07-06-2007 |

Öğrencim İşitme Engelli Ne Yapmalıyım?

Kaynaştırma eğitiminin başarıya ulaşmasında öğretmenin önemi çok büyüktür. Öğretmen eğitim amaçlarını gerçekleştirme yönünde çok önemli bir görevi yerine getirmektedir. Bu nedenle sınıfına ilk kez işitme engelli öğrenci gelecek olan sınıf öğretmenlerinin bu konuda yeterli bilgiye sahip olmaları gerekmektedir.

Günümüzde işitme engellilerin eğitiminde kaynaştırma eğitiminin önemi artmış ve gerekli koşullar sağlandığında işitme kaybı olan çocukların kaynaştırma sınıflarında eğitim almalarının yararlı olduğu sonucuna varılmıştır. Kaynaştırma; özel eğitime gereksinim duyan öğrencilerin, öğrenciye ve / ya da sınıf öğretmenine destek özel eğitim hizmetleri sağlaması koşuluyla normal sınıflarda eğitim almasıdır. Yapılan araştırmalarda sınıfına ilk kez işitme engelli çocuk gelecek olan normal sınıf öğretmenlerin en çok sorduğu sorular şu şekilde belirtilmiştir:

  • Çocuğun işitme kaybı derecesi ve bu durumun sınıf için anlamı nedir?
  • Öğrencinin konuşmalarını anlamadığım zaman ne yapabilirim?
  • Öğrenci beni anlamadığı zaman ne yapabilirim?
  • İşaret dilini öğrenmeli miyim?
  • Sınıfımda bulunması gereken araç gereçler var mı? Bu araçların sağlanmasında benim sorumluluğum nedir?
  • İşitme cihazı ya da FM sistemi (telsiz mikrofon, radyo vericisi-alıcısı, hoparlör) her zaman kullanılmalı mı? Ders dışında ya da yemek aralarında çıkarılabilir mi?
  • Sözcükleri söylerken hataları olduğunda ne yapmalıyım? Her zaman düzeltmeli miyim?
  • Konuşmadan da iletişim kurabilir miyim? Örneğin; yazarak mesajımı iletebilir miyim?
  • Bir çalışma ya da proje grubuna girmesi için onu nasıl cesaretlendirebilirim?
  • Sınıfta çocuğa zorluk yaratabilecek durumlar neler olabilir?

İşitme Engelli Öğrencinin Psikolojik Gereksinimleri

İşitme engelli çocukların da psikolojik gereksinimlerini şöyle sıralayabiliriz:

  • İyi bir karşılama ve ait olma duygusunu yaşama. Örneğin; diğer çocuklarla ve yetişkinlerle bir şeyler paylaşma, konuşma, ortak ilgi alanlarına sahip olma, okul dışı etkinliklere katılma.
  • Gerekli durumlarda dinleme, konuşma, soru sorma, okuma yazma becerilerinin geliştirebilmesi için cesaretlendirme, etkinlikler ve olanaklar sağlama, sınıfa tam katılımını sağlama.
  • Başarılarını görüp ödüllendirme, ilgi duyduğu işler verme.
  • Öğrenmede sorumluluk verme; sınıf içinde görevler, ödevler verme.
  • Grupla çalışabilmesi için olanaklar sağlama.
  • Bu düzenlemeleri yaparken, diğer çocuklardan farklı davranış göstermeme.
  • En iyisini yapabileceği konusunda cesaretlendirme.

İşitme Engelli Öğrencinin Sınıfa Uyumu İçin Öneriler

  • İşitme engelli çocuk sınıfa gelmeden önce sınıftaki diğer çocuklar bu konuda bilgilendirilmelidir. İşitme engellinin ne olduğu ve neden işitme aleti kullandığı çocuklara anlatılmalıdır. İşitme aleti için “Sizleri ve beni daha iyi duymak için alet takıyor” denilebilir. Kulağa pamuk tıkayarak çok alçak sesleri dinlemeye çalışmak, birçok teknik terim içeren bir yazıyı çok hızlı bir şekilde okuyup özetlemesini istemek gibi etkinlikler yapılarak normal işiten çocuklar bu konuda hazırlanabilir. Ayrıca öğretmen, yeni arkadaşlarının onları daha iyi duyabilmesi için neler yapmaları gerektiğini çocuklara anlatmalı ve bu konuda sorumluluk aldıklarının farkına varmalarını sağlamalıdır.
  • Anlatımlarda resim, şema, yazı kullanılması çocuğun dikkatinin dağılmasını önleyecek ve anlatılanları daha kolay anlamasına yardımcı olacaktır.
  • Yeni öğrenilen sözcükler ve kavramlar hakkında, resimlerle açıklayıcı bir liste oluşturularak sınıfa asılabilir.
  • Günlük sınıf programının genel başlıklar halinde yazılarak asılması çocuğun programı izlemesini kolaylaştırır.
  • Konuları ana başlıklarına ayırmak ve gereksinim duyan çocuklar için kurslar düzenlemek yararlı olabilir. Sınıfta daha açıklayıcı anlatıma gereksinimi olan tek çocuk işitme engelli çocuk olmayacaktır.
  • İşitme engelli çocuk için notlar alacak gönüllü bir arkadaş seçilebilir.
  • Öğretimde mümkün olduğunca somut malzemelerle ve yaparak öğrenmeye yer verilmelidir.
  • Akademik olarak çocuğun gereksinim duyduğu alanlar belirlenerek, bireyselleştirilmiş eğitim programlarıyla çocuk bu alanlarda desteklenmelidir.

Sınıfta İşitme Engelli Çocukla İletişim Yöntemleri

Bire Bir İletişim

  • Öğretmen çocuğun dikkatini toplamalıdır.
  • Öğretmen konuşurken doğal olmalıdır. Çok yüksek ses ve abartılı dudak hareketleri işitme engelli çocuğa yardımcı olmayacaktır. Konuşurken kısa ve net cümleler kullanılmamalı, cümlelerin arasında zaman bırakılmalıdır.
  • İşitme engelli çocuk görsel ipuçlarından yararlanmak için öğretmenin yüzünü görmelidir. Öğretmen konuşurken yüzünün gölgede kalmaması için ışık kaynağı ya da pencerenin önünde durmamalı, konuşurken sınıf içinde dolaşmaktan, tahtaya yazı yazarken konuşmaktan, okurken başını önüne eğmekten kaçınmalıdır. Ayrıca dudakları örtecek şekilde bıyık ve saç modeli olmamalıdır.
  • İletişimi desteklemek için abartılı olamamak koşuluyla jest, mimik ve vücut dili kullanılmalıdır.
  • Sorulan soruların ardından yanıt için yeterli süre tanınmalıdır.
  • Çocuk söyleneni anlamadıysa söylenenler tekrarlanır. Eğer yine anlamadıysa değişik sözcükler kullanılarak tekrarlanır. Gerekirse dudaktan okumanın zor olduğu sözcükler yazılarak ipucu verilir.
  • Çocuğun söylenenleri anladığından emin olmak için sorulan soru ya da verilen yönergeyi tekrar etmesi istenebilir.
  • Çocuğun konuşması anlaşılmadığında, söylediklerini anlar görünmek doğru olmaz. Bunun yerine onu anlamaya çalışmak, söylediklerini tekrar etmesini istemek, anlaşılanları da düzgün cümlelerle ona geri iletmek çocuğun konuşma ve dil gelişimine katkıda bulunacaktır.

Grup içinde İletişim

  • Eğer öğretmenden başka biri konuşuyorsa, konuşmacı tanıtılır (çocuğun görmesi sağlanır).
  • Konuyu tanıtmak, mümkünse özetlemek yararlı olacaktır.
  • Aynı zamanda tek bir konuşmacının olması sağlanmalıdır.
  • Konu anlatımı öncesi yeni sözcükler yazılmalı, açıklanmalıdır. Gerekiyorsa resim gibi görsel malzemeler kullanılır.
  • İşitme kaybı olan çocuğun görsel ipuçlarını aldığından emin olunmalıdır. Gerekiyorsa çocuğun arkasında oturan öğrencilerden gelen yanıtları öğretmen tekrarlayabilir.
  • Çocuğun tam olarak katılımı sağlanmalıdır.
  • Çocuğun daha iyi duyabilmesi için sınıftaki genel gürültü seviyesinin çok düşük olması gerekir.

İşitme engelli çocuk için sınıf düzenlemesi

İşitme engelli çocuğun sınıfa uyumu için bazı fiziksel düzenlemeler gerekebilir. Geniş bir sınıf ve yüksek bir tavan sesin bozulmasına, küçük bir sınıf ise gürültüye neden olabileceği için sınıfın çok küçük ya da çok büyük olması uygun olmayacaktır. Pencere sayısının çok olması da gürültüye ve dikkatin dağılmasına neden olabilir. Sınıfın çocuğun dudak okumasına engel olmayacak bir şekilde aydınlatılması gerekir. Sınıfta gürültünün azaltılması için fiziksel yapıyla ilgili alınacak önlemler şöyle söylenebilir:

