05-05-2013 |

Memleket İsterim

‘’Memleket isterim,

Gokmavi, dal yeşil, tarla sari olsun,

Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim,

Ne başka dert, ne gönülde hasret olsun,

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim,

Ne zengin fakir, ne sen ben farik olsun,

Kış günü herkesin evi barkı olsun

Memleket isterim,

Yasamak, sevmek gibi gönülden olsun,

Olursa bir şikayet ölümden olsun!!!’’

 

 Umutluyuz, mutluyuz. Çocuklar, anneler, sevdayla bekleyen genç kızlar, şafak bekleyen delikanlılar, dağ bayır elleri tetikte sakaları uzamış mülteci umutlar barışı bekliyoruz. Barış gelecek topraklarımıza. Bir kez daha yaşayacağız kardeşçesine ‘’Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine.’’

 Barışı kardeşliği sadece umut ederek ekebilirmiyiz, büyütebilirmiyiz? Otuz beş yıllık kirli bir savaşı dileklerle sonlandıramayacağımız aşikâr. Biliyoruz da çözüme dâhil olmak çaba sarf etmek gerekmiyor mu? Bu savaşın sadece siyasi boyutunun olmadığını düşünecek olursak ve sosyal, kültürel boyutlarını işin içine katacak olursak bizlerinde yapması gerektiği yapmak zorunda olduğu birtakım şeylerin olduğunu şayet yapmak istememekte sürecin bizleri buna zorlayacağını hesaba katmalıyız.

 Sosyal Politikalar Bakanlığı bu konuda ciddi adımlar atmaya başladı. Doğu ve G.Doğu’da Sosyal Hizmet Merkezleri açma girişiminde bulunuyor. Buradaki aileleri rehabillite edecek, danışmanlık yapabilecek uzmanların bu coğrafyada yaşayan vatandaşlarımızın ağırlıklı olarak kullandıkları ana dileri olan Kürtçe, Arapça bilme koşuları göz önünde bulundurulacak.

 Devletin bu alanlardaki dil sorununu görmesi ve çözüm üretmeye çalışması yerinde bir çalışma hata geç bile kalınmış bir çözüm. Ancak bu konuda sadece devletin bir şeyler yapması yetmiyor. Özel sektöründe üzerine düşeni yapması gerekiyor. Anadolu’dan zorunlu göçe tabi tutulmuş metropollerde kaybolmuş sokaklarda yaşayan, hırsızlığın, uyuşturucunun pençesine düşen gençlerin, dil bilmeyen yitip giden hayatların, düşlerin kurtarılması için başta Rehabilitasyonların, Çocuk Yuvalarının, Sevgi Evlerinin, Gençlik Merkezlerinin, Huzur Evlerinin ….ve bunlar gibi sosyal hizmet sunan kurum ve kuruluşların da bu durumun farkına varıp bu konuda çalıştırdıkları eğitmen, uzman personellerini devletin yaptığı gibi bir uygulamayla eğitmesi, bütün personelde olmasa da eğitim verdiği farklı dillerde kendilerini ifade eden vatandaşlarına gerekli ortamı sağlamaları bundan sonraki süreçte bir zorunluluk aynı zamanda bir sosyal sorumluluktur.

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı
Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Sosyal Hizmet Uzmanı