22-05-2008 |

Otizm ve Trafik Kazası

11 yıldır otistiklerle çalışan bir eğitimci olarak keşke öyle olsa otizm sizin dediğiniz gibi immünolojik, gastrointestinal ve nörolojik konularla ilgili kompleks, multi sistem tıbbi bir hastalık olsa ve tedavisi de bir hap yutturmak olsa, inanın çok mutlu olurdum.

Otizmin tedavisinde, bu  multi sistem hastalığının tedavisinde, meşhur dan protokolünde eğitim, özel eğitimi çıkartmanız mümkün mü? Dan protokolünü uygulamayıp sadece eğitim çalışması ile tedavi olan, teşhisleri değişik hastanelerin çocuk psikiyatrisi bölümlerince konmuş 40-45 çocuğum iyileşti (11 yıllık süreç içerisinde). Bu çocuklarım otistik gibi görünseler de aslında "tepkisel bağlanma bozukluğu" rahatsızlığı olan çocuklar oldukları öne sürüldü biz de bunu kabul ettik. Bu çocuklarımın tüm rapor ve dosyaları kurumumuzda mevcuttur. Bunu burada reklam olsun diye söylemiyorum. Ortaya koymak istediğim Dan Protokolü uygulanmadan da bu çocuklar iyileşebilmekte. Otizmi bence doğru tanımlamak gerekmektedir.

Cevap verilmesi gereken asıl soru

Otizm nedir? 

Otizm bir vakadır. Bir trafik kazası gibidir.

Trafik kazası neden olur?

Trafik kazasını meydana getiren birçok sebep vardır. Bunları sıralayacak olursak

* Arızalı araç

* Bozuk yol

* Alkollü araç kullanımı

* Hatalı sollama

* Sürücü hataları.

Sonuç nedir?

TRAFİK KAZASI  olarak tanımlanan durum.

Peki tüm Trafik kazaları sonuç bakımından aynımıdır? Tabi ki hayır 

Yaralanmalı, ölümlü, maddi hasarlı, tek taraflı vs birçok trafik kazası çeşidi bulunmaktadır.

Dönelim OTİZME ;

Otizm değişik sebeplerden dolayı meydana gelebilen, sosyal, duygusal, iletişimsel, davranışsal gelişim farklılığıdır. Otizmin oluşumunda çevresel faktörleri yok saymak büyük yanlış olur. Bağlanma bozukluklarının müdahale edilmezse kronik otizme dönüşmesi kaçınılmaz sondur. Çevresel faktörlerle gelişen otizmin, otistik bireyde nörolojik değişiklikler de oluşturacağı ayrı bir gerçektir. 4 yaşında piyano eğitimine başlanan bir çocuğun 10 yaşında beyin yapısı incelendiğinde yaşıtlarından farklılıklar oluşması beklenebilir. Çocuklarımızı istediğiniz kadar hiperbarik oksijen tanklarının içine doldurun eğer eğitim almamışlarsa piyano çalamazlar veya 6 yıldır piyano eğitimi alan bir çocuğu tanklara koyarsanız piyano çalmadan dolayı oluşan nörolojik farklılıkları ortadan kaldırıp çocuğa piyano çalmayı unutturamazsınız.

Otizmi anlamak adına mutizm, sellektif mutizm konularında bilgi sahibi olmak gerektiğini düşünüyorum.

Susmak yada suskunluk bir hastalık değildir. Bunu bir dil ve konuşma bozukluğu olarak tanımlayabiliriz. Bilimsel adı mutizmdir, yani SUSMA, SUSKUNLUK. Gençlerde, yetişkinlerde ve en çokta çocuklarda görülür. Bazı araştırmalara göre kız çocuklara görülme olasılığı erkeklere göre iki kat fazladır yinede dil ve konuşma bozuklukları arasında kızlarda ve erkeklerde hemen hemen eşit derecede görülebilen tek konuşma bozukluğudur(1).