  • İşitme engelli öğrencinin bulunacağı sınıf girişe ya da cadde gürültüsünün çok olduğu yerlere yakın olmamalıdır.
  • Sınıf zeminin halıyla kaplı olması, duvarların ve tavanın sesi yansıtmayan malzemeden yapılması, mümkünse mantar pano ya da bülten panosu asılması, camın yansıtıcılık özelliğini önlemek için perde kullanılması, koridorların da halıyla kaplanması ve sınıf kapısının vinil keçeyle desteklenmesi yararlı olacaktır.
  • İşitme engelli öğrencinin bulunacağı sınıftaki öğrenci sayısının en fazla 20 - 25 olması uygundur. Sınıfta önemli ve sürekli çalışmalar nerede yapılıyorsa ve öğretmen en çok nerede bulunuyorsa, çocuğun oraya en yakın ve bazen de dönerek sınıfın tamamını da görebileceği bir yere oturması gerekir. Çocuğun öğretmeninin sesini rahat duyabilmesi için yeterli uzaklık ortalama 2 m'dir. Sınıfta yeterli görsel malzemeler bulunmalıdır. (yazı, resimler, gerçek nesneler, haritalar, grafikler vb.) öğretim sırasında görsel malzemelerin sıklıkla kullanılması, işitme engelli çocuğun öğrenilmesini kolaylaştırır.

Öğretmen Nelere Dikkat Etmeli?

Sınıfına işitme engelli öğrenci gelecek olan bir öğretmen, öğrencileri için iyi bir dil modeli oluşturabilmelidir. (doğru vurgulama, açıklık, sesinin yüksekliği, konuşmanın ritmi, yüz ifadesi vb). Öğretmenin sınıfta işitme engelli bir çocuk olması konusundaki tutumu da çocuğun sınıfa uyumunun sağlanmasında önemli bir etkendir. Engellilere yönelik tutumlar eğitim çalışmalarının temel konularından biridir ve eğitimin görülmeyen engeli olarak tanımlanır. Öğretmenin tutumu, eğitsel amaçların gerçekleştirilmesinin yanı sıra öğrencinin kişiliğini büyük ölçüde etkilemektedir. Çünkü engellilere yönelik olumsuz tutuma sahip öğretmenlerin, bu öğrencileri kabul etmeleri ve onlara yardım etmelerinde çoğu zaman güçlükler ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda öğretmenin tutumu, diğer öğrencilerin tutumlarıyla engelli öğrenciye yönelik başarı beklentilerinin oluşturulmasında da önemlidir.

Öğretmenin aileye kuracağı iletişim çocuğun uyum sağlamasında diğer bir önemli etkendir. Öğretmen aile görüşmelerine yeterli zaman ayırmalıdır. İyi ilişkiler kurmasında genellikle ilk ilişkiler önemlidir. Sıcak bir karşılama ve davet öğretmenle öğrencisi arasında iyi bir ilişkisinin başlangıcı olabilir. Öğretmen bu ilk görüşmeden çocuğun ilgi alanları, sevdikleri ve sevmedikleri, işitme kaybı, kullandığı iletişim yöntemleri, kullandığı işitmeye yardımcı araçlar ve ailenin kendisinden beklentileri hakkında bilgi edinebilir.

Öğretmen işitme engelli öğrenciyi aşağıda verilen alanlarda gözlemlemelidir:

  • Dikkat davranışı
  • Sessiz ortamda dinleme davranışı
  • Gürültülü ortamda dinleme davranışı
  • Sosyal – duygusal olgunluğu
  • İletişim becerileri (konuşma, okuma, yazma, anlama)
  • Çocuğun fiziksel gelişimi
  • Oyun yetenekleri
  • Zihinsel Gelişimi
  • Arkadaşları tarafından kabul edilişi
  • Bağımsızlık (örneğin; verilen ödevleri bağımsız yapması, teslim etmesi)
  • Kardeş ilişkileri

İşitme Aletleri

Öğretmenin bilmesi gereken önemli bir nokta, işitme aletinin normal bir işitme sağlamayacağıdır. Çocuk işitme aletini gün boyu kullanmalıdır. İşitme aleti sadece konuşma seslerini değil, arka plandaki gürültüyü de yükselterek verir. Dolayısıyla konuşmayı ayırmak zorlaşır. Ses kaynağından uzaklık arttıkça, özellikle gürültülü ortamlarda, konuşma ve arka plandaki gürültüyü ayırmak zorlaşır.

