16-06-2006 |

OKULLARDA ŞİDDET

OKULLARDA ŞİDEET VE GENÇLERİMİZİ BEKLEYEN TEHLİKELER

Gün geçmiyor ki gazete ve televizyonlarda okullarda şiddet, çeteleşme haberleri duyulmasın!

Okullardaki eğitim, ailevi terbiye ve arkadaş çevresindeki faziletlerle takviye edilmediği an insanın yaratılışın da  var  olan saldırganlık dürtüsü anormal boyutlarda kendini göstermekte ve gençler  kendini ifade etme aracı olarak şiddete başvurmaktır. Hastalıklarla mücadelede koruyucu hekimlik çok önemlidir. Okullarda yaşanan şiddet, çeteleşme, madde bağımlılığı riski gibi konularda kollektif bir mücadele gereklidir.    Bu nedenle okul idaresi öğretmen, aile gibi kurumlar polisiye tedbirlerden ziyade,   ergenin düşünen, sorgulayan entelektüel bir birey olarak topluma değer katması adına aşağıdaki önerileri göz önünde bulundurabilirler.

* Gençlerin  hayatına anlam katacak bir hedef, yaşamak için onlara  psikolojik bir enerji oluşturur.  Bu nedenle ailelerin, gerekli yaşam enerjisi için   gençlerin duygu dünyasını  ne ile beslediği çok önemlidir. Hedefi insanlığın huzuru, ülkesinin refahı, dünyanın barışı, kainatın tılsımını anlama olan bir gençle; ideali, müzik ve dans yarışmalarında şöhreti yakalamak,  piyangolarla, at yarışlarıyla ve iddia oynayarak emek harcamadan,  zahmetsiz, tezelden zengin olmayı amaçlayan gençler arasında hayatın anlamı açısından  farklılıklar olacaktır.    Çünkü hayatın anlam arayışı insanın temel varoluşsal kaygılarındandır. Gençlerin hayatlarına anlam kazandıracak, yaşama sevinçlerini diri tutacak bir hedef  belirlemelerine yardımcı olmak onları başıboşluktan kurtaracak ilk adımdır. Bunu yaparken gençlerin  sevgi, saygı, güven, değerli olma, kabul görme ihtiyaçları karşılanmalıdır.

*İddia bayilerinde ve internet kafelerde geçirilen fütursuz zamanlar,   gençlerin hayatının her bir  köşesini işgal ediyor. Gençlerin  kendisini dinlemesine,  düşünüp tefekkür etmesine izin vermiyor. Maalesef gençlerin ve çocukların duygu dünyasını bu tür aktiviteler dolduruyor.  Kontrolsüz internet kullanımı, cinsel içerikli tv programı çocukları erken yaşlarda cinsellikle tanıştırmakta ve bunun üzerine ailelerin yanlış yaklaşımları da eklenince yakın gelecekte  milli ve manevi değerlere lakayt, aklını cinsellik ve saldırganlık dürtüsünün tatmini için kullanan, zevk düşkünü, idealsiz, ufuksuz, narsist,  hayatının anlamını bulamamış tedaviye muhtaç nesiller bizi bekliyor olabilir.  Öncelikle evde internet ve bilgisayar varsa bunun kontrolü ebeveynlerde olmalıdır. Çocuğunuza imkan sunmak demek onlara sınırsız özgürlük tanımak demek değildir. Örnek olarak evinde  bilgisayar da oyun oynamak isteyen bir gence aileler şu şekilde yaklaşabilir; ders çalıştığın zamanın yarısı kadar vakti bilgisayar oynayarak veya tv de geçirebilirsin gibi bir anlaşma yapılabilir.

*  Tarihini bilmek gençlerde “Toplumsal aidiyet duygusunu” artırır. Osman gazi, Yavuz Sultan Selim, Fatih Sultan Mehmet, cennet mekan Abdülhamit Han, Atatürk, istiklal şairimiz Mehmet Akif gibi tarihe mal olmuş  mümtaz şahsiyetlerin sancılarını ve çilelerini gençlerimize duyurmak, ve bunları düşünmeleri için gayret  sarf etmek  gençlere yeni ufuklar açacaktır. Tabi önce bunları ebeveynler özümsemelidir.

*  Derslerinden, ailesinden, toplumundan, tarihinden soğumuş gençlerde duygusuzluk sözkonusu.  Duygusuzluğun, zevk düşkünlüğünün temelinde   ise insanın düşünememesi, tefekkür edememesi,   yeryüzünde sonsuza dek yaşayacağı hissine kapılması yatmaktadır. Bu nedenle kabristanlar, hastaneler, huzur evleri ziyaret edilerek  gençlerin vefa, şükür, fedakarlık, merhamet ve şefkat duyguları beslenmeli ve topluma hizmet etme zevki   uyandırılmalıdır.

Ergene boş zaman faaliyeti  olarak ruhunun inceliklerini ortaya koyabilecek  spor ve sanat zevki verilmelidir.  Aileler imkanları doğrultusunda çocuklarına olanak sağlamalıdır. Örnek olarak  bir hat veya ebru kursuna gidilebilir.

* Ergene okuma,   düşünme ve anlama zevki    verilmelidir. Gaye-i hayal olmazsa, insan bir hedef  belirlemezse enaniyet öne çıkar bencillik kuvvetleşir. Birey haz ilkesine göre hareket eder ve madde bağımlılığı gibi maddi haz bağımlılığı oluşur.

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı
Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen