoloji ve Psikiyatri Dergisi yaz/2007 "Filmlerden psikolojik fayda sağlayabilmek" Doç.Dr. F.Gençöz
- SINIRSIZ Kullanıcı ve Öğrenci
- Veritabanı sunucu hizmeti
- Uzak sunucuya otomatik yedekleme
- Web tabanlı veya Masaüstü kullanımı
- MEBBİS otomatik veri aktarımı
- PKT, KDF ve diğer formların kolayca üretimi
- Bir yıl ücretsiz teknik destek
[ Üyelere Özel ] 27-12-2009 00:45:52
H:İbrahim Bey'e teşekkürler. Her zaman olduğu gibi yine önemli bir konuyu gündeme getirmiş. Zaten kendiside derslerinde görsellikten çok yararlanır. Önemli olanda konuştuklarımızla yaptıklarımızın uyumu olması değil mi? Bilgi küpü bu meslektaşıma herkesin kulak kesilmesi dileklerimle.
[ Üyelere Özel ] 10-12-2009 11:50:04
VERDİĞİNİZ BLG.TŞK
[ Üyelere Özel ] 04-12-2009 14:00:59
bende fatih eğitim fakültesi iştme engelliler öğretmenliği 3.sınıf öğrencisiyim.engelli bireylere yönelik sinematerapi adı altında yazılanların ,yetersizlikten etkilenmiş bireylerde ve ailelerinde ya da yakınlarında önemli sayılabilecek ölçüde değişikliğe neden olacağına inanıyorum.görselliğin ön planda tutulması iyi yönde kalıcı değişikliklere neden olabilir.bizleri ve aileleri bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim.