Kaygının Giderilmesinde Velinin Rolü
Sınav mevsimine girdik. Araştırmalar sınavların öğrencileri kaygılandırdığını ortaya koyuyor.
Aşırı düzeydeki kaygı başarısızlığa yol açıyor. Öyleyse sınavlara girecek öğrencilerin kaygıları normal düzeye çekilmeli.
Sınavlara girecek öğrencilerdeki kaygının giderilmesi adına aileye de büyük görevler düşmektedir.
Aile, çocuklarının sınavlara hazırlanması için gerekenleri ellerinden geldiğince yerine getirmeli, onlara maddi ve manevi koşulları hazırlamaya çalışmalıdır.
Aile, çocuklarının çalışma isteğini artırmalı; kaygılarını giderici; “Sen bizim evlâdımızsın. Sana olan sevgimiz sınavla ilgili değil. Sınavı kazanamazsan da sen bizim evlâdımızsın ve seni yine seveceğiz. Ama kazanman için de üzerimize düşeni yapacağız. Senin de elinden geleni yapacağına inanıyoruz. Ama elinden geleni yaptıktan sonra da kazanamaman bizce çok doğal.” şeklinde telkinlerde bulunmalıdır.
Aileler, çocuklarının zekâlarını sınavla ölçme yanlışlığına düşmemelidir. “Kafanın ne kadar çalıştığını bu sınavda göreceğiz bakalım!” gibi yaklaşımlardan uzak durmalıdır.
Aile, çocuklarını başka ailelerin çocuklarıyla kıyaslamamalıdır. “Bak, falanın çocuğu nasıl çalışıyor. Sen niye onun gibi değilsin? Bu kafayla sen zor kazanırsın!” dememeli.
Aileler, çocuklarını kendileri ve kardeşleriyle de kıyaslamamalıdır. “Bak ablana, abine, yüzümüzü ağarttılar. Biz senin gibiyken...” türü karşılaştırmalardan kaçınmalıdır.
Aile, anlayışlı olmalı, çocuğun sorunlarını dinlemeli, sorunlarıyla ilgilenmeli, sorunlarına çözüm bulma adına ona yardımcı olmalı, özellikle onun konuşmasına fırsat vermelidir.
Aile, çocuğa sağladığı imkânları onun gözüne sokmamalıdır. “Neyin eksik? Biz senin gibiyken...” gibi sözler sarf etmemelidir.
Aile, çocuğa sürekli “Çalış!” demek yerine: “Ne yaptın, nasıl gidiyor, beraber gözden geçirmemizi ister misin, bizlerden bir beklentin, bir isteğin var mı?” tarzında bir yaklaşımı tercih etmelidir.
Aile; çocuğun yaptıklarını yetersiz görmek yerine, yapılanları takdir etmeli hatta ödüllendirmeli, yapılması gerekenleri ise yeni hedefler olarak önüne koymalıdır.
Aile, çocuğuna onun yaşına göre davranmalı, onun kapasitesine göre beklentilere girmelidir. Dolayısıyla da çocuğu iyi tanımalıdır. Bunu için öğretmenleriyle görüşmeli, uzmanlardan yardım almalıdır. Çocuğun kapasitesini belirlerken duygusal davranmamalı, gerçekçi olmalıdır. Onu olması gerektiği gibi değil olduğu gibi değerlendirmelidir.
Aile, çocuğun ergenlik döneminde olduğunu unutmamalı, davranışlarını bu gerçeklik çerçevesinde belirlemelidir. Dolayısıyla çocuğa karşı anlayışlı ve hoşgörülü olmalıdır.
Sınavların sadece birer fırsat olduğunu, bu fırsat kaçarsa hayatta daha başka fırsatların da kendisini beklediğini çocuğa anlatmalıdır.
Aile çocuğa karşı hoşgörülü olmalıdır. Hoşgörü, karşımızdakini istediğimiz gibi olmaya zorlamak değil; kendi istediği gibi mutlu olmasına imkân verme büyüklüğüdür.
MAHMUT AVŞAR
ÖZEL SANCAK İLKÖĞRETİM OKULU
REHBER ÖĞRETMENİ
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.