Küçük Kelimeciklerle Büyük Paylaşımlar
Ergenlik, gençlerde kanın deli aktığı, alınganlıkların, yanlış anlama ve anlaşılmaların arttığı bir dönem. Bu dönemde ergenleri açık iletişime davet için kullandığınız kelimecikler hayati öneme sahiptir. Küçük kelimecikler büyük paylaşımlara kapı da aralayabilir, büyük çatışmaların başlangıcı da olabilir. Özellikle ergenlerle olumlu iletişimde anahtar role sahip yaklaşımları bilmek ailelerin ergenlerle iletişimini kolaylaştırıcı bir etkendir.
GENÇLERLE İLETİŞİMDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN PÜF NOKTALAR !
* Gençler en çok anlaşılmadıklarından yakınırlar. Beni kimse anlamıyor gibi cümleler pelesenk olmuştur ağızlarında. Ergenle iletişimde hayati öneme sahip olan konu ise onları dinlemektir. Çünkü anlamak için dinlemek şarttır. Lakin dinlemek söylenen kelimeleri duymaktan daha öte bir şeyi ifade eder. Bunun için çocuğunuzun söylediklerine dikkat kesilmek, onunla göz teması kurmak özetle beden dilimizle de önyargısız ve önşartsız onu dinlemek, ona cesaretlendirici yorumlarda bulunmak, sürenin çoğunda gencin konuşmasını sağlamak gençlerle sağlıklı bir iletişim için ilk adımdır. Çoğunlukla gençler kafasından geçenleri azar azar ve dolambaçlı yollarla ifade ederler. Bunun için bol sabır gereklidir.
* Açık uçlu sorular sormak çocuğunuzla iletişiminizi kolaylaştıracak ve paylaşımlara kapı aralayacaktır. Örnek olarak; çarşıya gittin mi, yazılı oldun mu , şeklindeki kapalı uçlu sorular yerine çarşıda neler yaptın , günün nasıl geçti , okulda neler yaptın , şeklindeki açık uçlu sorular iletişim hattınızı genişletir. Ayrıca niçin le başlayan soru kalıplarında ise ergen suçlandığını ve mercek altına alındığını düşünebilir. Mümkün mertebe ne, nasıl şeklindeki soru kalıpları tercih edilebilir. Örnek olarak; bunu niçin yaptın? yerine bu nasıl oldu, bana yapman gereken bir açıklaman olduğunu sanıyorum veya bunu yapmana sebep olan şeyler nelerdi ifadeleri bize iletişimde kolaylıklar sağlayacak ipuçlarıdır.
* Cümlelerinize sen diye başlamaktansa ben diye başlamanız söz konusu olan durum karşısında yaşadığınız zorluğu ve hissettiğiniz duyguyu muhatabınıza fark ettirmiş olursunuz. Örneğin; sen çok değiştin, sen çok edepsizleştin yerine ben, tartışmamız sırasında odadan çıkarken kullanmış olduğun cümlelere çok üzüldüm. gibi süreçte yaşadığınız duyguları ifade ettikten sonra bunu tekrarlamamanı tercih ederim şeklinde beklentilerinizi ortaya koymanız hem duyulan öfkeyi azaltır, hem de kişiye sorumluluklarını hatırlatır.
* Genellemelerden kaçının. Genelleme yaptığınızda ergen anlaşılmadığını ve suçlandığını düşünür. Örnek olarak; sen niye derslerine hiç çalışmıyorsun, niçin hep böylesin, bana hiç yardım etmiyorsun şeklindeki ifadeler çocuğunuzun tümden gayretlerini yok sayma demektir. Bunun yerine bugün okula hazırlığını yapmadın sanıyorum , bana yardım etmeyi unuttun galiba cümleleri daha doğru olacaktır. Ergenle güç savaşına girmeden yaşadığı duyguları fark ettiğimizi belirten olumlu geribildirimler vermek çocuğunuza bir defa daha düşünmesi için bir fırsat verir. Örnek olarak; okulda günü pek iyi geçmeyen gence - aman boş ver geçer, üzülme gibi geribildirimlerde ergenler anlaşılmadığını düşünür. Bunu yerine anladığım kadarıyla bugün okulun istediğin gibi gitmemiş. Üzülmüş görünüyorsun şeklindeki geribildirimler ergenin yaşadığı zor süreci fark ettiğimizi gösteren geribildirimlerdir.
* Ergenlik döneminde çevrenin algısı ve beğenisi genç için çok önemlidir. Boy, kilo, sivilce, ten rengi, saç dökülmesi gibi konu başlıklarıyla gençler fazlasıyla ilgilenirler. Özellikle dış görünüşleriyle ilgili olumsuz ve alaycı geribildirimler gençleri çok derinden yaralar. Örnek olarak; beceriksiz, sümsük herif, tembel, yada sevginizin ifadesi olarak düşündüğünüz ve sıkça kullandığınız tabirler; sözgelimi karabiberim, küçüğüm gibi ifadeler size sevimli gelebilir. Ancak esmer olmayı gençler zül kabul edebilmekte ve bunu içlerinde bir problem haline getirebilmektedirler.
* Çocuğunuzun ilgilerinden haberdar olmanız iletişimde ortak paydalarınızı arttırabilir. Sözgelimi çocuğunuzun futbol merakı varsa tuttuğu takıma ilişkin bilgilenmeniz iletişim hattınızı genişletecek çocuğunuzla duygusal beraberliğe zemin hazırlayacaktır.
Unutmayın;gelişen ve değişen dünyada ihtiyaçlarda farklılaşmaktadır. Çocuklarımızın değişen bu ihtiyaçlarına cevap verebilecek anlayış; Anne babalığın emek isteyen nadide bir sanat olduğu bilinciyle, çocuğunun gelişim dönemi özelliklerini bilen bilinçli ebeveynlerle mümkün olacaktır. özelliklerini basın yayın, kitaplardan öğrenmek veya eğitim almak işinizi kolaylaştıracaktır.
Kaynakça: Mahmut AÇIL "Eğitimcinin Beden Dili".2004 Armoni Yayınları
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.