Kim Bu psikologlar? Üzerine Bir Yazı....


Rehabilitasyon merkezlerinde çalışan psikologlar üzerine bir çok yorum var.okuma- yazma eğitimi,motopedik-çalışmalar, kavram eğitimi vb. alan dışı çalışmalar yapılıyor ve yaptırılıyor diye. Bana soracak olursanız yapılan uygulamalar sistem olarak oturmamış kuruluşlardaki uygulamalardır. Bu da tabiki rehabilitasyon sürecini kısır döngüye götürmektedir..
Rehabilitasyon merkezlerinde yukarıdaki yorumların dışında, görevler ve uygulamalar mesleki çalışma çerçevesinde yapılıyorsa psikologların rehabiltasyon sürecine katkıları küçümsenmiyecek hatta olmazsa olmaz meslek elemanları olduğu kesin.. bu sürece katklarımızı aktaracağım ancak gerek kuruluş sahipleri gerekse psikologların bu süreçte alanda varolma nedenlerini iyice idrak etmeleri gerekir.. Bir kurucu asla psikologu bir imza yetkilisi olarak görmemeli öte yandan psikolog devam ettiği merkezi asla geçiş süreci olarak algılamamalı. Aksi halde karşılıklı doyumsuzluk ve bunun en büyük ve acılı yansıması doğrudan aile ve rehabilitasyon hizmeti alan birey tarafından hisssedilir. psikologların en büyük sıkıntısı başlar başlamaz kendilerine sanki vakfedilirmişcesine 15-20 çocuk listesi veriliyor ve bunların bireysel eğitim denilen süreçleri başlıyor.. peki bu ciddi bir problem ve amatörce bir yaklaşım değil de ne? peki doğru olan ne? evet doğru olan psikologların mesleğini icra etmelerine müsade edilmesi ya da psikologun kendi mesleğini icra etme boyutunda kurucuyu ikna etme yollarına girmesi..
***psikologların İlk başvurudan hemen sonra aile ile psikolojik görüşme yapma rehebilitasyon ekibi elemanlarına çocuğu değerlendirdikden sonra çocuğun sadece davranışları hakkında bilgi verme.
***Bireysel performens değerlendirmesi yapmak.
***Davranış değiştirme tekniklerini kullanarak engelli bireye bireysel eğitimi vermek(tuvalet eğitimi,sosyal beceri eğitimi,vb.).
***Devam eden çocuklarda görülebilecek problem davranışları tesbit etmek ve ortadan kaldırmaya yönelik uygulamalar yapmak.
***Aileye yönelik danışmanlık ve destekleme grupları düzenlemek.
***Gerek duyulduğunda kuruluş personellerine relaxasyon çalışması yapmak ve destek grupları oluşturmak.
***Çalışmalarını tüm meslek elemanlarıyla koordineli yapmak.
Evet yukarıda saydıklarım psikolog tarafında yaptıklarında kuruluşa devam eden bireylerle ilgili çalışmalarda elde edilen başarıda eski sisteme oranla % 70 başarı sağlıyacağını tahüt ederim. 90-100 çocuklu bir merkezde çalışan bir psikolog'un kendi mesleğini icra etdiğinde iş doyumu ve merkeze yararı olumlu ölçüde değişmez mi? bu ne bireyselden kaçma ne de çocuğun hakkıını yemedir. aksine çocuğa daha yararlı değil mi? Acaba aile ile görüşülmeden aileye destek verilmeden çocuğa yardımcı oluna bilir mi? ya da problem davranış ortadan kaldırılmadan rehabilitasyonun diğer alanlarında başarı sağlamak mümkün mü? Bütün bunlar yapıldığında sizce psikologa ders verme zamanı kalır mı? psikolog mesleğini icra etmediğinde diğer meslek elemanlarının mesleki alanları bir birine karışmaz mı? Düşünsenize özel eğitimci çocuğu değerlendiriyor, problem davranışını ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapıyor, aileye eğitim ve psikolojik destek veriyor en son eğitim kısmı kendi mesleğini icra etmeye çalışıyor ne kadar acı değil mi..? ben özel eğitimci olsam bu durum da allak bullak olurdum..diğer meslek elemanları için de geçerli bu durum... yanı herkes kendi işini yaptığında ya da meslek elemanlarına mesleğini icra etme boyutunda yardımcı olduğunda kısa sürede çok başarılar elde edilebilr ve bunun olumlu yansıması doğrudan engelli ailesi ve engelli birey tarfından hissedilir...