FM Sistemi

İşitme engelli öğrenci kişisel işitme aleti yanında FM sisteminden de yararlanıyor olabilir. Ses alanlı FM sistemlerinin kullanımı sınıftaki işitmeyi kolaylaştırıcı etkiye sahiptir. Öğretmen telsiz bir mikrofon ve FM radyo vericisi (transmitteri) kullanır. Öğrenciler öğretmenlerini FM alıcısına ve amplifikatöre bağlı bir hoparlörden dinlerler. Öğretmen istediği yönde hareket edebilir, sırtını dönebilir, onlara bakabilir ve her durumda +5 ile +15 db'e kadar sinyal artışıyla öğrencileri tarafından daha iyi işitilebilir. Bu sınıftaki ışığı açmak gibi sesi açmak olarak söylenebilir.

Özel Servis

Öğretmen aşağıdaki alanlarda çalışan meslek elemanlarına ulaşmalı ve işbirliğine girmelidir.

  • Konuşma terapisti
  • Eğitim odyoloğu
  • İş ve uğraşı terapisti
  • Fizyoterapist
  • Psikolog

Kaynaklar:

1 – Madell, Jane R., “Behavioral Evaluation of Hearing in Infants and Young Children,”,New York,1998.

2 – Kargın, T., Akçamete G., “Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı, İşitme Engelliler ve Okuma,” Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 24(1),1991.

3 – Akçamete G., Kargın T., “Hizmet İçi Eğitim Programının Öğretmenlerin İşitme Engelli Çocuklara Yönelik Tutumlarına Etkisi,”, Özel Eğitim Dergisi, 1(4), 13-19.,1994.

4 – Johnson, C and Benson, P and Seaton, J., “Educational Audiolgy Handbook,” sigular Thomson Learning,1997.

5 – “Hard of Hearing and Deaf Students: A Resource Guide to support Classroom Teachers,” Provincial School For The Deaf, British Columbia, 2002.

6 – Kaplan H., Gladstone, V, S.,Katz, J., “Site of Lesion Testing”, Vol.2, University Park Pres, Baltimor, 1984.

7 – “How Classroom Noise Levels, Reverberation, Sound Reflection, and Auditory and Visual Distance Affect Speech.” Reception and Recognition.,www.edu.com,2001.

8 – Kargın, T., “Farklı Eğitim Özgeçmişlerine Sahip Öğretmenlerin İşitme engelli Çocuklara Yönelik Tutumlarının Çeşitli Değişkenler Açısından Karşılaştırılması,” Eğitim Bilimleri Dergisi, 34 (1-2), 2001.

Kaynak: Çoluk Çocuk Dergisi – Kasım 2003 / 11

Dr. Fulya Yalçınkaya – Ayşenur Küçük

Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz ABD, Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Ünitesi

Yorumlar (3)

[ Üyelere Özel ] 19-07-2007 01:10:18

çok güzel yazmışsınız tebrikler
kaynaştırma eğitiminde karşılaşılan sorunların yanı sıra işitme ölçümü sırasında uyuyan ve ram da ilk defa gördüğü kişilerle nasıliletişim kurduğu da düşünülmeyen çocuklar için neler yapılacağını yazmanız çok güzel

[ Üyelere Özel ] 09-06-2007 22:55:47

eline sağlık, sitede özel eğitime direk hizmet eden makaleleri görmek beni mutlu ediyor. saolasınız.

[ Üyelere Özel ] 07-06-2007 23:38:37

dilerim kaynaştırmada öğrencisi olan sınıf öğretmenleri bu makaleyi ve benzer kaynakları okurlar çünkü kaynaştırma sınıfında bulunan akademik yetersizlik içinde eğitim hayatını devam ettiren sınıfta duymadığı için en arkalarda oturtulan 4 sınıfta hala okuma yazmayı öğrenememiş öğrenciler geliyor

türki ye de kaynaştırma eğitiminin başarıyla uygulanmadığını düşünüyorum çünkü gerekli alt yapı ve düzenleme yok bunun nedenleri ise

sınıftaki öğrenci sayısı 20 nin çok üzerinde 40-50 arası değişiyor

öğretmenler konuyla ilgili eğitimden geçmemiş ne yapacağını bilmiyor uğraşmak istemiyor yük olarak görüyor öğrenciyi yalnız tüm öğretmenler aynıdır demiyorum genelleme yapmıyorum iyiler de var

90 desibel şartı aranmıyor ve neredeyse hiç konuşamayan öğrenciler bile kaynaştırmaya yönlendirilebiliyor

ram lara çok iş düşüyorkaynaştırmaya öğrenci gönderirken çocuğun bireysel özelliklerini işitme kaybının derecesini sınıf ve okulun şartlarını düşünerek yönlendirme yapmaları gerekiyor

Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Diğer