(S)elektif Mutistik çocuklar konuşma yeteneğine sahiptirler ama bunu belirli ortamlarda, belirli kişiler karşı sergileme yeteneğini gösteremezler(2). Daha çok jest ve mimiklerle, el kol hareketleriyle ve yazılı olarak iletişim kurarlar.

Mutizm psiklojik ve nörolojik bir rahatsızlık olmakla beraber somut nedeni bilinmemektedir.

En büyük endişen ailelerin alternatif tedavi yaklaşımlarına bel bağlayıp özel eğitimden uzaklaşabilecekleri düşüncesidir. Burada yanlış anlaşılmaktan endişe ediyorum. Çocukların özel eğitimden alternatif tedavi yöntemlerine yönelmeleri sonucunda para kazanma kaygım oluştu gibi bir durumdan bahsetmiyorum. Yazının başında belirttiğim gibi keşke bu işin tedavisi bir hap yutturmak kadar kolay olsa da tüm çocuklarımız iyileşse. Bizler de geçimimizi başka yerlerden kazanmak zorunda kalsak.

Sevgiyle kalın

Amir AKDAĞ

E. Heinemann, H. Hopf (2004): Psychische Störungen in Kindheit und Jugend. Stuttgart, Kohlhammer
N. Katz-Bernstein, (2007): Selektiver Mutismus bei Kindern. München, Ernst Reinhardt

Yorumlar (3)

[ Üyelere Özel ] 09-06-2008 22:17:11

Otizm teşhisi konulan 14 yaşında ki oğlumun ; 11 yıldır büyük bir SABIRLA ve sürekli ÖZEL EĞİTİMİNİ kesintisiz sürdüren eğitimci bir anneyim..Belki başlar da hayalini bile kuramadığım gelişmeleri,ciddi eğitim sayesin de almaya başlamak, ilişkilerimizin iyi yönde geliştiğini görmek ve bunun sevincini yaşayabilmek.... İnanılmaz bir duygu..Tabii mormal şartlarda bile bir İNSANI yetiştirmek, ne kadar zor olsa da, bizlerin daha yapması gereken çok işimiz var ama önce EĞİTİM....( Tabii ki Tıptaki gelişmeleri takip edioruz belki sihirli bir değnek bulunur ümidi ile) Sevgi ve Saygılar.. Beste SİLAHCI

[ Üyelere Özel ] 01-06-2008 09:34:27

Hiç bir norölojik rahatsızlığı olmayan, normal diye nitelendirilebilecek bir insanı eğitmeden ona verebilecekleriniz çok sınırlı iken, adı otizm de olsa başka birşey de olsa, ki teşhislerde konan hastalık isimlerine çok takılmamak lazım bence, hepsi birbiri ile içiçe geçmiş kardeş rahatsızlıklıklar gibi bu konuda, otistik bir çocuğun da en başta eğitimle tedavi edilmesi gerekir. Oğlum da sadece eğitim ile çok yol katedenlerden. Sabır erdemdir. Klasik ama doğru bir laf. Neredeyse gezmediği yer, konuşmadığı doktor (DAN doktorları dahil) bir anne olarak eğitimi asla arka plana atmamak lazım diyorum. Bunun sıkıntısını içinde yaşayan biri olarak, tüm doktorlardan, eğitmenlerden fazla isterdim herhalde, sihirli bir değnekle herşeyin aniden normale dönmesini. Böyle birşey yok ama. DAN gibi alternatif tedavi yöntemlerini kullanan ailelerin çocukları da yoğun eğitim alıyorlar. Bunu gayet iyi biliyorum. Ve bu para kazanma suçlamalarını bırakalım ne olur. Hiç bir alternatif tedavi yöntemi bedava değil çünkü!!! Saygılarımla...

[ Üyelere Özel ] 25-05-2008 21:19:09

çok güzel bilgilendiriyosunuz bizleri tşkr ederiz

Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.