[ Üyelere Özel ] 11-06-2007 12:43:55
bir çok yerde şahidi olduğum çok çok üzüldüğüm bir konuyu gündeme almak istiyorum ama bunu çatışma için değil entegresyon için yapıyorum.ben hem eğitim hem sağlık alanında çalışan bir psikolojik danışman olarak bu alan çalışanlarının koordinasyonunun ve konsültasyonunun ne kadar önemli olduğunu belirtmek istiyorum.psikologlar ve psikolojik danışmanlar arasında ki çatışma bir mesleki aşağılanmışlık konsepti oldu artık.geçenlerde bir psikolog arkadaş okulda reheber olarak çalışan psikolojik danışmanların eksikliğinden eğitimlerinin yetersizliğinden söz etti.türkiyede eğitim sistemi malumdur artık daha ziyade bireysel gelişim önemlidir.ben dokuz eylül üniversitesinden mezun oldum.psikoloji bölümlerindeki derslerle özdeş bunun üzerine özel eğitim ve rehberlik dersleri okutuldu.yani iki alan arasındaki temel farkın hasbel kader istihdamında olduğunu düşünüyorum.özel üniversite mezunu iki psikolog arkadaşımı klıniğimizde stajer olarak çalıştırırken benim kişisel gözlemim şudur pdr okuyan arkadaşlar biraz daha kalifiye yetişmektedir psikoloji mezunlarına göre.fakat sonrasında psikolojik danışmanlar yaptığı işin statükosuna kapılıyorlar bu yüzden mesleki bir atılım olmuyor.bana göre pedagoji pdr psikiyatri sosyal hizmetler eğitim alanalarının hepsi kutsaldır.birbirimize sahip çıkalım.ülke yeni yeni inanmaya başladı psikolojiye.bazı nonspesifik bilimsel olamayan yöntemlerle mesleğimizi kirletmeyelim.herkes farklı alanlarda geliştiriyor kendini çok geniş bir muhteviyatı olduğu için psikolojinin bu yüzde alan uzmanlarıyla koordine olalım.teşekkür ederim.
[ Üyelere Özel ] 28-03-2007 21:22:29
psikologlar işini yapmalı, lütfen eğitim işini bırakın özel eğitimcilere de çocuklar gelişsin
[ Üyelere Özel ] 17-10-2006 14:20:25
arkadaşım bu tamamen veli gözünü boyamaktan başka bir şey değil dedikleri bakın biz derse psikolg sokuyoruz. bunlar tamamen ekonomik kaygılardan kaynaklanmakta.
[ Üyelere Özel ] 11-04-2006 08:24:02
anlatmış oldugunuz tüm konuları birebir yasadım 3 yasından beri yaygın gelişim bozuklugu olan kızım şu an 12 yasında her gittigim eğitimci daha önce yapılanı begenmeyip çocukta oluşacak yaraları düşünmeyip kendi bildigini yapıyor.
