Keşkesiz Hayat Mümkünmüdür?
Hayatımızdaki keşkeler yelkenlimize yön veren rüzgardır. Bu yaşarken bunaltan ve bizi karamsar bir insana dönüştüren kelime o an için en büyük engel gibi gözükse de ilerisi için önemli bir adımdır.
Bir zaman her şey kötü gitmeye başlar ve biz kendi kendimize “ Keşke ” demeye başlarız. Olaylar öyle karmaşıklaşır ki örümceğin ağına takılmış, kaçmak isteyip de kaçamayan talihsiz bir kelebeğin yerini alır hayatımız. Hayat bu aslında ne her zaman keşkelerle doludur ne de dörtnala başarılara koşulur. Sadece bize iyi gelecek şeyin farkına varmamız biraz zaman alabilir. Belki birkaç engele üst üste takılınca sersemleyebiliriz ya da sona ulaşmamızı güçleştirecek o engelleri bilmeyerek kendimiz hayatımıza yerleştiririz. Keşkeye başvurmadan önce kendimizden olabildiğince uzağa kaçarız. Kimi zaman devrilen kadehlerdir sığınağımız kimi zaman saatlerce, günlerce sarıldığımız yastığımız. Ancak o gün gelip de tüm kapılar bir bir kapandığında dışarı çıkamamak endişesi içimizi kemirir durur. İşte tam da o an da en acınası ve zavallı bir tonlamayla dudaklarımızdan “ Keşke ” dökülüverir. Bir kabustaymışız da uyanmak için debeleniyormuşuz gibi sağa sola çatarız. Kendi kendimize içimizde biriken tüm sıkıntılardan sıyrılırcasına haykırarak, ardı kesilmeyen keşkelerle dolu cümleler kurarız. Ancak bir zaman sonra keşkeler de önemini yitirmeye, giderek içi boş bir kelime halini almaya başlar. Ne yazık ki bundan sonra ne gören gözlerimiz ne işiten kulaklarımız ne de çıkan sesimiz vardır. Her biri bu bedendeki işlevinden istifa edip uzaktan bizi seyretmeye başlar. Artık geride sadece duygularımız bizimle kalmıştır. Pişmanlık ve sonrasında gelen vicdan azabı -ki bu en dayanılmazıdır duyguların- bizi gün geçtikçe uykuya düşkün, hayata küskün, çatık kaşlı bir insana dönüştürmeye başlar.
Çevremizdeki insanlar ağız birliği etmiş gibi “ Sen eskiden böyle değildin ” diyerek fakat bilmeden seni bu bunalım girdabında daha da derine iterler. Tabi bir de hiç bitmeyen çözüm önerileri vardır “ Bak ben de senin yaşındayken ” ile başlayan ve uzayıp giden daha da vahimi “Bu yanlış yoldu hiç girmeyecektin bak doğru yol bu ” cümleleridir. Elbette bu öneriler ilki gibi seni uçurumdan aşağı yuvarlamaz fakat doğrusunu söyleyen de çıkmaz. Çünkü sundukları –kendilerine göre çözüm diye adlandırdıkları- onların deneyimleridir ve onlara aittir. Bu öneriler “ Ben su içerek haftada 5 kilo verdim sen de iç bak kesin kilo verirsin ” önerisiyle eş değerdedir. Düşünün sahnede oyununu sergileyen hangi sanatçı, arkadaşının repliğini kendisininmiş gibi okur da alkış alır. Hayat sahnesinde herkesin kendi rolü kendi yanlışları, kendi doğruları yok mudur? Her insan kendi hayatını yaşamalı kendine ait sevdiği şarkıları, yanlışlarının kendine ait çözüm yolları olmalıdır. Odanın kapısını kilitleyen ile açacak olan nasıl aynı kişiyse, sorunlarını büyütüp keşkeye dönüştüren ile hayatı kolaylaştırıp, iyi ki yapmışım cümleleri biriktiren aynı kişidir.
Yapmamız gereken tüm tembellik ve korkaklığımızdan sıyrılarak harekete geçmek ve istifasını vermek zorunda bıraktıklarımızı görevlerine geri dönmeleri için ikna etmektir. Gören bir gözle yanlışlarımızın farkına varmak, işiten kulaklarımızla duymazlıktan geldiklerimizi işitmeye başlamak ve en gür sesimizle olabildiğince bağırarak “ İstedim, başardım “ diyebilmenin zevkini tatmaktır. Bu haz Mel Gibson’ nın “ Vatansever ” filmindeki karakterinin son sözü kadar derinden ve sarsılmaz bir inançla söylenmiş “ Özgürlük ” kelimesindeki yoğun manada gizlidir “ İstedim, başardım. “ Unutmamalıyız ki hayat her zaman kötüye gitmez. Sadece bulabileceğiniz yerlere yerleştirdikleriyle doğru yolu bulmanızı sağlar. Bu süreç bazen çok zaman alıp yanlış yollara sapmanıza neden olabilir. Hayat yanlış yollara koyduğu uyarıcı duvarlarıyla sizi birazcık üzerek gerçek mutluluğa erişmenizi sağlar. Size düşen pay keşkelerinizi hayat tecrübesi saymak – duvarlara yaklaştığınızda kaskınızı takmak- ve her şeye inat güneşi kıskandırırcasına inancınıza sahip çıkarak gülümsemek.
ALİ RIZA AKSU
[ Üyelere Özel ] 13-04-2013 14:48:53
.......
[ Üyelere Özel ] 15-08-2009 10:25:06
ben tşkederim umarım yazılarımı paylaştıklarımı beğeniyorsunuzdur şimdiden tşk ederim okuduğunuz için
[ Üyelere Özel ] 14-08-2009 23:57:21
Tek hayatımız var keşkelerle,üzülerek geçirmeye değmez
Her hatadan ders alıp ,daima ileriye bakmakgerekir.
bu yazıyı yazan Ali Rıza AKSU'ya çok teşekkürler
[ Üyelere Özel ] 09-08-2009 22:03:01
''Size düşen pay keşkelerinizi hayat tecrübesi saymak – duvarlara yaklaştığınızda kaskınızı takmak- ve her şeye inat güneşi kıskandırırcasına inancınıza sahip çıkarak gülümsemek.'' güzel ve etkileyici