[ Üyelere Özel ] 11-03-2006 23:19:59
merhaba oncelikle boyle bır konu actıgı ıcın arkadasıma tesekkurler.fakat meslekı bırlıktelık ve koordınasyondan bahsederken konu yıne meslekı catısmaya donmus gıbı.bu da ogrencı arkadasımızın karsılastıgı bır olaydan olsa gerek bu arada ben de ege pdr ogrencısıym.meslekı sınırlar anlamında soyle bır ornek vereyım bundan bırkac yıl once gozlemcı olarak calıstıgım bır merkezde psıkologun bana seansa gırmemı soyledıgını hatırlıyorum ve olaya o kadar maddı acıdan bakıyordukı velıye baska couga baska tarzı.bu arada sevglı psıkolog kardesım sıkayet etmekten bahsetmıssın aynı zamanda da bır meslek odamızın olmamasın da. pekı bu durumda etık degerlerı kontrol eden hangı kurum var soyler mısın?nereye karakola ya da uzman bır pdr ya da psıkolok a mı sıkayet edılcek?bu arada pdr ıle psıkologun da sınırlarını o kadar ayırmak zor kı.oncelıkle lısans duzeyınde alınan egıtıme bakıldıgında pdr cılerın bıreysele donuk almıs oldukları egıtımler psıkologlara gore cok daha uygulamaya donuk.bunu calısırken de danısanların vermıs oldukları memnunıyet tepkılerınden gorebılırsınız. ama yıne de bır psıkolog beım ıcın dıgerlerıne oranla cok daha alandas ve ortak mısyona sahıp bır meslektasımdır dıyebılıyorum.bu yuzden psıkıyatrıstlerın alandakı tekelleyıtlerıne karsı ısbırlıgı ıcınde olup ruh saglıgı alanında kendımızı kanıtlamalıyız dıyorum. ıyı calısmalar. ege pdr 4 yalcın yılmaz
[ Üyelere Özel ] 10-03-2006 18:59:39
bende bir psikolg olarak yazılanların bir kısmına üzüldüğümü belirteyim.özel eğitim alanındaki bir çok bilginin psikolji bilimin bir ürünü olduğunu unutmamak gerekir.Lisans eğitimi sırasında da bu bilgilerin nasıl oluştuğunu,eleştirileri,uygulamadaki engelleri konusunda tartışılarak öğretiliyor.En azında ben okuduğum okulda bunları gördüm.Bu konuda da tüm psikologlara iş düşüyor,meslek yasamız çıkmadan mesleğimizi korumamız ve sınırlarımızı işgal eden diğer meslek grupların eylemlerini engellememiz imkansız hale geliyor.İlaç yazamak psikoloğun işi değildir,buna şahit olupta şikayet etmeyen kişilerin iyi niyetli olduğuna inanmıyorum.
[ Üyelere Özel ] 10-03-2006 10:33:20
Ben PDR bölümünde okuyan bir öğrenciyim ve Psikologların, Psikolojik danışmanların işlerini ellerinden aldıklarına üzülerek şahit oluyorum. Onlar psikolojik danışma merkezleri açıyorlar... Onlar psikiyatristler gibi de ilaç yazıyorlar...
Mesleki sınırlar bilinmeyince ya da işlerine öyle gelince işte bu duruma düşüyoruz...
[ Üyelere Özel ] 08-03-2006 08:55:52
MERHABALAR. ÜLKEMİZDE 1997 YILINDA BU YANA ÖZÜRLÜLÜK ALANINDA HİZMET VERMEK ÜZERE HIZLI BİR ŞEKİLDE REHABİLİTASYON VE EĞİTİM MERKEZLERİNDE AÇILMIŞTIR. ÖZÜRLÜLERİN KENDİ KENDİLERİNE YETEBİLİR BAĞIMSIZ BİR BİREY OLARAK YAŞAMLARINI SÜRDÜRMEYİ HEDEFLEYEN BU MERKEZLERDE HEDEFLER DOĞRULTUSUNDA FARKLI MESLEK ELEMANLARI ÇALIŞTIRILMAKTADIR. ( ÖZÖ,ÇGE,FZT,PSK,SHU,PDR,SNF ÖĞR,OK.ÖN.ÖĞ.ÇE,)
ANCAK HEM MERKEZ SAHİPLERİ HEM DE EKİPTE ÇALIŞMASI GEREKEN MESLEK ELEMANLARINDA BİR TAKIM UYUM PROBLEMLERİ YAŞANMAKTADIR. BAHSETTİĞİNİZ GİBİ PSİKOLOG, SHU VEYA PDR'Cİ BİRESYEL VEYA GRUP EĞİTİME GİRDİRİLMEKTEDİR. TABİKİ UYGULAMA YAPTIĞIN ALANDA ALANA HAKİM OLMAK İÇİN BU TÜR PROGRAMLARA KENDİ MESLEKİ BECERİNLE GİRMELİSİN. ANCAK BU İŞİN ÖZÜNDEN MESLEK ELEMANLARINI UZAKLAŞTIRMAKTADIR. BAZI MESLEK ELEMANLARI İSE EKİPTE PSİKOLOG,SHU VEYA PDR'CİYE ÖZÜRLÜLÜK ALANINDA İHTİYAÇ YOK Kİ GİBİ BİR YANILSAMAYA DÜŞMEKTEDİRLER. BUNUN SEBEBİDE KENDİLERİ DEĞİL BU MESLEK ELEMANLARININ SÜREKLİ BİREYSEL VE GRUP EĞİTİMİ ODAKLI DÜŞÜNÜLMESİDİR.
BUNUN ÖNÜNE GEÇİLMESİ İÇİN İSE MERKEZLERDE PSİKO-SOSYAL SERVİSLER KURULMALI VE BU MESLEK ELEMANLARI BURALARDA ALANLARI İLE İLGİLİ ( ÇOCUK,AİLE,TOPLUMSAL KURUMLAR ) ÇALIŞMALAR YAPMALIDIR. EN AZINDAN 8 SAATLİK MESAİNİN 5 SAATLİK KISMINI BU ALANLARDA KULLANMALIDIR.
DÜNYADA HIZLI BİR ŞEKİLDE ALANLAR KÜÇÜLÜYOR, DİSİPLİNLER ÇOĞALIYOR VE BİR İŞİN SADECE TEDAVİ BOYUTU DEĞİL, KORUYUCU ÖNLEYİCİ HİZMETLERİNİNDE ÖNEMİ ARTTIKÇA YAPILAN İŞE KATKI SAĞLAYAN MESLEK ELEMANLARININ SAYISI ARTMAKTADIR. TEŞEKKÜRLER SHU NEBİ TEPE
[ Üyelere Özel ] 07-03-2006 20:16:23
bakın çok guzel bir konuya değiniyorsunuz
fakat bu o kadar geniş ve derin bir konu pek çok sosyal ve ekonomik nedenler işin içine girmektedir.öncelikle devletin verdiği ödenek son derecede duşuk ve kurum değil çocuğun masraflarınıkendi masraflarını karşılamıyor bakın arkadaşlar ailelerimizin çoğu sorunlu ve sosyo ekonomik yönden alt seviyede olan aileler.diğer çocuklara ve eve para getirmekten fırsat bulamıyorlar ve aynı keza çocukları ticari meta olarak görmektedirler. kurum lehine kullanmaktadırlar hal boyle olurnca siz aileye olayı açıklamaya çalışıyorsunuz aile kabullenmekte sorun çekiyor ve aynı keza aile eğitimin içine girmekten kaçınıyor.ve aile danışmanlığı bittikten sonra aynı keza çocuklara davranılıyor çocuğun haftada 3 gun yada 4 gun eğitim gormesi zaten çok yetersiz ayrıca eğitimin %80 evde devam eder. fakat bizim ülkede özel eğitim tamamen ticari kaygı taşıdığı için ve en onemlisi kendi meslektaşlarımız arasında gerekli dayanışma ve beraberlik olmadığı için bu duzeni değiştirmek çok zor olacak...ama değiştirebiliriz......
[ Üyelere Özel ] 07-03-2006 14:31:14
sevgili arkadaşlarım biz meslek elemanlarında (psk,shu,ozel eğt.,ftr,c.g.eğt.) işbulma kaygısı yok. hepimiz bu uygulamalardan rahatsızız ve alanlar iç içe girmiş. Bence meslek elemanları kurucuyu ikna etme yollarına gitmeli.varolan sıkıntıyı dile getirmemden dolayı verdiğiniz destekten dolayı hepinize sonsuz teşekkürler sevgiyel kalın.
[ Üyelere Özel ] 07-03-2006 00:52:16
ben de bu konudan çok rahatsız olan biri olarak şunu belirtmek isterim ki psikologların özel eğitim verecek kadar gerekli bilgi ve donanıma sahip olamamalarına rağmen bir çok özel eğitim kurumlarında özel eğitimci olarak çalıştıklarını ve bireysel eğitim verdiklerine şahit oldum.Lütfen bu duruma artık bir son verelim!Başkalrının çalışma alanlarına sırf iş bulamama yüzünden müdahele etmek doğru bir şey değildir.Bu konuda en büyük görevin de özel eğitim kurumu işleten sayın işletmeci! ve sorumlu müdürlere düşmektedir.Herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum.
[ Üyelere Özel ] 06-03-2006 21:42:01
bence önemli bir konuya değinmişsiniz.gerçekten de ülkemizde psikologlar için yeterli olmayan birçok özel eğitim merkezi var ve çoğu maddi kaygıları daha ön planda tutarak görev dağılımını ya da verilen eğitimi bilinçli olarak yerine getirmiyor. psikolgların aldıkları eğitim yönünde mesleklerini icra etmeleri hem kendi motivasyonları hem de değişim bekledikleri çocuklar açısından daha yararlı olacaktır.kolay gelsin....
[ Üyelere Özel ] 06-03-2006 21:13:29
Alanımızda konuşulacak çok konu ,açılacak çok fazla düşünce kapısı var,bunları aralamışsınız tebrik ederim. Başarılı yazıların, üstüne yazılan yazılar olduğunu düşünürüm.Psikoloji ve pedagojinin yöntemlerini günlük uygulamalarla anlatmanız bir çok düşünce kapısı açıyor.Normal dışı yaşamda eğitim için herkesin daha açacağı çok kapı var
[ Üyelere Özel ] 06-03-2006 14:37:58
Sayın Aydın,
Daha önceki uygulamada diğer okuyucuların yorumlarını paylaşabiliyorduk. (Her ne kadar amaç dışı yazanlar olsa da.) Yeni sisteminizde bir makalede bir okuyucu yorumu gördüm. Bundan sonra yayınlanacak mı bilmiyorum. Farklı görüşleri okumakta yararlı oluyordu. Bu günkü yazınızla ilgili olarak psikoloğun başat görevinin oyun terapisi olduğu ve bir kurumun ortalama % 50 öğrencisinin oyun terapisinden oldukça yararlanabileceğini yazmamışsınız. Buna karşın özel eğitim öğrencilerinin aldığı lisans dersleri olan Uygulamalı Davranış Analizi,Davranış Kontrolü ve Davranış Değiştirme, Sınıf Kontrolü ve Sınıf Yönetimi, BEP Geliştirme derslerleri psikoloji lisans programında olmadığı için davranış alanında çalışabileceklerine katılmıyorum. 13 yıllık kurucu temsilciliği tecrübemle bir çok psikolog çalışanım oldu. Hizmet içi eğitim ile G.Ü. ve A.Ü.'den Prof.düzeyde hocalardan lisans üstü eğitim seviyesinde özel eğitim aldırmama rağmen hem özel eğitim dersinde çocuk yararlanamadı, hem de psikoloklar alanı dışında zorlandığı için iki tarafa da haksızlık oldu. Psikolog bir özel eğitim kurumunun vazgeçilmez elemanıdır. Ancak kendi alanında görev yapması gerekir. Alan dışı çalıştırılması hem kendisi, hem de öğrencisi için uygun değildir. Bu bilincin kurum sahiplerine ve ailelere kazandırılmasında sizin katkınız büyük olacaktır. İyi çalışmalar